Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/418 E. 2022/150 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/418 Esas
KARAR NO:2022/150

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:10/05/2018
KARAR TARİHİ :21/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin haklan ile her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı bankanın, müvekkilinden haksız olarak hesap ekstre masrafı adı altında aldığı şimdilik 100,00-TL, hesap işletim ücreti adı altında aldığı şimdilik 100,00-TL, kredi faiz tutan adı altında aldığı şimdilik 100,00-TL, kredi vadesi uzatma masrafı adı altında aldığı şimdilik 100,00-TL, kredi hesabına ilişkin komisyon ücreti adı altında aldığı şimdilik 100,00-TL, kredi tahsis masrafı adı altında aldığı şimdilik 100,00-TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 16/07/2021 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş ve ıslah harcını da yatırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın talep ettiği kalemler çerçevesinde kredi kullandırımında, kredi kullandıran kuruluşun en temel gelir kaynağı olan faizin iadesini talep etmiş olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 8/1 maddesi uyarınca ‘Ticari işlerde faiz oram serbestçe belirlenebilir. ” denilmekte olduğunu, buna göre müvekkili bankanın TTK ve genel bankacılık teamüllerine uygun olarak davacı şirketten muhtelif zamanlarda kredi faiz bedeli aldığını, ayrıca davacı şirketin kullanılan krediden faiz alınacağını bilmiyor olmasının mümkün olmadığını, bu sebeple yapılan diğer kesintilerde olduğu gibi kredi faizi de usul ve yasaya uygun olarak tahsil edildiğini, davacı şirketin tacir olup basiretli tacir gibi hareket etmek zorunda olduğunu, davacıdan alınan bedellerin genel işlem koşulu olacağı iddiası ise tamamen yersiz olduğunu, taraflar arası imzalanan genel kredi sözleşmesi bilgilendirme formu ve genel kredi sözleşmesinde açıkça faiz, komisyon ve masrafların alınacağı belirtildiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun ” ücret isteme” başlıklı 20. Maddesine göre, Tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret isteyebilir. Bundan başka, verdiği avanslar veya yaptığı masraflar için ödeme tarihinden itibaren faize de hak kazanır. Öte yandan. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu (Bn.K)’nm 144. maddesi ise olayla bağlantılıdır, bu kanun maddesine göre: “Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç pare vemıe İşlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azami faiz oranlarını, katılma hesaplarında kâr ve zarara katılma oranlarını, özel can hesaplar dahil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri her azami miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkili olduğunu, Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Merkez Bankasına devredebilir.” Bu düzenleme bankalara, faiz dışında menfaat elde etme hakkı tanıdığını,5411 Sayılı Kanun’un anılan maddesi gereği, 16.10.2006 tarih, 2006/11188 Sayılı “Mevduat ve Kredi Faiz Oranlan ve Katılma Oranlan ile Özel Cari Hesaplar Dahil Bu İşlemlerde Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında, Bakanlar Kurulu Karan” na dayanarak hazırlanmış olan ve T C. Merkez Bankasınca çıkarılarak 09 12.2006 tarih 26371 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2006/1 sayılı “Mevduat ve Kredi Faiz Oranlan ve Katılma Hesapları Kar ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde faiz dışında sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ” uyarınca, Bankalar verdikleri hizmet karşılığında müşterilerden alacakları ücret, komisyon ve masrafların nitelik ve azami sınırlarını, serbestçe belirlemeye yetkilidirler. Mezkûr tebliğin 4. maddesi hükmüne göre; “Bankalarca reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masraf ların nitelikleri ve sınırlan serbestçe belirlenir” Anılan düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, Bankalann kredilere ve mevduatlara uygulanacak azami faiz oranlan İle faiz dışındaki menfaatleri serbestçe belirleme hak ve yetkileri bulunmaktadır. Bu doğrultuda, Türkiye’de bankacılık hizmeti vererı diğer tüm bankalar gibi müvekkil banka tarafından da serbestçe belirlenmiş olan masraf ve komisyonlann tür, oran ve tutarlarım gösteren “Komisyon ve masraf listesi” Merkez Bankası’na bildirilmiş ve tüm şubelere asılarak müşterilerin bilgisine sunulduğunu, dava konusu kredi tüketici kredisi olmadığından, mülga 4077 sayılı ve sonradan yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunundüzenlemeleri değil, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu İle 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile bu kanunların tamamlayıcısı mevzuat hükümleri uygulanacağını, davaya konu komisyon, ücret tutarlan yukanda izah edilen mevzuat düzenlemeleri ve taraflarca imzalanan ticari kredi sözleşmesinin maddelerindeki düzenlemeler uyarınca usul, yasa ve sözleşmeye uygun olduğunu, Sözleşme bilgilendirme formunun 8. bendine göre; Sözleşme Kapsamında Kullandınlan Kredilerden Alınacak Komisyon. Masraf, Ücret ve Benzeri Maliyet Bilgileri adı altında ” Banka tarafından müşteriye tahsis edilecek ve kullandırılacak kredi/er nedeniyle oluşan maliyetlerin karşılanması için müşteriden komisyon, masraf, ücret ve benzen adlar altında ödeme talep edilir, “hükmüne yer verilmiş, ayrıca yine aynı bentte öncelikle karşı taraf bilgilendirildikten ve aydınlatıldıktan sonra internet sitesinde bu kesilen tutarların İsim ve miktarlara ulaşılabileceği belirtilmiştir. Kredinin kullanımından kaynaklanan masraf, komisyon, ücretlenn, sigorta primlerinin ödeneceği, kredi sözleşmesinde kararlaştırıldığını, ek listeye göre ticari müşterilerden kesilecek masraf ve komisyonlar; açıkça belirtilmiş olup davacı yanın talep ettiği ekstre gönderim ücreti, yıllık hesap kullanım ücreti, ticari kredilerde taksit erteleme masrafı, işlem erteleme komisyonu, nakdi kredi komisyonu ve sair masraflar açıkça belirtilmiş, hazırlanan bu liste BDDK kurallarına ve bankacılık mevzuatına uygun olup yapılan kesintilerin hepsi usul ve yasalar çerçevesinde olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; banka kayıtları ve sözleşmeler, taraflara ait ticari kayıtlar, keşif, Yargıtay kararları, tanık, yemin ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak;kredi sözleşmesi ve bilgilendirme formu, ticari müşterilere uygulanacak masraf, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin, emsal kararlar ve sair delillere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması’ başlıklı 150.maddesi;
”(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
(2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.
(3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır.
(4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘ön inceleme ve tahkikat’ başlıklı 320.maddesinin 4.fıkrası;
”Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.
” şeklinde düzenlenmiştir.
Yukarıda bahsi geçen yasal düzenlemeler ile dosyamız bir arada değerlendirildiğinde; dosyamızın basit yargılama usulüne tabi olduğu, mahkememizce yapılan yargılama sırasında 21/10/2019 tarihli celsede davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu, ancak duruşmaya gelmediği ve mazeret bildirmediğinden bahisle HMK’nin 150.maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilince 21/10/2019 tarihli dilekçe ile dosyanın yenilendiği, akabinde mahkememizce yapılan 06/12/2021 tarihli celsede davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu, ancak duruşmaya gelmediği ve mazeret bildirmediğinden bahisle HMK’nin 150.maddesi uyarınca 2. kez dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu bağlamda basit yargılama usulüne tabi olan işbu dosyanın 2.kez takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından, HMK’nin 320/4 del. 150.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Dosyanın 21/10/2019 tarihli 3.celsede ve 06/12/2021 tarihli 9.celsede olmak üzere toplamda 2 kez işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmekle, 6100 sayılı HMK’nin 320/4 del. 150.maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının , başlangıçta yatırılan 35,90-TL peşin+35,90-TL ıslah harcı olmak üzere 71,80-TL den mahsubu ile 8,90- TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.492,92-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 800,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.21/02/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı