Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/416 E. 2021/462 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/416 Esas
KARAR NO:2021/462

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/05/2018
KARAR TARİHİ:15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ilişki kapsamında müvekkilinin davalıya hizmet vermekte olup bu hizmet bedelini faturalandırmakta olduğunu, müvekkili ile davalı arasında süregelen ticari ilişki neticesinde müvekkilinin davalıdan bir miktar alacağının meydana geldiğini, müvekkilinin ticari ilişki içerisinde bu alacağını tahsil edemeyince …. İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı dosyası ile davalıya karşı icra takibi başlatmak durumunda kaldıklarını, davalı işbu takibe itiraz etmek suretiyle takibin durmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle mahkememizden durmuş olan takibin devamına ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ederek takibi durdurmuş olan davalı borçlunun, alacağın en az %20’si oranında icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etme zorunluluklarının doğduğunu, açıklanan nedenlerle davalı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası nezdinde başlatılan 17.700,00 TL asıl alacak ve 282,11 TL işlemiş ticari faiz alacağı konulu icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin 17.700,00 TL asıl alacak ve 282,11 TL işlemiş ticari faiz alacağının toplamına denk gelecek tutar üzerinden devamına, haksız itirazı nedeniyle davalı şirket aleyhine alacakları olan 17.700,00 TL asıl alacak ve 282,11 TL işlemiş ticari faiz alacağı toplamına denk gelecek tutar üzerine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı hesaplanmak suretiyle hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafta bırakılmasına karar verilmesini fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu icra takibine yapılan itirazlarında, esas itirazlarının yanında aynı zamanda icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olup mahkemece öncelikle bu hususun incelenmesinin gerektiğini, nitekim yetkisiz bir icra dairesinde yapılan icra takibine yapılan itiraz sonrası açılacak itirazın iptali davasının ön şartı takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerekliliği olduğunu, huzurdaki davaya dayanak icra takibi açısından yetkili İcra Dairesi … İcra Müdürlüğü olduğunu ve dolayısı ile de yapılacak bir itiraz sonrası açılacak itirazın iptali davasında yetkili mahkeme … Mahkemeleri olduğunu, davaya konu icra takibine dayanak 01.01.2018 tarihli fatura kapsamında davacıdan alınan herhangi hizmet olmadığı gibi böyle bir faturanın varlığından taraflarınca davacının yasal yola başvurması ile haberdar olduğunu, ancak böyle bir faturanın varlığı, içeriği ve kabulü de tarafları açısından söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili olan … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise esasa ilişkin olarak yapılacak yargılama neticesinde davanın reddine, haksız olarak açılan bu dava sebebiyle müvekkili lehine, davacı tarafın dava konusu ettiği miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava, İİK’nun 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle varsa ferileri ile birlikte borç miktarı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizin 19/12/2018 tarihli celse altı nolu ara karar gereğince davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi yönünden … Nöbetçi Asliye Hukuk ( Ticaret ) Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Tal. Sayılı dosyasıyla alınan talimat bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Talimat bilirkişi raporunun tetkikinde, davaya konu olan üç adet satış faturasından 01/12/2017 tarih, … nolu 5.900,00 TL bedelli fatura davalı şirketin muhasebe kayıtlarının tutulduğu 2017 yılı resmi defterlerde kayıtlı bulunmakta olduğu, 01/01/2018 tarih … nolu 5.900,00 TL tutarlı faturayla 05/02/2018 tarih … nolu 5.900,00 TL tutarlı faturalarla ile ilgili herhangi bir muhasebe kaydı davalı şirket kayıtlarında bulunmamakta olduğu, davalı şirkete ait 2017 ve 2018 yılı hesap ekstrelerinde de davacı şirkete 5.900,00 TL borçlu olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır.
Yine mahkememizin 22/10/2019 tarihli celse üç nolu ara karar gereğince iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM …seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 10/01/2020 tarihli rapor ile 04/12/2020 tarihli ek raporun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporu ve ek raporunun tetkikinde, davacı şirketin 2017-2018 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin KMK.222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz 2017-2018 yılı ticari defterlerine göre Davalı şirketten 17.700,00 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin … Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan bilirkişi raporuna göre davalı şirketin ticari defterlerinde sadece 01.12.2017 tarih … numaralı faturanın kayıtlı olduğu ve davacı şirkete 5.900,00 TL borçlu olduğu tespit ve değerlendirmelerde açıkça izah edildiği üzere, taraflar arasındaki sözleşmenin, e-mail yazışmalarının davacı vekilin ibraz ettiği hizmetin verildiği yününde sosyal medya planlarının mahkemece kabulü halinde davacı şirketin davalı şirketten 17.700 TL alacaklı olduğu, taraftar arasındaki sözleşmenin mahkeme tarafından kabul edilmemesi halinde davacı şirketin davalı şirketten 5.900,00 TL alacaklı olduğu kanaatiyle raporlar alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67 maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından davalı aleyhine 23.03.2018 tarihinde faturaya dayalı toplam 17.982,11TL alacak yönünden ilamsız icra takibine başlandığı, davalı yana 29.03.2018 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 30.03.2018 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi takibe yasal süresi içerisinde itiraz edildiği, takibin durduğu, davacı alacaklı yana borçlu itirazı tebliğ edilmeksizin 09.05.2018 tarihinde alacağa yapılan itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında ki uyuşmazlık dava ve takip konusu 5.900’er TL bedelli 01.12.2017, 01.01.2018 ve 05.02.2018 tarihli toplam 17.700 TL bedelli 3 adet faturadan kaynaklanmakta olup, uyuşmazlığın temelini davacı tarafından davalı yana bu faturalar nedeni ile hizmet verilip verilmediği oluşturmaktadır.
Taraf defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre dava konusu 01.12.2017 tarihli 5900 TL bedelli fatura davalı defterinde kayıtlıdır. Davalı itiraz veya iade etmeksizin anılan faturayı defterine kaydetmiştir. Anılan fatura nedeni ile davacı alacağı sabittir. Davalı dava konusu 05.02.2018 tarihli faturaya davacı yandan mal ve hizmet almadığını belirterek noter ihtarı ile itiraz etmiş, 01.01.2018 tarihli fatura ise davalı defterlerinde kayıtlı değildir. Davacı ticari defterlerine göre davalıdan 17.700 TL alacaklı olup, tek başına davacı defterleri ve fatura alacağın varlığını ispat için yeterli değildir. Bu durumda davacı 05.02.2018 tarihli ve 01.01.2018 tarihli faturalar nedeni ile davalı yana mal ve hizmet sağladığını ispat yükü altındadır. Davacı tarafından mal veya hizmetin sağlandığına dair mail ve görsel çıktılarını dosyaya delil olarak ibraz etmiş ise de, davacı delillerin hizmetin verildiğini ispat için yeterli değildir. Davacı bakiye 2 fatura için davalıdan alacaklı olduğunu ispat edememiştir.
Davacı yanın itiraz olmaksızın davalı defterine kaydedilen 5900 TL bedelli fatura yönünden alacaklı olduğu ve davalının dava açılmadan önce temerrüte düşürüldüğü ispat edilemediğinden davacı yanın takipten önce faiz talep edemeyeceği anlaşılmış olup , davalı tarafından 5900 TL’lik alacağa yapılan itirazın iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması , borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur(Y…HD’nin 09/10/2019tarih 2019/… E-2019/… K sayılı ilamı) Davacının ispat edilen alacağı faturaya dayandığından likit olduğu , davalı yanın takibe itiraz da haksız olduğu anlaşıldığından, itirazın iptaline karar verilen kısım için icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İcra İflas Kanunun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Bu sebeple davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜ İLE davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 5.900,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE,TAKİBİN BU MİKTAR ÜZERİNDEN DEVAMINA, FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE
2-) İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 1.180,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
3-)Davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine
4-)Alınması gereken 403,02 TL harçtan davacı tarafından peşin ödenen 307,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 95,93 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından ödenen 307,09 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
5-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
6-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı yana ödenmesine
7-)Davacı tarafından bu yargılana nedeni ile yapılan 35,90 TL bilirkişi ücreti ile 1386,00 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücret olmak üzere toplam 1.421,9 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 466,53 TL’nin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
8-)Gider avansı bakiyesinin harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine
Dair davacı vekilinin yüzüne davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflarına tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır