Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/381 E. 2020/120 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/381 Esas
KARAR NO : 2020/120

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2020

Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında tütün mamulleri alım satımına ilişkin olarak ticari iş ilişkisi kurulduğunu, bu ticari ilişki bağlamında tahakkuk eden borç davalı tarafça ödenmediğinden, davalı aleyhine İstanbul…İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak davalı tarafın borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarına göre davalı/borçlunun müvekkili şirkete 9.602,57-TL. borçlu olduğunun anlaşıldığını, davalı borçlunun itirazının haksız ve kötü niyeti olduğunu belirterek, davalının İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına, takip tarihinden itibaren yıllara göre değişen oranlarda avans işletilmek suretiyle alacaklarının tahsiline, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzene icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi, delil listesi ve tensip zaptı davalı şirkete 09/05/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak davalı taraf yasal süresi içerisinde davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle doğan cari hesaba dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine yönelik davalı itirazlarının İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, ticari defter ve belgeler, faturalar, alacak, borç ilişkisini gösterir cari hesap ekstresi, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı, yemin ve her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalı taraf ise herhangi bir delil sunmamıştır.
Mahkememizce İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra takip dosyası aslı celbedilerek dosya içerisine alınmıştır. İcra takip dosyasının incelenmesinden; davacı şirket tarafından 28/03/2018 tarihinde 9.602,57-TL. asıl alacağın tahsili amacıyla davalı … aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin davalıya 02/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket yetkilisi … tarafından yasal süresi içerisinde 04/04/2018 tarihli dilekçe ile borca, faize ve ferilere itiraz edildiği, 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde de davacı şirket tarafından itiraz eden borçlu şirket aleyhine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğundan, bu kapsamda davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, mahkememizce icra takip dosyası getirilerek dosyaya kazandırılmış, takibe ve davaya dayanak faturalar ve cari hesap ekstresinin dosyada olduğu görülmüş, 29/04/2019 tarihli duruşma 3 nolu ara kararla uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden davacı taraf iddiası, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenerek 22/07/2019 tarihinde ön bürodan mahkememize sunulan 19/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2018 yılına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin 6762 sayılı ETTK’nun 66., 6102 sayılı Yeni TTTK’nun 64. ve 213 sayılı VUK’nun ilgili hükümleri gereğince yasal ve usulünce tutulduğu, davacı şirketin 2018 yılına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin TTK’nun 69. ve 213 sayılı kanunun 216. maddeleri gereğince açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, davacı şirketin 2018 yılına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin ETTK’nun 70/6, 72/3 maddeleri ve YTTK’nun 64/3 maddesi gereğince kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, ticari defterler ve dayanağı yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi nedeni ile TTK’nun 85. maddesi ve HMK’nun 222. maddesi gereğince delil niteliğini haiz olabileceği,davacı şirketin 2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış beratlarının süresinde yapılmış olduğu ve usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafın ticari defterlerinde davalı şirketle olan ilişkisini … hesabında takip ettiği, davacı tarafından davalı tarafa kesilen davaya konu olan faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2017 yılında başladığı ve en son ticari ilişkinin 28.03.2018 tarihinde sona erdiği, davalı tarafın incelemeye katılmadığı,ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı, dolayısıyla davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, somut olayda davalının 8 günlük süre içerisinde faturalara itiraz da etmediği, sonuç itibariyle davacı şirketin davalıdan kaydi olarak 9.602.57-TL. tutarında alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına tebliğe çıkarılmış, rapor davalı şirkete 20/08/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı şirket yetkilisi tarafından 02/09/2019 havale tarihli dilekçe ile itirazda bulunulmuştur. Davalı şirket yetkilisi itizaz dilekçesinde; işleri nedeniyle İstanbul’a gelmesinin olanaksız olduğunu, duruşmalara Ankara’dan SEGBİS yolu ile katılmak istediğini, kendisinin davacı firmadan iddia edildiği gibi bir mal alışı olmadığını, söz konusu alış-verişin tamamen hayal ürünü olduğunu, davalı şirketin hiç olmayan bir alış-verişin bedelini kendisinden tahsil etmeye çalıştığını, bilirkişi raporunun maddi gerçekliğe aykırı olduğunu ve kabul etmediklerini bildirmiştir.
Davalının rapora süresinde itirazı üzerine mahkememizce 08/10/2019 tarihli duruşmada davalı …Şti.’ne ihtaratlı tebligat çıkarılarak inceleme günü ile birlikte uyuşmazlık dönemine ilişkin kayıtlarını içeren ticari defterlerini sunması için gerekli tebligatın yapılmasına, ayrıca davalı şirketin bağlı bulunduğu … Dairesi’ne müzekkere yazılarak davalı şirketin 01/09/2016 ile 31/12/2018 tarihleri arasındaki dönemdeki BA ve BS formlarının gönderilmesinin istenilmesine,eksiklikler tamamlandıktan sonra bilirkişiden davalı itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
… Vergi Dairesi tarafından 23/10/2019 tarihli yazı ekinde mahkememizce yazılan müzekkere ile istenilen davalı şirkete ait BA-BS formları gönderilmiş ve dosya içerisine alınmıştır. Ayrıca davalı şirkete ek rapor öncesi yeniden inceleme günü ve saatini bildiren ihtaratlı davetiye gönderilmiş; ilgili ihtarat davalı şirket yetkilisine bizzat 28/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mahkememizce davalıya gönderilen tebligatta mahkememizce 15/11/2019 günü saat:14.00’te mahkeme kaleminde inceleme yapılmasına karar verildiği, inceleme gün ve saatine kadar davaya konu tüm dayanak delillerini ve varsa ticari defterlerini sunması için kendilerine kesin süre verildiği, verilen bu sürenin kesin nitelikte olduğu, bu yönde kendilerine başkaca süre verilmeyeceği, aksi halde ticari defter ve kayıtlara dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları hususu açıkça ihtar edilmiştir. Davalı şirket ve/veya yetkilisi gerekli ihtaratı içeren tebligatı almasına rağmen 15/11/2019 tarihinde yapılan incelemeye de katılmamış, ticari defter ve belgelerini mahkememize sunmamıştır. Davalının SEGBİS sistemi üzerinden duruşmalara katılma yönündeki talebi “hukuk davalarında böyle bir yargılama usulü bulunmadığından” mahkememizce yerinde bir talep olarak görülmemiş ve dikkate alınmamıştır. Sonrasında dosya ek rapor tanzimi için kök raporu düzenleyen SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenerek 17/12/2019 tarihinde ön bürodan mahkememize sunulan aynı tarihli ek bilirkişi raporunda ise özetle; davalı tarafça davaya konu faturaları sunduğu BA–BS formları ile kanuni süresi içerisinde kayıtlı olduğu …Vergi Dairesi’ne … vergi numarası ile bildirdiği, davacı taraf ile davalı taraf arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunun davacı tarafça kesilen faturaların davalı tarafın BA formlarında kayıtlı olduğunun görüldüğü, davalı tarafın 15/11/2019 tarihindeki incelemeye katılmadığı, davalı ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden davalı tarafın ticari defter kayıtları üzerinden bir tespitin yapılamadığı, sonuç olarak davacı tarafın 2018 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacı tarafla davalı taraf arasında ticari ilişkinin 2017 yılında başladığı ve en son ticari ilişkinin 28/03/2018 tarihinde sona erdiği, buna göre davacı tarafın davalıdan bakiye alacağının 9.602,57-TL. olduğuyönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporu mahkememizce incelenip denetlenmiş, raporun toplanan delillere dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere uygun olduğu görülmüş, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, icra takip dosyası içeriği, tüm dosya kapsamı ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi kök ve ek raporları birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirkete usulüne uygun tebligatla ticari defter ve kayıtlarını sunması için süre verildiği halde defterlerin bilirkişi incelemesine sunulmadığı, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi ve dosyaya gelen BA-BS kayıtları incelendiğinde davacı firma tarafından davalıya satışı yapılan ürünler karşılığında davalı adına düzenli olarak faturaların düzenlendiği, davalı şirket tarafından bu faturaların BA/BS beyannameleri ile … Vergi Dairesine beyan edildiği, bu durumun dahi taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ikrar niteliğinde olduğu, davalı şirketin 04/04/2018 tarihli borca itirazında yalnızca davalı tarafa borcu olmadığını belirtek itiraz ettiği, ancak borcu olmadığını ispata yönelik herhangi bir belgeyi gerek itirazında gerekse yargılama sırasında ibraz etmediği dikkate alındığında; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının davalıdan takip miktarı kadar alacaklı olduğu, davalının takip konusu borca yönelik itirazının ise haksız olduğu konusunda mahkememizde kanaat oluşmakla takip tarihi itibariyle davacının davalıdan toplam 9.602,57-TL. alacaklı olduğu anlaşılmış, ayrıca alacağın likit, itirazın da haksız oluşu karşısında icra inkar tazminatı tayinini de kapsar şekilde davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra takip dosyasındaki 9.602,57-TL. asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren (yıllık %9,75 oranını geçmemek üzere) değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan, itirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.920,51-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 655,95-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 163,99-TL. peşin harç + icraya yatan harçtan mahsubu ile geriye kalan 491,96-TL’nin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 1.066,89-TL. yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1 maddesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, HMK.’nun 345. maddesi uyarınca gerekeli kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK.’nun 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK.’nun 343. maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK.’nun 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Yargılama Gideri Dökümü:
35,90 TL başvuru harcı
163,99-TL peşin harç +icraya yatan harç
5,20 TL vekalet harcı
750,00 TL bilirkişi ücreti
111,80- TL tebligat ve posta ücreti
+_________________________
1.066,89- TL