Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/378 E. 2019/801 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/378 Esas
KARAR NO: 2019/801

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/09/2015
KARAR TARİHİ: 23/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davanın kabulüyle, dava konusu edilen Kayıp Kaçak, Perakende Satış Hizmet, PSH Sayaç Okuma, İletim Sistemi Kullanım ve Dağıtım Bedelleri ile bu bedeller toplamı üzerinden fazladan ödenen TRT paylarının, HMK. Md. 107 uyarınca Belirsiz Alacak Davası olarak her bir davalı için ayrı ayrı olmak üzere şimdilik asgari 3.500,00 TL’nin (toplam şimdilik asgari 10.500,00 TL) fatura ödeme tarihlerinden itibaren hesap edilecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte, davalılardan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine, taleplerine, işin ticari niteliği nedeniyle (TTK 19. madde), fatura ödeme tarihinden itibaren, T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faizi oranında temerrüt faizi (3095 s. Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun m.2) işletilmesine, HMK 329 gereğince, kötü niyetli olarak dava açılmasına sebebiyet verilmiş olması nedeniyle; davacı müvekkil ile vekilleri arasındaki asgari tarifeye göre davada hükmolunacak alacağın %10’u oranında ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesine,yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca, müvekkil şirket ile davacı arasında imzalanan yetki sözleşmesine istinaden, uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul mahkemelerinin HMK’nın 17/1. ve 19/1. maddesi kapsamında kesin yetkili olduğundan, müvekkili yönünden davanın tefriki ile birlikte, yetki yönünden reddine ve dosyanın İstanbul mahkemelerine gönderilmesine,dava konusu bedeller belirlenebilir nitelikte olup bu bedellerin belirsiz alacak davasıyla talep edilmesi mümkün olmadığından davanın usulden reddine, sayın mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda süre verilerek harç tamamlatılmasına, bu süre zarfında harç tamamlanmadığı takdirde davanın usulden reddine, dava dilekçesinin HMK’nın 119. maddesine uygun olmadığından, davacının her bir kalemden ne miktarda talepte bulunduğunu açıkça ortaya koyması gerektiğinden, davacıya bu eksikliği gidermesi için ihtaratlı şekilde bir haftalık kesin süre verilmesine, bu süre zarfında giderilmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına, usuli itirazlarının yerinde görülmediği takdirde; yargıtay kararlarının yerel mahkemeleri bağlayıcı bir niteliği olmamakla birlikte, aksi yönde birçok Yargıtay kararı bulunduğundan, her halde; dava konusu bedeller, EPDK’nın mevzuat hükümleri çerçevesinde aldığı kurul kararları ile uygulamaya konulduğundan ve söz konusu EPDK kararları ve mevzuat hükümleri, iptal edilmedikçe ve yürürlükten kaldırılmadıkça elektrik piyasasındaki tüm şirketler ile aboneleri bağlayacağından,bir an için kayıp-kaçak bedeli ve sair bedellerin tahsilinin EPDK kararı gereği yasal zorunluluk olduğu kabul edilmese dahi davacı, elektrik tedarikçisini seçme hakkına sahip bir serbest tüketici olarak müvekkili ile yaptığı elektrik satış sözleşmesi (ikili anlaşma) çerçevesinde, dava konusu bedelleri ödemeyi üstlendiğinden; özel hukuk hükümlerine tabi bu sözleşme, taraflarca serbestçe müzakere edilerek akdedildiğinden ve basiretli tacir olan davacının, dava konusu bedelleri ödemeyi kabul ettiğinden,davacı, yasal mevzuat gereği ödemekle yükümlü olduğu dava konusu bedelleri sözleşmeyle önceden bildiğinden ve müvekkili şirketin, bu bedelleri uhdesinde tutmayıp; dağıtım şirketine ve Trt Genel Müdürlüğü’ne aktardığından,davacının, dava konusu faturalara itiraz etmediğinden faturaları kabul etmiş sayılacağından, ayrıca davacının belirttiği faiz başlangıç tarihi hatalı olduğundan, davanın reddine, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosya İstanbul Anadolu… Asliye Ticaret Mahkemesinin… Es…. Kar. Sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize gelmiş olmakla yukarıdaki esası almıştır.
Dava, elektrik abonesinden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen;Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri ve emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle dava konusuz kalmış olmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf davanın açıldığı anda ki mevzuata ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Yani davaya konu bedelleri tahsil eden davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle ve emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı da dikkate alınarak davacı yararına maktu vekalet ücreti taktir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatına varılmıştır.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Sair hususların gerekçeli kararda ele alınmasına,
3-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının peşin yatan 179,32 TL’ den mahsubu ile geriye kalan 134,92 -TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 31,80-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 28,00-TL olmak üzere toplam 59,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır