Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/369 E. 2021/147 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/369 Esas
KARAR NO:2021/147

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:24/04/2018
KARAR TARİHİ:25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/03/2016 tarihinde davalı … nezdinde sigortalı olan sürücü… idaresindeki… plakalı aracın seyir halinde yapmış olduğu kaza neticesinde müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kaza sonucunda müvekkilinde kalıcı maluliyet oluştuğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazadaki kusurun tamamen… plakalı araç sürücüsünde olduğunu, davaya konu hasar ile ilgili olarak davalı … şirketinden 18/04/2017 tarihinde 40.200,00-TL. tutarında ödeme alındığını, ancak müvekkilinin mağduriyetinin ve maluliyetinin bu süre zarfında daha da arttığını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; ileride yaptırılacak aktüer bilirkişi incelemesi sonucunda hesaplanacak miktara göre artırmak ve sigorta limitini aşmamak üzere kaza sonucunda müvekkilinde meydana gelen bedensel zararlara karşılık olarak şimdilik 100,00-TL. kalıcı maluliyet kaynaklı maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi, delil listesi ve tensip zaptı davalı … şirketine 08/05/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalı tarafça davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 20/03/2016 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; kaza tespit tutanağı, ifadeler, bilirkişi raporu, … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyası, tedavi evrakları, nüfus kaydı, SGK kayıtları, hasar dosyası, sigorta poliçesi, tanık beyanı, araç kayıtları, Adli Kurul Raporu ve diğer tüm yasal delillere dayanmıştır. Davalı taraf ise herhangi bir delil sunmamıştır.
Mahkememizce … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyasının UYAP örneği celbedilerek dosya içerisine alınmış ve incelenmiştir. …… Hastanesi’ne, … Üniversitesi …’ne, …l Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne ve … Devlet Hastanesi’ne ayrı ayrı müzekkereler yazılarak davacıya ait tedavi evrakları, filmler ve grafiler dosyaya kazandırılmıştır. … A.Ş.’den poliçe ve hasar dosyası celbedilmiştir.
Dava konusu kaza sebebiyle kusur durumlarının tespiti bakımından dosya ATK’ya gönderilmiş, ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 22/08/2019 tarihli ve 2019/56573/7225 sayılı kusur raporunda özetle; 20/03/2016 günü saat 13:45 sıralarında sürücü…’ın sevk ve idaresindeki… plaka sayılı otomobil ile … Sitesi … Blokların bulunduğu istikametten …. Blok istikametine doğru seyir halinde iken olay mahalli olan kavşağa geldiğinde aracının ön kısımları ile seyir istikametine göre sağ taraftan gelip kavşak müşterek alanına giriş yapan sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin sol yan kısımlarına çarpması sonucunda dava konusu olayın meydana geldiği, kaza mahallinin yerleşim yeri içi olduğu, hız sınırının 50 km/saat, yol platform genişliğinin 14,7 metre, yolun 2 şeritli 9,5 metre genişliğinde iki yönlü sokak olduğu, zeminin parke kaplama, yol yüzeyinin kuru, vaktin gündüz, hava durumunun açık olduğu, dört yönlü kavşak bulunduğu, yolun yatayda düz düşeyde ise eğimsiz olduğu, … plaka sayılı motosikletin son konumu ile çarpma noktası arasındaki mesafenin 14 metre olduğu, sürücü…’ın idaresindeki otomobil ile gündüz vakti meskun mahalde seyir halinde iken olay yeri olan dört yönlü kontrolsüz kavşak mahallinden geçiş yapmadan önce kavşak alanına ve sağına dair yeterli ve gerekli kontrolleri yapması, geçiş önceliğini sağdan gelen sürücüye vermesi gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmeyerek kavşaktan geçiş yaptığı sırada idaresindeki araç ile seyir istikametine göre sağından gelen sürücü idaresindeki motosiklete çarptığı olayda asli kusurlu olduğu, sürücü …’un ise idaresindeki motosiklet ile gündüz vakti meskun mahalde seyir halinde iken kontrolsüz dört yönlü kavşaktan her ne kadar geçiş önceliğine sahip ise de kavşağa yaklaşırken hızını her an tedbir alabileceği şekilde azaltarak kavşaktan kontrollü bir şekilde geçiş yapması ve sol tarafından gelip kavşaktan geçiş yapmak isteyen otomobile karşı zamanında etkili fren ve direksiyon tedbirine başvurarak kazayı önlemeye çalışması gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek olay mahallinden geçiş yapan otomobil ile çarpışmış olup karıştığı olayda tali kusurlu olduğu, sonuç olarak davaya konu kazanın meydana gelmesinde sürücü…’ın %70 (yüzde yetmiş) oranında, sürücü …’un ise %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu oldukları şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu kaza sebebiyle davacının maluliyet durumunun tespiti için dosya ATK’ya gönderilmiş, ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 27/03/2020 tarih ve … karar sayılı maluliyet raporunda özetle; davacı …’nın 20/03/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarihli ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında yönetmelik dikkate alındığında; kişinin tüm vücut engellilik oranının %30 (yüzdeotuz) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin ise kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce 09/09/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereğince iddia, savunma, ATK kusur ve maluliyet raporu, toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek dosya 14/09/2020 tarihinde aktüer hesabı yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 05/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; araç sürücüsünün %70 kusur oranı yansıtıldığında davacının 20/03/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrasında 9 aylık geçici iş göremezlik dönemine ilişkin zararının 8.348,73-TL. olduğu, ATK raporu ile tespit edilen %30 oranındaki maluliyetine ilişkin sürekli iş göremezlik zararının ise 198.334,56-TL. olduğu, böylece davacının toplam maddi zararının 206.683,29-TL. olduğu, … plakalı otomobilin kaza tarihini kapsayan Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) sigortası poliçesinin davalı … A.Ş. tarafından tanzim edildiği, davalı … tarafından poliçede verilen kişi başına ölüm ve sürekli sakatlık teminatının üst limitinin 310.000,00-TL. olduğu, davalı … tarafından davacıya 18/04/2017 tarihinde bir miktar ödeme yapıldığı, davalı … tarafından davacıya asıl alacak ödenen 40.200,00-TL. tutarındaki maddi tazminatının 05/10/2020 rapor tarihi itibariyle güncel değerinin 52.749,01-TL. olduğu, davacı için hesaplanan maddi zarardan davalı … tarafından ödenen tutarın rapor tarihi itibariyle güncellenmiş değerinin tenzili sonrasında davacının bakiye maddi zararının ise (206.683,29-TL. – 52.749,01-TL.=) 153.934,28- TL. olacağı, sorumluluk, temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki olgular konusundaki takdirin münhasıran mahkemeye ait olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı herhangi bir beyan ve itiraz dilekçesi sunulmamıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 281/1 maddesine göre; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.”
HMK.’nun 281. maddesinin gerekçesinde ise maddede rapora itiraz için taraflara tanınmış bulunan 2 haftalık sürenin kesin süre olduğu ve hak düşürücü bir nitelik taşıdığı ifade edilmektedir.
Dolayısıyla, taraflar bu süre içerisinde bilirkişi raporuna karşı itirazlarını dile getirmezlerse bilirkişi raporu itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir, yani itiraz etmeyen taraf artık rapora itiraz olanağını tümüyle kaybeder.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da bilirkişi raporuna yasal süresi içinde itiraz edilmemesi halinde diğer taraf yönünden usulü müktesep hakkın doğacağı belirtilmektedir.
Davacı vekili 13/10/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinde toplam 100,00-TL. olarak talep ettikleri miktarı aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda 153.834,28-TL. artırarak toplam olarak 153.934,28-TL. maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Dosyada toplanan ve celbedilen deliller, davacıya ait tedavi evrakları, … CBS’nin soruşturma dosyası, ATK kusur ve maluliyet raporları ile aktüer bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirilmiş, aktüer bilirkişi raporunun gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine ve dosyada mevcut belgelere uygun olduğu, aynı zamanda uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu anlaşılmış, mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK’nun) 91. maddesi ile araç işletenlere uygulamada “zorunlu trafik sigortası” olarak da adlandırılan “mali sorumluluk sigortası” yaptırma zorunluluğu getirilmiştir
KTK.’nun 91/1. maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 nci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davalı … kaza tarihi itibariyle… plakalı aracın ZMMS (Zorunlu Mali Mesuliyet) sigortacısıdır.
Kaza tarihi olan 20/03/2016 itibariyle dava dışı… adına trafikte tescili bulunan ve kaza tarihini de kapsayacak şekilde davalı … nezdinde ZMSS (Trafik Sigortası) poliçesi ile sigortalı bulunan… plakalı aracın sigorta teminat limitinin 310,000,00-TL. olduğu görülmüştür.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.
Zorunlu mali sorumluluk sigortasında yaralanma hallerinde tedavi dışında, bu kimsenin çalışma gücünün tamamen veya kısmen azalması gibi durumlarda bundan kaynaklanan zararları ve ileride ekonomik yönden yoksun kalacağı zarar, ziyan ve masrafları, kişinin olay nedeniyle mahrum kaldığı diğer ekonomik zararların da poliçe kapsamında kalan zararlardan olduğu kabul edilmektedir. (Işıl Ulaş, Uygulamalı Sigorta Hukuku; 2002, 3.baskı, sh.709-710)
Sürekli iş göremezlik zararı, bir kişinin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi sonucunda fiziksel, psikolojik, duygusal ya da entelektüel potansiyelin azalmasından kaynaklaran bir zarardır.
Yüksek Yargıtay kararlarında sürekli iş göremezlik zararına “güç kaybı veya efor kaybı zararı da denilmektedir. Bir başka ifade ile sürekli iş göremezlik zararı; beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır.
Bu durumdaki kişi çalışmasını sürdürebilir ise de yaşıtlarına ve kendisi ile aynı işi yapanlara göre (malul kaldığı oranda) daha fazla güç ve çaba harcayacağından, kazançlarında bir azalma olmasa dahi (sakatlığı oranında) tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.
Geçici iş göremezlik zararı ise; zarar görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançlarından ibarettir. Bir diğer ifade ile trafik kazası sonucunda yaralanmanın doğal bir sonucu olan ve kişi iyileşinceye kadar geçen geçici sakatlık dönemine ilişkin olan geçici işgöremezlik tazminatı, 2918 sayılı kanunun 85. maddesi kapsamındaki bedeni zararlardandır.
2918 sayılı KTK’nun 98/1. maddesinde belirtilen “tedavinin gerektirdiği diğer giderler” kapsamında olan geçici iş göremezlik tazminatı, tedavinin gerektirdiği bir gider kalemi olarak zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) kapsamındadır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası dışında kalan hususların düzenlendiği 2918 sayılı KTK’nun 92. maddesinde; “geçici iş göremezlik ödeneği” sigorta kapsamı dışına çıkarılmamış olup, bu durum karşısında geçici iş göremezlik ödeneğinin de poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile poliçe kapsamı içinde kaldığının kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 10. HD.’nin 14/10/2010 tarih, 2009/5281 E.ve 2010/13730 K. sayılı ilamı)
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyası, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin düzenlediği 22/08/2019 tarihli kusur raporu, ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 27/03/2020 tarihli … nolu maluliyet raporu, dosyada alınan ve mahkememizce de benimsenen aktüer bilirkişi raporu ile toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; 20/03/2016 tarihinde meydana gelen ve… plakalı otomobil ile … plakalı motosikletin karıştığı trafik kazası neticesinde … plakalı motosikletin arka kısmında yolcu konumunda bulunan davacı …’nın yaralanmasına neden olan kazada… plakalı araç sürücüsü…’ın asli derecede ve %70 oranında, … plakalı motosiklet sürücüsü …’un ise tali derecede ve %30 oranında kusurlu oldukları, … plakalı aracın kaza tarihini de kapsayacak şekilde ZMSS poliçesi ile davalı … A.Ş. nezdinde sigortalı olduğu, davalı … şirketinin… plakalı aracın ZMSS sigortacısı olarak davacıda meydana gelen yaralanmadan ve oluşan zarardan dolayı poliçe teminat limiti ile sorumlu olduğu, davacının dava konusu kaza nedeniyle yaralanmasının davacı …’da %30 oranında meslekte kazanma gücü kaybı yarattığı, davacının iyileşme süresinin ise kaza tarihi olan 20/03/2016 tarihinden itibaren 9 (dokuz) ay olduğu, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre davacının 20/03/2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanmasından kaynaklı olarak davalıdan talep edebileceği geçici işgöremezlik tazminatının 8.348,73-TL., sürekli işgöremezlik tazminatının ise 198.334,56-TL. olduğu, davalı … tarafından davacıya tarihinde bir miktar ödeme yapıldığı, davalı … tarafından 18/04/2017 tarihinde davacıya yapılan 40.200,00-TL. tutarındaki ödemenin güncellenmiş değerinin rapor tarihi itibariyle 52.749,01-TL. olduğu, davalı … şirketince yapılan bu ödeme ile davacıdan alınan ibraname dikkate alındığında davacıya ödenen tazminat ile hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda hesaplanan tazminat miktarı arasında açık farklılık olduğu, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasındaki bu açık nispetsizlik karşısında davacıdan alınan ibranamenin geçerli olmadığı ve davalı … tarafından davacıya yapılan ödeme ile davacının maddi zararının karşılanmadığı, aktüer bilirkişi raporunda hesaplanan 8.348,73-TL. geçici işgöremezlik, 198.334,56-TL. sürekli işgöremezlik tazminatı toplamı olan 206.683,29-TL.’den davalı … şirketinin davacıya yaptığı ödemenin güncellenmiş değeri olan 52.749,01-TL. mahsup edildiğinde; davacının davalı … şirketinden talep edebileceği maddi zararının 153.934,28-TL. olduğu, bu miktarın (153.934,28-TL.’nin) davalı … şirketinin sorumlu olduğu poliçe teminat limiti içerisinde kaldığı, dosya kapsamına göre davalı … şirketinin temerrüt tarihinin ise davacıya kısmi ödeme yaptığı tarih olan 18/04/2017 tarihi olduğu, aktüer bilirkişi raporu ile hesaplanan 153.934,28-TL. tazminat miktarına davalı … şirketinin temerrüt tarihi olan 18/04/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 153.934,28-TL. maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 18/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 10.515,25-TL karar ve ilam harcının, dava açılırken yatırılan peşin harç + ıslah harcı toplamı olan 561,90-TL’den mahsubu ile kalan 9.953,35-TL harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 1.695,67-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 18.573,76-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatılıdı. 25/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır