Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/363 E. 2021/649 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/363 Esas
KARAR NO:2021/649

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/04/2018
KARAR TARİHİ:15/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan “İstirdat” davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin “… Mahallesi, 1342. Sokak, No:38, K:2, …/…” adresinde bulunan “…” adı altında gerçekleştirilecek olan proje kapsamında dosyada bulunan teklif formunda yazılı işlerin ve işçilik hizmetlerinin sunulması karşılığında davalı şirketle 17/01/2018 tarihinde 12.200,00-EURO + KDV bedel üzerinden anlaşma sağladığını, buna göre tarafların müvekkili şirketin davalıya ödemesi gereken toplam iş bedelinin Türk Lirası karşılığı olarak 65.800,00-TL.’nin ödenmesi konusunda mutabık kaldıklarını, bu bedelin 10.000,00-TL.’sinin müvekkili şirket tarafından davalı şirkete peşinat olarak ödendiğini, kalan kısım olan 55.800,00-TL.’nin ise taraflarca 3 (üç) adet çek ile yapılmasının kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin taraflarca kararlaştırıldığı üzere anılan 3 adet çeki davalı şirkete teslim ettiğini, ancak davalı şirketin gerek peşinatı ve gerekse çekleri almasına rağmen sözleşme konusu işleri tam ve eksiksiz olarak yapmadığını ve eksik bıraktığını, yaptığı kısımları ise ayıplı bir şekilde yaparak işi tamamlamadan iş alanını terk ettiğini, dava konusu çeklerin davalı şirket tarafından tahsil edilmesi riskinin bulunduğunu, bu nedenle öncelikle mahkemece uygun görülecek bir teminat karşılığında yargılama sonuçlanıncaya kadar davalı şirkete teslim edilen çeklerle ilgili olarak ödeme yasağı kararı verilmesini, ayrıca mahkemece dava konusu çeklerin icra takibine konu yapılmaması yönünde, ancak takip başlatılması halinde takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yapılacak yargılama neticesinde ise müvekkili şirketin dava konusu çekler nedeniyle davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, dava konusu çeklerin müvekkili şirkete teslim ve iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete dava dilekçesi ve ekleri ile tensip zaptı usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı iş bedeli karşılığında davacı tarafça davalı yükleniciye teslim edilen 3 (üç) adet çek nedeniyle; davalı şirketin sözleşme konusu işleri yapmadığı, yaptığı kısımları ise eksik ve ayıplı olarak yaptığı iddiasıyla davacı şirketin davalıya dava konusu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak açılmış, ancak yargılama devam ederken davacının yaptığı ödeme nedeniyle sonradan istirdata dönüşmüş istirdat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; teklif formu, çek suretleri ve çek teslim makbuzu, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …Değişik İş sayılı delil tespiti dosyası ve bu dosyada alınan bilirkişi raporu, tanık beyanı, ticari defterler ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, yemin, isticvap ve sunulması mümkün diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalı taraf ise herhangi bir delil bildirmemiştir.
Mahkememizce davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak …Değişik İş sayılı delil tespiti dosyası dosyaya kazandırılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, mahkememizce 24/03/2021 tarihli ara karar ile; iddia, dosyada toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek, 16/04/2021 günü, saat 14.00 inceleme günü ve saati olarak belirlenmiştir. İlgili 24/03/2021 tarihli ara kararda; taraflara inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeleri, eğer inceleme günü ve saatinde hazır edemeyeceklerse en geç inceleme gün ve saatine kadar ticari defter ve kayıtlarının bulundukları yerleri bildirmeleri için inceleme gününe kadar kesin süre verilmesine karar verilmiş, aksi takdirde defter ibrazından kaçınmış sayılacakları hususu açıkça ihtar edilmiştir. Davalı firmaya bu konuda usulüne uygun olarak ihtaratlı tebligat yapılmasına karşın davalı taraf ticari defter ve belgelerini incelenmek üzere sunmadığı gibi, yerinde inceleme de talep etmemiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan 18/06/2021 tarihli raporda özetle; davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde davacının 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, ara karar gereğince bilirkişi incelemesi için verilen inceleme gün ve saatinde davalı tarafın mahkemede hazır bulunmamasından dolayı davalı tarafın ticari defter incelemesinin yapılamadığı, davacının 2018 yılı yevmiye defterlerinde yapılan inceleme neticesinde davalı ile olan cari hesap hareketlerini ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydetmiş olduğu, davacının ticari defter incelemesi neticesinde davalı yandan cari alacağı olmadığı, teknik bakımdan mahalde yapılan incelemeler neticesinde davacı tarafından belirtilen ve daha önceki bilirkişi raporlarında yer alan diğer eksiklerin, kusurların bir bölümünün süreç içerisinde davalı veya davacı tarafından giderilmiş olabileceğinden tespit edilemediği, keşif esnasında yapılan incelemede davalı tarafından yapılan imalat ve montajların fotoğraflarda da görüldüğü gibi tamiratı yapılamayacak kadar hatalı olduğu için tamamı yeniden yapılmak kaydı ile düzeltilebileceği, tüm dosya içeriğinin birlikte incelenmesi neticesinde ise taraflar arasındaki sözleşme edimlerinin davalı tarafından yerine getirilmediği ve davacının mevcut eseri kabule zorlanamayacağı göz önünde tutularak; davacı şirketin sözleşme nedeniyle davalı yana verdiği çekleri geri isteyebileceği, şöyle ki; sözleşme kapsamında davalıya verilen çeklerin 30/05/2018 keşide tarihli ve 18.600,00-TL. tutarlı çek için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipte davacının anılan icra dosyasına 03/07/2019 tarihinde 27.951,70-TL., 10/07/2019 tarihinde 1.180,38-TL. olmak üzere toplam 29.132,08-TL. ödeme yaptığının tespit edildiği, ödenen bu tutarı davalıdan talep edebileceği, 11/05/2018 keşide tarihli 18.600,00-TL. tutarlı çekin … İcra Müdürlüğü’nün 2018/25820 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine konu edildiği, bu çekle ilgili olarak haricen tahsil bildirimi yapılmadığı, çekte ciranta olan diğer şirketler aleyhine de takip yapılması ve takip borcunun kim tarafından ödendiğinin alacaklı banka tarafından icra dosyasına bildirilmediği, ancak davacı şirketin bu çekle ilgili olarak bankaya 24.000,00-TL ödediği, böylece dosya borcunun bu suretle kapatıldığı, icra takip dosyası borcunun ise alacaklı bankaya ödendiğine ilişkin bir belgenin dosyada yer almadığı, ancak davacı şirketin bilirkişi incelemesi esnasında sunduğu “İbraname” başlıklı belgenin alacaklı bankadan teyidi durumunda ödenen 24.000,00-TL.’yi davalıdan talep edebileceği, 11/04/2018 keşide tarihli 18.600,00-TL. meblağlı tutarlı çekin ise icra takibine konu edilmeden alacaklıya ödeme yapılmak suretiyle elden iade alındığı davacı tarafından iddia edilmiş olmakla birlikte davacının davalıya çeki geri almak üzere ödeme yaptığına dair bir belgenin dosyaya sunulmadığı, ancak çekin bir ödeme aracı olmasından hareketle “çekin borçlu (keşideci) elinde olmasının (veya keşideci tarafından bankaya geri verilmesinin) çek bedelinin ödendiğine karine teşkil edeceği, bu karinenin aksinin alacaklı davalı tarafça kanıtlaması gerektiği, bu yönde Yargıtay kararlarında ifadesini bulan karinenin aksi davalı tarafından ispat edilmediğinden (çek bedelinin davalıya hangi tarihte ödendiği tespit edilememiş olmakla birlikte) davacının 18.600,00-TL. tutarlı çeki bankaya geri verdiğinin tespiti halinde çek tutarı olan 18.600,00-TL.’nin davalıdan istirdatı (geri alınması) gerekeceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili 10/07/2019 tarihinde mahkememize sunduğu dilekçesinde; dava konusu çeklerle ilgili olarak ödeme yaptıklarını ve huzurdaki davanın istirdat davasına dönüştüğünü beyan etmiştir.
2004 sayılı İİK.’nun 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803).
Eldeki dava ilk açıldığında menfi tespit davası olarak açılmıştır. Menfi tespit davası; bir hak ya da bir hukuki ilişkinin var olup olmadığını veya hakkın veyahut hukuki ilişkinin ortadan kalktığını ispatlamak için açılan davadır. Menfi tespit davasının amacı, davacı borçlunun davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığının kanıtlanması ve ihtilafın kesin olarak çözüme kavuşturulmasıdır.
Eğer açılan menfî tespit davası, davalı alacaklının dava konusu bedeli davacıdan tahsil etmeden önce veya icra takibinden önce sonuçlanmaz ise ya da dava esnasında borç alacaklı davalıya ödenmiş olursa, menfî tespit davasına artık istirdat davası olarak devam edilir. Yani menfî tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşür. Bunun için borçlu davacının bir talepte bulunması şart değildir. Borcun ödendiğini öğrenen mahkeme kendiliğinden (re’sen) menfî tespit davasına istirdat davası olarak devam eder. İstirdat davası ise; borçlu olunmamasına rağmen icra tehdidi altında yapılan ödemenin iadesini sağlamak amacıyla açılan davadır.
Yargılamanın devamı sırasında menfi tespite konu olan alacak karşı tarafa ödenmiş olursa, menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğünden, bu durumda davanın kabulü durumunda ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte istirdatına karar verilir.
Davacı şirket tarafından dava konusu yapılan 30/05/2018 keşide tarihli, 18.600,00-TL. meblağlı çek için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına 03/07/2019 tarihinde 27.951,70-TL., 10/07/2019 tarihinde ise 1.180,38-TL. olmak üzere toplam 29.132,08-TL. ödeme yapılmıştır. Dava konusu 11/05/2018 keşide tarihli, 18.600,00-TL. meblağlı çek için ise davacı şirketçe … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında alacaklı … Bankası A.Ş.’ye 19/12/2018 tarihinde 24.000,00-TL. ödenmiştir. Yine dava konusu yapılan 11/04/2018 keşide tarihli, 18.600,00-TL. meblağlı çek için davacı şirketçe 07/01/2019 tarihinde bankaya çek bedeli olan 18.600,00-TL. ödenmiştir. Böylece davacı şirketin dava konusu çeklerin bedellerini dava açıldıktan sonra ödemek zorunda kaldığı, menfi tespit davasının devamı esnasında yapılan ödeme nedeniyle davanın yasa gereği istirdata dönüştüğü, davacı şirketçe 30/05/2018 keşide tarihli çek için 29.132,08-TL., 11/05/2018 keşide tarihli çek için 24.000,00-TL. Ve 11/04/2018 keşide tarihli çek için 18.600,00-TL. olmak üzere toplam 71.732,08-TL. ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
İstirdat davasında davacı, dava konusu yaptığı borç kalemleri nedeniyle yapmış olduğu ödemeyi, ödeme yaptığı tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan talep edebilir. Eldeki davada her iki taraf da tacir olduklarından, mahkememizce her bir çek için yapılan ödeme tutarına, ödemenin yapıldığı tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak; davacı şirketin dava konusu 3 adet çeki davalı şirkete teslim ettiği ancak davalı şirket tarafından sözleşme konusu işler tam ve eksiksiz olarak yapmadığı gibi işlerin eksik ve ayıplı olarak yapıldığı, böylece taraflar arasındaki sözleşmeye konu edimlerin davalı tarafından yerine getirilmediği, davacı şirketin mevcut haliyle yapılan işleri kabule zorlanamayacağı, bu nedenle davacı şirketin sözleşme nedeniyle davalı yana verdiği çekleri geri isteyebileceği, bir başka ifade ile dava konusu çekler bedelsiz kaldığından davacı şirketin dava konusu çekler nedeniyle davalı şirkete borçlu olmadığı, her ne kadar dava menfi tespit davası olarak açılmış ise de sonradan istirdat davasına dönüştüğünden, davacı şirketin dava konusu çekler nedeniyle yapmış olduğu ödeme tutarlarını, ilgili çek için ödeme yaptığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceği, şöyle ki davacı şirketçe dava devam ederken 30/05/2018 keşide tarihli, 18.600,00-TL. meblağlı çek için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ödenen 29.132,08-TL.’nin 27.951,70-TL.’sine 03/07/2019 tarihinden, 1.180,38-TL.’sine 10/07/2019 tarihinden itibaren, 11/05/2018 keşide tarihli, 18.600,00-TL. meblağlı çek için … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında alacaklı … Bankası A.Ş.’ye ödenen 24.000,00-TL.’ye 19/12/2018 tarihinden itibaren, 11/04/2018 keşide tarihli, 18.600,00-TL. meblağlı çek için ödenen 18.600,00-TL.’ye ise 07/01/2019 tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan talep edebileceği kanaatine varılarak aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile;
a) 30/05/2018 keşide tarihli, 18.600,00-TL. meblağlı çek için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ödenen 29.132,08-TL.’nin (27.951,70-TL.’sine 03/07/2019 tarihinden itibaren, 1.180,38-TL.’sine 10/07/2019 tarihinden itibaren) işleyecek avans faizi ile birlikte,
b) 11/05/2018 keşide tarihli, 18.600,00-TL. meblağlı çek için … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında alacaklı … Bankası A.Ş.’ye ödenen 24.000,00-TL.’nin 19/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte,
c) 11/04/2018 keşide tarihli, 18.600,00-TL. meblağlı çek için ödenen 18.600,00-TL.’nin 07/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 4.900,02-TL karar ve ilam harcından 954,30-TL. peşin harcın mahsubu ile kalan 3.945,72-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 954,30-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 250,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.245,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.125,17-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır