Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/353 E. 2019/408 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/945 Esas
KARAR NO: 2019/343

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 20/10/2017
KARAR TARİHİ: 07/05/2019

Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/11/2015 tarihinde sürücü …’ün sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikletin, …’tan Ulus istikametine seyir halinde iken Yaprak Sokak istikametine geçiş yapmak istediği esnada, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile çarpışması sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazasında sürücü olarak bulunan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00-TL. kalıcı iş göremezlik tazminatı 100,00-TL. geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00-TL. maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusur oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zarar görenin zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içerisinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, davacı tarafından maluliyet sebebiyle tazminat talebine ilişkin olarak, dava öncesinde müvekkili kuruma başvuru yapıldığını, başvuru sırasında müvekkiline sunulmamış olan ve tazminat hesabı için zaruri olan davacının davaya konu kazaya bağlı maluliyet oranını gösterir Sağlık Kurulu Raporu ile kazaya ilişkin bir kısım evrakın davacı taraftan talep edildiğini, davacı tarafın bu belgeleri müvekkil kuruma sunmadığını, usulüne uygun başvuru şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesinde kazaya sebebiyet veren aracın trafik sigortası ile sigortalanmadığının belirtildiğini, kazaya sebebiyet veren motosikletin tescilsiz olduğunun da yazılı olduğunu, tescilsiz olan bir aracın sigortalanmasının hukuken mümkün olmadığını, kazanın …’nın sorumluluğuna sebep olacak şartlarının sağlanmadığını, bu yüzden müvekkili kuruma husumet yöneltilemeyeceğini ve davanın husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, …’nın sorumluluğundan bahsedebilmek için öncelikle trafik sigortasının bulunmadığı iddia edilen tescilsiz aracın trafik sigortası yaptırma zorunluluğu bulunan motorlu taşıtlardan olup olmadığının tespitinin gerektiğini, motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararların teminat kapsamı dışında olduğunun açıkça belirtildiğini, tazminata konu olayın haksız fiilden kaynaklandığını, ticari herhangi bir unsur taşımadığını, müvekkili kurumun haksız fiilin gerçekleşmesinde taraf olmadığını, sorumluluğunun kanundan kaynaklandığını, … aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı taraf delil olarak;… Devlet Hastanesi ve … Devlet Hastanesi tedavi evrakları, Nizip CBS’nin… Soruşturma sayılı dosyası, kaza ile ilgili tutanaklar, poliçe, yemin ve bilirkişi incelemesi delillerine dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak; teminat limit tablosu, Yargıtay kararı, Savcılık soruşturma dosyası, hasar dosyası, ilgili kurumlardan gelecek cevabi yazılar ve bilirkişi incelemesi delillerine dayanmıştır.
Dava, davacının kullandığı 27 Y 8237 plakalı motosiklet ile dava dışı …’ün kullandığı tescilsiz motorlu bisikletin karıştığı trafik kazası nedeni ile davacının uğradığı kalıcı ve geçici iş görmezlik zararının tazmini istemine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizce … Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne, … Devlet Hastanesi’ne, …’na, … Devlet Hastanesi’ne, Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı’na ayrı ayrı müzekkereler yazılarak celbi gereken belge ve dosyalar istenmiş, müzekkere cevapları geldikten sonra Nizip Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) talimat yazılmış ve kazaya karışan dava dışı 3. kişi …’ün kullandığı tescilsiz olduğu ileri sürülen motosiklet üzerinde re’sen seçilecek bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak söz konusu tescilsiz motosikletin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yaptırılması gerekli araçlardan olup olmadığı konusunda rapor alınması istenmiştir.
Nizip … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce… Talimat sayılı dosyada alınan ve ikmal edilerek mahkememize gönderilen 27.09.2018 tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle; dava konusu kazaya karışan dava dışı 3. kişi …’ün ev adresine gidildiği, telefon ile aranarak kendisine ulaşılmaya çalışıldığı ancak kendisine ulaşılamadığından tescilsiz olduğu ileri sürülen motosiklet üzerinde inceleme yapılamadığı, bu nedenle söz konusu tescilsiz motosikletin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yaptırılması gerekli araçlardan olup olmadığının anlaşılamadığı ve bu nedenle de raporun hazırlanamadığı bildirilmiştir.
Talimatla alınan bilirkişi ön raporu taraflara tebliğe çıkarılmış, davacı vekiline 15.11.2018 tarihinde davalı …’na ise 13.11.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, mahkememizce 29.11.2018 tarihli duruşmada davacı vekiline müvekkili ile görüşüp tescilsiz motosikletin yeri hakkında bilgi vermek üzere süre verilmiştir. Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 13.03.2019 tarihli dilekçede; “…müvekkili ile yapılan görüşmede kazaya karışan dava dışı 3. kişi …’ün kullandığı tescilsiz motosikletin mevcut olmadığı, başka bir anlatımla kullanan kişinin beyanına göre aracın el değiştirdiği, bir çok kişi tarafından satıldığı bilgisine ulaşıldığı, dosyada bulunan mübrez belgeler ışığında bilirkişi raporu aldırılması…” talep edilmiştir.
2918 sayılı KTK’nun 91. maddesine göre motorlu araçların trafik sigortası yaptırmaları zorunludur. … Yönetmeliği’nin 9. maddesinde ise trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …’na başvurulabileceği belirtilmiştir. …’na başvurulabilecek hallere ilişkin olarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesinde “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar” düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, … Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesinde de yer almıştır. Bu düzenlemelere göre; trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle …’na husumet yöneltilebilmesi için, bedensel zarara yol açan aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu sigortasının yapılmamış olması gerekmektedir. Yani…Yönetmeliği’nin 9. maddesine göre …, trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu zararları teminat altına almaktadır.
Motorlu bisikletin tanımının yapıldığı 2918 sayılı KTK’nin 3. maddesinde motorlu bisiklet: silindir hacmi 50 cc’yi geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50 km’den az olan bisiklet olarak tanımlanmıştır. 2918 Sayılı KTK’nun 103. maddesinde ise; motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi, somut olayda davalı …’na kazaya sebebiyet veren tescilsiz motosikletin trafik sigortasının bulunmayışı nedeniyle husumet yöneltilmiş olduğundan mahkememizce motosikletin zorunlu trafik sigortası yaptırılması zorunlu motorlu araçlardan olup olmadığı hususunun saptanması gerekmektedir. Bu amaçla mahkememizce Nizip 3. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır fakat davaya konu motosiklet mahallinde bulunamadığından bilirkişi tarafından incelenememiştir. Daha sonra mahkememizce davacı vekiline ön rapor gereği motosikletin bulunduğu yeri bildirmesi için süre verilmiş ancak davacı vekili açık ve net beyanıyla incelemesi yapılacak motosikletin halihazırda nerede olduğunu bilmediklerini, ellerinde mevcut olmadığını, aracın el değiştirdiğini ve aracın birçok kişi tarafından alınıp satıldığı bilgisine ulaşıldığını belirterek mahkememize yerini bildirememiştir. Dolayısıyla bulunduğu yer davacı vekilince bildirilemediğinden ve nerede olduğu da tespit edilemediğinden motosikletin KTK’nın 3. maddesindeki tanıma uyan 50 cc ve üzeri motor silindir hacmine sahip motosiklet olup olmadığının saptanması mümkün olamamıştır.
HMK’nun 190. maddesine göre ispat yükü iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Davacının davasını dayandırdığı trafik kazasına yani haksız fiile sebebiyet veren aracın cinsi, modeli, silindir hacmi itibariyle trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olup olmadığı bilirkişi marifetiyle belirlenemediğinden, bu hususu ispat yükü de davacı tarafta olduğundan, davacı yazılı beyanıyla üzerinde inceleme yapılacak aracın nerede olduğunu bilmediğini ve nerede olduğunu da bildiremeyeceğini açıkça de belirttiğinden, davaya konu aracın trafik sigortası yapılması zorunlu araçlardan olmadığının anlaşılması halinde davacının davalı …’ndan talep hakkının bulunmayacağı ve aracın kanun kapsamında motorlu araç olmadığı sonucuna ulaşıldığı takdirde davalı …’nın bu aracın neden olduğu zarardan sorumlu olmadığı gözetildiğinde kendisine ispat yükü düşen davacı taraf iddiasını ispat edemediğinden …’ndan talep hakkının bulunmadığı da gözetilerek aşağıdaki şekilde davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40TL karar ve ilam harcından 31,40-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 13,00-TL’nin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 13/2. Maddesi uyarınca hesap ve taktir olunan 200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalı

Hakim
¸e-imzalı