Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/339 E. 2019/226 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/339 Esas
KARAR NO : 2019/226
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 13/04/2018
KARAR TARİHİ: 28/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında … plakalı araç için 30.05.2016 tarihli ZMSS Poliçesi imzalandığını, 08.01.2017 tarihinde meydana gelen … plakalı aracın da karıştığı trafik kazası sonucu davalı tarafın kazaya karışan diğer tarafa meydana gelen zararı poliçe kapsamında ödemiş olduğunu, daha sonra davalının ödediği bedeli rücu alacağının şartları oluşmamasına rağmen Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile müvekkili davacıdan rücen talep ettiğini, davacı tarafından haciz işlemine maruz kalmamak adına ilgili meblağın ödenmek zorunda kalındığını, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkili davacıya rücu edilme sebebi olarak davacı şirket araç sürücüsünün 0,39 promil alkollü olmasının gösterildiğini, KTK.’nun “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B.4.maddesinde rücu kapsamının belirlendiğini, ancak Yönetmeliğin 97/1. maddesinde kandaki alkol oranının 0,50 promil üzerinde olan hususi otomobil sürücülerinin ve kanlarındaki alkol miktarı 0,20 promilin üstünde olan diğer araç sürücülerinin karayolunda araç sürmelerinin yasaklandığını, meydana gelen kazada araç sürücüsünün 0,39 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini ve tespit edilen bu promil miktarının mevzuatta yer alan ve rücuya esas olabilecek 0,50 promilin altında olduğunu, dolayısıyla rücu alacağının şartlarının oluşmadığını, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra tehdidi altında davacı tarafından 08.02.2018 tarihinde ödenmek zorunda kalınan 10.388,76 TL tutarlı rücu alacağının talep şartlarının oluşmaması sebebiyle iadesini teminen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe karşı davalı tarafından 26.03.2018 tarihinde süresi içinde ve gerekçesiz borca ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, davalının tüm itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya esas delillerin kendilerine tebliğ edilmediğini, tebliğe kadar cevap sunma haklarını saklı tuttuklarını, davalı nezdinde 07.06.2016-30.05.2017 vadeli … sayılı ZMSS Poliçesine istinaden … sayılı hasar dosyası kapsamında zarar görenlere 04.04.2017 tarihinde 7.970,00 TL hasar bedeli ödendiğini, davacıya ait araç sürücüsünün alkollü olduğunu, alkol oranının kazadan en az bir saat sonra alınmış olabileceğini, bilimsel verilere göre promil değerinin saatte 0,15 promil düştüğünü, kaza anında sürücünün en az 0,547 promil alkollü olduğunu, kazanın oluş şekline göre kazanın alkolün etkisiyle meydana geldiğinin sabit olduğunu, hayatın olağan akışına göre sürücünün ne olursa olsun alkol almamış olsa idi kazanın meydana gelmeyeceğinin tespit edildiğini, Yargıtay ilke kararları gereğince, alkollü olmak ile kazanın meydana gelmesinde illiyet bağının bulunmasının yeterli olduğunu, araç sürücüsünün 2012 yılında ehliyet aldığını, yeterli deneyime sahip bir sürücü olduğunu, kırmızı ışıkta geçmemesi gerektiğini bildiğini, ancak alkolün etkisi ile kurallara uymayıp kırmızı ışıkta geçmeye çalıştığını, rücu edilen tutarın haricen talep edildiğini, davacının ödememesi üzerine icra takibi başlatıldığını, icra takibine davacının sebebiyet verdiğini, icra dosyasına itiraz etmediğini ve ödeme yaptığını, Poliçe Genel Şartlarının B.3. maddesi hükmü ile rücu koşullarının düzenlendiğini, davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, alkol oranının yasal sınırın altında olmadığını, altında olduğu görülse dahi Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97/1.maddesi gereğince orandan bağımsız olarak güvenli sürüş yeteneğini kaybeden kişilerin trafiğe çıkmalarının yasak olduğunu, bu sebeple rücu haklarının bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere davanın haklılığı bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilebilir olduğundan ve alacak likit olmadığından inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek netice itibariyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, sigorta şirketi tarafından sigortalısından rücuen tahsil edilen miktarın, rücu alacağının talep edilebilmesi için gereken şartlarının oluşmaması sebebiyle iadesini temin için davalı sigorta şirketi hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Bu kapsamda, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, Mahkememizce gerek İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasının aslı gerekse Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasının UYAP örneği celbedilerek incelenmiş, hasar dosyası celbedilmiş, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden; tarafların iddia, savunma, dosyada toplanan tüm deliller üzerinde bir makine mühendisi, bir nöroloji uzmanı ve bir de sigorta uzmanından oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulu marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor tanzimi sağlanmış, bilirkişi kurulu tarafından 03.01.2019 tarihinde dosyaya sunulan 02.01.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu incelenip denetlenmiş, raporun toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, takip dosyası kapsamı, bilirkişi raporu kapsamı, birlikte değerlendirilmiş; Mahkememizce aralarında nöroloji uzmanı bulunan bilirkişi heyetinden olayın oluş şekli, yol, hava, gün durumu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin, başka unsurların da etkili olup olmadığının, sürücülerin olaydaki kusur durumlarının, zarar gören araçta meydana gelen gerçek zarar miktarının tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınmıştır.
Dava dosyasına mevcut trafik kazası tespit tutanağına ve bilirkişi kurulu raporuna göre kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü … 2918 sayılı KTK’nın 47. maddesinde belirtildiği şekilde trafik ışıklarına uymayarak bir başka ifade ile kırmızı ışıkta geçmek suretiyle kural ihlali yapmış olmakla kazanın meydana gelmesinde %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğundan, nörolog bilirkişinin de aralarında bulunduğu bilirkişi raporuna göre kaza saati itibariyle kazaya sebebiyet veren sürücü …’in kanındaki gerçek alkol oranı 0.512 promil olarak hesaplandığından, sürücünün kaza anındaki tavır ve davranışlarından koordinasyon, algı ve muhakemesinde belirgin şekilde bozulma olduğu, tepki zamanının, kendini kontrol etme yeteneğinin bozulduğu ve dolayısıyla güvenli ara sürme yeteneğini kaybettiği bilirkişi raporu ile de sabit olduğundan, ayrıca sürücünün tedbirsiz ve dikkatsiz davranarak ve aklı-selim bir sürücüden beklenen asgari özeni dahi göstermeksizin aracıyla kavşakta kırmızı ışıkta durması gerekirken aşırı hızla kavşağa girdiğinden, ortada gerek araçtan, gerek yoldan ve gerekse trafikten kaynaklanan herhangi bir teknik zorunluluk olmamasına rağmen fren yapmadığından ve yeşil ışıkta geçen dava dışı araca çarparak aracının kazaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından mahkememizde de sürücü …’in kaza sırasında münhasıran güvenli sürüş kabiliyetini kaybedecek derecede alkollü olduğu ve bu nedenle kazanın meydana geldiği kanaati hasıl olmuştur.
Somut olayda güvenli araç sürme yeteneğinin kaybedilmesi davacıya ait aracın sürücüsü …’in oranı ne olursa olsun (ki bilirkişi raporunda bu sürücünün kaza anında kanındaki gerçek alkol oranı 0.512 promil olarak hesaplanmıştır) almış olduğu alkol sebebiyle kaza meydana gelmiş olduğundan; Yüksek Yargıtay uygulamalarına göre de davalı sigorta şirketinin davacı sigortalıya karşı sorumlu olabilmesi için araç sürücüsünün salt alkol almış olması yeterli olmayıp, aynı zamanda aracı güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş olması, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmesi gerektiği kabul edildiğinden; dosya kapsamındaki tüm belgeler ve bilirkişi kurulu raporu dikkate alındığında Mahkememizde de kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiği yönünde bir kanaat oluştuğundan, davacının davalı sigorta şirketine ödediği hasar tazminatının geri alınmasının yasal koşullarının oluşmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken yatırılan 177,41-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 133,01 TL’nin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar vekil ile temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair;HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.