Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/33 Esas
KARAR NO:2021/135
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/01/2018
KARAR TARİHİ:23/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket …’da konfeksiyon sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, müvekkilinin davalıdan 40.000 TL tutarında ürün sipariş etmiş ve sipariş konusu ürünler için ön ödeme gerçekleştirdiğini, bu ön ödeme vasıtası olarak … Bankası … Şubesine ait … çek numaralı 30.06.2017 ödeme tarihli 10.000,00 TL bedelli çek , … Bankası … Şubesine ait … çek numaralı 31.07.2017 ödeme tarihli 10.000,00TL bedelli çek , … Bankası … Şubesine ait …. çek numaralı 31.08.2017 ödeme tarihli 10.000,00 TL bedelli çek , … Bankası … Şubesine ait … numaralı 30.09.2017 ödeme tarihli 10.000,00 TL’lik toplamda 40.000 TL’lik çek keşide ettiğini ve keşide edilen bu çeklerin hepsini tam ve eksiksiz bir şekilde banka aracılığıyla ödediğini, ancak davalı eksiksiz bir şekilde banka aracılığıyla ödenen bu çeklere karşılık göndermesi gereken 40.000,00 TL’lik ürünün sadece davalı tarafın kesmiş olduğu faturalardan anlaşılacağı üzere 29.727,013 TL’lik kısmını gönderdiğini, göndermiş olduğu ürünlerin ürünlerin 3.105,01 TL’lik kısmı olan ürünler ayıplı çıkmış iade faturası kesilerek iade edildiğini, bu ürünlerden sonra davalı üstüne düşen bakiye ürün teslim borcunu ifa etmediğini, iade faturaları kesilerek iade edilen ürünler ve bedeli müvekkili tarafından ödenmiş ancak davalı tarafça teslim edilmeyen ürünler için müvekkili lehine oluşmuş olan alacağın tahsil etmek amacıyla borçlu aleyhine, davalıdan olan alacağını tahsil amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı haksız ve kötü niyetli olarak takibe itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, davalının itirazının soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, açıklanan nedenlerle, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirkete yöneltilmiş olan itirazın iptali davası haksız ve hukuka aykırı mahiyet içermekte olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirket adına üretmiş olduğu ürünlerin zamanında ve eksiksiz bir şekilde teslim etmiş olduğu üretilen ürünlerden kaynaklı olarak ürünlerin tüm faturalarının davacı şirkete gönderilmiş olduğu müvekkili şirketin yalnızca üretmiş olduğu ürünlerden kaynaklı olarak davacı şirketten ödeme almış olduğu, dava dilekçesinde iddia olunduğu gibi davacı şirketin müvekkili şirkete yapmış olduğu herhangi bir fazla ödemenin mevcut olmadığını davacı iddialarının soyut bir nitelik içermekte olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete göndermiş olduğu bir kısım ürünlerin ayıplı olduğunun bahisle iade faturası kesilmek suretiyle iade edilmiş olduğu iddia edildiğini, oysa ki müvekkili şirket tarafından davacı şirkete gönderilen ürünlerde herhangi bir ayıplı ürünün bulunmadığını müvekkili şirketin, davacı şirketle arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı üzerine düşen tüm yükümlülüklerini eksiksiz ve kusursuz bir şekilde yerine getirmiş olduğunu, ayrıca, müvekkili şirketin göndermiş olduğu ürünlerle ilgili herhangi bir ayıp ihbarının müvekkili şirkete yapılmamış olduğunu ve müvekkili şirketin davacı şirket adına düzenlemiş olduğu faturalara ilişkin sekiz günlük süre içerisinde herhangi bir itirazın olmadığına ilişkin hususlar göz önüne alındığından usulüne uygun bir ayıp ihbarının mevcut olmadığını, davacı şirket tarafından keşide edilen ve ödendiği iddia olunan çeklerin kambiyo vasfına sahip bir kıymetli evrak taşımış olması ve bu çeklerin borcun konusundan soyut bir ödeme aracı niteliğinde olması müvekkili şirkete verildiği iddia olunan bu çeklerin, davaya konu fatura borç ilişkisine yönelik ödeme amacıyla keşide edilmiş olması ve bu amaçla müvekkili şirkete teslim edilmiş olması hususlarının ispata muhtaç olduğunu, sırf keşide edilen bu çekler dolayısıyla fatura alacağının ödenmiş olduğunu kabul etmek mümkün olmadığını, zira, çek soyut bir ödeme aracı olup çekin keşide edilmesine konu olan borç ilişkisinden tamamen bağımsız bir nitelik göstermekte olduğunu, açıklanan nedenlerle huzurdaki davanın haksız bir şekilde müvekkili şirkete yöneltilmiş olduğunu davacı iddialarını soyut bir nitelik göstermiş olduğundan, davanın reddine, davacının kötü niyetli bir şekilde huzurdaki davayı ikame edilmemiş olması sebebiyle davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava, İİK’nun 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle varsa ferileri ile birlikte borç miktarı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizin 19/12/2018 tarihli celse beş nolu ara karar gereğince davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Tal. Kanalı ile alınan talimat bilirkişi raporunun tetkikinde, davacıya ait 2017 yılı ticari defterleri üzerinde yapılmış incelemeler sonucunda, davacının 2017 yılına ait defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresinde yapıldığı, usulüne uygun tutulduğu, dolayısıyla davacının ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacının 2017 yılı ticari defterlerinde, davalı şirket adına ( … ) cari hesap kodu ile kayıtlı, davacının davalıdan 13.377,88 TL alacağının olduğu, bu alacağın 31/12/2017 tarihli 315 yevmiye numaralı kapanış fişine bakıldığında (159 01 ) muhasebe hesap kodu ile verilen sipariş avansları hesabına takip edildiği kanaatiyle rapor alınmıştır.
Yine mahkememizin 23/10/2019 tarihli celse bir nolu ara karar gereğince iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman YMMM bilirkişisi … seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 24/09/2020 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde, davalı şirketin 2018 yılında banka kanalıyla yaptığı ödemeler sonrasında davacı şirkete 31/12/2018 tarihi itibariyle 13.377,90 TL – 5.500,00 TL = 7.877,90 TL borçlu olduğu, davacının davalıdan 7.877,90 TL cari hesaptan alacaklı olduğu, …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasında icra takip dosyasında takibe konan 13.942,58 TL borca davalı vekilinin itirazının haksızlığına karar verildiğinde, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiği kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67 maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından davalı aleyhine … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile 22.06.2017 tarihli 13.377,96 TL asıl alacak açıklaması ile 27.11.2017 tarihinde 13.377,96 TL asıl alacak ve 564,62TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.942,58 TL alacak için ilamsız icra takibine girişildiği, davalı yana örnek 7 ödeme emrinin 30.11.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 05.12.2017 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davacı vekili tarafından 11.01.2018 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında ki ihtilaf davacı tarafından davalıya yapılan, ödemeye rağmen eksil gönderilen mallar ile, ayıplı olması nedeni ile iade edilen mallar nedeni ile davacı tarafından ödenen bedelin bakiye kısmının iadesi noktasında toplanmaktadır. Davacı tarafından davalı yandan alınacak mallar için 40.000 TL ödeme yapıldığı, davalı tarafından ödemeye karşılık 29.727,11 TL değerinde 11 adet satış faturası düzenlendiği, davacı tarafından ise 3.105,01 TL değerinde iade faturasının düzenlendiği, davacı yanın her iki taraf defterlerine göre 13.377,90 TL davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davacı defterlerinin incelenmesinden sonra, davalının davacıya 5.500 TL ödeme yaptığı incelenen davalı defterlerinden anlaşılmıştır. Davacı tarafından bilirkişi raporunda yapılan bu tespite herhangi bir itiraz da bulunmaması ve 27.10.2020 tarihli duruşmada rapora bir diyeceklerinin olmadığını beyan etmeleri dikkate alınarak davalı tarafın davadan sonra davacıya 5.500 TL ödeme yaptığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davacı defterleri ile davalı defterlerinin birbirlerini doğruladığı, davacı tarafından davalıya 40.000 TL ödeme yapıldığı , davalı tarafından davacı ya toplam 29.727,11 TL değerinde mal gönderilldiği, davacı tarafından bu ürünlerin 3.105,01 TL’lik kısmı için davalıya iade faturası düzenlendiği, davalının bu iade faturalarını defterine kayıt ettiği, yargılama sırasında davalı tarafından davacıya 5.500 TL değerinde ödeme yapıldığı, netice olarak davacının 7.877, 90 TL asıl alacak yönünden alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davacının asıl alacak yönünden itirazın iptali talebinin 7.877,90 TL yönünden kabulüne, yargılama sırasında ödenerek konusuz kalan 5.500 TL’lik kısım için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davacının taraf defterlerine göre 13.377,90 TL asıl alacağı sabit olduğundan, konusuz kalan kısımda mahkememizce icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama gider yönünden davacı lehine değerlendirilmiştir.
Davacının faiz alacağı talebinin ise, dava açılmadan önce davalının temerrüde düşürülmediği bu sebeple, icra takibinden önceki dönem için faiz talep edilemeyeceği anlaşıldığından reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması , borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur(Y3HD’nin 09/10/2019 tarih 2019/4054E-2019/7659K sayılı ilamı) Davacının talebinin fatura nedeni ile alacak istemine ilişkin olduğu, alacağın likit olduğu , davalı yanın takibe itiraz da haksız olduğu anlaşıldığından, icra inkar tazminatı talebinin asıl alacak yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş, uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 7.877,90 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, 564,62 TL’lik faiz alacağı yönünden davanın REDDİNE, dava sırasında ödenerek konusuz kalan 5.500,00 TL asıl alacak yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Asıl alacak (13.377,90 TL )üzerinden %20 oranında hesaplanan 2.675,58 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
3-Alınması gereken 538,13 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 168,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 369,73 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, davacı tarafından ödenen 168,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 564,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı yana ödenmesine
6-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 35,90 TL başvuru harcı ile 1.493,5 TL posta tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1475,4 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (konusuz kalan kısım dahil) hesaplanan 1.415,64 TL’nin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
7-)Gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde iadesine
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. . 23/02/2021
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır