Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/328 E. 2022/1040 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/328 Esas
KARAR NO:2022/1040

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/04/2018
KARAR TARİHİ:24/11/2022

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında ödenmeyen 381.778,64 TL fatura alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuş; davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın hükümden düşülmesine yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; cari hesaptan kaynaklı alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın İİK’nın 67.md gereğince iptali istemine ilişkindir.
Eldeki davada taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu sabit olup ihtilaf, davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümlenmesi için davacı, takip ve dava konusu yaptığı faturalarda ki alacağı ispatla yükümlü olup, davacının üzerine düşen ispat yükünü yerine getirmesinden sonra davalı fatura konusu bedeli ödediğini ispat etmelidir.
Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının tespiti amacıyla bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bu yönden davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak üzere … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/120 Tal. Sayılı dosyasından aldırılan 27/05/2019 tarihli talimat bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüş; bu kez talimat ile aldırılan bilirkişi raporu ile birlikte davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak üzere dosya bilirkişi SMMM …’ye tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 25/10/2019 havale tarihli raporun, taraf vekillerinin itirazı üzerine aynı bilirkişiden alınan 26/03/2020 havale tarihli ek raporun, bu kez yine taraf vekillerinin itirazları ile getirtilen banka ve vergi dairesi kayıtları üzerinde inceleme yapmak üzere aynı bilirkişiden alınan 22/04/2022 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Talimat ile alınan bilirkişi raporunda; usulüne uygun tutulan davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre, davacının davalıdan 377.778,64 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Davalı taraf ticari defterleri ile tüm dosya kapsamı değerlendirilmek üzere alınan 25/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı taraf defterlerine kayıtlı olan ve davalı taraf defterlerine kaydedilmeyen 100.000 TL çek iadesi ve 66.778,45 TL faturaya ilişkin dosya kapsamında belge bulunmadığı, talimat ile alınan raporda bu hususta değerlendirme yapılmadığı, bu alacağın ispata muhtaç olduğu, ayrıca davalı tarafça yapılan 13.900 TL ödemenin alacaktan düşümünün gerektiği; bu durumda, davacının ticari defter ve kayıtlara göre tespit edilen 377.778,64 TL alacak miktarından, 13.000 TL ödemenin ve ispatlanamayan 100.000 TL çek iadesi ve 66.778,45 TL fatura alacağının düşümü sonrasında davacının davalıdan 197.100,19 TL alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna dair itirazlarının değerlendirilmesi için alınan 26/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda; 100.000 TL bedelli çekin ciro silsilesi sonunda davacının bulunduğu, bankada karşılıksız çıktığı; 66.778,45 TL bedelli fatura konusu malın davalı şirkete tesliminin ispatlanamadığı, bu durumda davacının davalıdan 277.100,19 TL alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
En son alınan 22/04/2022 tarihli ek raporda ise; davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan olan 377.778,64 TL alacak miktarından, davalı şirketin banka kanalı ile yapmış olduğu ödemeler toplamı 13.000 TL’nin, davalı tarafça ispatlanan çek ödemelerinden dolayı yapılan 92.350 TL çek ödemesinin, yukarıda da tespit edildiği üzere ispatlanamayan fatura alacağı olan 66.778,45 TL’nin düşümü neticesinde 204.750,19‬ TL alacak talebinde bulunabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile davacı tarafın kendi ticari defterlerine göre davalıdan 377.778,64 TL alacaklı olduğu ancak, davalı yana teslim edildiği kanıtlanamayan 66.778,45 TL bedelli faturanın bu miktardan mahsubunun gerektiği, böylelikle davacı tarafından takip ve fatura konusu yapılan alacağa ilişkin olarak davalı yana 311.000,19 TL değerinde ürün teslimi yaptığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda değinildiği üzeri davalı tarafından banka yolu ile ödenen ve davacı tarafından defterlerine işlenmeyen 13.900,00 TL’nin bu miktardan mahsup edilmesi gerekir. Ayrıca davalı tarafından, davacıya çek ile ödeme yapıldığı bankalardan gelen yazı cevapları ile açık olup, 22/04/2022 tarihli rapor ile 92.350,00 TL çek ödemesi davalı borcundan mahsup edilmiş ise de, bilirkişinin “kaşe yok” açıklaması ile mahsup etmediği, … … Şubesine ait 7.000,00 TL bedelli, … … Şubesine ait 15.000 TL bedelli, … … Şubesine ait 5.000, 00 TL bedelli çeklerinde davacı tarafından cirolanarak dava dışı 3. kişilere teslim edildiği, bu nedenle davalı tarafından yapılan ödemeye dahil edilmesi gerektiği, davalının kaşe ve imzasını taşımayan KuveytTürk Konya Şubesine ait 8.000 TL bedelli çek ile karşılıksız olduğu anlaşılan yapı Kredi … Şubesine ait 5.000 TL bedelli çekler hariç olmak üzere davalı tarafından davacıya çek ile yapılan toplam 127.350,00 TL ödemeninde davacı alacağından mahsubu gerektiği, bu hali ile davacının davalıdan (311.000,19 TL -13.900 TL -127.350 TL=) 169.750,19 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
… Bankası … Şubesine ait 100.000 TL bedelli çekin, davalı tarafa iade edilip edilmediği taraflar arasında ihtilaflı ise de, … Bankası A.Ş.’den gelen müzekkere cevabı ekinde gönderilen çek görüntüsünden anlaşıldığı üzere, çekin davalı tarafından davacıya, davacı tarafından dava dışı 3. kişiye cirolandığı, çekin ibraz edildiği … … Ticari Şubesi tarafından çeke karşılıksız işlemi yapıldığı, bu haliyle ödemenin gerçekleşmediği, dolayısıyla davacı alacağından mahsup edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, talimat ve mahkememizce alınan bilirkişi raporları, toplanıp değerlendirilen delillere ve mahkememizce yapılıp yukarıda açıklanan tespitlere göre; davacının takip ve dava konusu faturalar nedeni ile davalıdan 169.750,19 alacaklı olduğu, bu miktara yönelik davalı itirazının haksız olduğu ve itirazının İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali gerektiği; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen miktar üzerinden davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine; reddedilen miktar yönünden alacaklının kötü niyetinin kanıtlanamamış olması nedeniyle, davalı-borçlu tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı borçlunun ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasında 169.750,19 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile bu miktar asıl alacağa takip tarihinden itibaren (yıllık 9,75 oranını aşmamak kaydı ile) avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 33.950,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin isteminin reddine,
4-Reddedilen miktar yönünden koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat isteminin reddine,
5-Alınması gerekli 11.595,64-TL karar ve ilam harcından 4.610,94-TL peşin harcın ve 1.908,89 TL icraya yatan harcın mahsubu ile geriye kalan 5.075,81-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin ve icraya yatan harç toplamı 6.519,83 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 26.462,53 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 32.683,98 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 1.700 TL bilirkişi ücretleri ve 463,50 TL talimat, posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.204,60 TL’nin kabul ve red oranına göre 980,23 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
10-Davalı tarafından yapılan 146,98 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 81,63 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2022

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı