Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/326 E. 2020/672 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/326 Esas
KARAR NO: 2020/672

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/04/2018
KARAR TARİHİ:03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 27.01.2016 tarih ve … numaralı … Bağlantı Yolları Sanat Yapıları işi için taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, devamında davalı şirket, mal ve hizmet bedellerini gösterir faturaları aldığını ve ticari defterlerine işlediğini, … numaralı sözleşmede taahhüt edilen işler müvekkili bakımından bitirildiğini ve müvekkiline ait edimler tamamlandığını, ancak davalı şirketin 2016 yılından bakiye kalan 38.838,89 TL borç ile birlikte, 12/06/2017 tarihinde kesilen 31 ve 32 numaralı faturalar ve 12.12.2017 tarihli ve 40 numaralı faturalar sonucunda müvekkili şirkete toplam 234.172,45 TL borcu bulunmakta olduğunu, davalı şirkete, 08/02/2018 tarihinde …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle tebliğden itibaren 5 gün içerisinde borç ödemesi ihtarında bulunduklarını, davalı şirketin olumsuz yanıtı nedeniyle …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibi ile alacaklarını icra takibine koyduklarını, davalı şirket, takip öncesi faizler dahil 235.048,17 TL’lik alacaklarının 57.237,61 TL’lik kısmını kabul ettiğini, ancak 177.810,56 TL’lik kısmına itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle müvekkili şirketin taşeronluk sözleşmesi gereğince davalı şirketten alacaklı olması, davalı şirkete yapılan iş karşılığında sözleşme gereğince dönemlik iş bedeli faturalan göndermesi, faturalara davalı şirketin bir itirazının olmaması, aksine faturalan kabul ettiğini gösteren BA/BS mutabakat Mektubu imzalamış olması, bu sebeple bakiye alacakları için …. İcra Müdürfüğü’nde … Esas numarasıyla yaptıkları takibe, davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği 177.810,56 TL’lik kısma dair itirazının iptaline, takibin devamına, davalı şirket, haksız olarak itirazda bulunduğu için %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatıyla sorumlu tutulmasına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; doğmamış bir borç hakkında tanzim edilen faturanın veyahut imzalanan mutabakat mektubunun borç doğurmayacağının ortada olduğunu, müvekkili şirket kayıtlarına göre böyle bir borcun bulunmadığını, olan kısımlar önceden – son kalan kısmı icra dosyasına olmak üzere – davacı şirket hesabına yatırıldığını, borcun ortada olmadığı tespit edildiği anda zaten olmayan borçtan davalı müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağı ortaya çıkacağını, davacı tarafça sunulan delil ve maddi vakıaların borcun doğumuna değil ifasına yönelik olması da bu argümanımızı doğrular nitelikte olduğunu, taraflar arasında akdedilen Taşeron/Altyüklenici sözleşmesinin Kesin Hesap Başlıklı 13. bölümünün 13.1 ve devamı alt maddelerinde kesin hesabın hazırlanması usulü tespit edildiğini, sözleşme kapsamında aranan usul, taşeronun kesin hesabın hazırlanması için başvurmasıyla başlamakla birlikte, müvekkili-müteahhit şirketin, davacı-altyükleniciyi yazılı olarak kesin hesap hazırlanması çalışmalarına davet etmesiyle devam etmekte olduğunu, ödeme miktarının dışında kalan 177.810,56 TL’lik kısmın taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen hususlar dikkate alınmadan oluşturulan hukuka aykırı belgeler kaynak gösterilerek istendiğini, açıklanan nedenlerle davacı tarafça sunulan fatura ve mektubun borcun doğumu değil ancak ifa aşamasını ispatını göstereceği ve borcun doğumu veya kaynağına ilişkin herhangi bir maddi vakıa öne sürülmediği, davacı tarafça tanzim edilen faturalara sözleşmece taraflara yüklenen yükümlülüklere uygun olarak düzenlenmediği ve gerçeği yansıtmadığı, dava konusu faturalara müvekkili şirketin ticari defterlerine hiçbir şekilde işlenmediği, davacı tarafından sunulan BA/BS mutabakat mektubu usulüne uygun hazırlanmadığından müvekkili yanılttığı ve buna binaen GİB’e verilen formlarda düzeltme beyanında bulunularak bu durumun düzeltildiğini, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine, davacı aleyhine %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tazmininin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle varsa ferileri ile birlikte borç miktarı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizin 24/09/2019 tarihli celse dört nolu ara kararı gereğince davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Tal. Sayılı dosyası ile alınan talimat raporunun tetkikinde, davacının incelenen 2016-2017-2018 yıllarına ait defterlerinin TTK.ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun olarak tutulduğu, defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği, defterlerin delil niteliği taşıdığı, davacının itilafa konu 05/03/2018 tarihindeki takibe konu alacağın 2016 yılı bakiye alacağı 8.839,32 TL, 12/06/2017-… Nolu Faturadan kaynaklı 37.170,00 TL, 12/06/2017- … Nolu Faturadan kaynaklı 11.228,29 TL, 12/12/2017 – … Nolu Faturadan kaynaklı 176.935,27 TL olmak üz ere toplam 234.172,88 TL defter kayıtlarına davalıdan alacak bakiyesi olarak defter kayıtlarına yansıdığı kanaatiyle rapor alınmıştır.
Yine mahkememizin 05/02/2020 tarihli celse bir nolu ara kararı gereğince iddia, savunma, toplanan deliller, alınan talimat raporu ve tarafların beyanları ile tarafların ilişki dönemine ait davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde birleştirici bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak SMMM … seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 08/05/2020 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde; davalı şirketin 2016-2017-2018-2019 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lebine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz 2016-2017-2018-2019 yılları ticari defterlerine göre davacı şirketten 7.781,62 TL alacaklı olduğu, ancak alacağın icra kapak hesabı sonucu vekalet ücreti, faiz ve harçlardan kaynaklandığı izahı davacı şirketten alacak talebinde bulunulmayacağı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı şirket tarafından 31.10.2016 tarihli kesin hakkediş raporuna karşılık davalı şirkete düzenlenen 12.12.2017 tarih … numaralı 176.935,27 TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, davalı şirketin cari uyuşmazlığa konu faturayı Aralık 2017 dönemine ait BA formunda davalı şirketten 1 adet fatura karşılığı KDV Hariç 149.945 TL tutarında alım yaptığına dair beyanda bulunduğu, ancak ilgili faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, ilgili faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmamasına karşılık BA formunda beyanda bulunduğu tespiti ile davacı şirketin 12.12,2017 tarihinde davalı şirkete düzenlemiş olduğu … numaralı 176.935,27 TL tutarında faturanın kabulü halinde, davacı … .ve Tic. Ltd. Şti. ’nin davalı …. A.Ş, ’den 176.935,27 TL alacaklı ve asıl alacağa 661,73 TL avans faiz talebinde bulunabileceği kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava fatura ve cari hesap nedeni ile ….İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67 maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Taraflar arasında imzalanan taşeronluk sözleşmesi nedeni ile cari hesap ilişkisinin olduğu, davacı tarafından davalı hakkında ödenmeyen faturalar ve cari hesap alacağı nedeni ile …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile davalı hakkında 234.172,45 TL alacak ve 875,74 TL %9,75 oranında değişen oranlarda avans faiz olmak üzere toplam 235.048,19 TL bedelli ilamsız icra takibine başlandığı, davalı yana ödeme emrinin 07.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından davacı yana 57.237,61 TL borcu olduğu bakiye kısım için borçlu olmadığı belirtilerek itiraz edilmiş, kesinleşen kısım için davalı vekili tarafından ödeme yapıldığı, bakiye kısım için 10.04.2018 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlığa konu fatura 176.935,27 TL bedelli, taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesine konu eserin hak edişi üzerine düzenlenen 12.12.2017 tarihli ve … numaralı faturadır.
Tarafların defterleri üzerinde yapılan incelemede , uyuşmazlığa konu faturanın davalı yanın defterlerinde kayıtlı olmadığı ancak davalının BA formu ile bu fatura nedeni ile vergi dairesine bildirimde bulunduğu, taraflar arasında hak edişten sonra fatura düzenlemeden önce faturaya konu bedel için mutabakat mektubu düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafın resmi bir kuruma dava konusu malları teslim aldığına yönelik beyanı kendisini bağlar. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2016/4326 Esas, 2016/14860 Karar sayılı ilamı). Davalı anılan faturayı BA formunda vergi dairesine bildirmekle fatura içeriğindeki şartlara göre malı teslim aldığını kabul etmiş sayılır. Davalının hak edişin sözleşme şartlarına uygun olarak belirlenmediğine ilişkin itirazlarının araştırılmasına bu nedenle gerek yoktur.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve bilirkişi raporu dikkate alınarak, davalı tarafından yapılan itirazın hükümde belirtilen miktar itibariyle iptaline karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur(Y3HD’nin 09/10/2019tarih 2019/4054E-2019/7659K sayılı ilamı) Davacının talebi fatura nedeni ile alacak istemine ilişkin olduğu, alacağın likit olduğu , davalı yanın takibe itiraz da haksız olduğu anlaşıldığından icra inkar tazminatı talebinin kabulüne;
İcra İflas Kanunun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, reddedilen kısım için davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Bu sebeple davalı ynın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; davalı tarafından ….İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 176.935,27 TL asıl alacak ve 670,88 TL işlemiş faiz yönünden İPTALİNE, TAKİNİN toplam 177.606,15 üzerinden ve asıl alacağa icra takip tarihi olan 05.03.2018 tarihinden itibaren %9,75’i geçmemek üzere işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA, FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE
2-) İcra inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE; 35.521,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
Davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE
3-)Alınması gereken 12.132,27 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ödenen 3.036,56 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.095,71 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin ödenen 3.036,56 TL harcın davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine,
4-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 20,822,58 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
5-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 204,41 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı yana ödenmesine
6-)Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 35.90 TL başvuru harcı ile 1.476,25 TL posta tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.512,15 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.510,41 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
7-)Gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde iadesine
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinef kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır