Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/305 E. 2020/405 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/305 Esas
KARAR NO : 2020/405

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/04/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 6 adet taşınmazın satış vadi sözleşmesi akdedildiğini, … projesinde B blok 6 kat 86,87,88,89,90,91 nolu dairelerin bulunduğu 6 katın tamamını satın aldığını, toplam olarak 6.675.994,71 TL ödediğini, sözleşmeye göre taksitlendirilen bedelin tamamına yakının ödendiğini, 2018 yılı sonunda tamamlanacağını, belirlenen taksitlerin ödenmesi ile, tapu tesliminin yapılacağını, davalının 15.01.2018 tarihinde teslim ettiğini, davacının maket ve vaziyet planındaki taahhütlerini yerine getirmediğini, davalıya ihtarname çekildiğini, dairelerin 15.01.2018 tarihinde müvekkili şirkete teslim edildiğini, taşınmazların plan ve projeye uygun olduğu görülerek teslim alındığını, proje ve makette bulunan metro istasyonun taşınmazın bulunduğu alanda olmadığının görüldüğünü, davacının taşınmazları eksik ve ayıplı olarak teslim ettiğini, davacıya ayıplı teslim nedeni ile taşınmazın bedelinde indirim yapılmasının talep edildiğini, davalının mağduriyeti gidermediğini, bu nedenle … 6. Sulh Hukuk Mahkemesinde … D.iş dosyası ile tespit davası açıldığını, bilirkişi raporu alındığını, müvekkilinin taşınmazları iş yeri olarak kullanmak için satın aldığını, bu nedenle taşınmazda metro istasyonun olmaması nedeni ile müvekkilinin mağdur olduğunu bu nedenle taşınmazların bedellerinde indirim yapılmasını talep ettiklerini belirterek, toplam satış fiyatı 6.675.994,71 TL nin 6.080.017.71 TL sinin ödenmiş olması bakiye kadar 595.977 TL ödemesinin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesine , bilirkişi tarafından yapılacak hesaplanma sonucunda fazla çıkması halinde arttırılmak üzere ( tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere ) şimdilik 10.000 TL değer kaybının teslim tarihinden (15.01.2018 ) itibaren bankaların mevduata uyguladığı , en yüksek faizi ile birlikte satış bedelinden tenziline satış bedelinden tenzil talebinin kabul görmemesi halinde davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı ile yaptığı sözleşmeye ve mahal listesine uygun olarak taşınmazı teslim ettiğini, sözleşme ve mahal listesi dışında yükümlülüğünün olmadığını, projede yaşamın başladığını, davacının taşınmazın teslim tutanağı ile aldığını, Yapılan ek protokol ile de eksik listesine şerh etmekle yükümü olduğunu kabul ettiğini, davacının teslim alırken itirazı kayıt koymadığını, taşınmazı teslim aldığını, davacının tacir olduğunu ve basiretli olması yükümlülüğü nedeni ile imzası ile bağlı olduğunu, şirketçe proje de metronun olacağına dair bir vaat bulunmadığını, Sadece vaziyet planında metro işareti gösterildiğini, işaretin konulma amacının, metroya yakın olan konumun gösterilmesi olduğunu, bu noktadan ileride metroya yaya bağlantısı yapılacak olması, yapılacak yaya bağlantısının proje ye en yakın yer olan … tünelinden başlayacak bir üst geçit ile sağlanacak olduğunu, yaklaşık 700 mt lik bir yürüyüş ile belirtilen noktaya ulaşım sağlanacağını, davacının tüm ödeme yükümlülüklerini yerine getirdiğine dair iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, davacı tarafın sözleşmeye konu bağımsız bölümlerin, bedellerini aksatmadan ödeyerek, yükümlülüğünü yerine getirdiğini beyan ettiğini, bu iddianın gerçeğe aykırı olduğunu, davacı taraf senet ödemelerini yapmamakta olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava ; ayıp ifa nedeniyle satım bedelinin indirimi davasıdır.
Davacı; davalı ile yaptıkları satış vaadi sözleşmesi gereğince, davalıdan 6 adet bağımsız bölüm satın alındığını, sözleşme sırasında proje ve makette bulunan metro istasyonunun taşınmazın bulunduğu alanda olmadığının anlaşıldığını, bu hususun değişik iş dosyası ile de tespit ettirildiğini beyanla, satış sözleşmesinden indirim yapılmasını talep etmiş, davalı ise davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında 2014 yılında taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin yapıldığı hususu çekişmesizdir.
Çekişme; satış vaadi sözleşmesi sırasındaki vaziyet planında M harfi ile gösterilen yerde metro hattının bulunmamasının davalının kusuru olup olmadığı noktasındadır.
Her ne kadar davacı tarafından mahalinde keşif yapılması talep edilmiş ise de davacının iddia ettiği yerde metro istasyonunun bulunmadığı hususu taraflarca çekişmesiz olup dosya arasına alınan bilirkişi raporlarında da bu hususun aksi belirtilmediğinden keşif yapılmasına gerek görülmemiştir.
Bu çerçevede … 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasındaki rapor ve mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Davalının sunumunu yaptığı vaziyet planında M harfi ile gösterilen yerde köprü şeklinde araç yolunun bulunduğu, dolayısıyla davalı tarafından taşınmazların metroya komşu olacağına dair bir vaatte bulunulmadığı, esasen davacı tarafça talep edilen delil tespiti dosyasında da bu hususun tespit edildiği, kaldı ki 15/01/2018 tarihinde taraflar arasında düzenlenen Ek Protokolün 1. maddesinde alıcının taşınmazı sözleşme ve eklerine uygun biçimde teslim aldığının yazıldığı, tacir olması sebebiyle basiretli davranma yükümlülüğü olan davacının çekince koymadan imzaladığı bu protokol ile bağlı olduğu, esasen hem delil tespiti dosyası hem de mahkememizce alınan bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere davalının sözleşmeye aykırı ifasının da bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine dair aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 170,78-TL den mahsubu kalan 116,38- TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT göre 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/09/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.