Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/251 E. 2022/457 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/251 Esas
KARAR NO:2022/457

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/03/2018
KARAR TARİHİ:11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … arasında 25/12/2013 tarihinde … … İçmesuyu Depoları Tamir, Bakım ve Ayaklı Su Depoları Yıkım İşi’ne ilişkin sözleşme imzalandığını, anılan sözleşmede belirlenen işin teslim tarihinin 20/06/2016 tarihi olduğunu, müvekkilinin sözleşme gereğince üstlendiği işleri eksiksiz yerine getirdiğini ve davalı tarafça 20/06/2016 tarihinde “Yapım İşleri Geçici Kabul Tutanağı”’nın tanzim edildiğini ve tutanağın geçici kabul komisyonu üyeleri tarafından imzalandığını, geçici kabul tutanağında “yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olduğu ve geçici kabule engel olabilecek eksiklik, kusur ve arızaların bulunmadığı” beyanının yer aldığını, yine davalı tarafça 25/07/2017 tarihinde “Yapım İşleri Kesin Kabul Tutanağı”’nın tanzim edildiğini ve tutanağın kesin kabul komisyonu üyeleri tarafından imzalandığını, kesin kabul tutanağında “yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olduğu, kesin kabule engel olabilecek eksiklik, kusur ve arızaların bulunmadığı tespit olunmuştur” beyanının yer aldığını, müvekkilinin üstlendiği işi sözleşme şartlarına, fen ve imara uygun olarak yerine getirdiğinin açıkça ortada olduğunu, davalı tarafın geçici ve kesin kabul sonrasında 20/12/2017 tarihinde “Tutanak“ düzenleyerek müvekkili şirkete Teknik Personel Cezası adı altında 98,700.00-TL. ceza kestiğini, bu tutarın müvekkiline ödenmesi gereken 28. no’lu hakedişten haksız bir şekilde kesildiğini ve sadece hakkediş bakiyesinin ödendiğini, düzenlenen ceza tutanağının ve yapılan kesintinin tamamen haksız, hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, İdare kontrol heyeti tarafından düzenlenen ve müvekkili tarafından da kabul edilmiş olan Yapılan İşler Listesi’ne göre 4.620.408,89-TL.’lik iş yapıldığını, ancak kesin kabul aşamasında müvekkilinin yaptığı iş tutarı belli iken ve iş yapılmış olmasına rağmen İdare’ce haksız olarak kesin hesapta kesintiye gidildiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davalı tarafından müvekkili şirketten Teknik Personel Cezası adı altında yapılan 98,700.00-TL.’lik kesinti tutarı ile fazla imalat ve işler nedeniyle ödenmeyen alacağın şimdilik 25,000.00-TL.’lik kısmının işin kesin kabul tarihi olan 25/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; yüklenici ile imzalanan sözleşme eklerine sehven yürürlükte olmayan eski Yapım İşleri Genel Teknik Şartnamesi’nin konulduğunu, ancak EKOP kayıtlarında halen yer alan dijital dokümanda güncel şartnamenin yer aldığını, ayrıca Yapım İşleri Genel Teknik Şartnamesi’nde sözleşme tarihinden yaklaşık 2,5 yıl önce değişiklik yapıldığını, davacının basiretli bir tüccar olarak güncel olan teknik şartname ve hükümlerine göre işlerini yürütmesinin bekleneceğini, davacının teknik personel bildirimine yönelik bir düzenlemenin olmadığını ve bu nedenle ceza kesilmesine dair bir düzenlemenin olmadığını iddia ettiğini, fakat sözleşmenin 23.3. maddesinde “Teknik personelin idareye bildirilmesi ve iş yerinde bulundurulmasıyla ilgili hususlarda Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nde yer alan hükümler uygulanır.” şeklinde düzenleme olduğunu, davacı yüklenicinin sözleşmesinde yer alan 9 adet teknik personelin 6 tanesini iş programı ile birlikte müvekkili İdare’ye bildirmiş olduğunu, buradan davacının teknik personel bildirimi ve taahhütnamesi vermesi gerektiğini bildiğinin anlaşıldığını, dava konusu olayla ilgili olarak İdare’lerinin işlemlerinin yürürlükteki mevzuata, sözleşme hükümlerine ve hukuka uygun olduğunu, davacı tarafın dava konusu iddialarının ve taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle davanın reddine ve mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında akdedilen 25/12/2013 tarihli “İçme Suyu Depoları, Tamir ve Bakım, Ayaklı Su Depoları Yıkım İşleri” sözleşmesi ile sözleşmenin ekleri kapsamında davalı … tarafından davacı şirketten “Teknik Personel Cezası” adı altında yapılan 98.700,00-TL. tutarındaki kesinti ile davacı tarafından fazladan yapılan imalat ve işler nedeniyle şimdilik kaydı ile 25.000,00-TL.’nin tahsiline yönelik olarak açılmış alacak davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; sözleşme, Yapım İşleri Geçici Kabul Tutanağı, Yapım İşleri Kesin Kabul Tutanağı, Ceza Tutanağı, kontrol mühendisi ve kontrol şefi itirazı kayıt beyan dilekçesi, Sayıştay Temyiz Kurulu 42556 tutanak no’lu kararı, Çevre ve Şehir. Bak. Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı 2012/50 Karar sayılı kararı, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 1989/3847 E.-1989/4937 K. sayılı kararı, müvekkili şirket yetkilisinin 657546 kayıt no’lu itirazı kayıt dilekçesi, kesin hakediş raporu, yapılan işler grup icmali, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/3365 E.-2015/5646 K. sayılı kararı, keşif, bilirkişi incelemesi ve raporları, ticari defter ve kayıtlara dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; İdare kayıtları, müteahhitlik sözleşmesi, bilirkişi incelemesi ve sair her türlü delile dayanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, mahkememizce 16/05/2019 tarihli ara kararla; iddia, savunma ve toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenerek 11/09/2019 tarihinde dosyaya sunulan raporda özetle; yüklenici firmanın imzalamış olduğu ihale dokümanları içerisinde yer alan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 20. maddesine göre teknik personel bildirimlerinin İdare’ye sunulması ile ilgili herhangi bir tarihin bulunmadığı, bildirimlerinin nasıl olacağı hususunda da herhangi bir bilginin bulunmadığı, dolayısıyla davacı yükleniciye teknik personel bildirimi ile ilgili olarak herhangi bir cezanın uygulanmaması gerektiği, davacı yüklenici firmanın işin devamı sırasında iş başında gerekli teknik personeli bulundurmuş olduğu, İdare ile yüklenici tarafından imza altına alınan ihale dosyası hükümlerine uygun olarak hareket edildiği, teknik personel cezası kesilmesini gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığı, teknik personel bildirimi verilmediği takdirde bir ceza kesileceğine dair herhangi bir maddenin de bulunmadığı, işin başında teknik personel bulunmadığı takdirde yüklenici firmanın yazı ile uyarılarak teknik personelin bulunmadığı günlerin tespit edilerek bulunmayan günlere dair cezanın kesilebileceği, ancak işin başlangıcından itibaren 27 tane hakediş yapılmış olduğu, bugüne kadar davalı İdare’ce hiçbir teknik personel cezasının kesilmemiş olduğu, kesin kabul tarihinden sonra teknik personel bildirimi yapılmadı denilerek teknik personel cezası kesilmesinin uygun olmadığı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 12/09/2019 tarihinde rapora karşı yazılı beyanda bulunulmuş ve bilirkişilerden ek rapor alınması yönünde talepte bulunulmuştur. Davalı … vekili tarafından ise 26/09/2019 tarihli dilekçe ile rapora itiraz edilerek yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Mahkememizce 06/11/2019 tarihli duruşmada; davalı … vekilinin yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınması yönündeki talebinin reddine karar verilerek, davalı tarafça dosyaya sunulan tüm itirazlar ile davacı tarafın fazladan yapılan işlerle ilgili beyan ve taleplerini karşılar nitelikte ek rapor tanzim edilmek üzere dosyanın önceki raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenerek 17/03/2020 tarihinde dosyaya sunulan ön rapor mahiyetindeki ek raporda; dava konusu edilen fazladan yapılan işlerin ne olduğu, oluşturulan imalatların ne olduğu ve davacı tarafından davalı idare …’nin hangi talebine istinaden yaptığı ayrıca davalı İdare’nin bu imalatı hangi sebeple kesin hesapta ödeme dışı tuttuğuna dair dava dosyası içeriğinde herhangi bir somut belge ve bilgiye rastlanmadığı belirtilerek, davacının yaptığını beyan ettiği söz konusu imalatları hangi talimat ve projeye göre yaptığı, davalının ise hangi gerekçe ile söz konusu imalatları kesin hakediş aşamasında çıkarmış olduğu konusunun açıklığa kavuşmasından sonra rapor düzenlenebileceği bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu ön ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 19/06/2020 tarihli dilekçe ile bilirkişi heyet raporuna itiraz edilmiştir. Davalı … vekili tarafından ise 10/09/2020 tarihli dilekçe sunularak bilirkişi raporunun sonuç kısmında istenen bilgi ve belgelerle ilgili İdare’nin Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’nın 07/09/2020 tarihli yazısı ile yine İdare’nin Planlama ve Yatırım Daire Başkanlığı’nın 09/09/2020 tarihli yazısı dosyaya ibraz edilmiştir.
Mahkememizce 23/09/2020 tarihli duruşmada; davalı …’ye bağlı Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’nın 07/09/2020 tarihli, Planlama ve Yatırım Daire Başkanlığı’nın 09/09/2020 tarihli yazıları ve eklerindeki hususlar ile tarafların kök rapora karşı sunduğu beyan ve itirazlar da dikkate alınmak suretiyle ek rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenerek 21/12/2020 tarihinde dosyaya sunulan 2. ek raporda özetle; yüklenici tarafından talep edilen hakediş fazlasının keşif artışı alınmadığından sözleşme bedelini aşması nedeni ile ödenemeyeceği ve idare tarafından kesin kabulden sonra yapılan teknik personel cezası kesintisinin hatalı olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı … vekili tarafından ek rapora karşı yazılı olarak beyan ve itirazda bulunulmuştur.
Mahkememizce 04/06/2021 tarihli duruşmada; dosyada alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarının eksik incelemeye dayalı olması ve yeterli teknik inceleme içermemesi ve tarafların talep ve itirazlarını karşılamaktan uzak olması nedenleriyle mevcut raporlara göre karar verilemeyeceği kanaatine varılarak yeni bir bilirkişi heyeti seçimi yapılmış ve dosyada yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Akabinde 18/07/2021 tarihli ara karar ile; iddia, savunma, toplanan deliller, hak ediş raporları, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler üzerinde dosyada daha önce alınmış bilirkişi heyeti kök ve ek raporları da değerlendirilmek suretiyle rapor düzenlenmek üzere dosya yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Mahkememizce yeni oluşturulan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenerek 26/10/2021 tarihinde dosyaya sunulan raporda özetle; uyuşmazlık konusu ihalenin götürü bedel anahtar teslimi sözleşme şeklinde bir ihale olmadığı, birim fiyat sözleşme şeklinde ihale olduğu, bu nedenle davacı yükleniciye yaptırılan işlerin ihale projesi kapsamında bulunduğu ve Yapılan İşler Grup İcmali ile yapı denetim heyetince kayıt altına alındığından davacı yükleniciye bu belge kapsamındaki tüm işlerin bedelinin ödenmesinin gerektiği, fazladan yapılan işlerin yapı denetim mühendisleri tarafından kesin hesap hakedişi ilavesinde kayıt altına alındığı ve itirazsız olarak teknik heyetçe imzalandığı, dolayısıyla kesin hakediş ekinin Yapılan İşler … makamı tarafından davacı yükleniciye ödenmesinin gerektiğini, bu bedelin 4.620.408,89-TL. + KDV olması gerektiği, ödenen bedel düşüldükten sonra hesap bölümünde olduğu gibi davacı yüklenicinin davalı ihale makamından 25.618,89-TL. + KDV tutarında alacaklı olduğu, ihale makamı yapı denetimi tarafından zamanında teknik personel taahhütnameleri konusunda yükleniciye herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, bir ceza kesinti kararı alınmadığı ve alınmış bir ceza kararının yükleniciye tebliğ edilmediği, ancak kesin hesap hak edişinden çok sonra 20/12/2017 tarihinde tutanak tutulduğu, bu durumun teknik şartname ve teknik kurallara uygun olmadığı, dolayısıyla herhangi bir ceza kesilmesinin uygun olmayacağı, kanuni faiz farkları ve toplam alacak bedelinin mali bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiği hususunun mahkemenin takdirinde olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu dosya taraflarına tebliğ edilmiş, davacı şirket vekili tarafından 27/10/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanda bulunulmuştur. Davalı … vekili tarafından ise 12/11/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı yazılı itiraz dilekçesi sunularak yeni bir heyetten rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Mahkememizce 15/12/2021 tarihli duruşmada; davalı … vekilinin 12/11/2021 tarihli dilekçesindeki tüm itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenerek 04/03/2022 tarihinde dosyaya sunulan ek raporda özetle; dava dosyası kapsamında yeniden yapılan inceleme ve değerlendirmeleri neticesinde 14/10/2021 tarihli kök rapordaki görüş ve kanaatlerini değiştirecek herhangi bir bilgi ve belgenin dava dosyasına sunulmadığı, ancak dava dosyası üzerinde yeniden yaptıkları inceleme sonucunda davacı vekilinin mahkemeye verdiği 27/10/2021 tarihli dilekçesinde 25.000,00-TL. üzerindeki hak ve taleplerinden vazgeçtiğini bildirmiş olduğu belirtilerek ve sonuç olarak; davacı şirketin davalı … Genel Müdürlüğü’nden fazladan yapılan işler nedeniyle dava tarihi olan 18/03/2018 tarihi itibariyle 25.000,00-TL. alacağı olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı … vekili tarafından 23/03/2022 tarihli dilekçe ile ek rapora itiraz edilerek re’sen tayin edilecek yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması talep edilmiştir.
Mahkememizce 13/04/2022 tarihli duruşmada; dosyada alınan eski ve yeni bilirkişi kök ve ek raporlarının yargısal denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu kanaatiyle davalı vekilinin yeni bir bilirkişiden rapor alınması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Eldeki davada davacı yüklenici, davalı iş sahibi (…) tarafından hakedişinden teknik personel cezası adı altında yapılan 98,700.00-TL.’lik kesinti tutarı ile fazladan imalât yapmış olduğunu ileri sürdüğü imalatlar nedeniyle şimdilik 25.000,00-TL. alacak isteminde bulunmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan 25/12/2013 tarihli “… … İçmesuyu Depoları Tamir, Bakım ve Ayaklı Su Depoları Yıkım İşi”’ne ilişkin sözleşme, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır.
TBK.’nun 470. maddesine göre eser sözleşmesi; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin ise bunun karşılığında diğer tarafa bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Eser sözleşmesi; iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Sözleşmenin bir tarafında yüklenici, yani bir eser meydana getirme borcu altına giren, eser meydana getirmeyi yüklenen taraf, diğer tarafta ise yüklenicinin meydana getirdiği esere kararlaştırılan bedeli ödemeyi taahhüt eden iş sahibi vardır.
Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdidir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Eser sözleşmesinin varlığı halinde, yüklenici işi sözleşme, fen ve sanat kurallarıyla iş sahibinin beklediği yararı gözeterek imal edip teslim ettiğini, iş sahibi ise iş bedelini ödediğini ispat etmek zorundadır.
Somut olayda taraflar arasında birim fiyat esaslı eser sözleşmesi imzalanmış olup, davacı şirket fazladan yaptığı işlerin bedelini talep etmektedir. Sözleşme, birim fiyatlı sözleşme olduğundan, davacı yüklenicinin öncelikle fazladan yaptığını iddia ettiği işleri ispatlaması gerekmektedir.
Sözleşme dışı imalât; eser sözleşmesinde kararlaştırılmamış olmakla birlikte sözleşmenin ifası sırasında iş sahibinin talimatı ile ya da iş sahibinin talimatı olmaksızın işin gereği olarak yüklenici tarafından yapılan ve iş sahibi yararına olan iş ve imalâtlar olarak tanımlanmaktadır. Sözleşme dışı fazla imalât bedelinin iş sahibinden istenebilmesi için, bunların iş sahibinin talimatı ile yapılmış olması zorunlu değildir.
Huzurdaki davada davacı şirketçe fazladan yapılan işlerin davalı İdare’nin yapı denetim mühendisleri tarafından kesin hesap hakkedişine ilave edilerek kayıt altına alınmış ve davalı İdare’nin teknik elemanları tarafından herhangi bir itirazda bulunulmaksızın imzalanan ve kesin hakedişin eki niteliğinde olan Yapılan İşler Grup İcmali’ne eklenmiştir. Bu durumda davalı İdare’nin kabulünde olan ve kesin hakedişe yansıyan fazladan yapılan işlerin bedelinin davacı yükleniciye ödenmesi gerekmektedir. Kesin hakedişe yansıyan toplam işler bedelinin 4.620.408,89-TL.+KDV olduğu, davacı yükleniciye ödenen toplam bedelin ise 4.594.790,00-TL. olduğu gözetildiğinde; davacıya ödenen bedel düşüldükten sonra davacı yüklenicinin davalıdan 25.618,89-TL.+ KDV tutarında fazla işlerden dolayı alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacının nihai talebi 25.000,00-TL. olduğundan, taleple bağlılık ilkesi gözetilerek bu miktar yönünden mahkememizce hüküm kurulmuştur.
Diğer yandan davalı … tarafından davacının hakedişinden teknik personel cezası adı altında yapılan 98,700.00-TL.’lik kesintinin haklı olup olmadığı hususu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davalı … tarafından teknik personel taahhütnameleri konusunda davacı yükleniciye kesin hakediş aşamasına gelinceye kadar herhangi bir bildirimde bulunulmadığı ve davacıdan ceza kesintisi yapılmasına dair herhangi bir karar alınmadığı, alınmış bir ceza kararının davacı yükleniciye tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır.
Kesin hakediş, sözleşme konusu işin geçici olan kabul süresinin tamamlanmasından sonra yapılan hakediş türüne verilen isimdir. Kesin hakediş tamamlandığında yüklenici olan firmaya gerekli olan tüm ödemelerin yapılmış olması ve ödemeyle ilgili herhangi bir sorunun kalmamış olması gerekir.
Davalı … tarafından kesin hakedişinden çok sonra 20/12/2017 tarihinde davacı hakkında bir tutanak tutularak davacının hakedişinden teknik personel cezası adı altında dava konusu kesinti yapılmıştır. Oysa sözleşmenin eki niteliğindeki Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 20. maddesinde teknik personel bildirimlerinin davalı İdare’ye sunulması ile ilgili herhangi bir tarihe yer verilmemiştir. Davacı yüklenici firmanın işin en başında ve işin devamı sırasında gerekli teknik personeli bulundurduğu anlaşılmaktadır. Zira eğer işin başında ve/veya devamı sırasında davacının gerekli teknik personeli bulunmaması söz konusu olsa idi davalı iş sahibi İdare’ce davacı yüklenicinin yazı ile uyarılarak teknik personelin bulunmadığı günlerin tespit edilmesi ve teknik personel bulunmayan günler için ceza kesilmesi gerekirdi. Oysa davalı iş sahibi İdare’ce işin başlangıcından itibaren toplam 27 tane hakediş yapılmış olduğu ve davalı …’nin kesin hakediş aşamasına kadar davacı yükleniciye hiçbir şekilde teknik personel cezası kesmediği, uyarıda dahi bulunmadığı anlaşılmıştır. Kesin kabul tarihinden sonra ise teknik personel bildirimi yapılmadı denilerek davacı hakedişinden teknik personel cezası kesilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak gerek sözleşmeye, gerek teknik şartnameye, gerekse ticari teamüllere uygun olmayan bir şekilde davacı yüklenicinin hakedişinden teknik personel cezası adı altında yapılan 98,700.00-TL.’lik kesintinin davacıya iadesinin gerektiği kanaatine varılmıştır.
Öte yandan her iki taraf da tacir olduğundan, mahkememizce hükmolunan alacak kalemlerine sözleşme konusu işin kesin kabul tarihi olan 25/07/2017 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi yürütülmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve dosyada alınan raporların hep birlikte değerlendirilmesi sonucunda, yukarıda detaylı olarak açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile;
a) Teknik personel cezası kesintisinden kaynaklı olarak 98.700,00-TL’nin sözleşme konusu işin kesin kabul tarihi olan 25/07/2017 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Fazladan yapılan işlerle ilgili olarak 25.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 8.449,95-TL karar ve ilam harcından, 2.112,49-TL. peşin harcın mahsubu ile kalan 6.337,46-TL harcın davalıdan alınarak Maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 6.178,59-TL. (35,70-TL başvuru harcı, 2.112,49-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 3.500,00 TL bilirkişi ücreti, 525,00-TL posta masrafı) yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 15.701,50-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır