Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/246 E. 2020/761 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/246 Esas
KARAR NO:2020/761

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:15/03/2018
KARAR TARİHİ:23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, yapı, çevre ve deprem konularında mühendislik, müşavirlik ve danışmanlık hizmetleri veren sektörde bilinen bir mühendislik şirketi olduğunu, davalının ise mimarlık ve mimari danışmanlık faaliyetleri ile iştigal eden bir firma olup projelerin mühendislik hizmetleri için muhtelif tarihlerde müvekkili şirketten mühendislik hizmetleri aldığını, bu hizmetlerin karşılığında faturalar kesildiğini, ödemeler ile ilgili yapılan yazışmaların (Taraflar arası e-mailler, watsup mesajları) ekte yer aldığını, taraflar arasında yapılan yazışmalardan da görüleceği üzere davalının sürekli olarak ödemeleri en kısa süre içerisinde yapacağını taahhüt ederek ödemeleri ötelediğini ancak ödeme taahhüdünü bir türlü yerine getirmediğini, bu itibarla faturası ödenmemiş hizmet bedellerinin tahsili için davacı şirketin 11.01.2018 tarihinde 198.740,30.-TL asıl alacak, 12.443,65.-TL faiz talebi ile birlikte toplam 211.183,95.-TL alacak için davalı’ya …. icra Müdürlüğü’niln … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek haksız takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkili şirket aleyhinde aralarındaki anlaşmaya aykırı ve haksız bir şekilde …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, icra takibine süresi içinde, davalı şirketin haksız yere zarara uğramaması için borca, İşlemiş ve işleyecek faize ve tüm ferilere itiraz edildiğini, davacı tarafın icra takibine ve işbu davaya dayanak yaptığı faturalardan 31/12/2016 tarihli faturaya istinaden davalı şirket tarafından davacı şirketin … Bankası hesabına toplam 95.866,32 TL. ödeme yaptığını, bakiye miktarının da taksitler halinde ödeneceğinin bildirildiğini, buna rağmen davacı tarafın tüm fatura bedelleri üzerinden haksız olarak icra takibi başlattığını, icra takibinde davalı şirketin icra takibinden çok önce yaptığı ödemelerin düşülmediğini, icra takibinden sonra muhasebe departmanından alınan bilgilere istinaden toplam 60.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacının …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile başlattığı icra takibinde haksız olarak 12.443,65 TL. işlemiş faiz talebinde bulunduğunu, davalı şirketin ödemesini haksız yere ağırlaştırmak için işlemiş faiz talebinde bulunulduğunun açık olduğunu, ancak, davalı şirketin icra takibinden önce temerrüde düşürülmediğinden, icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunulmayacağını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/23-1294 E., 2016/1064 K„ 16/11/2016 tarihli kararı, Yargıtay 3.H.D. 2014/16672 e,201 5/291 3 k., 24/02/2015 tarihli kararı bulunduğunu buna rağmen davacının, işlemiş faiz talebinde bulunduğunu belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle, davacının icra takibinde haksız olduğundan davanın ve %20 icra inkar tazminatı talebinin reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava ; mühendislik hizmetinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davacı; davalıya mühendislik hizmeti verilmesine dair davalı ile anlaştıklarını, edimin yerine getirildiğini ancak borcun ödenmediğini beyanla itirazın iptalini talep etmiş, davalı ise borcun bir kısmının ödendiğini, temerrüt şartları oluşmadığı için faiz istenemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili 27/04/2018 tarihli dilekçesi ile 95.866,32 TL yönünden davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili de, 11/05/2018 tarihli dilekçesinde icra takibine yaptığı itirazın asıl alacağa 49.000,00 TL’lik kısmından feragat ettiğini beyan etmiştir.
Davacı tarafından davalıya mühendislik hizmeti verildiği, bundan ötürü davacının faturalar düzenlediği, davalının kısmi ödemeler yaptığı, faturaların ve ödemelerin taraf defterlerinde kayıtlı olduğu sabittir.
Çekişme, davalının takipten önce temerrüde düşüp düşmediği, davalının ödemelerinin ne şekilde mahsup edileceği noktasındadır.
6102 Sayılı TTK’nın 1530/4 fıkrası uyarınca sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır:
a) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
b) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
c) Borçlu faturayı veya eş değer ödeme talebini mal veya hizmetin tesliminden önce almışsa, mal veya hizmetin teslim tarihini takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
d) Kanunda veya sözleşmede, mal veya hizmetin kabul veya gözden geçirme usulünün öngörüldüğü hâllerde, borçlu, faturayı veya eş değer ödeme talebini, kabul veya gözden geçirmenin gerçekleştiği tarihte veya bu tarihten daha önce almışsa, bu tarihten sonraki otuz günlük sürenin sonunda; şu kadar ki, kabul veya gözden geçirme için sözleşmede öngörülen süre, mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz günü aşıyor ve bu durum alacaklının aleyhine ağır bir haksızlık oluşturuyorsa, kabul veya gözden geçirme süresi mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz gün olarak kabul edilir.
Uyuşmazlık teknik inceleme gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınması gerekmiştir.
Davacının kestiği faturalar eksiksiz biçimde davalının defterlerine işlendiğinden, bu yönü gözetip bu doğrultuda hesap yapan bilirkişi raporu genel olarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Bununla beraber hükme esas alınan ek raporda dava tarihinden sonraki ödemelerin mahsubu da yapılmış ise de, bu husus infazda gözetileceğinden bilirkişi raporunun bu yönüne itibar edilmemiştir.
Takipten sonra davadan önce yapılan ödemeleri 6098 sayılı TBK’nın 100.maddesine uygun olarak mahsup eden ve 6102 sayılı TTK’nın 1530/4 fıkrasını gözeterek faiz hesabı yapan bilirkişi raporu yukarıda açıklanan husus dışında mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Davalının icra takibine itirazından sonra yargılama sırasında asıl alacağa yönelik itirazının 49.000,00 TL’lik kısmından feragat etmesi sebebiyle bu kısım yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı icra takibine itiraz ederek takibi durdurmuş ise de, takipten sonra ancak davadan önce yaptığı ödemeler TBK’nın 100.maddesi uyarınca hesaplandığında, davadan önce davalının asıl alacağın 19.799,34 TL’lik kısmını ödemiş olduğu anlaşıldığından ve bu kısım yönünden davacının dava açma hakkı hukuki yararı bulunmadığından bu kısım yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacının talep ettiği alacak belirlenebilir nitelikte olduğundan iptaline karar verilen kısım ( davacının alacaklı olduğu kısım ile davalının yargılama sırasında itirazından feragat ettiği kısım toplamı ) yönünden %20 oranında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
Son olarak basiretli davranma yükümlülüğü altında olan davacının icra takibinden önce yapılan ödemeleri bilmesi gerektiğinden ve ödeme tarihi ile icra takibi arasında makul bir zaman bulunduğundan takipten önce yapılan 95.866,32 TL’lik ödemeyle alakalı başlatılan icra takibi nedeniyle davacının kötüniyetli davrandığı kabul edilerek davalı lehine bu tutarın %20’si oranında haksız takip tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasında takibe yaptığı itirazın asıl alacağın 83.074,64 TL’lik kısmı yönünden iptali gerekmekle birlikte 34.074,64-TL yönünden İPTALİ ile takibin bu miktar üzerinden devamına, alacağa dava tarihinden itibaren talepnamedeki koşullarla faiz uygulanmasına,
2-Davalının itirazdan feragat ettiği 49.000,00-TL yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
3-İptaline karar verilmesi gereken 83.074,64-TL’lik kısım likit olmakla %20 oranındaki 16.614,92-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının asıl alacak isteminin 95.866,32-TL yönünden feragat nedeniyle reddine,
5-Davalının takipten sonra ve davadan önce yaptığı ödemelerden asıl alacaktan tenzil edilen 19.799,34-TL yönünden davacının dava açmakta hukuki yarar bulunmadığından talebin usulden reddine,
6-Davacının takipten önce yapılan 95.866,32 TL tutarındaki ödemeyi bilmesi gerektiğinden %20’si oranındaki haksız takip tazminatı 19.173,26 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davadan sonra yapılan ödemelerin infazda gözetilmesine,
8-Alınması gerekli 5.674,82-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 2.550,58-TL den mahsubu ile eksik kalan 3.124,24-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 11.599,70-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve davacı vekili tarafından 95.866,32 TL yönünden ön inceleme duruşmasından önce feragat beyanında bulunulduğundan reddedilen 95.866,32 TL yönünden AAÜT göre hesaplanan 6.528,65 TL vekalet ücreti ile yargılama ile reddedilen 32.242,99 TL yönünden AAÜT göre hesaplanan 4.836,45 TL vekalet ücreti toplamı 11.365,10 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan 2.550,58-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 8,20-TL vekalet pulu ve 882,00-TL tebligat/bilirkişi/posta gideri olmak üzere toplam 931,30-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 366,35-TL yarılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
13-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/11/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı