Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/244 E. 2020/621 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/244 Esas
KARAR NO:2020/621

DAVA:Ticari Satıma Konu Malın İadesi
DAVA TARİHİ:15/03/2018
KARAR TARİHİ:21/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Finansal Kiralama Sözleşmesine Konu Malın İadesi (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde akdedilen ve Finansal Kurumlar Birliği nezdinde 29/06/2016 tarihinde … tescil numarası ile tescil edilen … sayılı finansal kiralama sözleşmesine (FKS) konu “1 adet … Model, … Seri No’lu, …Tipli …”nın finansal kiralama yoluyla davalı tarafından kiralandığını, sonrasında sözleşmeye konu malların davalıya teslim edildiğini, davalı tarafın finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını ödemeyerek temerrüde düştüğünü, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davalı kiracıya …. Noterliği’nden 17/11/2017 tarih – … yevmiyeli ihtarnamenin keşide edildiğini, ihtarname ile davalı kiracıya borçlarını 60 gün içinde ödemesinin aksi takdirde bu sürenin sonunda sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, ihtarnamede tanınan süreye rağmen davalı kiracının borçlarını ödemediğini, ayrıca davalının sözleşme konusu malları da kiralayana teslim etmediğini, bunun üzerine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir kararı alındığını, işbu kararın …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, davalı kiracının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini belirterek, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve finansal kiralama sözleşmesi hükümleri gereğince mülkiyeti müvekkili davacıya ait menkullerin aynen iadesine, aynen iadede fiili imkansızlık oluştuğu taktirde ekipman değerinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında akdedilen dava konusu finansal kiralama sözleşmesinin kurallara uyularak yapılmadığını ve gerekli şartları taşımadığını, bu nedenle kanuna aykırı olduğunu, öncelikle geçersiz sözleşmenin dava konusu olamayacağını, öncelikle davanın bu nedenle reddi gerektiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmede ödemede temerrüde düşülmesi halinde sözleşmenin ne zaman feshedileceğinin açıkça yazılmadığını, bu durumda genel hükümlerin uygulanması gerektiğini, davacı tarafın 01/11/2017 tarihinde ödenmesi gereken miktar olan 1.089,76-TL.’nin ödememesi sebebi ile bu tarihten 16 gün sonrası olan 17/11/2017 tarihinde müvekkiline ihtarname gönderdiğini, davacının talep ettiği alacak miktarına ise itiraz ettiklerini, müvekkili tarafından çeşitli zamanlarda davacıya ödemeler yapıldığını, buna ilişkin ödeme dekontlarının ilgili bankalardan celbi gerektiğini, davacı şirketin Cari İşlemler Bakiye Raporu’nda müvekkili tarafından yapılan ödemelerin gösterildiğini, bu ödemelere ilişkin olarak hesaplama yapıldığında temerrüde düşülen miktarın dava tarihi itibari ile 25.000,00-TL. olmadığının tespit edileceğini, muaccel hale gelmiş ödemeler için işletilen faize itiraz ettiklerini, sözleşme konusu ekipmanların davacı tarafça kötü niyetli olarak teslim alınmadığını, davacı tarafça açılan huzurdaki davanın kötü niyetli ve haksız bir dava olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 22. vd. maddeleri (Mülga 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunun 24 ve 25. Maddesi) hükümlerine dayalı olarak açılmış olup, finansal kiralama konusu mal ve ekipmanların aynen iadesi talebine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi, ruhsatname, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine ilişkin …. Noterliği’nden keşide edilen 17/11/2017 tarihli – … yevmiye numaralı ihtarname, cari hesap özeti, …. ATM’nin … D. İş sayılı ihtiyati tedbir dosyası, bilirkişi incelemesi, ticari defter ve kayıtlar ile diğer her türlü hukuki delile dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; banka dekontları, makbuzlar, taraflar arasında imzalanan sözleşme, …. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası, cari hesap çizelgesi, tanık beyanı, keşif, bilirkişi incelemesi ve diğer yasal delillere dayanmıştır.
Mahkememizce dava konusu uyuşmazlık ile ilgili olan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı ihtiyati tedbir dosyası celbedilerek dosyamız içerisine alınmış ve incelenmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde her ne kadar dava konusu sözleşmenin (FKS’nin) kanuna aykırı olarak tanzim edildiğini ve geçersiz olduğunu iddia etmiş ise de; gerek 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nda yer alan detaylı düzenlemeler, gerek davacı tarafça dosyaya sunulan ve Finansal Kurumlar Birliği nezdinde 29/06/2016 tarihinde … tescil numarası ile tescil edilmiş olan … sayılı Finansal Kiralama Sözleşmesi (FKS) içeriği, gerek …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasındaki belgeler ve gerekse davalı kiracının sözleşme ayakta iken bu yönde herhangi bir itirazda bulunmayarak dava konusu malı teslim alarak kira ödemesinde bulunması karşısında mahkememizce bu iddia yerinde görülmemiştir.
Finansal Kiralama Sözleşmesi (FKS), 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 3/1-ç maddesinde; “Bir finansal kiralama sözleşmesine dayalı olmak koşuluyla, bu Kanun veya ilgili mevzuatı uyarınca yetkilendirilen kiralayan tarafından finansman sağlamaya yönelik olarak bir malın mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi; kiracıya kira süresi sonunda malın rayiç bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması; kiralama süresinin malın ekonomik ömrünün yüzde sekseninden daha büyük bir bölümünü kapsaması veya finansal kiralama sözleşmesine göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının malın rayiç bedelinin yüzde doksanından daha büyük bir değeri oluşturması hâllerinden herhangi birini sağlayan kiralama işlemi” olarak tanımlanmıştır. Kısaca FKS, Kanun’da yetkili kılınmış kiralayan ile kiracının anlaşarak kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi doğrultusunda üçüncü kişiden veya başka bir şekilde temin ettiği veya daha önceden mülkiyetine geçirdiği bir malın mülkiyeti kendisinde kalmak koşuluyla zilyetliğini belli bir kira bedeli karşılığında her türlü faydayı sağlamak üzere kiracıya devretmesidir.
Finansal kiralama sözleşmesinin şekli ve tescili ise 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 22. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; finansal kiralama sözleşmesinin taraflarca yazılı biçimde yapılması gerekli ve yeterlidir. Burada öngörülen şekil, kanunî şekildir. Somut dosyada, taraflar arasında yazılı olarak dava konusu finansal kiralama sözleşmesinin imzalandığı ve sözleşmede yasada aranan tüm şartların sağlandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davalının bunun aksine iddialarına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Mahkememizce 16/07/2019 tarihli duruşmada dava konusu malın değerine ilişkin olarak değerleme raporu sunması için davacı vekiline süre verilmiştir. Bunun üzerine davacı vekili tarafından UYAP üzerinden 02/09/2019 tarihinde dosyaya sunulan beyan dilekçesinde özetle; dava konusu mala ilişkin olarak 20/08/2019 tarihli değerleme raporunun ekte sunulduğu, rapora göre dava konusu malın değerinin 16.000,00-TL. olarak tespit edildiği, dava dilekçesinde ise dava değerinin 25.000,00-TL.’nin gösterilerek harcın bu miktar üzerinden yatırıldığı, dolayısıyla dosyada harç ikmali yapılmasına gerek bulunmadığı bildirilmiştir. Davacı vekilince dosyaya sunulan 20/08/2019 tarihli değerleme raporu mahkememizce incelenmiş, dava konusu malın amortisman değeri, modeli ve piyasadaki talep durumu dikkate alınarak piyasa rayiç değerinin KDV hariç 16.000,00-TL. olarak tespit edildiği görülmüştür.
Davalı vekili Av. … 11/05/2019 tarihinde, yine davalı vekili Av. … 13/05/2019 tarihinde UYAP’tan dosyaya sundukları dilekçelerle dosya davalısı …’nin vekilliğinden çekildiklerini bildirmişlerdir. Vekillerinin çekilme dilekçeleri 17/05/2019 tarihinde davalı asil …’ye bizzat tebliğ edilmiştir.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle mahkememizce 11/12/2019 tarihli duruşmada; iddia, savunma, dosya kapsamı ve toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Aynı duruşmada inceleme günü olarak 24/01/2020 tarihi belirlenmiş ve taraflara ihtaratlı davetiye gönderilerek; mahkememizce 24/01/2020 günü – saat 14:00’de mahkeme kaleminde inceleme yapılmasına karar verildiği, inceleme gün ve saatine kadar davaya konu tüm dayanak delillerini ve varsa ticari defterlerini vs. tüm belgelerini inceleme gününe kadar dosyaya sunmak üzere kesin mehil verildiği, verilen mehil kesin olduğu ve bu hususta tekrar mehil verilmeyeceği, aksi halde ticari defter ve kayıtlara dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları hususları bildirilmiştir. Anılan ihtaratlı tebligat, davalı asil …’ye 19/12/2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın davalı ve/veya vekili incelemeye katılmadığı gibi, herhangi bir defter ve belge de sunmamıştır. Dosya 24/01/2020 tarihli tutanakla rapor düzenlenmek üzere mali denetleme uzmanı bilirkişi …’ya tevdi edilmiştir.
06/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tüm delillerin hukuki takdiri mahkemeye ait olmak üzere, davacı tarafın 2016-2017 yılları cari ekstresi ile bu kayıtların dayanağı tüm belgelerin muhasebesel (mali) ve teknik açıdan incelenmesi sonucunda; davacı şirket ile davalı arasında 29/06/2016 tarihinde … sayılı finansal kiralama sözleşmesinin akdedilmiş olduğu ve sözleşmenin Finansal Kurumlar Birliği nezdinde tescil ettirildiği, sözleşme sonrasında anılan finansal kiralama sözleşmesine konu mal ve ekipmanın davalı kiracıya usulüne uygun olarak teslim edildiği, davacı – kiralayan … A.Ş.’ye ait muhasebe kayıtlarına göre davalı – kiracı …’nin ihtarname tarihi olan 17/11/2017 tarihi itibariyle davacı tarafa 1.114,22-TL. borçlu olduğu, davalı – kiracı tarafından ödenmesi gereken 01/11/2017 tarihli ve 01/12/2017 tarihli faturaların (kira bedellerinin) üst üste 2 ay ödenmeyerek temerrüde düşüldüğü, ihtarnamede verilen süre içerisinde davalı kiracı tarafından ödeme yapılmadığı, davacının alacağının rapordaki detaylı tablolarla açıklandığı üzere 28/11/2017 fesih tarihi itibariyle 31.176,21-TL. olarak tespit edildiği, davacı şirketin muhasebe kayıtlarına göre davacı şirketin davalı kiracı ile olan sözleşmeyi 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 31. maddesi uyarınca feshetme hakkının bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle finansal kiralama konusu malın davalı tarafından davacı tarafa aynen iade ve teslimi koşullarının oluştuğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalı asil …’ye bilirkişi raporu 21/07/2020 tarihinde tebliğ edilmesine karşın davalı tarafından rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
HMK.’nun 281/1 maddesine göre; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.” HMK.’nun 281. maddesinin gerekçesinde ise maddede rapora itiraz için taraflara tanınmış bulunan 2 haftalık sürenin kesin süre olduğu ve hak düşürücü bir nitelik taşıdığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla, taraflar bu süre içerisinde bilirkişi raporuna karşı itirazlarını dile getirmezlerse bilirkişi raporu itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir, yani itiraz etmeyen taraf artık rapora itiraz olanağını tümüyle kaybeder. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da bilirkişi raporuna yasal süresi içinde itiraz edilmemesi halinde diğer taraf yönünden usulü müktesep hakkın doğacağı belirtilmektedir.
Dosya kapsamındaki tüm belgeler, celbedilen değişik dosyası içeriği ve alınan bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere; taraflar arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde usulüne uygun ve geçerli bir Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmeye konu edilen dava konusu mal ve ekipmanların davacı tarafından davalı – kiracıya teslim edildiği, davalı kiracının finansal kiralama sözleşmesinde belirtilen ödeme tablosu dahilinde kira bedellerini süresinde ödemediği, bunun sonucunda davacı tarafça davalıya …. Noterliği’nden 17/11/2017 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamenin gönderildiği, söz konusu ihtarnamenin muhatabına usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen 60+3 günlük yasal süreye rağmen davalı kiracının ihtarnamede belirtilen borçlarını ödemediği ve temerrüde düştüğü tespit edilmiştir.
Finansal kiralama sözleşmesine konu mal, 6361 sayılı kanunun 18. ve 23. maddeleri gereğince kiralayan şirketin mülkiyetindedir. 6361 sayılı kanunun 24/1. maddesi gereğince kiracı, sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre özenle kullanmak zorundadır. 6361 sayılı kanunun 30. maddesinde sözleşmenin sona ermesi, 31. maddesinde sözleşmenin ihlali (finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşme), 33. maddesinde de sözleşmenin feshinin sonuçları düzenlenmiştir. Yasanın 23. maddesi hükmüne göre ise sözleşmenin ihlali hallerinde aynı yasanın 24. ve 25. maddeleri gereğince ve 6361 sayılı kanunun 33/1. maddesinde sözleşmenin kiralayan tarafından feshi halinde (ve yine 30/2. maddede öngörülen kiracının tasfiye sürecine girmesi gibi hallere ilişkin olarak sözleşmenin kiracı tarafından feshi halinde) kiracının finansal kiralama konusu mal yahut malları kiralayana geri vermekle / teslim etmekle yükümlü olduğu açıkça belirtilmiştir.
Yukarıda anılan yasa hükümleri gereğince finansal kiralama sözleşmesine konu malın mülkiyeti kiralayana ait olduğundan ve 6361 sayılı kanunun 33/1. maddesine göre sözleşmenin kiralayan tarafından feshi halinde kiracı sözleşme konusu malı kiralayana iade ile yükümlü bulunduğundan ve dosya kapsamına göre davalı kiracı tarafından finansal kiralama bedelinin ödendiği yahut ödememesi gerektiği veyahut bedelin istenebilir olmadığı hususları Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi ve HMK.’nun 200 ve izleyen maddeleri hükümleri uyarınca yasal delillerle kanıtlanamadığından, davacının huzurdaki davayı açmakta haklı olduğu ve davalı kiracının da sözleşme hükümlerine göre sözleşme ve dava konusu mal ve ekipmanları davacıya aynen iade ile yükümlü olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davaya konu Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin davacı şirket tarafından haklı nedenle feshedildiğinin tespitine,
2-Dava konusu; “1 adet … Model, … seri nolu, …Tipli …”nın davalıdan alınıp davacıya aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde İİK.’nun 24. maddesinin infazda dikkate alınmasına,
3-İhtiyati tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına,
4-Alınması gerekli 1.707,75-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 426,94-TL. peşin harcın mahsubu ile kalan 1.280,81-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 1.463,04-TL. yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.750,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır