Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/227 E. 2020/63 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/227 Esas
KARAR NO : 2020/63

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/03/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 20/09/2016 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda araçta yolcu olarak bulunan …’ın vefat ettiğini, kaza tarihinde trafik ediplerince kazanın meydana geldiği yerde Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile Kaza Yeri Krokisi düzenlendiğini, kaza nedeniyle Antalya CBS’nin… Soruşturma dosyası ile soruşturma yapılarak takipsizlik kararı verildiğini, davacıların desteği olan …’ın kaza yerinde vefat ettiğini, kaza nedeniyle desteklerini kaybeden davacıların yaşadıkları büyük üzüntü sebebiyle manevi zarar uğradıkları gibi desteklerinin ileride kendilerine sağlayacağı desteğinden mahrum kalmak suretiyle de maddi zarara uğradıklarını, … plaka sayılı araçın kaza tarihinde geçerli bir sigorta poliçesi bulunmadığını, bu nedenle davalı …’na başvurmak zorunda kaldıklarını, davalı … tarafından başvurularına olumsuz cevavap verilmesi üzerine işbu davayı açtıklarını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak davacıların vefat edenin desteğinden yoksun kalmaları sebebiyle her bir davacı için 1.000’er TL. olmak üzere şimdilik toplam 2.000,00-TL. destekten yoksun kalma tazminatının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacıların murisi …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araçla tek taraflı olarak 20/09/2016 tarihinde meydana gelen kazada vefat ettiğini, …’ın iddia edildiği gibi … plakalı araça yolcu değil sürücü olduğunu, aynı kaza ile ilgili olarak Antalya… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan davada ise sürücü olarak …’ın gösterildiğini ve onun kusuruyla neden olduğu kazada …’ın vefat ettiğinin iddia edildiğini, … aracın sürücüsü olduğundan, sürücünün ölümünün trafik sigortası teminatına girmediğini, 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelen sürücülerin tek taraflı kusurları ile vefat ettikleri kazalarda destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin …’nın sorumluluğunda bulunmadığını, ilgili KTK hükmü, Sigortacılık Genel Şartları ve bu konudaki Yargıtay kararları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; ölümlü trafik kazası nedeniyle kazada ölenin desteğinden yoksun kalındığı iddiasına dayalı olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatı talepli maddi tazminat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; ifade tutanakları, Ölü Muayene Tutanağı, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Olay Yeri Krokisi, Antalya CBS’nin… Soruşturma dosyası, hasar dosyası, bilirkişi incelemesi ve diğer yasal delillere dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak hasar dosyası ve Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dava dosyasına dayanmıştır.
Mahkememizce Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak… Soruşturma sayılı dosyanın gönderilmesi istenilmiş, müzekkereye ilgili Savcılık tarafından cevap verilmiş, istenen soruşturma dosyasının UYAP örneği gönderilmiş ve dosyamız içerisinde alınmıştır.
Antalya CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyada dava konusu kaza yönünden “şüpheli” konumunda bulunan kişinin (maktül-şüpheli sıfatıyla) … olduğu, 01/12/2016 tarihli KYOK (Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar) gereğince olay tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda müşteki ve şüphelinin hayatını kaybettikleri, kazada şüpheli (…) dışında başkasının kusur ve kabahatinin bulunmadığı, şüphelinin de hayatını kaybettiği anlaşıldığından olay nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Savcılık dosyasında bulunan ve kaza sonrasında Trafik Polisleri … ve … tarafından tanzim edilen 20/09/2016 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nda; … plakalı aracın sürücüsünün … olduğu açık ve net bir şekilde ifade edilmiştir.
Mahkememizce …’na müzekkere yazılarak hasar dosyasının gönderilmesi istenmiş, müzekkereye 13/04/2018 tarihli – 12647 sayılı yazı ile cevap verilmiş ve yazı ekinde … sayılı hasar dosyası içerisinde yer alan belgeler gönderilmiştir.
Mahkememizce TRAMER’e müzekkere yazılarak kaza tarihi itibariyle … plakalı araca ilişkin olarak trafik sigorta poliçesinin bulunup bulunmadığının araştırılması istenmiş, müzekkereye verilen cevaba göre … plakalı aracın trafik sigortasının 28/06/2016 tarihinde satıştan dolayı iptal edilmiş oluduğu, dolayısıyla kaza tarihi olan 20/09/2016 tarihinde trafik sigortasının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasının UYAP örneği celbedilerek incelenmiş, bu dosyada alınan Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen 09/08/2018 tarihli kusur raporunda da … plakalı aracın sürücüsünün … olduğu, …’ın araçta yolcu konumunda bulunduğu, sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu bulunduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce dosyaya celbedilen Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyasında alınmış olan ve davaya konu kazaya ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen 09/08/2018 tarihli kusur raporunda; içerisinde yolcu olarak davacıların murisi …’ın bulunduğu … plakalı aracın sürücü … yönetiminde iken gece vakti, yerleşim yerinde, aydınlatma bulunan bölünmüş yolda, “92 mg/dl (0,92 promil)” alkollü vaziyette, Atatürk Bulvarı Antalyaspor Kavşağı yönünden İl Sağlık Kavşağı yönüne seyir halindeyken olay yerine geldiğinde, Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nın; “Yol Sorunu”, “Görüşe Engel Cisim” ve “Kazaya Etki Eden Araç Akşamlan” bölümlerinde herhangi bir sorun tespit edilmediği de dikkate alındığında, yola gereken dikkatini vermemesi ve aracını mevcut şartlara ve “Şerit İzleme Kuralları”na uygun bir şekilde sevk ve idare edebilme becerisi gösterememesi nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda yol dışı kalarak, yaya üst geçidi ayağına, aracının sol ön yan kısımlarıyla çarpması neticesi meydana geldiği anlaşılan olayda; dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı davranışıyla kusurlu olduğu belirtilerek, araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce 17/05/2019 tarihli duruşmada alınan ara kararla; iddia, savunma, dosyaya celbedilen ve dosyada toplanan tüm deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek dosya konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan 09/07/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; sürücü …’ın kaza tarzı ve şiddetinden de açıkça anlaşıldığı üzere, anılan yolda, gece vakti alkollü vaziyette iken, yönetimindeki, içinde 1 yolcu da bulunan otomobille, olay yeri şartlarına göre yüksek olduğu anlaşılan seviyede bir hızla, kontrolsuz bir şekilde seyredip, seyri sırasında gerektiği ölçüde dikkatli ve tedbirli davranmaması nedeniyle, yol içindeki normal seyir yörüngesini terkederek yönetimindeki taşıtın kontroldan çıkmasına ve olay yerinde bulunan bir yaya üst geçidinin gidişine göre, yolun sağ kenarında yer alan ayağına çarpmasına sebebiyet verdiği, sürücü …’ın tedbirsiz, dikkatsiz, üzen yükümlülüğüne, alkollü vaziyette iken taşıt sevketmememe, hızın mevcut şartlara uygunluğunu sağlama ve güvenli sürüş kurallarına aykırı şekilde hareket ettiği, hatalı bu sevk ve idaresinin kendisinin ve taşıtındaki yolcunun ölümü ile sonuçlanan kazanın meydana gelişine yol açan yegane elken olduğu ve kazanın meydana gelmesinde tam etkili bulunduğu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın kendi hatalı sevk ve idaresi nedeniyle tam ve takdiren %100 oranında etkili bulunduğu, maddi tazminat hususunda 20/09/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrası vefat eden …’ın desteğinden yoksun kalan davacılardan murisin eşi…’nun toplam destek zararının 234.103,88-TL. olduğu, 27 yaşında dul kalan ve hesap tarihinde 30 yaşında olan davacının yeniden evlenme olasılığı olün %27’den 18 yaş altı her bir çocuk için %5 indidrim yapılması sonrası (%27-%10=%17 yeniden evlenme olasılığı indirimi uygulanması halinde toplam zararının 194.306,22 TL olduğu, davalı …nın teminat limiti dahilinde garameten hesaplaması sonrası davalıdan talep edebileceği tutarın 153.362,08 TL olabileceği, davacı müteveffanın oğlu …’ın ise toplam destek zararının 37.438,94-TL. olduğu, davalı …’nın teminat limiti dahilinde garameten hesaplaması sonrası davalıdan talep edebileceği tutarın 29.549,82 TL olabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
09/07/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu davalı … vekiline 17/07/2019 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edilmiş, ancak davalı taraf rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunmamıştır.
Davacılar vekili, 25/07/2019 tarihli talep artırım dilekçesinde; dosyada alınan 09/07/2019 tarihli bilirkişi raporu doğultusunda maddi tazminat taleplerinin davacılardan… yönünden 1.000-TL.’den 152.362,08-TL.’ye artırarak 153.362,08-TL.’ye, davacılardan … adına talep edilen 1.000-TL.’yi 28.549,82-TL. artırarak 29.549,82-TL. olarak ıslah ettiklerini belirterek ıslah dilekçeleri doğrultusunda davalarının kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 25/07/2019 tarihli talep artırım dilekçesi davalı … vekilinine 30/07/2019 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edilmiş ancak cevap verilmemiştir.
6098 Sayılı TBK 53/3 maddesinde “…ölenin desteğinden yoksun kalan kişiler…” ifadesi kullanılmak suretiyle ölenin “destek” olması zarureti ortaya konulmuştur. Destek, başkasının geçimini kısmen veya tamamen, sürekli ve düzenli olarak sağlayan veya ona ileride bakması kuvvetle muhtemel olan kişidir. Destekten yoksun kalma tazminatı ise ölümün sonucu olarak ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek, yaşamının, desteğinin ölümünden önceki düzeyinde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde ve kendine özgü bir tazminat biçimidir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 06.03.1978 tarihli ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde; “Destekten yoksun kalma tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının, desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı ile güdülen amaç; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.05.1984 tarihli ve 1984/9-301 E., 1984/619 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi destek yaşamış olsaydı, yardım ettiği kimseye yapabileceği yardım tutarını sağlamaktır. Bu hesaplama yapılırken, destekten yoksun kalan eşin yeniden evlenme olasılığı, zararı azaltan durumlardan sayılmakta, olasılığın oranına göre tazminattan indirim yapılması gerekmektedir.
Dul kalan eşin yeniden evlenme şansının belirlenmesinde aile bağlarına, sosyal ve ekonomik durumuna, kişiliğine, çocuk sayısına, ülke şartlarına ve yörenin töresel koşullarına bakılarak bir sonuca varılması gerekir. Bu hususta, gerektiğinde konusunun uzmanı bilirkişilerin görüş ve düşüncesine de başvurulabilir. Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, dul eşin yeniden evlenme olasılığı saptanırken, olay tarihindeki yaşına göre değil, rapor tarihindeki ve hüküm tarihine en yakın tarihteki yaşına göre evlenme şansını belirlemek gerekmektedir. Destekten yoksun kalma tazminatında bilinmeyen dönem için farazi bazı kriterlere göre hesaplama yapılmakta ise de, dul eşin hesap tarihi itibari ile evlenip evlenmediği belirlenebilir bir veridir.
Dosyada alınan ve mahkememizce de hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda; Yargıtay’ın yerleşik kararlarına uygun olarak davacılardan dul kalan eş Yağmur’un evlenme ihtimali tartışılmış ve gerekli hesaplamalar yapılmıştır. Dosyaya sunulan tarihli bilirkişi kurulu raporu incelenip denetlenmiş, toplanan delillere, dosya kapsamına uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Somut dosya kapsamına göre; 20/09/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıların desteği olan … aynı gün olay yerinde vefat etmiştir. Dosyaya gelen belgelerden 20/09/2016 kaza tarihinde … plakalı aracın ZMSS Poliçesinin bulunmadığı görülmüştür. İddia, savunma, toplanan deliller, çeşitli yerlere yazılan müzekkere cevapları ve bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş; somut olayda gerek Savcılık soruşturma dosyası, gerek kaza tespit tutanağı, gerek ATK raporu ve gerekse bilirkişi kurulu raporuna göre araç sürücüsünün … olduğu anlaşılmış, davalı tarafın kazaya neden olan aracın sürücünün davacıların murisi olmadığına ve kazadan dolayı davalı …’nın sorumluluğu bulunmadığına dair savunma ve iddialarına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Sonuç olarak mahkememizce; 20/09/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticerinde davacların murisi …’ın vefatı nedeniyle davacıların kazada ölenin desteğinden yoksun kaldıkları, davacılar kazada ölenin eşi Yağmur ve çocuğu …’ın müteveffa …’ın trafik kazası sonucu ölmesi nedeniyle açtıkları destekten yoksun kalma tazminatı davasında Yüksek Mahkeme uygulamaları çerçevesinde haklı oldukları, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı tarafça dava konusu maddi tazminat kalemlerinin kendilerine ödenmesi için davalı sigorta şirketine 24/01/2018 tarihinde başvuruda bulunulduğu, bu başvurudan itibaren 8 iş günü sonrası olan 06/02/2018 tarihinin temerrüt tarihi olduğu takdir edilerek, davacı tarafın yasal faiz talebi de dikkate alınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davacı… için 153.362,08-TL., davacı … için 29.549,82-TL. olmak üzere toplam 182.911,90-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 06/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Alınması gerekli 12.494,71-TL karar ve ilam harcının 653,81-TL peşin harç + ıslah harcından mahsubu ile kalan 11.840,90-TL ‘nin davalıdan alınarak Maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan 2.404,91-TL.yargılama giderinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
4-Davacı… vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 18.519,40-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.432,47-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,

Dair, HMK 345. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Yargılama Gideri Dökümü:
35,90- TL başvuru harcı
653,81- TL peşin harç+ ıslah harcı
5,20- TL vekalet harcı
1.500,00 TL bilirkişi ücreti
210,00 TL tebligat ve posta ücreti
+__________________________
2.404,91- TL Toplam

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.