Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/226 E. 2021/627 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/226 Esas
KARAR NO:2021/627

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/03/2018
KARAR TARİHİ:08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’un araç maliki, …’ın ise sürücüsü olduğu … plakalı aracın, davalılardan sigorta şirketi nezdinde kaza tarihini kapsar şekilde ZMSS ile sigortalı olduğunu, … plakalı aracın 30/06/2016 günü saat 01:15 sıralarında … ili, … ilçesi, … Bulvarı’nda bulunan müvekkili …’a ait park halindeki … plakalı ticari aracına ve oradaki birçok araca çarptığını ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrasında olay mahalline gelen polis ekiplerince düzenlenen 30/06/2016 tarihli kaza tensip tutanağına göre davalılardan …’un işleteni bulunduğu aracın sürücüsü olan diğer davalı …’ın açık kural ihlali nedeniyle tam kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin ise herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza sonrasında müvekkiline ait ticari nitelikteki araçta ciddi hasar meydana geldiğini, aracın 20 gün süre ile serviste kaldığını ve kullanılamadığını, kaza nedeni ile ayrıca araçta değer kaybının da meydana geldiğini, aracın tamirde kaldığı süre boyunca müvekkilinin uğradığı kazanç kaybı ile araçtaki değer kaybının karşılanabilmesi bakımından işbu davayı açtıklarını belirterek; müvekkilinin uğramış olduğu 20 günlük kazanç kaybı ile araçtaki değer kaybı nedeniyle şimdilik 6.000,00-TL. maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça dava dilekçesinde talep edilen tazminat taleplerinin kalem kalem açıklanması gerektiğini, dava açılmadan önce müvekkili sigorta şirketine davacı tarafından başvuru yapıldığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından davalının aracında oluşan hasar bedelinin karşılandığını, davacı tarafın imzaladığı mutabakatnameye rağmen huzurdaki davayı açarak müvekkili sigorta şirketinden değer kaybı ve kazanç kaybı talep etmesinin iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığını, aracın kullanılamamasından kaynaklanan kazanç kaybına yönelik zararların davanın dayanağı ZMSS poliçesinin teminatı kapsamı dışında olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu kabul etmediklerini belirterek ve dilekçede açıklanan diğer sebeplerle; davacıya taleplerini ayrıntılı olarak açıklaması için bir haftalık kesin süre verilmesini, açıklamaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, dava konusu aracın perte ayrıldığı ve pert olan araçlarda değer kaybı istenemeyeceği hususunun dikkate alınarak değer kaybı talebinin reddine karar verilmesini, kazanç kaybına ilişkin zararın ise teminat kapsamı dışında olması nedeniyle davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve ekleri ile tensip zaptı diğer davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, sigorta şirketi dışındaki davalılarca davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 30/06/2016 tarihinde meydana gelen yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası sonucu davacıya ait … plakalı araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybı ile anılan aracın tamiri süresince davacı tarafça kullanılamaması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen kazanç kaybının davalılardan tahsiline yönelik olarak açılmış tazminat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; Trafik Kazası Tensip Tutanağı, Alkol Tespit Tutanağı, ihtarname, sigorta poliçesi, tanık beyanı, keşif, bilirkişi incelemesi, Yargıtay kararları ve diğer yasal delillere dayanmıştır. Davalı … vekili delil olarak; 9292074 nolu hasar dosyası, KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi, ekspertiz raporu, 25/08/2016 tarihli mutabakatname, araç satış sözleşmesi, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, hasarla ilgili tüm belge ve kayıtlar, trafik kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı, keşif, yemin ve diğer yasal delillere dayanmıştır. Diğer davalılar ise herhangi bir delil sunmamıştır.
Mahkememizce taraflarca bildirilen deliller toplanmış, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı ceza dosyasının UYAP örneği celbedilerek incelenmiştir. … Sigorta A.Ş.’ye müzekkere yazılarak poliçe ve hasar dosyası celbedilmiştir. Ayrıca taksici esnafı olduğunu bildiren davacının günlük kazancının tespiti bakımından ilgili kurumlara müzekkereler yazılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesinde açıkça bilirkişi deliline dayanmıştır.
Davacı vekili 16/12/2020 tarihli duruşmada özetle; müvekkilinin taksici olduğunu, ancak hangi usulde vergi mükellefi olduğunu bilmediğini, müvekkili davacının vergi kaydına, verdiği beyannamelere ve kazancına ilişkin belgeleri temin edip dosyaya sunacaklarını beyan ederek, dosyadaki eksiklikler tamamlandıktan sonra dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep etmiştir.
Aynı celsede mahkememizce eksik hususlar giderildikten sonra ve davacı tarafça celse arasında talep edilmesi halinde bilirkişi incelemesi yaptırılması için ara karar oluşturulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili 25/02/2021 tarihli dilekçesinde özetle; 16/12/2020 tarihli ara karar gereğince beyanda bulunduklarını, dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep ettiklerini belirterek, bu konuda mahkemece ara karar oluşturulmasını talep etmiştir.
Bunun üzerine mahkememizce 15/03/2021 tarihli ara karar oluşturularak; iddia, savunma, toplanan deliller, dosyadaki bilgi ve belgeler üzerinde dava konusu … plakalı araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybı ile ticari nitelikteki aracın tamir süresince kullanılamamasından dolayı uğranıldığı iddia edilen kazanç kaybının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Aynı ara kararda; bilirkişi olarak 1 (bir) sigorta ve genel muhasebe konusunda uzman, 1 (bir) de kusur alanında uzman (aynı zamanda araç hasarı tespiti de yapabilen) makine mühendisi bilirkişinin görevlendirilmesine, bilirkişiler için ayrı ayrı 1.000,00-TL. (1.000,00-TL.x2=2.000,00-TL.) ücret takdirine, toplam 2.000,00-TL. bilirkişi ücretinin işbu ara kararın tebliğinden itibaren 2 (iki) haftalık kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından mahkememiz veznesine yatırılmasına karar verilmiştir. İlgili ara karar davacı vekiline 21/03/2021 tarihinde e-tebligat ile usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın davacı tarafça ara karar gereği yerine getirilmemiş, bilirkişi ücreti yatırılmamıştır.
Davacı vekili Av. …, 31/03/2021 tarihli duruşmaya katılmış, müvekkili davacının mahkemece takdir edilen bilirkişi ücretini yatıracak durumunun olmadığını, mümkünse takdir edilen ücretin mahkemece düşürülmesini, aksi halde müvekkili ile görüşüp bilirkişi ücretini yatırıp yatırmayacaklarını bildireceklerini beyan etmiştir. Bunun üzerine mahkememizce 31/03/2021 tarihli duruşmada; bilirkişiler için takdir edilen toplam bilirkişi ücreti davacı vekilinin talebi dikkate alınarak ve davacının maddi durumu gözetilerek 2.000,00-TL.’den 1.800,00-TL.’ye düşürülmüş, anyı zamanda davacı vekiline 1.800,00-TL. bilirkişi ücretini yatırması için son kez 2 (iki) haftalık kesin süre verilmiş, bilirkişi ücretini yatırmadığı takdirde bilirkişi incelemesi yaptırılması talebinden vazgeçmiş sayılacakları hususu açıkça ihtar edilmiştir.
Davacı vekili 16/04/2021 tarihinde UYAP üzerinden mahkememize sunduğu dilekçesinde özetle; müvekkili davacının mahkemece takdir edilen 1.800,00-TL. bilirkişi ücretini yatıracak durumu olmadığını, bu nedenle bilirkişi ücretinin yatırılamadığını, dosyada özel ve teknik bir hesaplama hususu olmadığını, bilirkişi incelemesine ancak çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde başvurulacağını, bunun dışındaki hallerde hakimin kendisinin karar verebileceğini belirterek gerekli hesaplamaların bizzat mahkemece yapılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili olarak 08/09/2021 tarihli duruşmaya katılan Av. …ise duruşmadaki beyanında; bilirkişi ücretini yatıramayacaklarını belirterek hesaplamanın mahkemece yapılmasını talep etmiştir.
Yargılama sırasında hâkim, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiden görüş alınmasına karar verebilir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda ise bilirkişi dinlenemez (HMK. m:266).
Bilirkişi incelemesi, kanunlarda takdiri bir delil, yani ispat aracı olarak düzenlenen bir inceleme yöntemidir. Bu inceleme yöntemi; tarafların üzerinde uyuşmazlık yaşadığı, fakat hukukun dışında kalan, özel veya teknik bilgiyi yani uzmanlık bilgisini gerektiren bir meseleyi konu edinebilir. Netice itibariyle bilirkişi incelemesi, bir delil elde etme yöntemi ve en geniş manada bir ispat aracıdır. Nitekim ispat faaliyetinin konusunu, taraflar arasında çekişmeli olan yani tarafların varlığı veya içeriği hakkında uyuşmazlık yaşadıkları vakıalar oluşturur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun 6. maddesine göre kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK.’nun “ispat yükü” başlığını taşıyan 190/1. maddesine göre ise; ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Bir davada ispat yükü üzerinde olan taraf yargılama sonunda lehine karar verilebilmesi için kendisine düşen ispat yükünü kanunda öngörüldüğü şekilde yerine getirmelidir.
Huzurdaki dava; 30/06/2016 tarihinde … plakalı aracın park halinde bulunduğu iddia edilen … plakalı ticari araca çarpması sonucunda … plakalı aracın tamir süresince kullanılamamasından dolayı uğranıldığı iddia edilen kazanç kaybı ile kaza nedeniyle bahsi geçen araçta oluştuğu iddia edilen değer kaybının tahsiline yöneliktir.
Eldeki davanın niteliği itibariyle gerek kazadaki kusur oranlarının, gerekse … plakalı araçta oluştuğu ileri sürülen değer kaybının tespiti teknik incelemeyi gerektirmektedir. Ayrıca aracın tamiri süresince serviste kaldığı süre, bu sürenin araçta oluşan hasar durumu dikkate alındığında makul bir süre olup olmadığı, davacının ileri sürdüğü kazanç kaybının ne kadar olduğunun ve bunun ne kadarını talep edebileceği gibi hususlar tamamen teknik uzmanlık gerektirmektedir. Bir başka ifade ile; davacı yanın dava konusu yaptığı iddialarının araştırılması için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekli olup, davacı taraf iddiasını ispat etmek için gerekli masrafları yapmak zorundadır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı taraf dava dilekçesinde açıkça bilirkişi deliline dayanmıştır. Ayrıca davacı vekili, gerek yargılama devam ederken duruşmalardaki beyanlarında, gerekse dosyaya sunduğu dilekçelerde açıkça dosyanın teknik inceleme yapılmak üzere bilirkişiye verilmesini talep etmiştir. Bu nedenle davacı taraf, delil olarak dayandığı bilirkişi raporunun alınması için gereken yargılama giderlerini (bilirkişi ücretini) yatırmak zorundadır. Mahkememizce davacı vekiline, 31/03/2021 tarihli duruşmada dayandığı bilirkişi delili için gerekli masrafı (bilirkişi ücretini) yatırması için son kez 2 (iki) haftalık kesin süre verilmiş, bilirkişi ücretini yatırmadığı takdirde bilirkişi incelemesi yaptırılması talebinden vazgeçmiş sayılacakları hususu açıkça ihtar edilmiştir. Ancak davacı taraf ihtara rağmen belirlenen süre içerisinde bilirkişi ücretini yatırmadığı gibi, yatırmayacağını da açıkça beyan etmiştir. Bilirkişi incelemesi deliline dayanan davacının yargılamanın diğer aşamalarında da yine bu talebini tekrarlamakla bu delile ilişkin yargılama giderlerini karşılaması gerekirken, verilen kesin süre içerisinde bu delil masrafının karşılanmaması nedeniyle bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılması gerekmiştir.
Sonuç olarak; davanın niteliği itibariyle ispat yükü davacı tarafta olduğundan, mahkememizce verilen kesin süreye rağmen bilirkişi ücretini yatırmayan davacının 6100 sayılı HMK.’nun 324. maddesine göre artık bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçtiği kabul edildiğinden, mevcut delil durumuna göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar karar verilmesi gerektiğinden ve davacı taraf dava konusu yaptığı iddialarını somut delillerle ispat edemediğinden, ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar kanununa göre alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 43,17-TL. harcın mahsubu ile kalan 43,17-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı …Ş. vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır