Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/190 E. 2018/439 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/190 Esas
KARAR NO : 2018/439
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 03/12/2014
KARAR TARİHİ : 03/05/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ve çocuklarının davacının davalı şirketten elde edeceği kârı engellemeye çalıştığını, şirketi kendi çıkarları doğrultusunda kullandıklarını, 03/09/2014 tarihli 2013 faaliyet yılına ait olağan genel kurul toplantısının 5 nolu bendi ile 2013 yılı faaliyet yılı bilançosu kâr ile kapatılmış olmasına rağmen bu kârların gayrimenkul yatırımlarında kullanılmasına ve şimdilik ortaklara kâr dağıtılmamasına karar verildiğini, ancak kâr dağıtılmamasının asıl sebebinin davacının zor durumda kalmasını sağlamak olduğunu, bu nedenle TTK 445. maddesi uyarınca iptal edilmesi gerektiğini; yine şirket yönetim kurulu üyesi olarak…’ın seçilmesinin hukuka aykırı olduğunu, zira ilgili kişinin davacının ortağı bulunduğu bir şirkette daha yönetim kurulu üyesi seçildiğini ve göreve gelir gelmez yaptığı ilk işin davayı ortaklıktan çıkarmaya yönelik olduğunu, yine davacının şirket merkezine giriş ve çıkış imkanının ortadan kaldırıldığını, …’ın ve …’ın şirketi borçlandırma ve usulsüz işlemler yapma riskinin olduğunu ileri sürerek davalı şirketin 03/09/2014 tarihli genel kurul kararlarının iptaline, dava süresince şirketin idaresi için kayyım tayin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2013 yılı kârının dağıtılmamasının sebebinin kârın gayrimenkul yatırımlarında kullanılması olduğunu, bu gerekçenin genel kurulda alınan kararda açıkça ifade edildiğini, genel kurulun yapılmasından sonra da davalı firmanın dağıtılmayan kâr ile birçok taşınmaz aldığını, ayrıca geçmiş yıllarda yapılan genel kurullarda da kâr dağıtılmaması yönünde kararlar alındığını ve davacının da bu kararlara olumlu yönde oy kullandığını, davacının azınlık haklarının kullanılmasına yönelik olarak hiçbir girişimde bulunmadığını, davalı şirketin organlarının iş başında olduğunu savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 15/12/2015 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararla 03/09/2014 tarihli Genel Kurul Kararının 5.maddesinde alınan kararın iptaline, diğer kararların iptal nedenleri bulunmadığından istemin reddine ilişkin karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yargıtay… Hukuk Dairesinin 20/12/2017 tarih, …Esas, … Karar sayılı kararıyla; “1-Dava, anonim şirket yönetim kurulu kararının iptaline yönelik olup gündemin 5. maddesi ile alınan kâr dağıtılmamasına ilişkin karara karşı davacının usulüne uygun olarak muhalefet şerhini toplantı tutanağına geçirmediği gibi buna ilişkin Divan Başkanlığına verdiği herhangi bir muhalefet şerhi de bulunmamaktadır. Ayrıca davacının, yönetim kurulu üyesi olması durumunda dahi dava konusu kararın uygulanmasının davacının sorumluluğunu gerektirecek nitelikte olmaması nedeniyle de iptal davası açma hakkı bulunduğu yönündeki iddiası yerinde değildir. Bu durumda iptal davası açma koşullarının bulunmadığı gözetilmeksizin gündemin 5.maddesi ile alınan genel kurul kararının iptaline karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazının incelenmesine gerek görülmemiştir.” neden ve gerekçeyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya kesinleşmeyen yönlerden devam olunmuştur.
Dava, Anonim Şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup; TTK’nun 446.maaddesi gereğince iptal davası açabilmek için toplantıda hazır bulunan ilgilinin karara olumsuz oy vermesi ve bu muhalefetini tutanağa geçirtmesi veya divan başkanlığına vermesi yasal zorunluluktur.
Somut olayda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, 03/09/2014 tarihli Genel Kurul Kararı, hükmüne uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı Yönetim Kurulu Üyesi tarafından 03/09/2014 tarihli Genel Kurul Toplantısı’nda alınan 5 numaralı kararın dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle iptali istenmiş ise de, incelenen Olağan Genel Kurul Toplantısı tutanağında genel kurula katılan davacının iptalini istediği karara ilişkin karşı oy kullandığı ancak, hükmüne uyulmasına karar verilen bozma ilamında da işaret edildiği gibi muhalefet şerhini yazdırmadığı gibi, alınan kararın niteliği itibariyle yönetim kurulu olan davacının sorumluluğunu gerektirmediği anlaşılmıştır. Bu haliyle davacının dava konusu yaptığı genel kurul kararının iptalini dava etme hakkı bulunmadığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 25,20 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 10,70 TL harcın davacıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 18,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.