Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/181 E. 2019/316 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/181 Esas
KARAR NO : 2019/316
DAVA : Genel Kurul Kararlarının Butlanı – İptali
DAVA TARİHİ: 23/02/2018
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin %20 oranında paya sahip ortağı olduğunu, yönetim kurulunun karar alamaması üzerine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E-K sayılı kararı ile genel kurul yapılması için alınan yetki çerçevesinde 24/11/2017 tarihinde genel kurul toplantısı yapıldığını ancak, toplantıya çağrının usulsüz olduğunu, davalı şirkete bildirilen adres değişikliğine rağmen eski adresine tebligat yapıldığını; diğer yandan, gündem 5.maddesiyle alınan 2015 yılı kar dağıtılmaması kararının ise dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, 2015 yılı bilançosunda 840.156,63 TL kar yer aldığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin 24/11/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların tümünün TTK 447.md gereğince geçersiz olduğunun tespitine, aksi halde gündemin 5.maddesiyle alınan kararın TTK 445.maddesi gereğince iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili şirket 24/11/2017 tarihli genel kurul toplantıya çağrının usulüne uygun yapıldığını, genel kurul toplantısında alınan kararların yokluk nedeniyle batıl olduğunun tespitine ilişkin karar verilmesinin mümkün olmadığını, davacının iddiasının aksine anonim şirketlerin kar payı dağıtma zorunluluğu bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davalı anonim şirketin 24/11/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların butlanına, olmadığı takdirde kar payı dağıtılmamasına ilişkin gündemin 5.maddesiyle alınan kararın iptali istemine ilişkindir.
TTK’nın 445.maddesi “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler” hükmünü içermektedir.
Davalı şirketin merkez adresi itibariyle (Beşiktaş) iş bu davaya bakmaya TTK’nın 445.maddesi gereğince mahkememiz yetkilidir.
TTK’nın 446.maddesi gereğince iptal davası açabilmek için toplantıda hazır bulunan ilgilinin karara olumsuz oy vermesi ve bu muhalefetini tutanağa geçirtmesi veya divan başkanlığına vermesi yasal zorunluluktur. Ancak, TTK’nın 414.maddesi gereğince usulüne uygun toplantı davetinin yapılmadığının ileri sürülmesi durumunda, TTK’nın 446.maddesi gereği ilgililer dava açmaya hak kazanır.
Davacı taraf, 24/11/2017 tarihli Genel Kurul Toplantısına çağrının usulsüz olduğunu, bu nedenle toplantıda alınan tüm kararların butlanını, olmadığı takdirde kar payı dağıtılmamasına ilişkin gündemin 5.maddesiyle alınan kararın iptalini istemiş; davalı taraf ise, toplantıya çağrının usulüne uygun yapıldığını, alınan kararların yasaya uygun olduğunu savunmuştur.
Davacı ortak, toplantıya usulüne uygun davet edilmediğini ileri sürdüğüne ve dosya kapsamına göre davacı ortağın toplantıya usulüne uygun davet edilmediği sabit olduğuna göre; TTK’nın 446.maddesi gereğince davacının dava açmaya hakkı olduğu kuşkusuzdur.
İddia ve savunmaların ileri sürülüş biçimine göre, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden 24/11/2017 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan kararların iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler SMMM … ile Finans Uzmanı Y. Doç. Dr. …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 08/02/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; davacının, hissedarı olduğu davalı şirketin 24/11/2017 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısına iadeli taahhütlü mektupla davet edildiğine ilişkin somut delile rastlanmadığı, yapılan davetin TTK 414.maddesi gereğince usulsüz olduğu, bu nedenle davacının TTK 446.madde gereğince dava açma hakkının bulunduğu; şeklen de olsa genel kurul toplantısı ve bu toplantıda alınarak açıklanan kararlar bulunduğu, bu nedenle genel kurulun yokluğu şartlarının oluşmadığı, yine toplantıya davet yapıldığından TTK 446/1-b hükmü gereği butlan şartlarının da bulunmadığı, bu nedenle genel kurulda alınan kararların yokluk ve butlanının istenemeyeceği ancak, kararların iptalinin talep edilebileceği;
Kar payı dağıtılmamasına ilişkin alınan kararın; objektif iyiniyet kuralına aykırı olmaması gerektiği, kar payı dağıtılıp dağıtılmaması hususunun takdirinin genel kurula ait olduğu ancak, bu yetkinin kullanılmasının keyfiyete bağlı olmadığı, kar payının hangi gerekçelerle dağıtılmadığı hususu somut bir şekilde davalı tarafça ortaya konulması gerektiği, davalının, kar dağıtmama kararını keyfi almadığını ve bu kararın yasa hükümlerine uygun olarak aktiflerin yeniden sağlanabilmesi için gerekli olduğunu ya da şirketin sürekli gelişimi ve olabildiğince kararlı kar payı dağıtımı yönünden haklı olduğunu geçerli delillerle kanıtlaması gerektiği ancak, davalı tarafından bu yönde herhangi bir delil sunulmadığı gibi ticari defterlerin de ibraz edilmediği, bu durumda kar dağıtılmamasına ilişkin gündemin 5.maddesiyle alınan kararın iptal şartlarının oluştuğu bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, taraf vekillerinin itirazı yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı taraf, davalı şirketin 24/11/2017 tarihli Genel Kurul Toplantısına çağrının usulsüz olduğunu iddia ederek alınan kararların butlanı talep etmiş ise de; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda da açıklandığı üzere toplantıya çağrının usulsüzlüğünün tek başına alınan kararların doğrudan butlanı sonucunu doğurmayacağı, dava konusu kararların ancak iptalinin istenebileceği, genel kurula çağrıdaki usulsüzlük ispat edilse dahi genel kurul toplantısı yapılıp alınan kararlar bulunduğundan, genel kurulda alınan kararın yokluk ve butlanının talep edilemeyeceği anlaşıldığından bu konudaki istemin reddine karar verilmiştir.
Kar payı dağıtılmamasına ilişkin genel kurul gündeminin 5.maddesiyle alınan kararın iptali yönünden yapılan inceleme sonrasında;
Kar payı dağıtılıp dağıtılmaması hususu her ne kadar şirket genel kurulun takdir yetkisinde ise de; somut olayda karın dağıtılmamasına ilişkin alınan kararın kanuna, esas sözleşmeye, dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olmaması gerekir. Bu durumda davalı tarafça, kar dağıtılmaması kararının keyfi alınmadığı, şirket sürekliliği ve aktiflerinin sağlanabilmesi için gerekli olduğu kanıtlanmalıdır. Zira, TTK’nda esas itibariyle, sermaye şirketlerinde yıllık kar dağıtımı bir zorunluluk olarak kabul edilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda kar payı dağıtılmamasına ilişkin genel kurul gündeminin 5.maddesiyle alınan kararın; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere davalı şirketin, kar payının hangi gerekçelerle dağıtılmadığı hususunu somut delillerle ispatlayamadığı anlaşıldığından kar payı dağıtılmamasına ilişkin genel kurul gündeminin 5.maddesiyle alınan kararın dürüstlük kuralına aykırı olduğu kanaatine varıldığından iptaline karar vermek gerekmiş, açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı şirketin 24/11/2017 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul toplantısında alınan kar dağıtılmamasına ilişkin 5 nolu kararın iptaline,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcından 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 8,50-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç 35,90 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 1.500 TL bilirkişi ücreti ve 96,20 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 1.637,30 TL’nin kabul ve red oranına göre 181,92 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.