Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/160 E. 2018/358 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR
ESAS NO : 2018/160 Esas
KARAR NO : 2018/358
DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2018
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkillerinin davalı Bankanın teşvik ve yönlendirmesi ile … A.Ş’nin… Şubesi’ne 22.000,00 TL yatırdığını, 04/11/1999-10/02/2000 tarihine %93 faiz oranıyla yatırdığını fakat vade sonu gelmeden bankanın 21/12/1999 tarihinde bankaya BDDK tarafından el konulduğunu, banka çalışanlarının off-shore bankasına aktarılan paranın devlet güvencesi altında bulunmadığına dair bilgi vermedikleri, bankaya el konulması sonrasında off shore hesabındaki paranın devlet güvencesi altında olmadığından bahisle müvekkiline ödeme yapılmadığını, …A.Ş. yöneticilerinin bu eylemler nedeniyle bankayı vasıta kılarak dolandırıcılık suçunu işlediklerini ve mahkum olduklarını ileri sürerek 22.000,00 TL’nin mevduatın yatırıldığı 04/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bank A.Ş. vekili, husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye ilişkin itirazları yanında diğer davalı … ile yapılan sözleşme uyarınca borcun asıl sorumlusunun … olduğunu, davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil … vekili, husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye ilişkin itirazda bulunarak davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil …vekili, davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında … E-… K.sayılı kararla; davacıların, davalı Bankanın … Şubesi’nden 04/11/1999 tarihi itibari ile 22.000,00 TL tutarında parası ile … Ltd. bankası nezdinde bir mevduat hesabı açtırdığı, davacıların alacağının …Ltd. adlı bankadan tahsil edilemediği, taraflar arasında ihtilaf konusu olan olayın tanımının bir başka tüzel kişiliği bulunan… Ltd. bankası adına toplanan mevduatın yurt dışına gönderilmeyerek aynı banka içerisinde tutulması şekli ile mevduat toplamak olarak değerlendirilmesi gerektiği,… A.Ş. tüzel kişiliğinin ayrı bir tüzel kişilik olan … Ltd. adlı bankanın yurtdışında olduğunu bildiği, buna rağmen bu banka adına mevduat toplamak sureti ile davacıların zararına sebep olduğu, bu nedenle davacının açmış olduğu davasında haklı olduğu gerekçesiyle 22.000,00 TL davacı alacağına 04/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı … Bank A.Ş. vekili ile fer’i müdahiller … vekili ve …vekili temyiz etmiştir.
Kararın temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi 27/03/2017 tarih, … E, 2017/1814 sayılı kararı ile özetle; “Dava, off shore hesabına aktarılan paranın tahsili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma simsarlık, sigorta, vekâlet bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir. Somut olayda; davanın açıldığı 20/08/2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacıların ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış” neden ve gerekçeyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamında da ayrıntılı olarak işaret edildiği üzere; davacıların ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici ve dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayılmasının gerektiği, bu durumda dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı yasanın 73/1.md. gereğince taraflar arasındaki uyuşmazlığa bakma, delilleri değerlendirme ve uyuşmazlığı çözme görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu anlaşılmış olup, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın Görev dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
3-Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4- Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı , gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz için Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalı
Hakim
¸e-imzalı