Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/16 E. 2020/485 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/16 Esas
KARAR NO:2020/485

DAVA:Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:23/04/2015
KARAR TARİHİ:30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) rücuen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı sigorta vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … ile … … tarafından fiilen müteahhit olarak ve diğer davalılar … ve … Büyükşehir Belediyesi (…)’nin ise hukuki sorumluluğunda yürütülen … … Çalışmaları sırasında davalılarca dere yatağına konulan malzemeler ve iş makinalarının derenin akışını engellemesi nedeniyle derenin taştığını, derenin taşması sonucunda … A.Ş. nezdinde 30/04/2014 başlangıç, 30/04/2015 bitiş tarihli … numaralı poliçe ile dava dışı sigortalı …. Ltd. Şti.’ye ait restaurantta 16/06/2014 tarihinde hasar meydana geldiğini, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde dava dışı sigortalıya ait iş yerindeki demirbaş ve emtiaların hasarlandığının tespit edildiğini, sonrasında hasar bedeli olarak 20.292,89-TL.’nin dava dışı sigortalıya ödendiğini, böylelilke müvekkili şirketin dava dışı sigortalının haklarına halef olduğunu, davalıların birlikte yürüttükleri … çalışmaları sonucunda meydana gelen hasardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek, 20.292,89-TL.’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen olayın mücbir sebepten kaynaklanmış olması sebebiyle müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, söz konusu taşkının yaşanmasına dere yatağının darlığı, doğal afet olarak adlandırılan metrekareye düşen yağmur miktarının yoğun oluşu, derenin deşarj bölgesinde dere tabanında birikmiş teressübatın bulunması ve dereye atılan çöp malzemelerinin meydana getirdiği tıkanıklıkların sebep olduğunu, müvekkili şirketin gerekli olan tüm tedbirleri alarak ve iş sahibi idare tarafından verilen talimatlar doğrultusunda hareket ettiğini, bu nedenle de sorumlulğunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tazminat talebine dayanak gösterdiği olguların hizmet kusuru niteliğinde olduğunu, bu nedenle davada idare mahkemelerinin görevli olduğunu, derenin bakım ve ıslahından müvekkili …’nin sorumlu olmadığını, derenin ıslahı konusundaki hizmetlerin bedelinin ilgili belediye tarafından karşılandığını, bu görevlerin idari bir karar ile idarelerine verilmesi halinde yerine getirildiğini, olayda imara kapalı olması gereken yerde imar izni vererek inşaat yapılmasına göz yuman ilgili belediyenin sorumlu tutulabileceğini, meydana gelen zararla müvekkili idare arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hizmet kusuru sebebiyle meydana geldiği iddia edilen zararın tazminine yönelik olduğunu, bu nedenle davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, söz konusu taşkının ıslah çalışması sebebiyle oluştuğunun tespit edilmesi durumunda doğabilecek hasar ve zararın önlenmesinden Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 9. maddesi gereğince yüklenici firmanın sorumlu olduğunu, dava konusu zarar ile müvekkili idarenin eylemi arasında nedensellik bağı bulunmadığını, dere yatağında yapılan çalışmaların yüklenici firmalar tarafından yürütülmekte olduğunu, meydana gelen hasarda idarelerinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … A.Ş. vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili yargı alanı dışında açılmış olduğunu, HMK.’nun 16. maddesi gereğince davanın … … Mahkemeleri’nin yargı alanına girdiğini, iddia edilen hasarlardan müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, meydana gelen olayın mücbir sebepten kaynaklandığını, müvekkili şirketin gerekli önlemleri almış olması ve idare tarafından verilen talimatlar doğrultusunda hareket etmesi nedenleriyle herhangi bir sorumluluğunun olmadığını ileri sürerek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 16/06/2014 tarihinde …’de meydana gelen dere taşkını sebebiyle dava dışı …. Ltd. Şti.’ne ait restaurantta (işyerinde) oluşan hasar bedelinin, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına işyeri sigorta poliçesi kapsamında ödenmesi nedeniyle, ödenen hasar bedelinin 6102 sayılı TTK.’nun 1472 ve devamı maddeleri uyarınca sorumlularından rücuen tahsiline yönelik olarak açılmış maddi tazminat (alacak) davasıdır. Mahkememizce davada çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın; meydana gelen hasar nedeniyle davacının sigortalısının halefi olarak davalılardan rücuen tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı, davalıların hasar nedeniyle sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, varsa kimin veya kimlerin sorumlu oldukları, sorumluluk şekilleri, kusur oranları, sorumlu oldukları tazminat miktarı, faiz türü ve tarihi noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf delil olarak; sigorta poliçesi, ekspertiz raporu, fotoğraf, tazminat makbuzu ve ibraname, rücu yazısı, bilirkişi incelemesi, tanık ve diğer yasal delillere dayanmıştır.
Davalılardan … … … A.Ş. delil olarak; …-… Eski … Arası Islah İnşaatı işine dair… ihale kayıt numaralı sözleşme ve süre uzatım kararı, plan ve proje, çevre binaların çap ve imar durumları, 2014 yılı ve öncesinde yaşanan su baskınlarına ilişkin resimler, 2014 yılı ve öncesinde yaşanan su baskınlarına ilişkin görüntüler, 2014 yılı ve öncesinde yaşanan su baskınlarına ilişkin haberler, kazı ruhsatı, halihazır ve kazık projesi, idare ile yapılan yazışmalar, idare tarafından mülk sahiplerine gönderilen yazılar, Prof. Dr. … tarafından hazırlanan bilirkişi raporu, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı tespit dosyası, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Daire Başkanlığı Altyapı Hizmetleri Müdürlüğü tarafından gönderilen su taşkınına ilişkin 14/08/2014 tarihli yazı, … Genel Müdürlüğü’nden yağış miktarı ile ilgili alınacak bilgilendirme yazısı, zarar gördüğü iddia edilen araca yapılacak masraflara ilişkin farklı firmalardan alınan fiyat teklifleri, … AŞ. İle imzalanan İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi, tanık beyanı, keşif ve bilirkişi incelemesi, yargıtay kararları ve kanuni her türlü delile dayanmıştır.
Davalılardan … Genel Müdürlüğü delil olarak; sigorta poliçesi, ekspertiz raporları, hasara ilişkin fotoğraflar, ödeme dekontu, tazminat makbuzu ve ibraname, …’nin 09/12/2014 tarihli … sayılı yazısı, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Daire Başkanlığı Altyapı Hizmetleri Müdürlüğü’nün 06/01/2015 tarihli 34 numaralı yazısı, sigortalıya sunulan servis raporu ve satış anlaşması, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi ve diğer yasal delillere dayanmıştır.
Davalılardan … Başkanlığı delil olarak; sözleşme örneği, … İşleri Genel Şartnamesi, İdari Şartname, Geçici Kabul Tutanağı, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ve her türlü kanuni delile dayanmıştır.
Davalılardan … A.Ş. ise delil olarak; … … Eski … Arası Islah İnşaatı işine dair… ihale kayıt numaralı sözleşme ve süre uzatım kararı, plan ve proje, çevre binaların çap ve imar durumları, 2014 yılı ve öncesinde yaşanan su baskınlarına ilişkin resimler, 2014 yılı ve öncesinde yaşanan su baskınlarına ilişkin görüntüler, 2014 yılı ve öncesinde yaşanan su baskınlarına ilişkin haberler, kazı ruhsatı, halihazır ve kazık projesi, idare ile yapılan yazışmalar, idare tarafından mülk sahiplerine gönderilen yazılar, Prof. Dr. … tarafından hazırlanan bilirkişi raporu, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı tespit dosyası, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Daire Başkanlığı Altyapı Hizmetleri Müdürlüğü tarafından gönderilen su taşkınına ilişkin 14/08/2014 tarihli yazı, … Genel Müdürlüğü’nden yağış miktarı ile ilgili alınacak bilgilendirme yazısı, … AŞ. İle imzalanan İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi, tanık beyanı, keşif ve bilirkişi incelemesi, yargıtay kararları ve kanuni her türlü delile dayanmıştır.
Davanın esasına girilmeden önce mahkememizce davalıların göreve ve yetkiye dair itirazları hakkında değerlendirme yapılmıştır.
6102 sayılı TTK.’nun 16/1. maddesinde; kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları hükme bağlanmıştır. Davalılardan …’nin kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı kanun gereğince; …, özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olup, gördüğü hizmet kamu hizmeti olmasına karşın faaliyetlerini özel hukuk kuralları çerçevesinde yürüttüğünden, TTK.’nun 16/1 maddesi anlamında tacir sayıldığından ve tacirin haksız fiilinden kaynaklanan tazminat davasına bakmaya idari yargı değil adli yargı görevli olduğundan, davalıların görev itirazları mahkekemizce yerinde görülmemiştir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin bu yönde yerleşik kararları da mevcuttur. (Yargıtay HGK.’nun 21/09/1983 tarih, 1980/11-2721 E. ve 1983323 K., Yargıtay 17. HD.’nin 24/10/2018 tarih, 2015/18972 E. ve 2018/9516 K., Yargıtay 17. HD.’nin 05/11/2018 tarih, 2018/406 E. ve 2018/10055 K. sayılı ilamları.)
Davalılardan … A.Ş. vekili huzurdaki davada yetkili mahkemenin HMK.’nun 16. maddesi gereğince … … Mahkemeleri olduğunu iddia etmiş ise de mahkememizce 16/04/2018 tarihli duruşmada yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Şöyle ki; HMK.’nun 16. maddesine göre haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemeleri yetkili ise de anılan madde kesin yetki kuralı niteliğinde değildir. Somut dosyada olduğu gibi birden fazla davalının bunulduğu hallerde bunlardan birinin yerleşim yerinin yetkili olduğuna ilişkin HMK.’nun 7. maddesi ile HMK.’nun 6. maddesindeki genel yetki kuralı dikkate alındığında ve davalılardan …, … ve … A.Ş.’nin yerleşim yerleri mahkememizin (…) yetki sınırları içerisinde kaldığından; davalılardan … A.Ş. vekilinin yetkiye yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Mahkememizin davaya bakmaya görevli ve yetkili olduğu böylelikle tespit edildikten sonra, mahkememizce işin esasına girilmiştir.
Dosyada mevcut 01/10/2014 tarihli banka dekontu ile “Tazminat Makbuzu ve İbranamesi” başlıklı belgeden (makbuzdan) anlaşıldığı üzere; … A.Ş. tarafından … nolu işyeri poliçesi nedeniyle dava dışı sigortalı … Ltd. Şti.’ne 16/06/2014 tarihli hasardan dolayı 20.292,89-TL. hasar ödemesi yapılmıştır.
Yine dosyada mevcut 08 Ekim 2014 tarihli – … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 360, 459 ve 460. sayfalarından anlaşıldığı üzere; dava konusu sigorta poliçesini tanzim eden … A.Ş.’nin tüm aktif ve pasifleri kül halinde dosyamız davacısı … A.Ş.’ye devrolunmuştur. Anılan belgelere göre; … A.Ş. ile … A.Ş., davacı … A.Ş. bünyesinde birleşmiştir. Böylece … A.Ş. tarafından tanzim olunan dava konusu … Poliçesi’nden doğan tüm haklar ve borçlar davacı … A.Ş.’ye geçmiştir.
Yukarıda da belirtildiği üzere dava, 16/06/2014 tarihinde …’de meydana gelen dere taşkını sebebiyle dava dışı sigortalıya ait işyerinde oluşan hasar bedelinin davacı sigorta şirketince dava dışı sigortalı şirkete ödenmesi üzerine açılmış rücuen tazminat davası olup, mahkememizce taraflarca bildirilen deliller toplanmış, ilgili sigorta şirketinden hasar dosyası celbedilmiş, … Genel Müdürlüğü’nden hasar tarihi olan 16/06/2014 tarihinde …-… bölgesindeki yağış miktarı sorulmuş, … Tapu Sicil Müdürlüğü’nden hasar gören işyerine ait taşınmaz bilgileri celbedilmiş, sonrasında uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, dava konusu olayla ilgili olarak tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan ve getirtilen deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek dosya aralarında … mühendisinin de bulunduğu konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenerek 01/04/2019 tarihinde ön bürodan mahkememize sunulan raporda özetle; ülkemizde … konusunda hukuken tek yetkili kurum olan … Genel Müdürlüğü (…) tarafından gönderilen “Meteorolojik Bilgi” konulu 06/06/2018 tarihli cevabi yazı ve ekindeki tablolara göre yapılan inceleme ve değerlendirmelerde; … ilçesi, … deniz deşarjına yakın, … Mahallesi … Ada, … Parsel mevkiinde 16/06/2014 tarihinde meydana gelen taşkınla ilgili olarak, …-… veya bu mevkii/lokasyonu temsil edebilecek istasyonlar olarak; …/… ve …/… Otomatik … Gözlem İstasyonları (…) kayıtlarının kabul edildiği, … il genelinde meydana gelen kuvvetli gök gürültülü sağanak yağmur ve yerel dolu yağışının ulaşımda aksamalara, su baskınlarına sebep olduğu, yağışın hayatı olumsuz etkilediği, kuvvetli sağanak yağmur ve kısa süreli dolu yağışının … yakasında … ile … yakasında … bölgelerinde etkili olduğu, … yakasında ise …’nin taştığı, kuvvetli yağışlar sonucunda ulaşımda aksamaların olduğu, konut, işyeri ve araçlarda dolu yağışı ile su baskını sebebiyle maddi hasarlar oluştuğu, en yüksek rüzgar hızının …’de 18,7 m/s, …’ da 18,0 m/s olarak ölçüldüğü, 17/06/2014 günü 09:00 lokal saat itibarıyla 24 saatlik gerçekleşen yağış değerlerinin …’de 50.5 mm (kg/m2), …’de 43,3 mm (kg/m2), …’da 23.6 mm (kg/m2), Sancaktepe’de 11,7 mm (kg/m2), …’de 10,0 mm (kg/m2), …’te 7,5 mm (kg/m2) olarak ölçüldüğü, belediyelerce şehir yerleşim bölgelerinde realize edilen taşkın koruma, …, drenaj, köprü, menfez, kanalizasyon, pis su, yağmur suyu şebekesi vb. gibi geoteknik su yapıları ile ilgili sanat yapılarında, kapasite tayini veya akım miktarlarının belirlenmesinde esas alınacak olan kübaj veya debi büyüklüklerinin kabulünde şartnamesine göre önceden belirlenen tekerrür sürelerindeki yağışın meydana getireceği akışa ait debilerin esas alındığı, bu sonuçlara göre dava konusu zarara esas su basmasını meydana getiren yağış değerinin daha önceden ölçülmüş olması ve/veya bu verilere dayalı olarak hesaplanabilmesinin olay günü meydana gelen yağışın öngörülebilir bir yağış olduğunu gösterdiği, bu nedenle yağışın meydana getirdiği akış, sel, taşkın ve feyezanın da öngörülebilir bir olay olduğu, dere ıslahına ilişkin imalat süresi içerisinde dere mecrasında ve şantiyede meydana gelebilecek taşkınların inşaat süresi risk analizlerine göre gerekli hesaplar yapılarak meydana gelebilecek ani taşkınlara cevap verecek şekilde korumaya alınması gerektiği, buna göre dere ıslah projesi uygulama alanı imalatında meydana gelebilecek su baskınlarındaki sorumluluğun ihaleyi veren iş sahibi … ile …’ye ve bunların namı ve hesabına iş yapan yüklenicilere ait olduğu, dava konusu olayda dava dışı …Gıda ve Turizm Ltd Şti. ile davacı sigorta şirketi arasında akdedilen Restaurant Paket Poliçesi bulunduğu, söz konusu poliçenin başlangıç tarihinin 30/04/2014 bitiş tarihinin ise 30/04/2015 tarihi olduğu, dava konusu olayın 16/06/2014 tarihinde meydana geldiği ve olay tarihinin sigorta teminatı kapsamında olduğunun anlaşıldığı, dava konusu olay sonucunda dava dışı sigortalıya ait restaurandaki bazı emtialar ile demirbaşlarda hasar meydana geldiği, olay nedeniyle oluşan hasarlar nedeniyle dava dışı sigortalıya eksper tarafından hesaplanan zararların (hasarın) ödendiği, dava konusu poliçeye ve eksper raporuna göre toplam sigorta bedelinin 2.024.000,00-TL. olduğu, dava konusu hasarı miktarı olan 20.292,89-TL.’nin poliçe teminat limiti kapsamında olduğu, bu durumda davacının talepleri doğrultusunda meydana gelen olayda hesap edilen ve sigortalıya ödenen 20.292,89-TL.’ nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi yürütülerek hesaplanması gerektiği, sonuç olarak 16/06/2014 tarihinde …- …’de meydana gelen yağışın öngörülebilir bir yağış olduğu, yağışın meydana getirdiği akış miktarının … ve … … için afet sayılmayacak miktarda, öngörülebilir bir durum olduğu ve mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği, davalıların yağışın meydana getirdiği su basması, yağmur yüzeysel suyunun akışını tahliye edecek olan derenin, ıslah çalışmalarının imalatı sırasında gelebilecek ani sellere karşı (işveren + kontrol onayı ile) yeterli tedbirleri almadan, şantiye ve imalat sahasını kullanması sonucunda taşkın suyunun etrafa yayılması ve su basması nedeniyle dava konusu zararın meydana geldiği, anılan … çalışmalarının davalılar tarafından yürütüldüğü, bu nedenle meydana gelen zarardan … Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve … Genel Müdürlüğü’nün birinci derecede, … … ve …’ın ise ikinci derecede kusurlu ve sorumlu oldukları, davacının rücu talebinin açıklanan nedenlerle yerinde olduğu, bu konuda takdirin tamamen mahkemeye ait olduğu, rücu edilen toplam miktarın yerinde ve uygun olduğu kanaatiyle görüş bildirilmiştir. Anılan raporun son sayfasında inşaat mühendisi bilirkişi … tarafından raporda yer alan kusura ilişkin değerlendirmelere katılınmadığı bildirmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına usûlüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı … Başkanlığı vekili tarafından 09/04/2019 tarihli dilekçe ile, davalı … vekili tarafından 16/04/2019 tarihli dilekçe ile ve davalı … A.Ş. vekili tarafından ise 19/04/2019 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna itiraz edilerek, itirazlar doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Bunun üzerine mahkememizce 29/04/2019 tarihli duruşmada itiraz eden davalıların tüm itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor düzenlemesi için dosyanın kök raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Kök raporu düzenleyen bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan 24/07/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda ise özetle; dava konusu zarara neden olduğu iddia edilen meteorolojik olay (yağış) ile ilgili olarak tek yetkili kurum olan … (… Genel Müdürlüğü) tarafından bu yağışın mücbir sebep/doğal afet olarak kabul edildiği doğrultusunda herhangi bir resmi bir açıklama yapılmadığı, bu nedenle 16/06/2014 tarihinde …’un çeşitli bölgelerinde meydana gelen şiddetli yağışın öngörülemez bir meteorolojik olay olduğu hakkında …’nün resmi bir beyanatı bulunmadığı, dosyadaki verilere göre; dava konusu zarara esas su basmasını meydana getiren yağış değerinin, daha önceden ölçülmüş olması ve/veya bu verilere dayalı olarak hesaplanabilmesinin, yağışın öngörülebilir olduğunu gösterdiği, bunun sonucunda yağışın meydana getirdiği akış / sel / taşkın / feyezanın da öngörülebilir bir olay olduğu, belediyelerce şehir yerleşim bölgelerinde realize edilen taşkın koruma, …, drenaj, köprü, menfez, kanalizasyon, pis su, yağmur suyu şebekesi vb. yapılarda kapasite tayini veya akım miktarlarının belirlenmesinde önceden hesaplanabilen yağış ve akışa ait debi değerlerinin esas alınmakta olduğu, dosyada mevcut … ve …’nin … … … Projelendirme Çalışmaları için … – … Yağış Gözlem İstasyonu verilerine göre 500 yıllık taşkın debisinin 451,62 m3/sn alınarak projelendirildiği şeklindeki bilgi doğrultusunda yapılan hesaplamaya göre dere ıslahının yapıldığının göz önünde tutulması gerektiği, buna göre 16/06/2014 tarihinde … su toplama havasında meydana gelen yağış ve bu yağışın dere güzergâhında meydana getireceği akışın öngörülebilir bir yağış ve akış olduğu ve mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği, ihale makamı olan İdare tarafından, iş yerinin (sahanın) hali hazırdaki durumu tespit edilerek, gerekli etütler yaparak, planlayıp projelendirilerek böylelikle ihale ile ilgili süreçte kendini kusurlu kabul ederek, … Başkanlık Makamının olurları ile ve …’nin de bilgisi dahilinde dava konusu hasarın meydana geldiği … Islah İşi için müteahhide 2 kez süre uzatımı verildiği, dava konusu yağış / su baskını/ su taşkını olayının da 1. süre uzatımının verildiği tarihten sonra 2. süre uzatımının verildiği ise önce 16/06/2014 tarihinde meydana geldiği, ihalenin amacının ani su baskınlarını önlemek olduğu, bu nedenle İdare’nin dere yatağındaki ıslah çalışmaları sırasında şantiye ve dere yatağına yapılan müdahalelerin en kısa sürede bitirilmesini amaçlayarak bunu temel alması gerektiği, bunun ise İdare’nin ertelenemez bir görevi ve sorumluluğu olduğu, ancak İdare’nin bunun yerine işin süresini 2 (iki) defa uzattığı, imalat sahasını ve çevresini su baskınına karşı teknik inşai tedbirler ile korumaya almadığı, dava konusu iş yerinin 16/06/2014 tarihinde işyeri yakınlarında bulunan …’nin ani ve aşırı yağış neticesinde taşmasıyla sular altında kaldığı, derenin taşmasına zaten kesiti daralmış olan dere yatağında ıslah çalışması yapan yüklenici firmanın dere yatağında yaptığı çalışmalardan dolayı dere yatağı kesitinin daha da daralarak taşkına sebebiyet vermede ikinci bir etken olduğu, …’nin ihaleye ait planlamaların, projelerin hazırlanması öncesinde ve yüklenici imalatları sırasında, işin kontrol – denetim safhalarındaki birincil görev ve sorumluluğunu yerine getirmediği, yüklenicinin ihaleye katılmadan önce edindiği ihale dosyasına göre gerekli incelemeleri ve hesaplamaları yaparak bu konulardan doğabilecek sorunları bilerek ihaleye katıldığı ve fiyat verdiği, bu sorunların çözümündeki birincil görevlinin … yani işveren olduğu, …, işveren ve yüklenicinin uygulamalar sırasında yapılacak işin özü gereği böyle bir su basmasının / taşkının olabileceğini bilmeleri gerektiği, gereken önlem ve tedbirleri almakla görevli oldukları, iddia olunan zararının meydana gelmesinde hasar gören taşınmaz malikinin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, doğal afet faktörü yönünden …, … ve yüklenicinin kusurlarına yönelik olarak kök rapordaki değerlendirmelerinde herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığı, davalıların kusur oranlarını rakamsal olarak tespit etmenin bu aşamada mümkün olmadığı, bu nedenle herhangi bir oran belirlenmediği, ıslah projesi uygulama alanı imalatında meydana gelebilecek su baskınlarındaki sorumluluğun ihale öncesindeki planlama, projelendirme, uygulama sürecinde, kabul ve işletme sürecinde ihaleyi veren ve işin sahibi olan … ile …’nin 1 derecede, sonrasında …’nin nam ve hesabına iş yapan yüklenicilerin ise 2. derecede sorumluluklarının olabileceği kanaatine varıldığı, sonuç olarak 16/06/2014 tarihinde meydana gelen yağışın öngörülebilir bir yağış olduğu, meydana getirdiği akış miktarının …, … için afet sayılmayacak miktarda ve öngörülebilir durum olduğu, mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği, davalılarca yağışın meydana getirdiği su basması, yağmur yüzeysel suyunu / akışını tahliye edecek olan derenin ıslah çalışmalarının imalatı sırasında gelebilecek ani sellere karşı (işveren + kontrol onayı ile) yeterli tedbirleri almadan şantiye ve imalat sahasını kullanması sonucunda taşkın suyunun etrafa yayılması ve su basması nedeniyle dava konusu zararın meydana geldiği, … çalışmaları davalılar tarafından yürütüldüğü için meydana gelen zarardan … Büyükşehir Belediyesi ve … Genel Müdürlüğü’nün birinci derecede. yüklenici … İnşaat ve … firmalarının ise ikinci derecede kusurlu ve sorumlu oldukları, davacının rücu talebinin yerinde olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişilerden inşaat mühendisi … tarafından ek raporun alt kısmına raporun kusur değerlendirmesi ile ilgili kısmına bilahare ayrık rapor vereceği bildirilmiş ve 25/07/2019 tarihli ayrık rapor dosyaya sunulmuştur.
25/07/2019 tarihli ayrık raporda ise özetle; her ne kadar 23/07/2019 tarihli ek raporda heyet çoğunluğu tarafından kusur oranının rakamsal olarak tespitinin bu aşamada mümkün olmadığı yönündeki değerlendirmeye katılınmadığı, zira kusur oranlarının belirlenebilir olduğu, tarafların kusurlu olup olmadıkları bakımından yapılan irdelemeye göre; hasara neden olan selin çevredeki yapılaşmanın dere yatağını daraltacak şekilde yapılmış olması ve dere yatağının yeterince ıslah edilmemesinin olayda etkili olması nedeni ile davalı … Genel Müdürlüğü’nün 2560 sayılı Kanunun 1. ve 2. maddesinin (b) ve (d) bentleri ile 25. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı, davalı … Başkanlığı’nın 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7/r maddesinde belirlilen yükümlülükleri beklenilen ölçüde yerine getirmemiş olmasından dolayı meydana gelen olayda her birisinin ayrı ayrı %25 oranında kusurlu oldukları kanaatine varıldığı, diğer davalı şirketlerin ise dere ıslah çalışmasında gerekli özeni göstermemeleri, herhangi bir aşırı yağış ihtimaline karşı dere yatağında su geçişini kısıtlayacak şekilde inşaat faaliyetlerini yürütmemiş olmaları nedeni ile her birisinin ayrı ayrı %25 oranında kusurlu oldukları kanaatine varıldığı, sonuç olarak meydana gelen olayda; doğal afet etkisinin olmadığı, davalı idarelerden …. Başkanlığı’nın %25 oranında kusurlu olduğu, davalı idarelerden …’nin %25 oranında kusurlu olduğu, davalı … …’nın %25 oranında kusurlu olduğu ve davalı …’ın %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı belirtilerek görüş bildirilmiştir.
2560 sayılı …. … Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1. maddesine göre; “… Büyükşehir Belediyesi’nin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletilmek üzere … … Müdürlüğü’nün kurulmuştur.” Anılan kanunun 2. maddesinin (b) bendine göre; kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltılarak yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak, gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak ya da kurdurmak, kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak – yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek, (d) bendine göre; su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak görevleri …’nin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Kanunun 25. maddesinde ise; yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesi, gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla … tarafından yerine getirilir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7/r maddesinde de su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek, derelerin ıslahını yapmak görevleri Büyükşehir Belediyesi’nin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.
Dosyada alınan kök ve ek bilirkişi kurulu raporları ile heyette yer alan inşaat mühendisi bilirkişi …’ın düzenlediği kusura ilişkin ayrık rapor mahkememizce incelenip değerlendirilmiş, kök ve ek bilirkişi heyet raporlarının “tarafların kusur oranlarına ilişkin tespiti dışındaki değerlendirmelerinin” dosyada toplanan delillere, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere uygun olduğu, ayrık raporda yer alan kusura ilişkin tespitlerin ise davalılardan … ve …’nin dava konusu yağış sonrası oluşan sel nedeniyle meydana gelen zararlardan dolayı sorumlu olduğuna ilişkin atıflar içeren yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere uygun olduğu, tüm davalılar için yapılan tespit ve değerlendirmeye göre her bir dosya davalısının %25’er oranında kusurlu olduklarını bildiren görüşe (ayrık rapora) itibar edilmesi gerektiği, bu haliyle alınan raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli oldukları saptanmış ve mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Yukarıda da belirtildiği gibi dava; davacı sigorta şirketin nezdinde sigortalı iş yerinde yağış sonrası oluşan sel baskını nedeniyle meydana gelen zararın, davacı sigorta şirketince dava dışı sigortalıya ödenmesinden sonra, TTK.’nun 1472. maddesine dayalı olarak zarara sebebiyet verenlere karşı açılan, işyeri sigortasından kaynaklı rücuen tazminat davasıdır.
6102 sayılı TTK.’nun “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
TTK.’nun yukarıda belirtilen 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halef olabilmesi için; sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı var ise bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır. Anılan madde hükmü karşısında somut olayda; davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının dava haklarına halefiyet yoluyla sahip olduğu açıktır. Mahkememizce davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının sahip olduğu tüm haklara “halefiyet ilkesi” gereği sahip olduğu anlaşılmıştır.
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre; bir … olayı ile ilgili “mücbir sebep” olduğu iddia edilmesi halinde; bilim ve fen kurallarına dayalı, olayın önceden hesaplanabilir bir olay olup olmadığı konularında gerekçeleri ile birlikte … mühendisi bilirkişiden görüş alınması gerekmektedir. Bu nedenle mahkememizce oluşturulan bilirkişi heyetine … mühendisi bilirkişi dahil edilmiş ve bu bilirkişiden teknik görüş alınmıştır.
Mücbir sebep; bir sorumluluğun yerine getirilmesini veya bir hakkın veya hukuksal imkânın veya kanuni bir avantajın kullanılmasını veya talep edilmesini, kısmen veya tamamen, geçici veya daimi surette engelleyen, bu niteliği dolayısıyla sorumluluğu ortadan kaldıran veya yerine getirilmesini, süresini ve vadesini geciktiren veya sorumluluğun niteliğini değiştiren, bir hakkın veya hukuksal imkânın veya kanuni bir avantajın kullanılmasına ilişkin sürelerin yeniden tanınmasını, sürelerin uzatılmasını veya eski hale iade edilmesini gerekli ve zorunlu kılan, kişinin önceden beklemediği, öngöremeyeceği ve tahmin edemeyeceği, beklese ve tahmin etse bile, kişilerin alabilecekleri her türlü tedbirlere rağmen meydana gelmesini engelleyemeyeceği, kişilerin tedbir alma ve ihmalde bulunmama yükümlülüklerini aşan nitelikte ve ağırlıkta olan, dıştan (kişinin işletmesi dışından) gelen, olağanüstü, olağan dışı ve mutad ve devamlı olanın dışında gerçekleşen nitelikte bir olay, olgu veya durumdur. Özetle; mücbir sebep; “kusurdan uzak, sezilemeyen, karşı konulamayan gerçek bir olay” olarak tarif edilmektedir. Bu tarife göre mücbir sebebin başlıca unsurları şunlardır. 1-Kusursuzluk, 2-Sezilememezlik, 3-Karşıkonulamazlık. Mücbir sebebin mevcudiyeti için kusursuzluk şarttır. Eğer olayın doğumuna sebep olan bir kusur varsa mücbir sebebin öteki unsurlarını araştırmaya gerek yoktur. Diğer yandan bir olayın mücbir sebep sayılabilmesi için; sezilememiş, kestirilememiş, önceden tahmin edilememiş olması da gerekir. Bu olayın aynı zamanda karşıkonulamaz, yenilemez olması da zorunludur. Buna göre bir olayın doğal afet ya da mücbir sebep sayılabilmesi için; o olayın olağanüstü olması gerekmez. Doğal olaylara mücbir sebep vasfını veren onun öngörülmez ve önlenemez nitelikte oluşudur.
Somut uyuşmazlığa dönüldüğünde; dava konusu hasarın oluşmasına sebep olan …’de meydana gelen yağış ve sel olayı sıklıkla karşılaşılan nitelikte olası bir olaydır. Olası bir kuvvetli yağışa ve bu yağış nedeniyle meydana gelebilecek olumsuz sonuçlara karşı bilim ve teknoloji imkanları kullanılarak gereken tedbirlerin alınması, ortaya çıkacak zararları doğmadan bertaraf edebilecektir. Tüm dosya kapsamı ve … mühendisinden alınan teknik görüşü de içeren bilirkişi kurulu raporuna göre; mahkememizce tüm davalılar yönünden 16/06/2014 tarihinde …’de meydana gelen yağışın öngörülebilir bir yağış olduğu, buna bağlı olarak meydana gelen sel ve taşkın olayının sezilemeyen ve öngörülemeyen bir olay olmaktan çıktığı, olayda davalılar yönünden mücbir sebep koşullarının gerçekleşmediği ve artık davalıların mücbir sebep nedeniyle kusursuzluğundan söz edilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi kurulu kök ve ek raporları, kusur konusundaki ayrık rapor, … Genel Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevapları, hasar dosyası içerisindeki tüm belgeler, hasar ödemesine ilişkin ödeme belgesi (dekont) ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendiriliğinde; 16/06/2014 tarihinde yağan şiddetli yağmur neticesinde … yatağının taşması sonucunda davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı işyerinde su baskını meydana geldiği, sigortalı işyerinde 20.292,89-TL. tutarında hasar oluştuğu, 16/06/2014 tarihi itibariyle meydana gelen yağışla ilgili olarak … Genel Müdürlüğü’nden dosyaya gelen yazı cevabına göre; su baskınına sebebiyet veren yağışın sağanak yağış niteliğinde olduğu, yağışın illiyet bağını kesebilecek şekilde mücbir sebep veya doğal afet sayılabilecek boyuta ulaşmadığı, dere yatağına atılan çöp ve malzemelerin yağış sonrası birikerek köprü altlarına sıkıştığı, böylece yağmur sularının dere yatağından akıp gitmesini önlediği, suyun yükselerek taşkına sebebiyet verdiği, derenin aşırı yağışlarda taşmayacak şekilde ıslah edilmesinin öncelikle davalı … ile …’nin görevine girdiği, mevzuattan kaynaklanan görevlerini gereği gibi yerine getirmeyen davalıların meydana gelen zarardan sorumlu oldukları, bu davalılar (… ve …) yanında …’nin ıslahı işini yüklenen davalı müteahhit şirketlerin ise; işin yapımı sırasında yeterince önlem almadıkları, dere yatağındaki çalışmalarını gerekli titizlikle yapmayarak meydana gelen zarardan sorumlu oldukları, davalılar …, … ve yüklenici şirketlerin (…) kusurları ile verdikleri zarardan sorumlu bulundukları, meydana gelen zarardan davalı …’nin %25, …’nin %25, … A.Ş.’nin %25 ve … … … A.Ş.’nin %25 oranında kusurlu oldukları, TBK.’nun 61/1. maddesi uyarınca meydana gelen zarardan tüm davalıların davacıya karşı müteselsil olarak sorumlu oldukları, davalılar arasındaki sözleşme ve şartname hükümlerinde yer alan hasar ve zararın ödenmesinden yüklenicinin sorumlu olduğuna ilişkin hükmün davalılar arasındaki ıslah işine ait sözleşmeye göre 3. kişi konumunda bulunan davacıyı ilgilendirmeyeceği, dosyada mevcut 01/10/2014 tarihli banka dekontuna göre davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına 01/10/2014 tarihinde 20.292,89-TL. tutarında hasar ödemesi yapıldığı, buna göre ödeme tarihinin 01/10/2014 tarihi olduğu, 6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesine göre davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödeme yapmakla artık onun haklarına halef olduğu, dava dışı sigortalı tacir olduğundan, sigortalısının haklarına halef olan davacı şirketin ödediği hasar bedeline de ödeme tarihi olan 01/10/2014 tarihihden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 20.292,89-TL.’nin ödeme tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı sigorta şirketine verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.386,21-TL. karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 346,56-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 1.039,65-TL. harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 3.400,00-TL. vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı yana ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 6.398,96-TL. yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, HMK.’nun 345. maddesi uyarınca gerekeli kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK.’nun 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK.’nun 343. maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK.’nun 341/1 maddesi uyarınca … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak verilen karar davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

DÜZELTME ŞERHİ
Her ne kadar mahkememizce 30/09/2020 tarihli duruşmada verilen kısa kararda; “…ödeme tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte…” yazılması gerekirken, yapılan maddi hata sonucunda “…ödeme tarihi olan 20/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte…” yazılmış olup, dava konusu olayın (yağış ve su taşmasının) 16/06/2014 tarihinde meydana gelmiş olması, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına hasarın meydana geldiği olaydan yaklaşık 4 (dört) ay önceki bir tarih olan 20/02/2014 tarihinde ödeme yapılamayacağı gerçeği, dosyada mevcut 01/10/2014 tarihli banka dekontuna göre davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına yapılan 20.292,89-TL. tutarındaki hasar ödemesinin 01/10/2014 tarihinde yapılmış olması ve böylece ödeme tarihinin 01/10/2014 olduğunun dosya kapsamı ile sabit olması karşısında; gerekçeli kararın yazılması sırasında fark edilen bu açık maddi hatanın HMK.’nun 304/1. maddesi gereğince re’sen düzeltilmesi mümkün görülmekle, kısa karardaki maddi hatanın düzeltilerek; HMK.’nun 304/2 maddesi gereğince işbu tashih şerhinin gerekçeli kararın altına eklenmesine karar verildi. 13/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır