Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1227 E. 2020/835 K. 04.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1227 Esas
KARAR NO:2020/835

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/12/2018
KARAR TARİHİ:04/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 15/10/2015 tarihinde İşe Alım Hizmet Sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşme kapsamında müvekkili şirket tarafından davalı şirkete insan kaynakları ve danışmanlık hizmeti verildiğini, müvekkili tarafından sözleşme gereği verilen hizmete karşılık davalı adına faturalar düzenlendiğini, davalı şirket tarafından faturalara ilişkin olarak müvekkiline kısmen ödeme yapıldığını, ancak faturalarının tamamının ödenmediğini, davalı şirkete ihtarnameler çekilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalı tarafın haksız itirazının bakiye kısmı olan 3.930,00-TL. yönünden iptaline, davalı borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sözleşme uyarınca yapılan hizmete karşılık gelen kısım için borcunu ödediğini, yapılan ödemeler dışında müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın gerçekleştirmediği ve sunmadığı hizmetler için müvekkilinden ücret talep ettiğini, anılan sebeplerle takibe itirazlarının haklı ve yerinde olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında akdedilen sözleşmeye dayalı olarak tanzim edilen faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; dava dilekçesi ekindeki belgeler, taraflar arasında akdedilen sözleşme, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, ihtarnameler, faturalar, bilirkişi incelemesi, ticari defter ve kayıtlar, tanık beyanı, yemin, keşif ve ibrazı mümkün her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; dilekçe ekinde sunulan belgeler, icra takip dosyası, Yargıtay kararları, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı, yemin ve sair delillere dayanmıştır.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek incelenmiştir. İcra takip dosyasının incelenmesinden; davacı şirket tarafından 23/03/2017 tarihinde 15.140,00-TL. asıl alacak, 1.499,17-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.639,17-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı şirket tarafından yasal süresi içerisinde tüm borç miktarına, icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve takibin diğer tüm fer’ilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, daha sonra davacı tarafından 31/12/2018 tarihinde ve 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçluların icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereğince, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğundan, bu kapsamda davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, mahkememizce icra takip dosyası celbedilerek dosyaya kazandırılmış, sonrasında 22/10/2019 tarihli duruşmada uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, davacı taraf iddiası, davalı taraf savunması ve tüm dosya kapsamına göre konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasına karar verilerek 06/12/2019 tarihi inceleme günü olarak belirlenmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 27/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; incelenen davacıya ait 2016 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin ve yevmiye defteri kapanış tasdikinin süresi içerisinde yapıldığı, davacının 2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılması nedeni ile davacının ticari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğinin bulunduğu, incelenen davalı tarafa ait 2016 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin ve yevmiye defteri kapanış tasdikinin süresi içerisinde yapıldığı, davalının 2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılması nedeni ile davalının ticari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğinin bulunduğu, davacı tarafın 11/04/2017 tarihi itibari ile davalı şirketten 7.470,00-TL. alacaklı olduğu, 25/05/2017 tarihinde davalı tarafın davacıya 3.540,00-TL. tutarında ödeme yaptığı, dava tarihi olan 31/12/2018 itibari ile ise davacının alacağının 3.930,00-TL. olduğu, davacı tarafça dava dilekçesinde harca esas değerin 3.930,00-TL. olarak göstermek suretiyle bu miktarın davada talep edildiği, davalı şirketin ticari defterlerine göre 11/04/2017 tarihi itibari ile davacı şirkete 7.470,00-TL. borçlu olduğu, 25/05/2017 tarihinde davalı tarafın davacıya ödediği 3.540,00-TL.’nin kendi ticari defterlerine kaydının yapılmadığı, 31/12/2018 tarihi itibari ile davalı taraf ticari defterine göre davalının davacıya borcunun 7.470,00-TL. olduğu, davacının sözleşmeye karşı düzenlediği dava konusu faturalara davalı tarafın TTK.’na göre 8 günlük itiraz süresinde itiraz etmediği, davacının takipte 15.140,00-TL. olarak talep ettiği alacağın 12.000,00-TL.’lik kısmını takipten sonra davalıdan tahsil ettikten sonra huzurdaki davaya bakiye 3.930,00-TL.’lik kısmı konu ederek talepte bulunduğu, yapılan incelemede davalı şirketin dava konusu faturaları kendi ticari defterlerine kaydetmiş olduğu, ayrıca hizmet alım faturası olarak BA formu ile de Maliye’ye bildirdiği, davacıya bir kısım ödemeler yaptığı, davacı tarafından delil olarak sunulan e-maillerin değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu belirtilerek görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından rapora karşı beyanda bulunulmuş, davalı vekili tarafından ise bilirkişi raporuna itiraz edilmiştir. Mahkememizce 04/03/2020 tarihli duruşmada verilen ara kararı ile dosyanın itirazları karşılar nitelikte ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdiine ve ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 22/06/2020 tarihli ek raporda ise özetle; davacı tarafça davalı adına sözleşmeye istinaden düzenlenen faturalara davalı tarafından 8 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmediği, davalı şirketin dava konusu faturaları ticari defterlerine işlediği, ayrıca hizmet alım faturası olarak BA formu ile Maliye’ye bildirdiği, davalı ile davacı arasındaki e-mail yazışmalarının uzman bilirkişi tarafından incelenmesi gerektiği belirtilerek görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporları mahkememizce incelenip denetlenmiş, kök ve ek raporların ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak tanzim edildiği, toplanan delillere, dosya kapsamına uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Tüm dosya kapsamının, tarafların mail yazışmalarının ve mahkememizce benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarının birlikte değerlendirilmesinde; davacı şirketin taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişkiye uygun olarak davalı şirket adına faturalar düzenlediği, takip konusu faturaların davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafın ticari defterlerine göre dahi davalının davacı tarafa borçlu olduğu, hatta davalının ticari defterlerine göre borç miktarının daha yüksek göründüğü, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı ve davacı tarafın davalı tarafa sözleşme gereğince kestiği fatura konusu hizmetleri davalıya verdiği konusunda mahkememizde kanaat oluştuğu, takibe konu cari hesabı oluşturan faturaların davalı tarafça vergi dairesine BA formu ile bildirildiği, bu durumda bu miktarda hizmetin alındığının kabulünün gerektiği, davalı tarafın davacı şirkete kendi ticari defterlerinde dahi görünen borcunu ödediğini kanıtlayamadığı, taraflarca dosyaya sunulan ticari defter, kayıt ve belgelere göre düzenlenerek hükme esas alınmasında sakınca görülmeyen ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi kök ve ek raporlarında tespit edilen miktara göre ve taleple bağlı kalınarak, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibariyle 3.930,00-TL. tutarında alacaklı olduğu, bilirkişi kök ve ek raporları ile tespit edilen asıl alacak miktarına yönelik davalı şirketçe yapılan itirazın haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek (yıllık %9,75 oranını geçmemek üzere) avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, ayrıca İİK.’nun 67/2 maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemek olduğundan ve takip konusu alacaklar likit ve itiraz da haksız olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatını da kapsayacak şekilde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının 3.930,00-TL. asıl alacağa ilişkin itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek (yıllık 9,75 oranını geçmemek üzere) avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen likit miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 786,00-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 268,46-TL. karar ve ilam harcından, dava açılırken yatırılan 67,12-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 201,34-TL harcın davalıdan alınıp Maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2 gereğince hesap ve takdir olunan 3.930,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 991,22-TL. yargılama giderinin, davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 ve devamı maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır