Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1225 E. 2019/827 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1225 Esas
KARAR NO : 2019/827

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin adına …bank A.Ş.’de … müşteri numarası ile …numaralı vadeli hesabın açıldığını, müvekkili tarafından hesaba yatırılan paraların yıllık faiz oranına binaen getirisi yüksek miktardayken bazı dönemlerde oldukça düştüğünü, hesap ekstresine bakıldığında çoğu dönemde meblağın faizden çıkarıldığını, müvekkilinin sözleşmesi ve talimatı olmasına rağmen yapılan bu işlemler nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, anaparaya uygulanması gereken faizin uygulanmadığını, bankanın objektif özen borcu altında olup hafif kusurlardan dolayı dahi sorumlu olduğunu, müvekkilinin mevduatının davalı bankaca çoğu zaman vadeli hesapta değerlendirilmediğini belirterek şimdilik kaydıyla uğradığı zararlarına karşılık 500,00-TL. tazminatın davalı bankadan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili banka nezdinde kullandığı 5 (beş) adet taksitli ticari kredisinin mevcut olduğunu, davacı firmanın kullandığı krediler dolayısıyla müvekkili bankanın yed’inde bulunan müşteri mevduatı üzerinde gerek Genel Kredi Sözleşmesi düzenlemesi gerekse Rehin Sözleşmesi’nden doğan rehin hakkının mevcut olduğunu, davacının vadeli hesabının temdit zamanında o aya ait toplam geri ödeme tutarının vadesiz hesaba aktarıldığını ve kredi geri ödeme tarihlerinde işbu vadesiz hesap bakiyelerinden kredi borcu tahsilatlarının yapıldığını, geri kalan vadeli hesap bakiyelerinin davacının iddia ettiği gibi hiç bir zaman faizsiz bırakılmadığını, vadeli hesap bakiyelerinin daima faizlendirildiğini, davacı firmanın müvekkili firma tarafından yapılan rutin hesap özeti bilgilendirmeleri hakkında hiçbir itirazının olamadığını, hesaplarında başkaca işlemler gerçekleştirdiğini belirterek art niyetli ve mesnetsiz olark açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı şirketin davalı banka nezdindeki vadeli hesabına bankaca uygulanmadığı iddia edilen faizden kaynaklanan zararlarının karşılanmasına yönelik alarak açılmış tazminat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; banka kayıtları, ihtarname, cevabi ihtarname, tanık beyanı ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır. Davalı taraf ise; banka kayıtları, Kurumsal Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi, Genel Kredi Sözleşmesi, Mevduat Rehin Sözleşmesi, kredi talep dilekçeleri, ödeme planı belgeleri, hesap ekstreleri, bankanın davacı şirkete verdiği yazılı cevap, emsal Yargıtay kararları, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi ve yemin deliline dayanmıştır.
Mahkememizce deliller toplanmış, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile toplanıp değerlendirilen deliller üzerinde alanında uzman bankacı bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenerek mahkememize sunulan 09/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “… dava dosyasında mübrez davacı hesap hareketlerinin incelenmesi neticesinde davalı banka tarafından davacıya muhtelif tarihlerde yüklü miktarlarda ticari krediler kullandırıldığı, davacı banka kayıtlarına göre 01.09.2016 tarihinde davacı adına vadeli mevduat hesabı açılmış olduğu, davacının kullanmış olduğu kredi taksitlerinin vadesi geldiğinde vadeli hesaptan “Vadeli Mevduat Kısmi Ödeme – KREDİ TAKSİTLERİ İÇİN KISMİ ÖDEME” açıklamasıyla o aya ait yapılması gereken toplam taksit tutarları kadar paranın vadesiz hesaba aktarıldığı, kredi geri ödeme tarihlerinde söz konusu vadesiz hesap bakiyelerinden kredi borcu tahsilatlarının yapılmış olduğu, geri kalan vadeli hesap bakiyelerine faiz uygulanmaya devam edildiğinin tespit edildiği, faiz oranlarının dönemsel olarak piyasa koşullarına göre değişiklik göstermesi sebebiyle mevduatların faiz getirilerinde de bu oranlara paralel olarak değişiklikler olabileceği, taraflar arasında tanzim edilen Kurumsal Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’nin 11.2 maddesi gereğince faiz tutarlarının bankanın ilan ettiği faiz oranları üzerinden uygulanmış olduğu, davacı banka tarafından uygulanan faizlerin bu faiz oranları ile uyumlu olduğu, 08.06.2018 tarihine kadar yansıtılmış olan brüt faiz getirilerinin toplamının 89.457,05-TL. olduğu…” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosya kapsamında alınan ve yargısal denetime elverişli bilirkişi raporu mahkememizce denetlenmiş, raporun toplanan delillere, dosya kapsamına, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte bulunduğu saptanarak benimsenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve dosyada alınan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça davalı bankadan muhtelif tarihlerde ve meblağlarda çekilen taksitli kredilerle ilgili olarak, ilgili aya ilişkin taksit ödemelerinin taraflar arasında akdedilmiş Genel Kredi Sözleşmeleri ile Kurumsal Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi hükümlerine göre davacıya ait vadeli hesaptan o aya ilişkin ödenmesi gereken toplam taksit tutarları kadar paranın yine davacıya ait vadesiz hesaba aktarılmak suretiyle davacının ticari kredilerinin geri ödemelerinin yapıldığı, davacının geri kalan vadeli hesap bakiyelerine davalı banka tarafından faiz uygulanmaya devam edildiği, uygulanan faiz oranlarının dönemsel olarak piyasa koşullarına göre değişiklik göstermesi sebebiyle mevduat faiz getirilerinde farklılıklar olmasının piyasa koşullarına, bankacılık uygulamalarına ve taraflar arasındaki sözleşmelere göre normal bir durum olduğu, davacı firmanın davalı banka tarafından gönderilen rutin hesap özetleri ile mevduatına davacı banka tarafından işletilen faiz oranı ve miktarı hakkında bilgilendirildiği, davacı firmanın yapılan bu bilgilendirmeler sonrasında uygulanan faiz oranı ve işletilen faize bir itirazı var ise buna her zaman itiraz edebilecekken bu yönde herhangi bir tasarrufta bulunmadığı, bu yönüyle davacının kendi menfaatini koruması gereken basiretli bir tacir gibi davranmadığı ve davacı bankadaki tasarruf hesabıyla ilgili işlem ve eylemleri zamanında ve eksiksiz olarak inceleyip araştırmadığı, davacının dava konusu işlemlerden rutin bilgilendirmelerle haberdar olduğu halde gereken önlemleri almadığı, taraflar arasında akdedilen Kurumsal Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’nin 11.2 maddesine göre faiz oranlarının davalı bankanın ilan ettiği faiz oranları üzerinden uygulanmasının sözleşmeye uygun ve uygulanan faizlerin bankanın ilan ettiği faiz oranları ile uyumlu olduğu, davacının iddiasının aksine davacının vadeli hesabına toplam 89.457,05-TL. faiz yansıtıldığı, bu durumda davacı tarafın bankadaki mevduatının davalı banka tarafından çoğu zaman vadeli hesapta değerlendirilmediği ve anaparaya uygulanması gereken faizin uygulanmadığı yönündeki iddialarını yerinde olmadığı, aksine davacının mevduatına davalı banka tarafından toplamda 89.457,05-TL. tutarında faiz işletilmiş olduğu anlaşılmakla davacının huzurdaki davayı açmasında haklı olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine ilişkin olarak aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.

KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının, 35,90-TL peşin harçtan düşüme ile geriye kalan 8,50-TL’ nin davacıdan alınarak Maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 uyarınca hesap ve taktir olunan 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. Maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.