Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1219 E. 2020/751 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1219 Esas
KARAR NO:2020/751

DAVA:Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/09/2013
KARAR TARİHİ:19/11/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı banka ile imzalanan genel kredi sözleşmeleri uyarınca krediler kullandığını, müvekkilinin söz konusu kredileri vadesinden önce kapatmak istemesi üzerine davalı bankanın hukuka ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak müvekkilinden fahiş miktarda erken kapatma ücreti ve erken kapatma ücretinin BSMV’sini tahsil ettiğini ileri sürerek, kredi sözleşmelerinde yer alan genel işlem şartı niteliğindeki geçersiz hükme dayanılarak, davalının kredi erken kapama ücreti ve erken kapama ücretinin BSMV’si adı altında tahsil ettiği paraların şimdilik 50.000 Euro’luk kısmının kesintinin yapıldığı 17/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini, bu talebin kabul edilmemesi halinde, BDDK ve diğer bankaların güncel uygulamaları doğrultusunda hak ve nefaset kuralları gereği yapılacak bilirkişi incelemesi doğrultusunda erken kapama ücreti olarak talep edilebilecek oranın belirlenerek, fazla ödenen miktarın şimdilik 50.000 Euro’luk kısmının kesintinin yapıldığı 17/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, 27/10/2014 tarihli ıslah dilekçesiyle; toplam tahsil edilen 358.906,93 Euro’nun haksız kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından talep edilen erken ödeme komisyonunun bankacılık teamülüne ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 07/07/2015 tarih, 2013/253 Esas, 2015/554 sayılı kararla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13/10/2016 tarih, 2015/13671 Esas, 2016/8108 sayılı kararıyla; “1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava; ticari kredi sözleşmeleri gereğince erken kapama ücreti olarak tahsil edilen haksız kesintinin iadesi istemine ilişkin olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece, emsal yargı kararlarından %2 oranında bir komisyonun davalı bankaca alınabileceğinin hakkaniyete uygun görüldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasındaki sözleşmelerin 34.9. maddesinde, erken kapama ücretinin, mevcut kredinin erken kapanan meblağının, erken kapandığı tarihe kadar tahakkuk etmiş faiz tutarı ile kredinin erken kapandığı tarihte aynı türde kalan vadeye yeni kredi kullandırılmış olsaydı yeni kredinin vade sonuna kadar işleyecek faiz toplamının, mevcut kredinin kullandırım tarihinden vade sonuna kadar işleyecek faiz tutarından çıkarılması ile bulunacak tutara eşit olduğu düzenlenmiştir. Dolayısıyla, davalı banka tarafından kullandırılan kredilerin erken kapatılması halinde alınacak komisyona ilişkin sabit bir oran belirlenmemiş ise de bu komisyonun nasıl hesaplanacağı sözleşmede gösterildiğinden kural olarak bankanın bu hesaplama yöntemine göre erken kapama komisyonu alması mümkündür. Bu itibarla mahkemece, davalı bankanın kredi sözleşmelerinde açıklanan biçimde hesaplanacak erken kapama komisyonu alabileceğinin kabulü ile davacı tarafça ileri sürülen iddialar ve ibraz edilen davalı banka ile … Bankası A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmesi hükümlerinin uyuşmazlığa etkisinin bulunup bulunmadığı da gözetilerek, uzman bir bilirkişiden rapor alınarak davalı bankanın aldığı komisyonun fahiş olup olmadığının değerlendirilmesi suretiyle oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle temyiz eden taraflar yararına bozulması gerekmiştir.” neden ve gerekçeyle mahkememiz kararı bozulmuş, bu kez davacı vekilinin karar düzeltme isteminin de reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya devam olunmuştur.
Hükmüne uyulmasına karar verilen bozma ilamında işaret edildiği üzere, kredi sözleşmelerinde açıklanan biçimde erken kapama komisyonu bedelinin tespiti için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bu yönden dosya konusunda uzman bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 03/03/2020 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; bozma ilamında işaret edildiği üzere taraflar arasındaki sözleşmenin 34.9. maddesi kapsamında alınabilecek erken kapama komisyon ve ücreti yönünden yapılan değerlendirme sonrasında, 17.000.000 Euro’luk kredinin erken kapatılması esnasında davacıdan 264.132,79 Euro ve 13.206,64 Euro BSMV tahsil edildiği, sözleşme kapsamında bu krediden dolayı talep edilebilecek erken kapama ücretinin 257.262,00 Euro ve 12.863,10 Euro BSMV olarak hesaplandığı; 2.000.000 Euro’luk kredinin erken kapatılması esnasında davacıdan 81.567,50 Euro tahsil edildiği, sözleşme kapsamında erken kapama komisyonu yönünden hesaplanan miktarın eksi bakiye vermesi nedeniyle bu krediden dolayı davacıdan yapılan 81,567,50 Euro erken kapama tahsilatının yerinde olmadığı, davalı banka ile … A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmesi hükümlerinin davaya konu uyuşmazlığa etkisinin bulunup bulunmadığı konusunda bir duruma rastlanmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetlenebilir, Yargıtay bozma ilamında işaret edilen eksikliği giderecek yeterlikte, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Yargıtay bozma ilamı, bozma sonrası alınan ve benimsenen bilirkişi raporu ve toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmeleri kapsamında, davalı banka tarafından davacı şirkete kullandırılan kredilerin vadesinden önce kapatılmasından dolayı, hükmüne uyulmasına karar verilen bozma ilamında işaret edildiği üzere sözleşmenin 34.9. maddesi gereği hesaplama yapılarak, davalı bankanın bu hesaplama yöntemine göre erken kayama komisyonu alabileceği; bu kapsamda benimsenen bilirkişi raporunda hesaplama yöntemiyle birlikte ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, sözleşmenin 34.9. maddesi gereğince; 17.000.000 Euro’luk kredi yönünden talep edilebilecek erken kapama komisyonunun 257.262,00 Euro ve 12.863,10 Euro BSMV olduğu, bu krediden dolayı davacıdan tahsil edilen 264.132,79 Euro ve 13.206,64 Euro BSMV’den bu miktarın düşümü sonucu davacıdan 7.214,33 Euro fazla tahsilat yapıldığının tespit edildiği; diğer 2.000.000 Euro’luk kredi yönünden erken kapama komisyonu hesaplamasının eksi bakiye vermesi nedeniyle davacıdan bu krediden dolayı yapılan 81,567,50 Euro tahsilatın iadesinin gerektiği, diğer yandan benimsenen bilirkişi raporundaki tespitlere göre davalı banka ile … Bankası A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmesi hükümlerinin uyuşmazlığa etkisinin bulunmadığı anlaşıldığından benimsenen bilirkişi raporu ile tespit edilen 17.000.000 Euro’luk krediden dolayı 7.214,33 Euro ve 2.000.000 Euro’luk krediden dolayı 81.567,50 Euro olmak üzere toplam 88.781,83 Euro’nun davalıdan tahsilinin gerektiği; bu miktarları aşan davacı isteminin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı anlaşılmış olup, açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-DK 275 referans numaralı 17.000.000 Euro’luk krediden dolayı tahsil edilen 7.214,33 Euro ve DK 347 referans numaralı 2.000.000 Euro’luk krediden dolayı tahsil edilen 81.567,50 Euro olmak üzere toplam 88.781,83 Euro’nun dava tarihi olan 06/09/2013 tarihinden itibaren 3095 Sayılı yasanın 4/a.maddesi gereğince uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 16.435,91-TL karar ve ilam harcının 17.314,10-TL peşin ve tamamlama harcından mahsubu ile geriye kalan 878,19-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı taraftan alınan 16.435,91 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 25.292,53 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 55.599,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ilk kararda hesaplanan 2.251,05 TL, bozma sonrası yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 100,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 3.151,05 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 749,47 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan ilk kararda hesaplanan 33,65 TL bozma sonrası yapılan 119,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 153,15 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 116,72 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 19/11/2020

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı