Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1208 E. 2019/792 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1208 Esas
KARAR NO : 2019/792

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirkete ticari ilişkiden kaynaklı 7.394,62-TL. borcunun bulunduğunu, davalı şirketin borcunu ödememesi üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 7.394,62-TL.’nin tahsiline yönelik olarak davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından asıl alacağa, borca, faize, faiz oranına ve borcun diğer ferilerine kötü niyetli olarak itirazda bulunulduğunu, bu sebeple İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin durduğunu, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresinin …olması sebebiyle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi olduğunu, icra dosyasına da yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri olduğu için itirazda bulunduklarını, davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini, davacı aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı olarak İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile girişilen icra takibinde borçlu tarafından yapılan itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası, cari hesap ekstresi, faturalar, fatura ve mal teslim tutanakları, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır. Davalı taraf delil olarak; icra dosyası, tanık, yemin, bilirkişi, keşif, her iki taraf ticari defter ve cari hesap fatura, vs. delillere dayanmıştır.
İtirazın iptâli davasının görülebilmesi “geçerli bir icra takibinin varlığına” bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İtirazın iptâli davasını gören mahkemece öncelikle takip dosyasındaki icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. Emsal nitelikteki Yargıtay HGK’nun 20.11.2002 tarihli, 2002/19-900 E. – 2002/994 K. ve yine Yargıtay HGK’nun 04.07.2019 tarihli, 2017/15-261 E. ve 2019/854 K. sayılı ilamlarında da bu hususun hakim tarafından re’sen dikkate alınması gereken dava şartı olduğu kabul edilmiştir.
Davalı borçlu tarafından 26/05/2018 tarihli borca itiraz dilekçesinde aynı zamanda yetkiye de itiraz edilmiş; şirketin adresinin … olduğu, dolayısıyla İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu iddia edilmiştir. HMK.’nun 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkeme ve icra dairesi davalı borçlunun yerleşim yeri mahkemesi ve icra dairesidir. Sözleşmeden kaynaklanan davalarda ise HMK’unun 10. maddesi gereğince borcun ifa yeri mahkemesi de yetkilidir. 6098 sayılı TBK.’unun 89/1 maddesi uyarınca aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre faturaya dayalı takipler de para borcuna dayandığından TBK.’nun 89. maddesi gereğince alacaklının ikametgahı mahkemesi de yetkilidir. Buna göre davacı alacaklının yerleşim yeri olan İstanbul Merkez (Çağlayan) icra daireleri veya borçlunun yerleşim yeri olan İstanbul Anadolu icra dairelerinde takip yapılabilecektir. Dava açarken ve icra takibi başlatılırken seçimlik yetki kapsamında birden fazla mahkeme ve icra dairesinin yetkili olması halinde seçim hakkı davacı alacaklıda olup, davacı alacaklı seçim hakkını yetkili İstanbul İcra Daireleri yönünde kullanmış oyduğundan mahkememizce 30/04/2019 tarihli duruşmada yapılan değerlendirmede dava konusu ilamsız icra takibinin cari hesaba ve faturaya dayanması ve TBK gereğince fatura alacaklarının götürülecek borçlardan olduğundan ve buna ilişkin yapılan takiplerde alacaklının ikametgahı icra daireleri de yetkili olduğundan takibin yapıldığı İstanbul 37. İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğu, dolayısıyla mahkememizin de yetkili olduğu kabul edilerek davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden, davacı şirket tarafından davalı aleyhine 23/05/2018 tarihinde 7.394,62-TL. asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, borcun sebebi olarak fatura alacağı gösterildiği, örnek 7 nolu ödeme emrinin davalı borçluya 25/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça yasal süresi içerisinde 26/05/2018 tarihinde borca itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacı tarafından 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 28/12/2018 tarihinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK.) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı (alacaklı) tarafa ait olduğundan, bu kapsamda taraflarca bildirilen deliller toplanmış, takibe ve davaya dayanak faturaların ve cari hesap ekstrelarının dosya arasında olduğu görülmüştür. Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, mahkememizce 24/07/2019 tarihli ara kararla dosyanın SMMM bilirkişisine tevdi edilerek; davacı taraf iddiası, davalı taraf savunması, icra dosyası ve tarafların dilekçeleri ile ekindeki belgeler incelenmek suretiyle rapor alınmasına karar verilmiştir. İlgili ara kararla 05/08/2019 günü saat:14.00 inceleme günü ve saati olarak belirlenmiştir. 24/07/2019 tarihli ara kararda; açıkça taraf vekillerine inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeleri, eğer inceleme gün ve saatinde burada hazır edemeyecek iseler en geç inceleme gün ve saatine kadar ticari defter ve kayıtlarının bulundukları yerleri bildirmeleri için inceleme gününe kadar kesin süre verilmesine, aksi takdirde defter ibrazından kaçınmış sayılacaklarının ihtarına, yerinde inceleme yapılmasını istedikleri takdirde HMK 278/son maddesi uyarınca bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesine, taraf vekillerine inceleme gününü içerir şekilde meşruhatlı davetiye çıkartılmasına karar verilmiş ve 24/07/2019 tarihli ara karar evrak taraf vekillerine e-tebligat ile tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla davalı taraf inceleme günü ve saati ile 24/07/2019 tarihli ara karar içeriğinden haberdar edilmiştir. Davalı şirket inceleme gününden ve bilirkişi incememesi yaptırılacağından haberdar olduğu halde ticari defterlerini temin edip bilirkişiye ulaştırmamıştır. Zira bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davalı şirket Yönetim Kurulu Başkanı… tarafından, davalı şirketin ticari defter ve belgelerinin 02.05.2019 tarihinde Vergi Müfettişi tarafından 2017 TY’na ait (Yevmiye,Kebir ve Envanter) defterlerinin aynı yıla ait alış ve satış fatura ve tüm belgelerinin incelenmek üzere alındığını, bu nedenle ilgili yıla ait ticari defter ve belgeleri ibraz edemeyecekleri yönünde beyanda bulunmuş, sonuç olarak defterlerini bilirkişiye incelenmek üzere sunmamıştır. Dosya ara kararla belirlenen inceleme gününde rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen ve 09/09/2019 tarihinde ön bürodan teslim edilen raporda özetle; davacı şirketin 6102 sayılı T.T.K.’nun ilgili maddeleri ile HMK.’nun 222. meddesine göre 2017-2018 T.Y.’na ait yevmiye, kebir, e-defterler ve envanter defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdikleri yönünden lehine delil teşkil ettiği, bu husustaki takdirin mahkememize ait olacağı, davacı şirketin davalı şirket ile ilgili 31/12/2017 tarihli 7 adet açık E-fatura ile ilgili cari hesabında, 26/10/2017 tarihinde 2 adet, 02/11/2017 tarihinde 2 adet, 03/11/2017 tarihinde 1 adet 07/11/2017 tarihinde 1 adet, 10/11/2017 tarihinde 1 adet açık e-faturaların tanzim edilip kesildiği, mallarla birlikte e-faturaların sevk irsaliyeli olarak davalı şirkete yurt içi kargo ile gönderildiği, kesilen e-faturalar davacı şirketin ticari defterlerine muhasebe kaydının yapıldığı, 31/12/2017 tarihli kapanış hesabında davacının davalıdan 7.030,30-TL. alacaklı olduğunun kayden tespit edildiği, davacı şirketin davalı şirket ile ilgili 31/05/2018 tarihli cari hesabında 01/01/2018 tarihinde devir eden 7.030,30-TL. cari hesap alacağı bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır. Davacı tarafın iddiası, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 7.030,30-TL. alacaklı olduğu anlaşıldığından, benimsenen bilirkişi raporu ile tespit edilen 7.030,30-TL. alacak miktarına yönelik olarak davalının vaki itirazının haksız olduğu, İİK.’nun 67. maddesi gereğince itirazın iptalinin gerektiği; belirlenen ve tespit edilen alacak miktarını aşan davacı isteminin ise yerinde olmadığı kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, İİK.’nun 67/2 maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacının alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemek olması ve takip konusu fatura alacaklarının likit olmasın ve davalının itirazının da haksız olması gözetilerek kabul edilen miktar üzerinden davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatını da kapsayacak şekilde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı takip dosyasında 7.030,30-TL. asıl alacak yönünden itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranı üzerinden hesaplanan 1.406,06-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 480,24-TL karar ve ilam harcının, 126,29-TL peşin yatırılan harçtan mahsubu ile geriye kalan 353,95-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 126,29- TL. peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 861,60-TL. yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 819,15- TL.’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 364,32-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Yargılama Giderleri Dökümü:
35,90 TL başvuru harcı
5,20 TL vekalet harcı
750,00 TL bilirkişi ücreti
70,50 TL tebligat ve posta gideri.
+
861,60- TL Toplam Yargılama Gideri

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.