Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1196 E. 2021/472 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1196 Esas
KARAR NO:2021/472

DAVA :İtirazın Kaldırılması – İflas
DAVA TARİHİ:12/02/2018
KARAR TARİHİ:17/06/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu şirket hakkında … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında müvekkili kooperatifin alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ilerleyen süreçte hacizli takip yolundan vazgeçilerek borçlu şirkete iflas yoluyla takiplerde ödeme emri gönderildiğini, yapılan tebligat üzerine borçlu şirketin yetkiye ve borca itiraz ederek takibin durduğunu, borçlu şirketin kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı borçlunun itirazının iptalini, tazminata mahkum edilmesini ve iflasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile alakalı olarak sicil kaydında ki 6183 sayılı Kanunun 62 ve de 79 maddeleri uyarınca şerh nedeniyle davanın mahiyeti ve hukuki sonuçları nazara alınarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun iş bu davaya dahil edilmesini, bu güne kadar yapmış oldukları ödemeler nazara alınmadan davanın ikame edilmesi nedeniyle ticari defter incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, diğer yandan taraflarına kambiyo senetlerine özgü İflas takibi gönderildikten sonra adi İflas takibi gönderildiğini, davacı kooperatife ticari ilişkiler tahtında bir hayli ödeme yaptıklarını, iflas takibi yapılmasını şaşkınlıkla mütala ettiklerini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 28/06/2018 tarih, 2018/… Esas, … Karar sayılı kararla davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafça istinaf edilmiştir.
İstanbul BAM …. Hukuk Dairesi’nin 13/12/2018 tarih, 2018/… Esas, … Karar sayılı kararıyla; “Dava, İİK 154. maddesinde düzenlenen iflas yolu ile takibe karşı yapılan itirazın kaldırılması ile borçlunun iflasının karar verilmesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında,29.12.2011 tarihinde, “Yükleme ve Nakliye Sözleşmesi“ imzalandığı, davacı kooperatifin sözleşmede yüklenici olduğu, sözleşme konusunun kısaca, kömür yükleme, taşıma, boşaltma işi olduğu, anlaşmazlıklarda, … Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğuna dair yetkiye dair hususun sözleşmenin sonuncu bendinde düzenlendiği, davacı alacaklı kooperatif tarafından, davalı borçlu hakkında, 10.08.2014 keşide tarihli 500.000,00 TL bedelli, borçlu şirketin, alacaklı davacı kooperatif adına düzenlediği çekten dolayı, İhtiyati haciz kararı ile birlikte, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 14.08.2014 tarihli kambiyo senetlerine özgü haciz yolu İle icra takibi başlattığı, takip talebini, 07.09.2017 tarihinde kambiyo senetlerine özgü İflas yolu ile takibe çevirdiği, davalı borçlunun itirazı üzerine davalı borçlu hakkında dava açtığı, dava konusu 1.890.423,47 TL, nakliye ücreti, akaryakıt bedeli ve fatura alacağının tahsili İle ise bu kez, … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında 12.04.2014 tarihinde yani önceki takipten daha sonra, ilamsız icra takibi başlattığı, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine, davacı alacaklının, … Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) nin … Esas, … Karar sayılı dosyasında açmış olduğu itirazın iptali davasının, mahkemenin 02.12.2016 tarihli kararı ile, bilirkişi rapor aşamasından sonra davalının kabulü nedeniyle kabul İle sonuçlandığı, takibin devamına karar verildiği, kararın kesinleştiği, davacı vekilinin bu kez davalı borçlu şirket hakkında aynı alacakla ilgili olarak 22.09.2017 tarihli kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takip başlattığı, davalı vekilinin takibe ve borca itirazı üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, başlatılan icra takipleri , sözleşme ve içeriği, davalı borçlu şirketin ticari merkezinin, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün 07.03.2018 tarihli cevabı yazısında belirtildiği üzere,” … … Sk.N.12/2 … “… olduğu, mahkemenin İflas davasında yetkili mahkeme olduğu konularında bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, İflas yolu ile başlatılan takibin, borçlu şirketin ticaret sicil adresinin bağlı olduğu icra müdürlüğünde başlatılması gerektiği hususunun şart olup olmadığı, bu konunun, takipli iflasa itiraz üzerine alacaklı tarafından açılacak itirazın kaldırılması davasında dava şartı olup olmadığı, İflas yolu ile icra takip talebinde icra dairesinin yetkisine ilişkin yetki sözleşmesinin yapılıp yapılamayacağı ve geçerliliğidir.
2004 sayılı İİK.nun 156. maddesinde, İflas talebi ve müddeti üst başlığı ile 156/son fıkrada, iflas isteme hakkının ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir sene sonra düşeceği düzenlenmiştir. İflas davasının İflas ödeme emrine itiraz edilmiş olsun olmasın ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren bir sene içinde açılması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Somut olayın yasal düzenleme kapsamında değerlendirilmesi sonucunda, ödeme emrinin tebliğinden bir sene içerisinde davanın açılmış olduğunun anlaşılması ile birlikte diğer usülü itirazların değerlendirilmesi uygun görülmüştür.
Dava, İflas yolu ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması ve iflas davasıdır. (İİK 156 m ). İİK.nun 154. maddesinde iflas yolu ile takiplerde yetkili icra dairesi ve yetkili mahkeme düzenlenmiştir. İflas davasında yetkili mahkeme borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesidir. (İİK.m.154) İflas davasında yetki, kamu düzeninden olduğundan yetki itirazında bulunulmamış olsa bile mahkeme yetkili olup olmadığını kendiliğinden gözetecektir. İflas takibi yetkisiz yerde başlatılmış ve itiraz edilmemiş olsa bile İflas davasının mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılması gerekir. İflas davasında yetki kamu düzeninden olduğu için yetki sözleşmesi yapılamaz. İflas yoluyla takibe yetki yönünden itiraz edilmemesi halinde bu yer icra dairesi yetkili hale gelirse de, İflas davasının mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerde açılması gerekir. İflas davasını inceleyen ticaret mahkemesince yetki itirazı olmasa bile yetkili olup olmadığını yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-ç bendinde, yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olması dava şartları arasında yer almaktadır. Ancak mahkemenin kabul şeklinin aksine, İflas yolu ile takipte icra dairesinin yetkisi kamu düzeninden değildir. Yetki Sözleşmesi ile başka yer icra dairesi de yetkili kılınabilir. Somut olayda, sözleşmede yetkili yer olarak … İcra Daireleri belirlenmiştir. İflas davası ise, uyuşmazlık konusu olmadığı üzere, davalı şirketin muamele merkezinin bulunduğu yerde, yani yetkili mahkemede açılmıştır. Diğer yandan, kambiyo senedine dayanan alacaklının borçlu hakkında haciz yolu ile takip yapabileceği gibi şartlarının bulunması halinde iflas yoluyla takip yapılabileceği kabul edilmektedir. Bu takip yolu İİK 171-176. maddelerde düzenlenmiştir. Kambiyo senetlerine özgü İflas yoluyla takipte yetkili icra dairesi, yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere İİK 154. madde düzenlemesinde ki gibidir. İİK.nun 154. maddesi iflas yolu ile takipte ik yer yetkili kılmıştır. Bunlardan biri borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesi, diğeri ise yetki sözleşmesi ile yetkili kılınan icra dairesidir.
Açıklanan nedenlerle ve özellikle yasal düzenlemeler kapsamında , davacı alacaklının, borçlu ile gerçekleştirilen sözleşmedeki yetkili yer icra dairesinde İflas yolu ile takip başlattığı ve yasa gereğince İflas davasını ise borçlunun muamele merkezinin bağlı bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açtığı, yetki ile ilgili, dava şartının gerçekleşmiş olduğu kabul edilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, yasanın hatalı yorumlanması ve icra dairesinin yetkisinin dava şartı olarak kabulü ile davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararı kesin olarak kaldırılmış ve yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılan davanın yargılamasına devam olunmuştur.
Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi SMMM … ile İcra İflas Hukukçusu Prof. Dr. …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 08/11/2019 alındı/havale tarihli bilirkişi kurulu raporunun, davacı vekilinin itirazı üzerine aynı heyetten alınan 08/05/2020 alındı/havale tarihli ek raporun; bu kez depo emrine esas olmak üzere gelecek duruşma tarihi itibariyle, takipte talep edilmesi gereken ve bilirkişi kurulu ek raporuyla belirlenen 1.890.423,47 TL asıl alacak yanında, takip tarihinden sonra işleyecek faiz, tahsil harcı da dahil olmak üzere tüm icra masrafları ve icar vekalet ücreti miktarının ayrı ayrı hesaplanması için daha önce rapor veren bilirkişi kurulu ile birlikte İcra İflas Hukukunda nitelikli hesaplamalar konusunda uzman bilirkişi …’dan alınan 18/01/2021 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarında özetle; usulüne uygun tutulan davacı taraf ticari defter ve kayıtları ile davalı şirketten alınan BA formlarına göre, fatura alacağından kaynaklı davacının davalıdan 1.890.423,47 TL alacaklı olduğu bildirilmiş;
Depo emrine-kararına esas olmak üzere en son alınan 18/01/2021 tarihli ek raporda ise, işbu alacağa tahsil harcı, vekalet ücreti, takip giderleri, takip tarihinden itibaren işlemiş değişen oranlarda ticari temerrüt (avans) faizi ve itirazın iptali kararından kaynaklanan avukatlık ücreti ve yargılama giderleri ilave edildiğinde alacağın 15/04/2021 duruşma tarihi itibariyle 3.940.177,13 TL olduğu; %16,75 ticari temerrüt faiz oranına göre asıl alacağın bir günlük faizinin ise 862,52 TL olduğu bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu, getirtilip-sunulan belgeler ve toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda ayrıntılı olarak dayanaklarıyla açıklandığı üzere, davacı şirketin davalı şirketten 1.890.432,47 TL alacaklı olduğu, bu alacağın 15/04/2021 tarihi itibariyle fer’ileriyle birlikte 3.940.177,13 TL olduğu; İİK’nın 158.maddesine uygun olarak, depo kararında takip konusu borç ve fer’ilerinin depo kararı tarihi itibariyle ulaştığı miktar açıkça gösterilerek ve 7 gün içinde depo edilmemesi halinde iflasa karar verileceği davalı vekiline ihtar edilmesine rağmen, depo emrinin-kararının gereği yerine getirilmediği anlaşılmakla davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı davalı … …A.Ş.’nin iflasına,
2-İflasın 17/06/2021 günü saat 14:04 itibariyle açılmasına,
3-İflasın açıldığını iflas müdürlüğüne ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine,
4-İİK gereği gerekli yasal ilanların iflas müdürlüğünce yaptırılmasına,
5-Dosyada bulunan iflas avansının iflas müdürlüğüne aktarılmasına,
6-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 23,40-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti, 451,60 TL tebligat giderleri ve 29.986,00 TL iflas avansı olmak üzere toplam 35.014,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tüm taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/06/2021

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı