Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1182 E. 2021/292 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1182 Esas
KARAR NO:2021/292

DAVA:Tazminat (Trafik … Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ:13/12/2018
KARAR TARİHİ:21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik … Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı, 2017 model … marka aracı ile 10/10/2018 tarihinde, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi üzerinde kendi şeridinde, normal hızda ve kurallara uygun bir şekilde seyir halindeyken, davalılardan …’in maliki bulunduğu, yine davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinin aracına çarptığını, … plakalı araç sürücüsü davalının kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, kaza sonrası Tramer Komisyonu tarafından oy birliğiyle karşı yana ait aracın tam kusurlu, müvekkilinin ise kusursuz olduğu sonucuna varıldığını, … plakalı aracın davalı … (… … A.Ş.) nezdinde ZMMS ile sigortalanmış olduğunu, kaza neticesinde müvekkilinin aracında 6.020,14-TL. tutarında iskontolu maddi hasar meydana geldiğini, davalılardan … … A.Ş.’ye 20/11/2018 tarihinde … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı ile igili olarak hasar başvurusunda bulunulduğunu, ancak davalı … tarafından yasal süresi içerisinde herhangi bir ödemede bulunulmadığını, öte yandan aracın tamir sürecinin uzun sürdüğünü ve müvekkilinin bu süre boyunca araçtan mahrum kalması nedeniyle uğradığı zararların da karşı yan araç maliki ile araç sürücüsü tarafından ödenmediğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak; müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybı ile ilgili olarak şimdilik 2.180,00-TL. maddi tazminatın davalı … bakımından temerrüt tarihinden itibaren, davalı … dışındaki diğer davalılar bakımından ise kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, şimdilik 100,00-TL. araç mahrumiyet bedelinin ise davalı … dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve …, asaleten imzalayarak dosyaya sunmuş oldukları cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasının … ilinde meydana geldiğini, dolayısıyla yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davalının aracındaki hasarlı parçaların sıfır parçalarla değiştirilmiş olması nedeniyle davacıya ait araçta herhangi bir değer kaybının meydana gelmediğini, davacının aracının tamiri süresince herhangi bir araç mahrumiyetinin de yaşamadığını belirterek ve dilekçede açıkladıkları diğer nedenlerle; öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, sonuç olarak ise haksız davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılardan … … A.Ş. vekili ise cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından huzurdaki dava henüz açılmadan önce 12/12/2018 tarihinde davacıya 6.900,00-TL. değer kaybı ödemesi yapıldığını, trafik sigortası genel şartları ekinde yer alan kriterlere göre hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini ve davacının avans faizi işletilmesine yönelik talebinin reddi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; … plakalı aracın 10/10/2018 tarihinde davacıya ait … plakalı araca çarpması suretiyle meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybı ile araç mahrumiyetinden kaynaklı zararın davalılardan tahsiline yönelik olarak açılmış maddi tazminat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; müvekkiline ait araç ruhsatı ve sürücü belgesinin fotokopisi, karşı yana ait araç ruhsatı ve sürücüye ait sürücü belgesinin fotokopisi, trafik kazası tespit tutanağı, Tramer raporu, … no’lu poliçe bilgilerini gösterir Tramer çıktısı, aracın hasarlı hali ile çekilmiş fotoğrafları, … Turz. Tic. ve San. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen servis bilgi formu ve kasko ekspertiz raporu, başvuru dilekçesi ve gönderi evrakları, trafik kayıtları, … … A.Ş.’nin hasar dosyası, … … A.Ş.’nin … no’lu kasko hasar dosyası, Yargıtay 17. HD.’nin 2016/7594 E.-2017/106 K. sayılı kararı, Danıştay 15. Dairesi 2015/5277 E. ve 04.10.2016 tarihli yürütmeyi durdurma kararı, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı, keşif ve sair her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalılar … ile … delil olarak; trafik kaza tutanakları, tanık beyanı ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalılardan … … A.Ş. ise delil olarak; kaza tespit tutanağı, Tramer kayıtları, yemin, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi, hasar dosyası, ödeme dekontu ve diğer yasal delillere dayanmıştır.
Her ne kadar davalılar … ve … tarafından yetki itirazında bulunularak, yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğu iddia edilmiş ise de; dosya davalılarından Ouick … A.Ş.’nin yerleşim yeri adresinin davanın açıldığı tarih itibariyle …’de bulunması nedeniyle … (…) … Mahkemeleri’nin dolayısıyla mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır. Şöyle ki; 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” HMK.’nun “Davalının birden fazla olması halinde yetki” başlıklı 7. maddesine göre ise; “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir.” HMK.’nun 7. maddesine göre davalılardan birinin yerleşim yerinde dahi dava açılabileceğinden, bir kısım davalıların yetkiye yönelik itirazları mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce 16/04/2019 tarihli duruşmada; tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan ve getirtilen deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek dosya konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 07/08/2019 tarihli raporda özetle; davalı adına kayıtlı ve davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka numaralı otomobilin sürücüsü davalı …’ın hatalı sevk ve idaresinin davaya konu kazanın meydana gelmesinde birinci derecede ve takdiren %75 (yüzde yetmişbeş) oranında etkili olduğu, … plaka numaralı otomobilin maliki ve sürücüsü davacı …’nın hatalı sevk ve idaresinin ise kazanın meydana gelmesinde ikinci derecede ve takdiren %25 (yüzde yirmibeş) oranında etkili olduğu, dosya kapsamındaki DG-… seri nolu ruhsat fotokopisine göre davacıya ait dava konusu … plakalı aracın …, …, … marka/tip, 2017 model bir otomobil olduğu, 10/10/2018 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin … plaka sayılı araçta meydana gelen maddi hasarlarla uyumlu olduğu, araçtaki hasar durumunun kazanın oluş şekline ve alınan darbelere uygun olduğu, davalı …’e ait … plaka sayılı aracın, kaza tarihini de kapsar şekilde davalılardan … … A.Ş. nezdinde 15/06/2018-15/06/2019 tarihleri arasında geçerli ZMMS (trafik) … poliçesi ile sigortalı bulunduğu, davacı tarafın … plaka sayılı aracı ile ilgili değer kaybı tutarının “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları” tebliği ekinde yer alan tablo kullanılarak 6.900,00-TL. olarak hesaplandığı, yapılan bu hesaplamaya göre değer kaybı tutarının tarafların kazadaki kusur oranları dikkate alındığında 6.900,00-TL. değer kaybı x %75 kusur oranı = 5.175,00-TL. olabileceği, dava konusu araçtaki hasarın onarımı için gereken makul sürenin 11 (onbir) gün olabileceği ve 1 (bir) günlük kira bedelinin 135,00-TL. olabileceği, kaza tarihi itibariyle davacının aracını kullanamamaktan doğan zararının (araç mahrumiyetinin) 11 gün hasar onarım süresi (gün) x 135,00-TL. = 1.485,00-TL. olabileceği, tarafların kazadaki kusur oranları dikkate alındığında, araç mahrumiyeti zararının; 1.485,00-TL. x %75 = 1.113,75-TL. olabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporu taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 07/09/2019 tarihli dilekçe ile bilirkişi kurulu raporuna itiraz edilmiştir. Mahkememizce 15/10/2019 tarihli duruşmada; davacı tarafın 07/09/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporuna itiraz dilekçesindeki itirazlarını karşılar nitelikte ve yeterlilikte ek rapor düzenlenmesi için dosyanın kök raporu tanzim eden bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 06/08/2020 tarihli ek raporda ise kök rapordaki görüşler aynen yinelenmiştir. Bilirkişi kurulu ek raporu da taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 04/09/2020 tarihli dilekçe ile bilirkişi kurulu ek raporuna itiraz edilmiştir.
Mahkememizce 21/04/2021 tarihli duruşmada; dosyada alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarının yargısal denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin kusur konusunda uzman yeni bir bilirkişiden rapor alınması ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda yeniden rapor alınması yönelik taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Davalı … vekili gerek cevap dilekçesinde, gerekse yargılama sırasında dosyaya sunduğu beyan dilekçesinde; dava açılmadan önce davacıya 12/12/2018 tarihinde 6.900,00-TL. araç değer kaybı için ödeme yapıldığını, böylece davalı … şirketinin poliçeden doğan sorumluluğunun yerine getirildiğini, sonuç olarak davacı tarafın müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını belirtilere, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından ise 21/10/2019 tarihinde UYAP’tan dosyaya sunulan beyan dilekçesinde; dava açmadan önce yasa gereği davalı …Ş.’ye başvuruda bulunulduğu, yasal süresinde ödeme yapılmadığından tevzi formunda görüldüğü gibi 13/12/2018 günü saat:09.52’de işbu davanın açıldığı, davalı … tarafından dava açıldıktan sonra 13/12/2018 tarihinde ve saat; 14.51’de taraflarına 6.900,00-TL. değer kaybı ödemesi yapıldığı, bu hususun dilekçe ekindeki banka dekontundan da açıkça görüldüğü belirtilerek, mahkemece yapılacak yargılama neticesinde vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilirken davalı … tarafından yapılan ödemenin davadan sonra yapıldığının göz önünde bulundurulması talep edilmiştir.
Dosyada mevcut … Bankası EFT dekontundan anlaşıldığı üzere; davalı … tarafından davacının vekillerinden olan Av. …’in …Bankası nezdindeki banka hesabına açıklama kısmına hasar dosya nosu ve davacıya ait aracın plakası (…) yazılmak suretiyle 13/12/2018 tarihinde saat:14.51’de 6.900,00-TL. ödeme yapılmıştır. Yine dosyada mevcut 13/12/2018 tarihli tevzi formuna göre huzurdaki davanın açıldığı saat: 09.52’dir. Yani, davalı … şirketinin yaptığı ödeme saat farkı ile de olsa huzurdaki davanın açılmasından sonradır. Bu husus mahkememizce hüküm kısmında vekalet ücreti takdirinde dikkate dikkate alınmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 15/03/2018 tarihli, 2017/1230 Esas ve 2018/2590 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı gibi; araçta meydana gelen “değer kaybı” hesabında davaya konu aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir. Dosyada mevcut ve mahkememizce de hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi kurulu raporlarında; davacıya ait dava konusu araçtaki değer kaybı hesabında Yargıtay kararlarında belirtilen hususlara dikkat edilerek yani … plakalı aracın modeli, markası, özellikleri, kullanım amacı, araçta yapılan onarım işlemleri, aracın kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre 6.900,00-TL. değer kaybı hesaplanıp tespit edilmiştir. Ancak davacının %25 olarak tespit edilen kusur oranı yansıtıldığında davacının davalı … şirketinden talep edebileceği değer kaybı miktarı 5.175,00-TL. olarak hesaplanmıştır.
Somut olayda davalılardan …, … plakalı aracın maliki ve işleteni, davalılardan … ise aynı aracın sürücüsü konumundadır. Davalı … ise kaza tarihi itibariyle … ZMMS (Zorunlu Mali Mesuliyet) sigortacısıdır.
Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS), 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereğince araç işletenin KTK.’nun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK. Kapsamındaki motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması hallerinde o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan bir sorumluluk sigortası türüdür. Buna göre sigortacının sorumluluğu araç işletenin KTK.’nun 85/1 maddesindeki sorumluyla eşdeğerdir.
KTK.’nun 91. maddesi ve Genel Şartlar’ın ilgili hükümlerine göre; “bir şeye zarar vermesi halinde işletenin sorumluluğu, bu zararı gidermede hangi kapsamda ise ZMMS sigortacısının sorumluluğu da aynı kapsamdadır.” Bu nedenle kaza sonucu zarar verilen şeyin eski hale gelmesi için gerekli olan tüm onarım, yedek parça, işçilik masrafları ile araçta meydana gelen değer kaybı zararları … kapsamına girmektedir.
Trafik Sigortası Genel Şartları’na göre dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri … teminatı dışındadır. Bu nedenle aracın tamiri süresince kullanılamaması (araç yoksunluğu) nedeniyle oluşan “araç yokluğu kaybı” da trafik sigortası teminatının dışındadır. Araçta meydana gelen değer kaybı ise gerçek zarar kalemleri arasında olduğundan, ZMS/Trafik … Poliçesi teminatına dahildir. Yüksek Yargıtay da bu görüştedir.
Davalılardan … … A.Ş. tarafından davacıya (ahz-u kabza yetkili vekiline) 13/12/2018 tarihinde araç değer kaybı olarak 6.900,00-TL. ödeme yapıldığından, böylece davacının araç değer kaybı zararı davalı … şirketince fazlasıyla karşılandığından ve davalı … şirketinin ZMMS kapsamında başkaca bir sorumluluğu da kalmadığından, bu davalı (… şirketi) aleyhine açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak, davanın açıldığı tarih ve saat itibariyle davalı … tarafından davacıya yapılmış herhangi bir değer kaybı ödemesi mevcut olmadığından, mahkememizce davacının … şirketi aleyhine dava açmakta kusurunun olmadığı kanaatine varılarak reddedilen bu kısım yönünden davacı taraf aleyhine (davalı … lehine) takdiren vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, dosyada toplanan ve celbedilen deliller ile mahkememizce benimsenerek hükme esas alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarının birlikte değerlendirilmesinde; davanın 10/10/2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacı adına kayıtlı … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı ile aracın serviste kaldığı 11 günlük süre boyunca kullanılamamasından kaynaklı araç mahrumiyeti zararlarının tazminine yönelik olduğu, davalı … nezdinde ZMMS ile sigortalı … plakalı otomobil sürücüsü davalı …’ın hatalı sevk ve idaresinin kazanın meydana gelmesinde %75, davacı …’nın hatalı sevk ve idaresinin ise %25 oranında etkili olduğu, hükme esas alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarında hesaplandığı üzere; 10/10/2018 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle … plakalı araçta dava konusu kaza nedeniyle 6.900,00-TL. tutarında değer kaybının oluştuğu, ayrıca aracın tamirde kaldığı 11 günlük süre içerisinde davacı tarafından aracın kullanılamaması nedeniyle 1.485,00-TL. araç yoksunluğu zararının oluştuğu, ancak bilirkişi kurulunca tarafların kazadaki kusur oranlarına göre yapılan hesaplamaya göre davacının nihai değer kaybı zararının 5.175,00-TL. (6.900,00-TL. x %75 = 5.175,00-TL.) olduğu, nihai araç mahrumiyeti zararının ise 1.113,75-TL. (1.485,00-TL. x %75 = 1.113,75-TL.) olduğu, davalı ZMMS sigortacısı … … A.Ş.’nin araçtaki değer kaybından diğer davalılarla birlikte sorumlu olduğu, fakat 13/12/2018 tarihinde davacının vekilinin banka hesabına değer kaybı zararı olarak 6.900,00-TL. EFT yapmak suretiyle bunu fazlasıyla ödemiş olduğu, bu husus dikkate alındığında davalı … şirketinin poliçe kapsamında davacıya karşı başkaca bir sorumluluğunun kalmadığı, dava konusu değer kaybı zararı davalı … şirketince tümüyle ve fazlasıyla ödenmiş olmakla diğer davalıların da araç değer kaybı ile ilgili olarak davacıya başkaca bir ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığı, ancak davalılar … ile …’ın hükme esas alınan bilirkişi raporu ile hesaplanan 1.113,75-TL. nihai araç mahrumiyeti zararından araç maliki ve sürücüsü olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları kanaatine varılarak ve ayrıca reddedilen kısım yönünden … şirketince haricen ödemenin yapıldığı tarih ve saat itibariyle davacı tarafın dava ikame etmekte kusurlu olmaması dikkate alınarak davalı … lehine ve davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeksizin, davacı yanın dava açarken harcını ikmal ettiği toplam maddi tazminat miktarının 2.280,00-TL. olduğu da gözetilerek, öte yandan kazaya karışan her iki aracın da hususi otomobil olmaları nedeniyle davacının avans faizi talebi yerinde görülmeyerek, hükmedilen miktara kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davalı …Ş.’ye yönelik olarak açılan davanın reddine,
2-Davalılar … ve … aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile; 1.113,75-TL. maddi tazminatın kaza tarihi olan 10/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin istemlerinin ise reddine,
3-Alınması gerekli 76,08-TL. karar ve ilam harcından 38,94-TL. peşin harcın mahsubu ile kalan 37,14-TL.’nin davalılar … ile …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Maliye’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 38,94-TL. peşin harcın davalılar … ile …’tan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.113,75-TL. vekalet ücretinin davalılar … ile …’tan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı …Ş. vekille temsil edilmiş ise de, davacı tarafın huzurdaki dava açtığı tarih ve saat itibariyle bu davalının henüz haricen yaptığı ödeme mevcut olmadığından, davanın reddi nedeniyle davalı …Ş. lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 2.250,00-TL bilirkişi ücreti ve 346,10-TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.637,20-TL yargılama giderinin, kabul ve red oranına göre 1.347,33-TL’sinin davalılar … ile …’tan alınıp davacıya verilmesine,
8-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır