Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1169 E. 2021/480 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1169 Esas
KARAR NO:2021/480

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:14/05/2015
KARAR TARİHİ:18/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/12/2013 tarihinde davalılardan …. nezdinde sigortalı dava dışı … yönetimindeki … plakalı araç ile davalılardan …. nezdinde sigortalı dava dışı … yönetimindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç içinde yolcu olarak bulunan …’nın vefat ettiğini, davacıların murisleri …’nın ölümü ile onun desteğinden yoksun kaldıklarını, davalılardan …. tarafından dava öncesinde davacı baba … için 3.149,79-TL., davacı anne … için ise 3.833,09-TL. tazminat ödemesi yapıldığını, ancak yapılan bu ödemenin yetersiz ve müvekkillerinin destek zararlarını karşılamaktan uzak olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; fazlaya ilişkin dava, ıslah ve talep haklarını saklı tutarak her bir davalı için şimdilik 250,00-TL.’den toplam 500,00-TL. destekten yoksun kalma (maddi) tazminatının davalı ….’den, yine her bir davalı için şimdilik 250,00-TL.’den toplam 500,00-TL. destekten yoksun kalma tazminatının ise diğer davalı ….’den olmak üzere ve genel toplamda 1.000,00-TL. maddi tazminatın öncelikle kaza tarihinden itibaren, mahkeme aksi kanaate ise ihbar tarihini müteakip 8 iş gününün bitiminden itibaren, bunun da mümkün olmaması halinde ödeme tarihinden itibaren, son tahlilde dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte, bu talep kabul görmez ise yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ise davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan …. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, ancak davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, … plakalı kazaya karışan aracın müvekkili şirkete Trafik Sigorta Poliçesi Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Zeyilnamesi” ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı kaza nedeniyle oluşan sakatlanma ve ölüm teminatı taleplerinin olması halinde kişi başına azami sorumluluk limitinin 250.000,00-TL. ile ve araç sürüsünün kusuru oranında tespit edilebileceğini, dava konusu kazadan dolayı oluşturulan hasar dosyasından davacı …’ya 3.833,93-TL., diğer davacı …’ya ise 3.149,79-TL. olmak üzere toplam 6.983,93-TL. ödeme yapıldığını, ödeme nedeniyle açılan davanın reddinin gerektiğini, müteveffanın Sosyal Sigorta Kurumu’na bağlı olup olmadığının araştırılmasını, davacıların desteğini somut belgelerle ispatlaması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğinden faiz sorumluluğunun bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde açıklanan tüm nedenlerle davacılara ödeme yapıldığından müvekkili şirketin aleyhine açılan tamamen haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan …. ise cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının dava hakkı olmadığını, söz konusu kaza nedeniyle davacı tarafından müvekkili şirkete başvuru yapıldığını, aktüer hesabı yaptırılarak davacılara ödeme yapıldığını, yapılan bu bu ödeme sonucunda davacının zararının tazmin edildiğini, başkaca bir zararı kalmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun gerçek zarardan sigortalısının kazadaki kusuru oranına isabet eden oranda ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacıların murisinin gelir durumunun kesin delillerle ispatlanması, ispatlanamadığı takdirde asgari ücretten hesap yapılması gerektiğini, ayrıca olayda hatır taşıması olup olmadığının da araştırılmasını ve bunun sonucuna göre hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, davacının SGK’dan rücuya tabi herhangi bir tazminat ve/veya yardım alıp almadığının da araştırılması gerektiğini belirterek; öncelikle davacılara ödeme yapılmış olması nedeniyle davanın reddine, aksi halde açıklanan diğer nedenlerle gerekli yargılamanın yapılarak davanın reddine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 20/12/2013 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasından dolayı açılmış destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacıların desteğinin ölümü nedeniyle, tüm gerçek zararlarının ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise bunun ne kadar olduğu, her bir davalının sorumluluk miktarı ve alacağın fer’ilerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/03/2015 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine mahkememize gönderildiği, en dosya mahkememizin yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Davacı taraf delil olarak; …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayılı ceza davası dosyası, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, ….’nin ZMSS poliçesi ve ilgili hasar dosyası, ….’nin ZMMS poliçesi ve ilgili hasar dosyası, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının araştırması, bilirkişi incelemesi ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalılardan …. delil olarak; ZMMS (Trafik) sigorta poliçesi, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ve Genel Şartları, trafik kazası tespit tutanağı, destekten yoksun kalma tazminat raporu, aktüer raporu, 16/09/2014 tarihli EFT Talimatı ve Ödeme Belgesi, davacılara yapılan ödemeye ilişkin banka kayıtları, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası, müvekkili şirket tarafından oluşturulan hasar dosyası, Yargıtay ilamları, bilirkişi incelemesi ve sair delillere dayanmıştır.
Davalılardan …. ise cevap dilekçesindeki beyanlarında; davacılara yapılan ödemeye ilişkin belgelere, poliçe ve hasar dosyasına, SGK ile yapılacak yazışmalara, bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen 23/02/2017 tarihli, 2015/509 Esas ve 2017/94 Karar sayılı kararda özetle; davacıların davalılardan ….’ye sigortalı … plakalı araç ile diğer davalı ….’ye sigortalı … plakalı aracın çarpışması neticesinde, …,’ye sigortalı araçta yolcu olarak bulunan destekleri …’yi kaybetmiş olmaları nedeniyle davalılara başvuruda bulundukları, davalılarca kısmi ödeme yapılmış olmasına rağmen yapılan ödemenin yetersiz olmasından bahisle 2918 sayılı yasasının 111. maddesi gereğince yapılan ibra anlaşmasının iptaline yönelik ve eksik ödenen kısma ilişkin olarak ek destekten yoksun kalma tazminatı talepli olarak dava açtıkları, davacıların taleplerinin yerinde görüldüğü, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, dosyada alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporunda davacılara ödenmesi gereken tazminat miktarının belirlenmiş olduğu ve alınan ek rapor ile de taraflarca rapora yapılan itirazların giderildiği, davalıların daha önce yapmış oldukları ödemelerin raporda güncellenerek talep edilebilecek tazminattan tenzil edildiği, her iki davalı arasında meydana gelen ölümden dolayı müteselsil sorumluluk bulunmasına rağmen davacı tarafça her bir davalı için ayrı ayrı miktar gösterilmek suretiyle talepte bulunulduğu, bilahare bilirkişi raporu sonrası davacı tarafın dava dilekçesindeki taleplerini yine her bir davalı yönünden ayrı ayrı olmak üzere belirleyerek talep artırımına gidildiği, açılan davanın destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat davası olduğu, bu nedenle talebin yansıma zarar niteliğinde bulunduğu, olsa bile destek müteveffanın kusurunun yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince davacılara yansıtılamayacağı, hatır taşımasının ise davacıların desteği olan müteveffanın şahsına gerçekleşmesi ve açılan davanın da yansıma zarar niteliğinde olması nedenleriyle ortada hatır taşıması indiriminin şartları olsa dahi bunun dosya davacılarına yansıtılamayacağı, bu nedenle davalıların hatır taşıması indirimi yapılması yönündeki taleplerinin dikkate alınmadığı, davacıların desteği olan müteveffanın yüksek okul mezunu ve yüksek lisans tezi yapmış bir kişi olması nedeniyle yerleşik Yargıtay kararları da dikkate alındığında müteveffanın asgari ücretin 1,5 (bir buçuk) katı kadar gelir kazanabileceği yönündeki bilirkişi görüşünün yerinde görüldüğü ve bilirkişi tarafından asgari ücretten ayrılarak yapılan hesaplamalara itibar edildiği belirtilmek suretiyle; davacı yanın talebi ile bağlı kalınarak davacıların davasının kabulüne, davacı … için 19.311,28-TL. ve davacı … için 22.294,29-TL. maddi tazminatın 04/09/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ….’den alınarak davacılara verilmesine, yine davacı … için 6.721,76-TL., davacı … için 7.908,43-TL. maddi tazminatın 16/09/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …. den alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen kararın davalı … şirketleri vekilleri tarafından istinaf yasa yoluna götürülmesi üzerine dosya İstanbul BAM. 8. Hukuk Dairesi’nce istinafen incelenmiştir.
İstanbul BAM. 8. Hukuk Dairesi; 15/11/2018 tarihli, 2017/1056 Esas ve 2018/1336 Karar sayılı kararında; “…Kazada vefat eden …, … Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yüksek lisans yapmaktadır. İlgili üniversitenin Lisansüstü Eğitim Öğretim ve Sınav Yönetmeliği dikkate alındığında müteveffanın 4 yıllık tarih veya tarih öğretmenliği bölümünü bitirmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar için talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı konusunda yapılan hesaplamayı içeren ve hükme esas alınan rapor ve ek raporda destek …’nın 4 yıllık lisans eğitimi aldığı gerekçesiyle asgari ücretin 2 katı gelir elde edeceği varsayılarak tazminat hesabı yapılmıştır. Desteğin üniversite mezunu olması halinde asgari ücretin üzerinde gelir elde edeceği açık olsa da; eğitim aldığı alana göre iş bulma imkanı ve elde edilecek kazanç vs. konusunda yeterli araştırma yapılmadan bilirkişinin takdiren belirlediği ücretten hesaplamanın yapıldığı rapora göre karar verilmesi, eksik inceleme mahiyeti taşımaktadır. Bu durumda mahkemece; desteğin üniversite mezunu, yüksek lisans öğrencisi olduğu bildirildiğine göre, okuduğu ilgili üniversiteden öğrenim bilgilerinin istenmesi, yaşasaydı mezun olacağı muhtemel tarihin ve mezun olması halinde eğitim aldığı alana göre yapabileceği işin ne olduğunun sorulması; gelen bilgilere göre, desteğin mezun olduğunda yapacağı mesleğine göre elde edebileceği gelirin saptanması için emsal gelir araştırması yapılması, ilgili meslek odaları ve meslek kuruluşlarından mezuniyetinden itibaren ne kadar sürede iş bulabileceği, emsal gelirinin ne kadar olacağı gibi hususların sorulması; bu tespitlerden sonra desteğin belirlenen geliri üzerinden maddi tazminat hesaplaması yaptırılması gerekirken, eksik incelemeyle yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılması gerekmiştir.” denilerek mahkemece verilen kararı kaldırmıştır.
İstanbul BAM. 8. Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararı sonrasında mahkememizce … Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne müzekkere yazılarak yüksek lisans öğrencisi olduğu bildirilen müteveffa …’nın öğrenim bilgileri, yaşasaydı mezun olacağı muhtemel tarih, mezun olması halinde eğitim aldığı alana göre yapabileceği işlerin neler olduğu hususları sorulmuştur.
… Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Öğrenci İşleri Birimi tarafından mahkememizce yazılan müzekkereye cevap verilmiştir. … Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü’nün 13/11/2019 tarih – E.188139 sayılı cevabı yazısında özetle; ilgili …’nın 31/01/2012 tarihinde (2011-2012 Eğitim-Öğretim yılı bahar yarı yılında) Enstitü’nün Tarih Anabilim Dalı’nda tezli yüksek lisans programına kayıt yaptırdığı, 2012-2013 Eğitim-Öğretim yılı güz yarıyılında ders dönemini tamamlayarak tez aşamasında eğitimine devam etmekte iken 20/12/2013 tarihinde vefatı sebebi ile 06/08/2014 tarihli ve 668/03-b sayılı Enstitü Yönetim Kurulu Kararı ile öğrencilik kaydının silindiği, 25 Ekim 2011 tarihli ve 28095 sayılı Resmi Gazete’de yürürlüğe giren Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinin 23/1 maddesi hükmü gereği müteveffa öğrencinin öğrenimine devam etmesi durumunda 2014/2015 Eğitim-Öğretim yılı bahar yarıyılı (6. yarıyılı) sonunda tez savunmasına girerek (başarılı olması halinde) mezun olarak diploma almaya hak kazanacağı, eğitimini tamamlayıp mezun olan öğrencilerin tarih alanında akademik kariyer yapabildiği veya arşivler, kütüphaneler ve benzeri tarih ve enformasyonla ilgili çeşitli kurum ve kuruluşlarda iş olanağı bulabildiği, ayrıca tarih bölümünden mezun olanların “tarihçi” unvanı ile tarih bölümü iş imkanları arasında öğretim görevlisi, araştırma görevlisi, öğretmen, arşiv çalışanı, arkeolog, müze çalışanı, memur, turizm rehberi, askeri personel gibi tercihler yapabileceği veya özel araştırma merkezlerinde, vakıflarda, gazetelerde ve dergilerde araştırmacı veya yazar olarak çalışabildiği bildirilmiştir. Böylece davacıların murisi …’nın mezun olması halinde yapabileceği işlerle ilgili olarak mahkememize gerekli bilgiler verilmiştir.
… Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü ‘nden gelen cevabi yazıda bildirilen meslek grupları dikkate alınarak mahkememizce; Turist Rehberleri Birliği’ne, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, Milli Eğitim Bakanlığı’na, Yüksek Öğrenim Kurumu Başkanlığı’na ayrı ayrı müzekkereler yazılarak müteveffa …’nın kaza sonucunda vefat etmeseydi okuldan mezun olduktan sonra çalışabileceği iş kollarında alabileceği ücretlerle ilgili olarak emsal ücret araştırması yapılmıştır.
Emsal ücret araştırmasına ilişkin müzekkere cevapları dosyaya geldikten sonra mahkememizce 09/01/2021 tarihli ara karar ile dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararı öncesinde rapor düzenleyen aktüer bilirkişi …’a tevdii edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı sonrasında dosyaya gelen bilgi ve belgeler ile anılan kararda belirtilen eksiklikler yönünden değerlendirme yapılmak suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş, dosya 12/01/2021 tarihinde bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenerek 11/02/2021 tarihinde ön bürodan dosyaya sunulan 07/02/2021 tarihli ek raporda özetle; dosyaya kazandırılan emsal gelirler üzerinden hesaplanan ortalama kazancın 5,408,34-TL. olduğu, bu ortalama kazanç dikkate alınarak Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi zarar hesabında kazanç hesaplama tarihi itibariyle geçerli emsal ücretin veya maaş bordrosunun esas alınması gerektiği, pasif devre hesabının ise asgari ücret üzerinden yapılması gerektiği, davalılardan …. açısından tazminat ödeme tarihi olan 04/09/2014 tarihi itibariyle müteveffanın hak sahibi babası davacı …’ya ödenen 10.164,00-TL. tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 17.388,44-TL. tazminat arasında 7.224,44-TL. fark olduğu ve söz konusu farkın %41,5 oranında olduğunun tespit edildiği, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik/fark tespit edildiğinden davalı … şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunu yeterince yerine getirmediği, yeni tazminat hesabı yapılarak ödenen tutarın yasal faiz oranında güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, müteveffanın hak sahibi davacı annesi …’ya ödenen 12.942,00-TL. tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 19.066,98-TL. tazminat arasında 6.124,98-TL. fark olduğu ve söz konusu farkın %32,1 oranında olduğunun tespit edildiği, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik/fark tespit edildiğinden davalı … şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunu yeterince yerine getirmediği, yeni tazminat hesabı yapılarak ödenen tutarın yasal faiz oranında güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, davalılardan …. açısından tazminat ödeme tarihi olan 16/09/2014 tarihi itibariyle müteveffanın hak sahibi babası davacı …’ya ödenen 3.149,79-TL. tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 5.796,15-TL. tazminat arasında 2.646,36-TL. fark olduğu ve söz konusu farkın %45,7 oranında olduğunun tespit edildiği, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik/fark tespit edildiğinden davalı … şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunu yeterince yerine getirmediği, yeni tazminat hesabı yapılarak ödenen tutarın yasal faiz oranında güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, müteveffanın hak sahibi davacı annesi …’ya ödenen 3.833,93-TL. tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 6.355,66-TL. tazminat arasında 2.521,73-TL. fark olduğu ve söz konusu farkın %39,7 oranında olduğunun tespit edildiği, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik/fark tespit edildiğinden davalı … şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunu yeterince yerine getirmediği, yeni tazminat hesabı yapılarak ödenen tutarın yasal faiz oranında güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, rapor tanzim tarihi olan 07/02/2021 tarihi itibariyle yapılan hesaplamaya göre ise davacı baba …’nın talep edebileceği toplam destekten yoksun kalma tazminatının 162.509,41-TL., davacı anne …’nın talep edebileceği toplam destekten yoksun kalma tazminatının 178.641,83-TL. olduğu, buna göre davacıların talep edebilecekleri toplam destekten yoksun kalma tazminatı tutarının ise 341.151,24-TL. olarak hesaplandığı, davalı …. Açısından %75 kusur oranına göre; müteveffanın babası …’ya ilişkin olarak hesaplanan 119.088,98-TL. Tazminattan 04/09/2014 tarihinde ödenen 10.164,00-TL. tazminatın güncellenmiş tutarı olan 16.131,88-TL.’nin tenzil edilmesi sonucu müteveffanın babası …’ya ödenebilir ek tazminat tutarının 102.957,09-TL. olarak hesaplandığı, müteveffanın annesi …’ya ilişkin olarak hesaplanan 130.911,02-TL. Tazminattan 04/09/2014 tarihinde ödenen 12.942,00-TL. tazminatın güncellenmiş tutarı olan 20.541,01-TL.’nin tenzil edilmesi sonucu müteveffanın annesi …’ya ödenebilir ek tazminat tutarının 110.370,01-TL. olarak hesaplandığı, ancak takdiri mahkemeye ait olmak üzere Yargıtay kararları gereği poliçe limiti ve bakiye tazminat hesabına göre hesaplanan 119.088,98-TL. Tazminattan 04/09/2014 tarihinde ödenen 10.164,00-TL. tazminatın tenzil edilmesi sonucu müteveffanın babası …’ya ödenebilir ek tazminat tutarının 108.924,98-TL. olarak hesaplandığı, hesaplanan 130.911,02-TL. tazminattan 04/09/2014 tarihinde ödenen 12.942,00-TL. tazminatın tenzil edilmesi sonucu müteveffanın annesi …’ya ödenebilir ek tazminat tutarının 117.969,02-TL. olarak hesaplandığı, davalı …. açısından %25 kusur oranına göre; müteveffanın babası …’ya ilişkin olarak hesaplanan 40.627,35-TL. Tazminattan 16/09/2014 tarihinde ödenen 3.149,79-TL. tazminatın güncellenmiş tutarı olan 4.989,77-TL.’nin tenzil edilmesi sonucu müteveffanın babası …’ya ödenebilir ek tazminat tutarının 35.637,58-TL. olarak hesaplandığı, müteveffanın annesi …’ya ilişkin olarak hesaplanan 44.660,46-TL. tazminattan 16/09/2014 tarihinde ödenen 3.833,93-TL. tazminatın güncellenmiş tutarı olan 6.073,55-TL.’nin tenzil edilmesi sonucu müteveffanın annesi …’ya ödenebilir ek tazminat tutarının 38.586,90-TL. olarak hesaplandığı, kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin kişi başına ölüm teminatının 250.000,00-TL. olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı …. vekili tarafından rapora karşı itiraz edilmiş, dosyanın diğer taraflarınca ise ek rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır. Mahkememizce 26/05/2021 tarihli duruşmada; davalılardan …. vekilinin ek rapora karşı itirazlarının ve yeniden hesaplama yapılması yönündeki talebinin; dosyada alınan ek bilirkişi raporunun BAM kaldırma kararı doğrultusunda yapılan araştırma sonuçlarına uygun, hüküm kurmaya elverişli ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu kanaatine varılarak reddine karar verilmiştir.
Huzurdaki dava; 20/12/2013 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasından dolayı açılmış destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkindir.
6098 Sayılı TBK’nun 53/3 maddesinde “…ölenin desteğinden yoksun kalan kişiler…” ifadesi kullanılmak suretiyle ölenin “destek” olması zarureti ortaya konulmuştur. Destek, başkasının geçimini kısmen veya tamamen, sürekli ve düzenli olarak sağlayan veya ona ileride bakması kuvvetle muhtemel olan kişidir. Destekten yoksun kalma tazminatı ise ölümün sonucu olarak ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek, yaşamının, desteğinin ölümünden önceki düzeyinde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde ve kendine özgü bir tazminat biçimidir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06/03/1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde; “Destekten yoksun kalma tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının, desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşmiş kararlarında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Öte yandan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Usuli kazanılmış hak; davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibariyle ise usuli kazanılmış hak; bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10/02/1988 tarihli, 1987/2-520 Esas ve 1988/89 Karar sayılı ilâmında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usulî kazanılmış hak denilmektedir…” şeklinde tanımlanmaktadır.
Mahkememizce dosyaya sunulan bilirkişi kök ve ek raporları incelenip denetlenmiş, özellikle İstanbul BAM 8. Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararı düzenlenen 07/02/2021 tarihli ek raporun dosyada toplanan delillere, BAM kararında karşılanması istenen hususlara ve dosya kapsamına uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve mahkememizce benimsenen 07/02/2021 tarihli aktüer bilirkişi ek raporunun hep birlikte incelenip değerlendirilmesinde; 20/12/2013 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazası neticesinde davacıların desteği olan kızları …’nın vefat ettiği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacılar tarafından dava açılmadan önce davalı … şirketlerine ayrı ayrı olmak üzere hasar başvurusunda bulunulduğu, davalılar şirketlerce davacılara kısmi ödemeler yapılmış olmasına karşın, davalı şirketler tarafından yapılan ödemeler ve davacılardan alınan ibranameler dikkate alındığında ödenen tazminat ile hesaplanan tazminat arasında açık farklılık (nispetsizlik) olduğu, ödenen meblağlar ile hesaplanan zarar arasındaki açık nispetsizlik karşısında davacılardan alınan ibranamelerin geçerli olmadığı ve davalı … şirketleri tarafından davacılara yapılan ödemelerle davacıların destek zararlarının karşılanmadığı, davacıların murisi (kızları) …’nin kazada vefat etmeseydi muhtemel çalışabileceği işlerle ilgili olarak yapılan emsal ücret araştırmaları sonucu düzenlenen aktüer ek raporuna göre; davacı şirketlerce daha önce yapılan ödemelerin güncellenmiş değerlerinin tenzili halinde davalı …. yönünden davacı baba … için ödenebilir ek tazminat tutarının 108.924,98-TL., davacı anne Elife için ödenebilir ek tazminat tutarının 117.969,02-TL.; davalı …. yönünden davacı baba … için ödenebilir ek tazminat tutarının 35.637,58-TL., davacı anne Elife için ödenebilir ek tazminat tutarının 38.586,90-TL. olduğu, huzurdaki davanın destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat davası olduğu, bu nedenle talebin yansıma zarar niteliğinde bulunduğu, olsa bile destek müteveffanın kusurunun yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince davacılara yansıtılamayacağı, hatır taşımasının ise davacıların desteği olan müteveffanın şahsına gerçekleşmesi ve açılan davanın da yansıma zarar niteliğinde olması nedenleriyle ortada hatır taşıması indiriminin şartları olsa dahi bunun dosya davacılarına yansıtılamayacağı, bu nedenle davalıların hatır taşıması indirimi yapılması yönündeki talepleri yerinde görülmemiş, ayrıca her ne kadar BAM kaldırma kararı sonrası alınan ek raporda yapılan hesaplamada davacılar lehine daha fazla tazminat hesabı yapılmış ise de davacılar vekilinin 26/05/2021 tarihli duruşmadaki açık beyanı gereğince taleple bağlılık ilkesinin ve mahkemece verilen ilk karar davacılarca istinaf edilmediğinden, davalı … şirketleri lehine usuli kazanılmış hakların da gözetilmesinin gerektiği, sonuç olarak davacı yanın talebi ile bağlı kalınarak davanın İstanbul BAM 8. Hukuk Dairesi kaldırma kararı öncesinde verilen karar doğrultusunda kabulüne dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1- Davanın kabulü ile;
a) Davacı … için 19.311,28-TL., davacı … için 22.294,29-TL. olmak üzere toplam 41.605,57-TL. destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 04/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ….’den alınarak davacılara verilmesine,
b) Davacı … için 6.721,76-TL., davacı … için 7.908,43-TL. olmak üzere toplam 14.630,19-TL. destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 16/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ….’den alınarak davacılara verilmesine,
2-Alınması gerekli 3.841,46-TL karar ve ilam harcınından 214,20-TL peşin harç + ıslah harcının mahsubu ile kalan 3.627,26-TL’nin (davalı ….’den 999,38-TL ile sorumlu olmak koşuluyla) davalılardan alınıp maliyeye gelir kaydına,
Mahkememizce düzenlenen 16/06/2017 tarihli 2015/509 Esas, 2017/131 harç numaralı harç tahsil müzekkeresi ile maliyeye bildirilen 3.627,26-TL tahsil edilmiş ise yeniden tahsiline yer olmadığına, tahsil edilmemiş ise 16.06.2017 tarihli harç tahsil müzekkeremizin iptali ile (işlemsiz iadesi ile) 3.627,26-TL’nin tahsiline,
3-Davacılar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 8.110,65-TL vekalet ücretinin (davalı …. bu vekalet ücretinin 4.080,00-TL’sinden sorumlu olmak koşuluyla) davalılardan alınıp bu davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 1.541,95-TL. (25,20-TL başvuru harcı, 214,20-TL peşin harç ve ıslah harcı, 3,80-TL vekalet harcı, 300-TL bilirkişi ücreti ve 998,75-TL tebligat ve posta ücreti) yargılama giderinin davalılardan alınıp davacılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının geriye kalanın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacılar vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır