Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1161 E. 2019/924 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1161 Esas
KARAR NO: 2019/924

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 07/12/2018
KARAR TARİHİ: 21/11/2019

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette E grubu hisseye sahip ortağı olduğunu, davalı şirketin 07/09/2018 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında sermaye arttırımına ilişkin alınan kararların dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, sermaye artırım kararının, azınlık hissedarların hisselerini eritme amacına yönelik ve şirketin muvaazalı işlemler ile içinin boşaltılması sebebiyle alındığını, sermaye arttırımı nedeniyle müvekkilinin zarara uğrayacağını, müvekkilinin alınan karara muhalefet şerhi koyduğunu ve tutanağa işletildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirket 07/08/2018 tarihli Genel Kurul Toplantısında sermaye artırımına yönelik alınan kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirket 07/09/2018 tarihli genel kurul toplantısında alınan sermaye artırımına ilişkin kararının, şirket ihtiyacına binaen ekonomik tablolardaki değişiklik, dövizin değerlenmesi, tedarikçi borçlarının artması, şirketin ihtiyaç duyduğu finans desteğinin-bankaların kredi imkanlarını kısıtlaması, yatırım amaçlarının destek vermemesi nedeniyle zorunlu olarak alındığını, kararın dürüstlük kurallarına, kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava, davalı şirketin 07/09/2018 tarihli olağan genel kurul toplantısında sermaye artırımına yönelik alınan kararın iptali istemine ilişkindir.
TTK’nun 446.maaddesi gereğince iptal davası açabilmek için toplantıda hazır bulunan ilgilinin karara olumsuz oy vermesi ve bu muhalefetini tutanağa geçirtmesi veya divan başkanlığına vermesi yasal zorunluluktur. Bu bağlamda, davacının, davalı şirketin 07/09/2018 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısına iştirak ettiği ve iptali talep edilen sermaye artırımına ilişkin karara olumsuz oy kullandığı ve karara ilişkin muhalefet şerhi yazdırdığı, dolayısı ile dava açmaya hak ve sıfatının bulunduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan davalı şirketin merkez adresi itibariyle (Şişli) iş bu davaya bakmaya TTK’nın 445.maddesi gereğince mahkememiz yetkilidir.
Davacı taraf, 07/09/2018 tarihli Genel Kurul Toplantısında sermaye artırımına yönelik alınan 2 nolu kararın dürüstlük kuralına aykırı olduğunu ileri sürmüş; davalı taraf ise, davacı tarafça ileri sürülen iddiaların yerinde olmadığını, iptal koşullarının bulunmadığını savunmuştur.
İddia ve savunmaların ileri sürülüş biçimine göre, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden dava konusu yapılan genel kurul kararının iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi SMMM … ve Prof. Dr. …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 10/09/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; sermaye artırımında geniş takdir hakkına sahip genel kurulun, elde edilecek yararın birden çok biçimde sağlanması mümkün olan hallerde esirgeyici tutum sergilenmesi ve azlığı zor durumda bırakacak artırım ve artırım yöntemlerinden uzak durması gerektiği; somut olayda, usulüne uygun tutulan şirket ticari defter ve kayıtlara göre, şirketin borca batık olmadığı ancak, oran analizine göre toplam yabancı kaynakların, öz kaynaklara oranının 3,97 olduğu, bu oranın gelişmekte olan ülkelerin oranlarının çok üstünde olduğu, şirketin nakit sermaye artımına ihtiyacı olduğu; iktisadi varlıkların finansmanında şirket yöneticilerinin, yabancı kaynaklar ile öz kaynaklar arasında optimal bir denge kurmak zorunda olduğu, bu oran 1’in üstüne çıktığında alacaklıların güvencesinin azalacağı ve güvence azaldığında kredi temin edilme imkanlarının azalacağı ve kredi koşullarının ağırlaşacağı; bu kapsamda davalı şirket mali tablolarına göre, 07/09/2018 tarihli genel kurulda alınan sermaye artırım kararının yerinde ve gerekli olduğu, dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmediği, bu nedenle alınan kararın iptal koşullarının oluşmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, davacı taraf itirazları yerine görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu, 07/09/2018 tarihli Genel Kurul Kararı ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacının azınlık paya sahip hissedarı olduğu davalı şirketin 07/09/2018 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısına iştirak ettiği, iptali istenilen gündem maddesine olumsuz oy kullandığı ve karara ilişkin muhalefet şerhi yazdırdığı, davacının bu gündem maddesine bağlı alınan kararların iptaline ilişkin dava açma koşullarının bulunduğu; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davalı şirket yabancı kaynaklarının öz kaynaklara oranının gelişmekte olan ülkelerin oranlarının üstünde olduğu, alacaklıların güvencesi, kredi temin imkanları ve şartları açısından yabancı kaynaklar ile öz kaynaklar arasında optimal bir denge kurulması gerektiği, bu kapsamda alınan sermaye artışı kararı ile davalı şirketin sağlıklı bir borçlanma yapısına ulaştığı; kaldı ki, davalı şirketin borca batık olmadığı gibi sermaye artırımında genel kurulun geniş takdir yetkisine sahip olduğu, dolayısı ile, sermaye artırımına ilişkin alınan kararların yerinde ve gerekli olduğu, dürüstlük kuralına aykırı olmadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcından 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 8,50-TL harcın davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.