Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1148 E. 2020/535 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1148 Esas
KARAR NO:2020/535

DAVA:İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ:15/02/2018
KARAR TARİHİ:08/10/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibine girişildiğini, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali için ….Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına açtıkları davada 04/12/2014 tarih ve … Karar sayılı kararla itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiğini, verilen kararın 07/05/2015 tarihinde kesinleştiğini, bu karara rağmen 3 yıldır borcun ödenmediğini ve borçlu şirketin tasfiye işlemlerinin devam ettiğini, …’da ki adresinde şirketin bulunamadığını, adresinin belli olmadığını, mal varlığının bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı borçlu şirketin İİK’nın 177.maddesi gereğince iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde ileri sürdüğü İİK’nın 177.maddesindeki iflas koşullarının bulunmadığını, dava dilekçesinde belirtilen icra takibinin ilamsız icra takibi olduğunu, adreslerin ise belli olduğunu, Şişli’de bulunan adreslerine yapılan tebligatları aldıklarını, iddiaların gerçek dışı ve zorlama olduğunu, takibe konu borcun ödenmesinden kaçınılmadığını, ekonomik sıkıntılar nedeniyle taksitle ödemeyi teklif ettiklerini ancak kabul edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 28/06/2018 tarih, … Esas, …Karar sayılı kararla davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafça istinaf edilmiştir.
İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi’nin 22/11/2018 tarih, 2018/2082 Esas, 1967 Karar sayılı kararıyla; “Dava, İİK.nun 177 ve devamı maddelerine dayalı doğrudan iflas davasıdır.
Davalı şirketin dava tarihi itibariyle … Ticaret Sicil Memurluğu’na … sicil numarası ile kayıtlı olduğu, ticari merkezinin … adresinde bulunduğu, davanın İİK.nun 154/1.maddesinde öngörülen yetkili Mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının kira alacağı nedeniyle …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatarak Adi Kiraya Ve Hasılat Kiralarına Ait Takipte Ödeme Emri (Örnek No:13) gönderdiği, davalı/borçlunun itirazı üzerine …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/12/2017 Tarih ve … E. … K.sayılı kararı ile itirazın kısmen iptaline karar verdiği, hükmün 07/05/2015 tarihinde kesinleştiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, İİK.nun 177/2.maddesi gereğince doğrudan iflas koşullarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Doğrudan doğruya iflas hallini düzenleyen ve davacının dayandığı İİK.nun 177.maddesi gereğince;
Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir.
1-Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;
2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;
3-308 inci maddedeki hal varsa;
4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır,
İlk derece mahkemesinin gerekçesinde de işaret edildiği üzere, davalı borçlunun İİK’nın 177.maddesi gereğince doğrudan doğruya iflasının istenebilmesi için ilama dayalı bir alacağın icra emriyle istenildiği halde ödenmemiş olması maddede aranan doğrudan doğruya iflas sebeplerinden sadece bir tanesi olup, davacının da bu yönde bir iddiası bulunmamaktadır. Diğer bir anlatımla davacı taraf, ilama dayanan bir alacağının icra emriyle istenmesine rağmen ödenmediğini iddia etmemektedir. Bu hususa yönelik anlatımların sadece iddiaların güçlendirilmesi amacıyla alacağın safahatına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer yandan ilk derece mahkemesince davacı iddia ve delilerinin takdir edilerek tensibin 9/a.bendinde iflas ilanlarının yaptırılmasına karar verildiği halde ilanların yaptırılmadan sonuca giderek davaya müdahil olabileceklerin iddia ve delillerinin sunulmasının önüne geçilmiş olması doğru olmamıştır.
İİK nun 166 mad gereğince, iflas ilanlarının yapılmasından sonra davaya müdahil olanların iddia ve delillerinin toplanarak ve davacının zaten ilamlı bir alacağa, diğer bir anlatımla İİK.nun 177/4.maddesine dayanmadığı da göz önüne alarak, toplanacak tüm delillerle birlikte İİK.nun 177.maddesindeki şartların bulunup bulunmadığı yönünde değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına…” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararı HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince kaldırılmış ve yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılan davanın yargılamasına yasal ilanlar yapılarak devam olunmuştur.
Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden İİK’nın 177/1. ve 2. bentlerindeki hallerin ve buna bağlı olarak davalı şirketin iflas koşullarının bulunup bulunmadığının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi SMMM … ile İcra İflas Hukukçusu Prof. Dr. …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 21/08/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; dava konusu kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itiraz üzerine açılan davada itirazın iptaline karar verildiği, davada kesinleşen 46.735,91 TL asıl alacak ve 6.783,49 TL damga vergisinin defalarca talep edilmesine rağmen ödenmediği, davalı şirketin 27/10/2014 tarihinde ekonomik olarak zor duruma düşmesi nedeni ile şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiği, borçlu şirket ve tasfiye memurunun yerleşim yerleri belli olmasına rağmen yerleşim yerlerinin belirsiz hale geldiği, tebligatların muhataplara tebliğ edilemediği; borçlunun belirsiz tutum ve davranışlarının, belirgin bir şekilde taahhütlerinden kurtulmaya çalıştığını gösterdiği, borçlunun ödemelerini bir nevi tatil etmiş eğiliminde bulunduğu, bu nedenle davacının İİK 177.md gereğince davalının bu belirsizliği nedeni ile doğrudan doğruya iflas talebinin yerinde olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, davalı taraf itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu, getirtilip-sunulan belgeler ve toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda ayrıntılı olarak dayanaklarıyla açıklandığı üzere, davalı şirketin ekonomik açıdan zor durumda olması nedeniyle fesih ve tasfiyesine karar verildiği, davalı şirket ve tasfiye memuruna gönderilen tebligatların adresin bilinmesine rağmen tebliğ edilemediği, bir başka anlatımla davalı şirketin, borç ve taahhütlerinden kurtulma amacıyla sürekli adres değiştirdiği, hileli davranışlarda bulunduğu; diğer yandan muaccel ve çekişmesiz borçlarında ödeme güçlüğü çektiği gibi bu durumun süreklilik arz ettiği, bu nedenle İİK’nın 177/2.maddesinde sayıldığı üzere borçlunun ödemelerini tatil ettiği; borçtan kurtulmaya çalışan davalı şirketin alacaklılarının durumunun daha da kötüleşebileceği, alacaklıların daha da risk altında bulunduğu anlaşıldığından İİK’nın 177. maddesi gereğince davalı şirketin iflasına karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı davalı TASFİYE HALİNDE … iflasına,
2-İflasın 08/10/2020 günü saat 13:45 itibariyle açılmasına,
3-İflasın açıldığını iflas müdürlüğüne ve … Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine,
4-İİK gereği gerekli yasal ilanların iflas müdürlüğünce yaptırılmasına,
5-Dosyada bulunan iflas avansının iflas müdürlüğüne aktarılmasına,
6-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcından 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 18,50-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 1.274,40 TL ilan masrafı, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 280,63 TL tebligat giderlerinin toplamı 5.632,03 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tüm taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/10/2020

Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı