Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1138 E. 2022/1133 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1138 Esas
KARAR NO : 2022/1133
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2019
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı; müvekkilinin 1969 yılından bu yana Tokat ilinde akaryakıt ticareti yaptığını, davalının önerisi ile Tokat ili … ilçesi … Mahallesi’nde kain arsa ile atıl durumdaki istasyonu maliklerinden kiraladığını, atıl durumda bulunan bu istasyonu faaliyete geçirebilmek için 200.000 TL. civarında masraf yaptığını, 5 yıl süre ile kullanma hakkını elde ettiği bu taşınmaz üzerinde … markalı akaryakıt ile LPG ürünlerini son tüketiciye satabilmek için sözleşme imzaladığını, davalının davacıya 200.000,00-TL bedelli kredi verdiğini, davacının da bu krediyi bayilik sözleşmesinin 6. ayından başlayarak 18 eşit taksitle ödeyeceğinin teminatından sayılmak üzere davalıya 250.000 TL. bedelli dava konusu teminat mektubunu verdiğini ve kredi geri ödemelerinin tamamını bitirdiğini, ancak müvekkili davacı kredi geri ödemesini yaparken davalı şirketin 01.04.2016 tarihli faturayı tebliğ ederek asgari alım taahhüdünü yerine getirmediğinden bahisle müvekkilinden 45.000-TL. ceza talep ettiğini, cezayı ödememesi halinde kredinin teminatı olan 250.000-TL. bedelli banka teminat mektubunu tazmin edeceğini bildirdiği için mecburen bu bedeli ödemek zorunda kaldığını, davacının 2017 yılında aylık 20,4 m3’e kadar yükselttiği satışı, 2018 yılında aylık 6,2 m3’lere kadar düşürdüğünü, satışın azalmasına mani olmak için davacı yolu yapan firmayı zararına satış yapmak zorunda kaldığını, tüm bu hususları davacı firmaya yazılı olarak bildirdiğini, kredinin ödenmiş olmasıyla banka teminat mektubu ile güvenceye alınan bir risk kalmadığını, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2018/… Değişik İş sayılı dosyada %100 teminat karşılığında dava konusu teminat mektubu ile ilgili olarak ihtiyati tedbir kararı verdiğini belirterek davalının elinde bulunan teminat mektubu bedelini her an tazmin etme riski bulunduğundan bahisle mevcut ihtiyati tedbir kararının devamına veya yeniden bir ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini ve davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile görevi kalmayan teminat mektubunun davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit ve teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 27/05/2014 tarihinde bayilik sözleşmesi ile protokol imzalandığı, sözleşmenin süresinin 5 yıl olduğu, sözleşme kapsamında davacının 250.000-TL bedelli teminat mektubunu davalıya verdiği çekişmesizdir.
Uyuşmazlık; teminat mektubunun sadece davalı tarafından davacıya kullandırılan kredinin teminatı için verilip verilmediği, davanın erken açılıp açılmadığı ve davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktalarındadır.
Davacı, teminat mektubunun sadece kredi teminatı amacıyla verildiğini iddia etmiş ise de; 27/05/2014 tarihli sözleşmenin 20.maddesi, aynı tarihli protokolün 3.1.4. Maddesi ve teminat mektubunun içeriği dikkate alındığında teminat mektubunun bayilik sözleşmesinden doğmuş ve doğacak tüm alacaklar için verildiği anlaşılmaktadır.
Çözümlenmesi gereken bir diğer husus, davanın erken açılıp açılmadığıdır.
Sözleşmenin ve protokolün 27/05/2014 tarihinde imzalandığı, sözleşmenin 14.maddesi uyarınca 5 yıl süreli olduğu, böylece sözleşmenin sona erme tarihinin 27/05/2019 tarihi olduğu sabittir. Ne var ki eldeki dava 03/12/2018 tarihinde açılmıştır. Tarafların sözleşme kapsamında borçlu olup olmadıkları ancak sözleşmenin tasfiyesi ile belirli olacağından ve dava tarihi itibari ile sözleşme ayakta olduğundan erken açıldığı anlaşılan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/13042 E-2017/887 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 2019/5 Esas – 2022/1 Karar sayılı kararı)
HÜKÜM: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Erken açılan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL. karar ve ilam harcının peşin yatırılan 4.269,38-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 4.188,68-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan ve harcanmayan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştikten sonra davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde … Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır