Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1132 E. 2020/815 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1132 Esas
KARAR NO :2020/815

DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:30/11/2018
KARAR TARİHİ:02/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı sigorta şirketi vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde … poliçe numaralı … Paket Sigortası Poliçesi ile sigortalı olan dava dışı … … Ltd. Şti.’nin … Mahallesi, … Sokak, …, Dış Kapı No:… … adresinde bulunan işyerinde 10/04/2018 tarihinde dahili su hasarı meydana geldiğini, sigortalısının durumunun müvekkili şirkete bildirilmesi üzerine sigortalıya ait işyerinde oluşan zararın tespiti için ekspertiz raporu aldırdıklarını, hazırlanan 11/04/2018 tarihli ekspertiz raporuna göre anılan işyerinde 1.000,00-TL.’lik hasar tespit edildiğini, sigortalıya ait işyerinde meydana gelen bu hasarın davalı …’ye ait tesisattan sızan sulardan dolayı vuku bulması sebebiyle davalı …’ye rücu edilmesi durumunun söz konusu olduğunu, hasarın tazmini sonrasında davalı …’ye rücu talebini ilettiklerini, ancak davalı kurumun (…’nin) bu talebi reddettiğini, oluşan zararın davalı kurum tarafından halefiyet ilkesi gereğince karşılanması gerektiğini belirterek, 1.000,00-TL. tazminatın ödeme tarihi olan 16/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili ise cevap dilekçesinde özetle; tazminat talep edilen ile hasar arasında illiyet bağı bulunması gerektiğini, müvekkili idarenin olayda kastının, kusurunun veya ihmalinin bulunmadığını, meydana geldiği iddia edilen zararla müvekkili İdare (…) arasında herhangi bir bir illiyet bağı kurulmasının mümkün olmadığını, davacıcının sigortalısının hasarın oluşmasında kusurunun bulunup bulunmadığı hususunun bilirkişi marifetiyle tespiti gerektiğini, mahkemece tazminata hükmedildiği takdirde Borçlar Kanunu hükümleri gereğince sigortalının kusuru oranında tazminattan indirim yapılması yoluna gidilmesi gerektiğini, huzurdaki davada talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, tarafsız bilirkişiler tarafından yeniden tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine, mahkeme masrafı ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen hasar bedelinin (maddi tazminatın) davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatı rücuen davalı …’den talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davacı taraf delil olarak; … numaralı … Paket Sigortası Poliçesi, … Ltd. Şti. tarafından hazırlanan 11/04/2018 tarihli ekspertiz raporu, müvekkili tarafından davalıya gönderilen 09/05/2018 tarihli rücu talebi, müvekkili tarafından dava dışı sigortalı firmaya yapılan ödemeye ilişkin 16/04/2018 tarihli dekont örneği, müvekkili firma bünyesinde oluşturulan … numaralı hasar dosyası, 15/06/2012 tarih Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/168 Esas 2012/397 Karar sayılı kararı, keşif ve bilirkişi incelemesi delillerine dayanmıştır.
Davalı taraf ile delil olarak; … Kanunu ve ilgili yönetmelikler, imar kanunu ve eki mevzuat gereği binaya ait projeler, iskan izni, iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı, emsal içtihatlar, bilirkişi incelemesi, keşif, gerekli görüldüğü takdirde tanık ve yasal her türlü delile dayanmıştır.
Mahkememizce ilgili yerlere müzekkereler yazılmış, davacı sigorta şirketinden sigorta poliçesi ile hasar dosyası, Şişli Belediye Başkanlığı – İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nden yapı ruhsatı, proje ve yapı kullanma izin belgesinin gönderilmesi istenmiş; gelen müzekkere cevapları ile ekleri dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizce deliller toplanmış, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, dosyada toplanan deliller, dosyaya sunulan … Paket Sigorta Poliçesi hükümleri, celbedilen Hasar Dosyası, Yüksek Mahkeme kararları, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 21/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu zararın oluşumunda ve dava konusu olayın meydana gelmesinde sigortalı dairenin de bulunduğu binanın yetersizliğinin herhangi bir etkisinin bulunmadığı, oluşan hasarın nedeninin dava dışı sigortalı işyerinin bodrum katında bulunan makine odasına ve arşiv odasına, bitişik nizamda bulunan binanın kaldırım bölümünden geçen ve davalı …’ye ait olan temiz su borusunun patlaması neticesinde tesisattan sızan suların toprak zeminden ilerleyerek komşu binanın bodrum katından sirayet etmesinin sebebiyet verdiği, dava konusu işyerine ait bölümün tavan ve duvar boyalarının hasarlandığı, sigortalı firmaya ait paletler üzerinde bulunan arşiv dosyalarının sudan zarar gördüğü, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya 1.000,00-TL. hasar ödemesi yapıldığı, dava dışı sigortalıya ait işyerinde meydana gelen hasarın davalı …’ye ait tesisattan sızan sularından dolayı vuku bulması sebebiyle davacı şirketin sigortalısına ödediği tazminat miktarını yasal halefiyet hakkı gereğince davalı …’ye rücu ederek talep etmesinin sigorta tekniğine uygun olduğu, incelenen hasar kalemlerinin ve davacının sigorta ödemesinin yerinde olduğu, tespit edilen ve poliçe kapsamında dava dışı sigortalıya ödenen tutarın gerçek zarar miktarı olduğu, sigortacının teminat altına alınan riziko karşılığı ödeme yapmış olması nedeniyle somut olayda sigorta poliçesinden ve yasadan kaynaklı yasal halefiyet koşullarının oluştuğu, davacı sigorta şirketinin poliçe teminat limitiyle bağlı kalarak dava dışı sigortalısına ödediği 1.000,00-TL.’lik sigorta tazminatının yasal halefiyet hakkı gereğince ödeme tarihi olan 16/04/2018 tarihinden itibaren faizi ile birlikte talep edebileceği, davacının avans faizine yönelik isteminin hukuki değerlendirmesinin ise mahkemeye ait olduğu belirtilerek görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından 14/10/2020 tarihli dilekçe ile bilirkişi kurulu raporuna itiraz edilerek, dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlar doğrultusunda ek rapor alınması, aksi halde oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Mahkememizce 02/12/2020 tarihli duruşmada; dosyada alınan bilirkişi kurulu raporunun yargısal denetime, hüküm kurmaya elverişli ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu anlaşılarak, davalı … vekilinin yeni bir bilirkişiden rapor alınması veya ek rapor alınması yönündeki taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilerek tahkikatın mevcut hali ile tamamlanmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamında alınan ve yargısal denetime elverişli bilirkişi kurulu raporu mahkememizce denetlenmiş, raporun toplanan delillere, dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte bulunduğu saptanarak benimsenmiştir.
Dava, davacı sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesi gereğince ödediği 1.000,00-TL. tutarındaki hasar bedelinin 6102 sayılı TTK.’nun 1472-1481. maddeleri uyarınca sorumlusundarn tahsili talebine yönelik rücuen tazminat (alacak) davasıdır.
6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesinde; sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmış ise sigortacının mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği hüküm altına alınmıştır. TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının dava haklarına halefiyet yoluyla sahip olduğu açıktır. Davacı sigorta şirketi, tacir olan sigortalısı … … Ltd. Şti.’nin sahip olduğu tüm haklara halefiyet gereği sahiptir. Bu da halefiyet prensibi gereği davada davacıya aktif husumet ehliyeti tanımaktadır.
Somut olayda, sigortalı şirkete ait … Mahallesi, … Sokak, …, Dış Kapı No:… … adresinde bulunan işyerinde 10/04/2018 tarihinde oluşan hasar sebebiyle meydana gelen zararın davacı sigortacı tarafından dava dışı sigortalısına ödendiği dosya kapsamı ve 16/042018 tarihli – … nolu banka dekontu ile sabittir.
İddia, savunma, dosyaya toplanan deliller, hasar dosyası, ekspertiz raporu, hasara ilişkin fotoğraflar, usul ve yasaya uygun bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamına göre, davaya konu hasarın dava dışı sigortalı şirkete ait işyerinin bodrum katında bulunan makine odasına ve arşiv odasına, bitişik nizamda bulunan binanın kaldırım bölümünden geçen ve davalı …’ye ait olan temiz su borusunun patlaması neticesinde tesisattan sızan suların toprak zeminden ilerleyerek komşu binanın bodrum katından sirayet etmesinin sebebiyet verdiği, dava konusu işyerine ait bölümün tavan ve duvar boyalarının sızan sulardan kaynaklı olarak hasarlandığı, sigortalı firmaya ait paletler üzerindeki bulunan arşiv dosyalarının da aynı şekilde sızan sulardan zarar gördüğü, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına poliçe teminat limitleri dahilinde 1.000,00-TL. hasar ödemesi yapıldığı, oluşan hasarın davalı …’ye ait temiz su tesisatından sızan sulardan kaynaklandığı, davalı …’nin şehir içme suyu hattının yapım, bakım ve onarım görevlerinin yanı sıra denetim yükümlülüğünün de bulunduğu, hasara neden olan tesisat ve boruların bakım ve onarım sorumluluğunun davalı …’ye ait olduğu, dolayısıyla meydana gelen hasarda davalı …’nin sorumlu ve kusurlu olduğu, 1.000,00-TL. tutarındaki hasar bedelinin davalı sigorta şirketi tarafından 16/04/2018 tarihinde dava dışı sigortalı … … Ltd. Şti.’ne ödendiği, böylece davacı sigortacının sigortalısının haklarına halef olduğu, sigortalısının zararını ödeyen davacı sigorta şirketinin ödediği miktar kadar olayın meydana gelmesinden sorumlu olan davalı …’ye rücu hakkını kullanmasının hukuka uygun olduğu, davalı …’nin verdiği hizmet kamu hizmeti olmasına karşın faaliyetlerini özel hukuk kuralları altında yapması nedeniyle tacir sayılması gerektiği, ayrıca dava dışı sigortalının da tacir olması nedeniyle halefiyet ilkesi gereği açılan işbu davada davacının davalı …’den hasar bedelini sigortalısına ödediği tarihten itibaren avans faizi talep edebileceği, sigorta hasar dosyasında alınan ekspertiz raporundaki değerin kadri maruf olduğu anlaşılmakla bilirkişi kurulu raporunda da açıklandığı üzere davacı sigorta şirketince sigortalısına ödenen 1.000,00-TL. hasar bedelinin TTK’nun ilgili hükümleri gereğince sigortalısının haklarına halef olan davacı sigorta şirketine ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesi gerektiği, bu durumda hasar bedeli 1.000,00-TL.’nin ödeme tarihi olan 16/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkin olarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 1.000,00-TL. maddi tazminatın ödeme tarihi olan 16/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 68,31-TL. karar ve ilam harcından 35,90-TL. peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 32,41-TL. harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 35,90-TL. başvuru harcı, 35,90-TL. peşin harç, 5,20-TL. vekalet harcı, 1.600,00-TL. bilirkişi ücreti ve 200,00-TL. tebligat gideri olmak üzere toplam 1.877,00-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair, HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 ve devamı maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır