Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1119 E. 2018/1145 K. 03.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1119 Esas
KARAR NO : 2018/1145
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ: 28/11/2018
KARAR TARİHİ: 03/12/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce dosya üzerinde yapılan incelemesi sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tek hissedarı, tek yönetim kurulu üyesi olan ve tem imza yetkilisi …’nın 08/11/2018 tarihinde vefat etmesi nedeniyle şirketin organsız kaldığını ileri sürerek müvekkili şirkete kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir.
Dava, davacı anonim şirketin tek hissedarı ve yönetim kurulu üyesinin vefatı nedeniyle, organsız kaldığı ileri sürülen davacı şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir.
… sicil kayıtlarına ve ibraz edilen belgelere göre davacı şirketin …Sicil adresinin mahkememiz yargı alanı içinde bulunduğu, şirketin tek ortağı ve yetkilisinin 01/11/2018 tarihinde öldüğü anlaşılmıştır.
Davacı şirketin tek ortağı ve yetkilisinin ölümü ile şirketin organsız kaldığı kuşkusuzdur. Bu durumda davacı şirkette organ boşluğu / yokluğu nedeni ile hakları sürüncemede kalacak kişiler; şirket ortakları, ortakların yasal mirasçıları ile 3.kişilerdir. Diğer bir anlatımla şirketteki organ boşluğundan veya yokluğundan etkilenecek kişiler doğrudan ortaklar veya ortakların yasal mirasçıları ile şirketle ilişki içinde olan 3.kişilerdir. Buna göre fiili veya hukuki bir nedenlerle şirkette oluşacak organ boşluğundan dolayı, şirkete yönelik bu boşluğu doldurmak amacıyla açılacak davalarda davacılık sıfatı ancak şirket ortakları, ortakların yasal mirasçıları ve hukuki yararı bulunan 3.kişilere ait olup, organ boşluğu oluşan şirketin bu davayı açması olanaklı değildir. Aynı davada davacı ve davalı sıfatı da birleşmeyeceği kuşkusuzdur.
Davada taraf sıfatının bulunup bulunmadığı hususu bir defi değil itiraz niteliğinde olduğundan; taraflarca ileri sürülmese dahi, vakıf olunduğunda mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gereken bir husustur.
Somut olayda; anonim şirketin tek hissedar ve yetkilisinin vefatı nedeniyle davacı şirketin organsız kaldığı, bu nedenle dava dilekçesinde ileri sürülen kayyım atama talepleri yönünden davanın murisin yasal mirasçıları tarafından açılması gerekirken, muris tarafından vefatı öncesi davacı şirket adına verilen vekaletname ile vekil tarafından açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı şirketin iş bu davada iddianın ileri sürülüş biçimine göre ancak davalı sıfatıyla davada yer alabileceği; yukarıda açıklandığı üzere kendi aleyhine açılması gereken bir davada davacılık sıfatının bulunmayacağı anlaşıldığından ve bu husus ileri sürülmese de mahkememizce kendiliğinden dikkate alınması gerekeceğinden, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Peşin harç karar harcını karşıladığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonrasında oy birliği ile karar verildi.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.