Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1116 E. 2020/819 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1116 Esas
KARAR NO:2020/819

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:29/06/2018
KARAR TARİHİ:02/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 17/05/2018 tarihinde davacıların oğlu …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … ili … İlçesi istikametinden … ilçesi istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkıp yolun sağında bulunan su kanalına girmesi sonucu tek taraflı ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kaza yapan araçta müvekkilleri … ve …’ın da bulunduğunu, kazada …’ın vefat ettiğini, böylece müvekkillerinin oğlunun desteğinden yoksun kaldığını, davalı … tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın … idaresinde seyir halinde iken kontrolden çıkarak tek yanlı olarak neden olduğu kaza sonucu sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteği olan …’ın ölümüne neden olduğunu belirtip, davacıların destekten yoksun kalmaları nedeni ile toplam 70.000,00-TL. tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı teminat limitleriyle sınırlı olarak sorumlu olduğunu, bu sorumluluğun poliçede yazılı özel şartlarda ve trafik sigortası genel şartları kapsamıyla sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun gerçek zarar üzerinden belirleneceğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, kusur oranının ve maluliyet oranının tespiti için dosyanın ATK ilgili dairelerine gönderilmesi gerektiğini, Sosyal Sigortalar Kurumu’ndan davacılara dava konusu kaza nedeniyle ödenen rücuya tabi geçici iş görmezlik ödeneği ve var ise bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin ve tenzile tabi olup olmadığının araştırılmasını, kusur ve maluliyetin tespitinden sonra dosyanın aktüerya hesabının Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüerler tarafından yapılmasını belirterek ve dilekçeoe ileri sürdüğü diğer nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasına bağlı olarak meydana gelen ölüm olayına dayanılarak açılmış destekten yoksun kalma isteğine ilişkindir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesi üzerine, … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 17/09/2018 tarihli, … E. ve … K. sayılı yetkisizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize gönderilerek yukarıdaki esasa kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf delil olarak; trafik kazası tespit tutanağı, … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyası, ölü gömme ve nakil belgesi, ölüm belgesi, mirasçılık belgesi, nüfus kayıt örneği, Yargıtay kararları, Türkiye İstatistik Kurumu 2017 Evlenme ve Boşanma İstatistikleri, sigorta şirketine çekilen ihtarname, davalı … şirketine ait … numaralı sigorta poliçesinin tramer çıktısı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26/04/2017 tarihli 2017/17 -1110 Esas sayılı karar ilamı ve sair delillere dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi, kazaya ilişkin müvekkili şirkete ait kayıtlar, davacıya ait SGK kayıtları, ATK’dan alınacak kusur ve maluliyet raporları, SGK tarafından taraflara ödenen-bağlanan rücuya tabi gelirin peşin sermaye değerinin bulunup bulunmadığı ve var ise tutarının araştırılması, bilirkişi incelemesi, keşif, kanuni ve takdiri her türlü delile dayanmıştır.
Dava konusu kaza sebebiyle kusur durumlarının tespiti için dosya ATK’ya gönderilmiş, ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 05/12/2019 tarih ve … sayılı kusur raporunda özetle; dosyadaki mevcut delillere göre sürücü …’ın idaresindeki araç ile seyir halinde iken yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, aracını istikametine ayrılan yol bölümü içerisine tutup seyrini uygun hızda kontrollü bir şekilde sürdürmesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek, sevk ve idare hatası ile yol dışı kalması sonucu meydana gelen olayda asli kusurlu olduğu, sonuç olarak raporda açıklanan nedenlerle sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizin 19/02/2020 tarihli duruşmada verdiği ara karar gereğince iddia, savunma, toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek dosya 24/02/2020 tarihinde aktüer hesabı yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüer bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 28/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, müteveffa sürücünün ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan rapora göre %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, sigorta poliçesinin … adına 04/05/2018 tarihinde tanzim edildiği, kaza tarihi de dikkate alındığında poliçe limitinin ölüm teminatı azami kişi başı 360.000,00-TL. olduğu, kazada vefat eden …’ın desteğinden yoksun kalan davacı annesi …’ın destek/maddi zararının 100.732,33-TL., davacı baba …’ın destek / maddi zararının ise 58.768.04-TL. olduğu, hesaplanan bu miktarın davalı … tarafından tanzim edilen poliçe limitleri dâhinde bulunduğu, davalı … şirketine başvuru tarihi olan 19/06/2018 tarihini takip eden 8 işgününün bitim tarihi olan 02/07/2018 tarihinin (ki 30/06/2018 günü Cumartesi gününe rastlamakta olup iş günü değildir) temerrüt tarihi olduğu, olayda yasal talep edilebileceği, elbette nihai takdirin ve hukuki münakaşanın mahkemeye ait olduğu, SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödemenin söz konusu olmadığı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi raporu dosya taraflarına 04/03/2020 tarihinde e-tebligatla tebliğ edilmiş, davacılar vekilince rapora karşı 06/03/2020 tarihinde dilekçe ile itiraz edilerek bilirkişiden ek rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Bunun üzerine mahkememizce 01/07/2020 tarihli duruşmada davacılar vekilinin 06/03/2020 tarihli itiraz dilekçesindeki tüm itirazlarını karşılar şekilde ek rapor düzenlenmek üzere dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aktüer bilirkişi tarafından sunulan 10/07/2020 tarihli ek raporda ise özetle; 17/05/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrası aynı gün vefat eden …’ın desteğinden yoksun kalan davacı annesi …’ın destek/maddi zararının 100,732,33- TL., davacı baba …’ın destek/maddi zararının 58.768.04-TL. olduğu, bunun davalı … tarafından tanzim edilen poliçe limitleri dâhinde bulunduğu, temerrüt tarihinin 02.07.2018 tarihi olduğu ve yasal faiz talep edilebileceğinin takdir ve hukuki münakaşasının mahkemeye ait olduğu, SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödemenin söz konusu olmadığı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacılar vekili tarafından sunulan 21/07/2020 tarihli talep artırım dilekçesinde özetle; talep artırım taleplerinin kabulü ile ıslah hakları ve fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, anne … için talep edilen 45.000,00-TL.’nin 55.732,33-TL. Arttırılarak 100.732,33-TL.’ye, baba … için talep edilen 25.000,00-TL.’nin 33.768,04-TL. arttırılarak 58.768,04-TL.’ye olmak üzere toplam 159.500,37-TL. maddi tazminat bedelinin temerrüt tarihi olan 30/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile her bir davacı için ayrı ayrı hesap edilecek vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Destek, başkasının geçimini kısmen veya tamamen, sürekli ve düzenli olarak sağlayan veya ona ileride bakması kuvvetle muhtemel olan kişidir.
Destekten yoksun kalma tazminatı ise ölümün sonucu olarak ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek, yaşamının, desteğinin ölümünden önceki düzeyinde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde ve kendine özgü bir tazminat biçimidir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06/03/1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde; “Destekten yoksun kalma tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının, desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşmiş kararlarında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı ile güdülen amaç; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25/05/1984 tarihli ve 1984/9-301 E., 1984/619 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi; destek yaşamış olsaydı, yardım ettiği kimseye yapabileceği yardım tutarını sağlamaktır.
Dosyaya sunulan bilirkişi kök ve ek raporları incelenip denetlenmiş, toplanan delillere, dosya kapsamına uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Sonuç olarak dosya kapsamına göre; 17/05/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıların desteği olan oğulları …’ın vefat ettiği, bu nedenle davacıların kazada ölenin desteğinden yoksun kaldıkları, davacıların kazada ölen …’ın meydana gelen trafik kazası sonucu ölmesi nedeniyle açtıkları destekten yoksun kalma tazminatı davasında Yüksek Mahkeme uygulamaları çerçevesinde haklı oldukları, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacılar tarafından davaya açmadan önce davalı … şirketine başvuruda bulundukları, davalı … yönünden temerrüt tarihinin 02/07/2018 olması gerektiği, davacı tarafın talep artırım dilekçesindeki talebi de dikkate alınarak, davanın kabulüne ve hükmolunan asıl alacağa yasal faiz işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
Davanın kabulü ile; davacı anne … için 100.732,33-TL., davacı baba … için 58.768,04-TL. olmak üzere toplam 159.500,37-TL. destekten yoksun kalma tazminatının, temerrüt tarihi olan 02/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Alınması gerekli 10.895,47-TL karar ve ilam harcının, dava açılırken yatırılan peşin harç + ıslah harcı toplamı olan 544,78-TL’den mahsubu ile kalan 10.350,69-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 1.663,93-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
4-Davacı … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan toplam 13.519,57-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan toplam 8.439,85-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır