Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1101 E. 2019/866 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/1101 Esas
KARAR NO: 2019/866

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ: 28/12/2011
KARAR TARİHİ: 07/11/2019

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında alım satıma dayalı ticari ilişki bulunduğunu, bu nedenle müvekkilinin davalı müflis şirkete fatura düzenlediğini, davalı şirketin de bu faturaları ödemek üzere, 31.01.2008, 22.02.2008, 27.02.2008 ve 07.03.2008 vade tarihli dört adet poliçe düzenleyerek müvekkili şirkete verdiğini, ancak davalı şirketin poliçelerin vadesi geçmesine rağmen bedellerini ödemediğini, bu nedenle poliçelerin protesto edildiğini, bu dört adet poliçeden kaynaklı olarak müvekkilinin davalı şirketten iflas tarihi itibariyle işlemiş faizi ve anapara olmak üzere 1.226.298,49 Euro karşılığı 2.709.506,51 TL alacaklı olduğunu, ayrıca müvekkili tarafından davalı şirket aleyhine yine poliçeye dayalı olarak Şişli … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibinde de yine iflas tarihi itibariyle kesinleşmiş 534.551,32 TL tutarında alacaklı olduğunu, buna göre müvekkilinin, davalı şirketten toplam 3.244.057,83 TL alacaklı olduğunu, bu alacağın iflas masasına kaydı için 06.05.2011 tarihinde iflas masasına başvurduklarını, ancak iflas idaresince taleplerinin reddedildiğini, bu kararın taraflarına 13.12.2011 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin ticari defterlerine ve protesto evraklarına göre müvekkili şirketin alacağının iflas tarihinden çok önce doğmuş olduğunu, bu nedenle iflas idaresinin kararının haksız olduğunu ileri sürerek, 3.224.057,83 TL alacağın iflas masasına kaydını talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında 28.04.2014 havale tarihli ıslah dilekçesinde ise, bilirkişi raporunda, müvekkilinin alacağının 3.569.564,99 TL olduğunun tespit edildiğini belirterek, talebini 325.507,16 TL artırarak, 3.569.564.99 TL’nin iflas masasına kaydına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın alacak kayıt dilekçesi ve eklerinin incelenmesi sonucunda alacağın dayanağının poliçeler olduğunu, Yargıtay uygulamalarına göre, her zaman düzenlenmesi mümkün olan kambiyo belgelerinin, ayrıca müflis şirket defterlerinde kayıtlı olması gerektiğini, bu durumun belirlenemediğini ve müflis firma yetkilisinin de bir kabulünün bulunmadığını, bu nedenle talebin reddedildiğini, davacı tarafın, alacağının varlığını kanıtlayamadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Kapatılan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/07/2014 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı müflis şirket iflas idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 11/11/2015 tarih, 2014/10541 Esas, 2015/7210 Karar sayılı kararıyla; ” 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı müflis şirket iflas idaresi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, 28.01.2008, 31.01.2008, 22.02.2008, 27.02.2008 ve 07.03.2008 ödeme (vade) tarihli poliçelere dayalı olarak kayıt kabul isteminde bulunmuş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, işlemiş faiz alacağının vade tarihlerinden başlatılarak hesaplanması gerekirken, hesaplamanın vade tarihinden yapıldığı belirtilmesine rağmen, yanılgılı olarak, düzenleme tarihi olan 15.10.2007 tarihinden başlatılarak fazin hesaplanması ve mahkemece bu raporun hükme esas alınması doğru olmamıştır.
Öte yandan, davacı tarafça, toplam 3.244.057,83 TL alacağın kayıt ve kabulü için 15 günlük hak düşürücü süre içinde dava açılmış, 28.04.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talep 3.569.564,99 TL’ye arttırılmış olup, mahkemece, ıslah edilen kısım da gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. İİK’nın 235/1. maddesinin 1. cümlesi “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar.” hükmünü içermektedir. Anılan yasa hükmüne göre, kayıt kabul davaları onbeş günlük yasal süre içinde açılması gereken davalardan olup, bu sürenin geçmesinden sonra ıslah yoluyla talebin artırılmasına hukuki geçerli sonuç bağlanamaz. Dairemizin 05.02.2013 tarih ve … E., … K; 31.10.2013 tarih ve … E.,… K; 12.09.2014 tarih ve … E., … K. sayılı ilamları da bu yöndedir.
Bu durumda mahkemece, ıslah edilen tutar yönünden, ıslah tarihi itibariyle 15 günlük hak düşürücü sürenin geçtiği ve bu sürenin HMK’nın 114/2. madde hükmü uyarınca dava koşulu olduğu gözetilerek, ıslah edilen dava bölümünün, HMK’nıın 115/2. madde hükmü uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, ıslah suretiyle artırılan bu tutarın da hüküm altına alınması doğru olmamıştır.” neden ve gerekçeyle mahkeme kararı bozulmuş, bu kez davacı vekilinin karar düzeltme taleplerinin de reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş ve yargılamaya kesinleşmeyen yönlerden devam olunmuştur.
Hükmüne uyulmasına karar verilen bozma ilamında işaret edildiği üzere davaya dayanak poliçelerin vade tarihlerinden itibaren işleyecek faizin miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiş, bu yönden sunulan 24/09/2019 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu ek raporunda özetle; davaya dayanak her bir senedin vade tarihlerinden 10/12/2009 iflas tarihine kadar Kamu Bankalarınca Euro Üzerinden Açılan 1 Yıla Kadar Vadeli Döviz Tevdiat Hesaplarına Uygulanacağı Bildirilen Değişen Azami Oranlara göre toplam 178.080,93 Euro işlemiş faiz hesaplandığı ve dava tarihi itibariyle TL karşılığının 438.666,75 TL olduğu bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında işaret edilen eksikliği giderecek yeterlilikte, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Yargıtay bozma ilamı, bozma sonrası alınan bilirkişi kurulu ek raporu ve toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen 3.065.500,68 TL asıl alacağa, hükmüne uyulmasına karar verilen bozma ilamında işaret edildiği gibi aldırılan ve benimsenen bilirkişi kurulu ek raporunda her bir poliçenin vade tarihlerinden itibaren işleyecek faiz miktarlarının toplam 438.666,75 TL olarak hesaplandığı; bu haliyle iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekli toplam alacağın 3.504.167,43 TL olması gerektiği anlaşılmış ancak, bozma ilamında vurgulandığı üzere ıslah edilen tutar yönünden ıslah tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçtiği ve bu nedenle ıslah talebinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığından iflas tarihi itibariyle davalı şirketten (ilk dava açılışındaki taleple bağlı kalınarak) 3.244.057,83 TL davacı alacağının iflas masasına kayıt ve kabulüne ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile,
3.244.057,83 TL’nin davacı taraf alacağı olarak davalı müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulüne,
2-Islah edilen dava bölümünün dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
3-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcından 18,40-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 26-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Islah edilen davanın reddi nedeniyle davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 18,40 TL başvuru harcı, 18,40 TL peşin harç, 2,90 TL vekalet harcı, 2.250 TL bilirkişi ücreti ve 260 TL tebligat giderlerinin toplamı 2.549,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekillerinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.