Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1069 E. 2021/200 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1069 Esas
KARAR NO :2021/200

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:14/11/2018
KARAR TARİHİ:17/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/07/2016 tarihinde müvekkilinin … plakalı motosikletiyle Mardin yolu istikametinden … Caddesi istikametine doğru trafik kurallarına uygun olarak yolun sağ şeridinde seyir halindeyken arkadan gelen ve davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın, sağ ön kısmıyla müvekkilinin kullandığı motosiklete çarptığını, olay sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağından ve ifade tutanaklarından açıkça anlaşıldığı üzere kazanın oluşumunda … plakalı aracın kusurlu olduğunu, ancak kaza tespit tutanağında zorlama bir yorum yapılarak, motorsiklet sürücüsünün kusuru sebebiyle … plakalı aracın kendisine arkadan çarpmasına sebebiyet verdiği gibi hukuk dışı bir yorum yapıldığını, bu şekilde bir kusur dağılımının temel sorumluluk ilkelerine açıkça aykırı olduğunu, müvekkilinin kaza anında bayıldığını ve hastaneye kaldırıldığını, sonrasında ise bir süre yoğun bakımda kaldığını ve bir bacağının kesildiğini, kaza tutanağında sadece dava dışı kusurlu sürücünün beyanlarının esas alındığını, … plakalı aracın müvekkilinin kullandığı motorsiklete arkadan (sepet kısmından) çarptığının sabit olduğunu, trafikte arkadan çarpan tarafın asli derecede kusurlu olduğunu, bunun aksini ispat yükünün müvekkili davacı tarafa değil davalı karşı tarafa ait olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıklanan diğer nedenlerle meydana gelen trafik kazası sebebiyle müvekkilinde oluşan bedensel zararlar nedeniyle şimdilik 1.000,00-TL. işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili ise cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı … plakalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirkete sorumluluk yükletilemeyeceğinden davanın reddinin gerektiğini, eğer mahkeme aksi kanaatte ise öncelikle kusur ve maluliyet oranlarının tespiti bakımından dosyanın ATK’ya gönderilmesini, sonrasında ise aktüer bilirkişi marifetiyle hesap yaptırılması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 09/07/2016 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; trafik kayıtları, kaza tespit tutanağı, davacıya ait tedavi evrakları, nüfus kaydı, poliçe, sigorta şirketi bünyesinde mevcut belgeler, hasar dosyası, dilekçe ekinde sunulan evraklar, savcılık dosyası, tanık beyanı, keşif, maluliyet raporu, SGK kayıtları, maaş bordrosu, bilirkişi incelemesi, yemin ve diğer her tür yasal delile dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi, dava konusu kazaya ilişkin şirket nezdindeki kayıtlar, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyası, davacıya ait SGK kayıtları, hasar dosyası, kusur raporu, maluliyet raporu, bilirkişi incelemesi, keşif ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Mahkememizce … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyasının UYAP örneği celbedilerek dosya içerisine alınmış ve incelenmiştir.
… CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyasında ATK. Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 15/12/2017 tarihli kusur raporunda özetle; tüm dosya kapsamı, şüpheli savunmaları, kaza sonrası mahallinde düzenlenmiş trafik kazası tespit tutanağı, kaza krokisinde tespiti yapılan çarpma noktasının konumu, araçlardaki hasar durumu ve kaza sonrası belirtilen araçların son duruş konumları birlikte değerlendirildiğinde şüpheli sürücü …’ın idaresindeki otomobil ile meskun mahaldeki caddede sol şeritte seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde, sağ önünde kontrolsüzce şerit değiştiren motosiklete arkadan çarpmak durumunda kaldığı olayda atfı kabil bir kusurunun bulunmadığı, şüpheli sürücü …’nin ise idaresindeki motosiklet ile sağ şeritte seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde, sol gerisinden gelmekte olan trafiğe ilişkin gerekli kontrolü yapmayıp dikkatsiz biçimde şerit değiştirdiği sırada sol şeritte seyreden otomobilin şeridini kapamakla kazaya sebebiyet verdiği olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile asli ve tam derecede kusurlu olduğu, sonuç olarak şüpheli sürücü …’ın kusursuz, şüpheli sürücü …’nin asli ve tam kusurlu olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Anılan soruşturma dosyasında verilen 21/02/2017 tarihli, 2017/3950 Karar numaralı … kararında ise özetle; TCK’nın 89/1 maddesinde belirtilen suçun takibinin şikayete tabii olduğu, müşteki şikayetçi …’nin yararlanması yönünden her ne kadar müşteki şüpheli … müşteki şüpheli …’dan şikayetçi olmuş ise de tutulan kaza tespit tutanağında müşteki şüpheli…’nın kusurunun bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, yine şikayete tabi suç yönünden müşteki şüpheli…’nın müşteki şüpheli …’dan şikayetçi olmadığı denilmek suretiyle müşteki şüpheliler hakkında yüklenen suçtan dolayı kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
Sonrasında müşteki (dosyamızın davacısı) … vekilinin yapmış olduğu itiraz üzerine…. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından … D.İş sayılı dosyada müşteki vekilinin … kararına yaptığı itirazın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce 17/06/2020 tarihli ara karar ile dosya kusur raporu alınmak üzere … ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 06/07/2020 tarihli kusur raporunda; 09/07/2016 günü saat 15:45 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile … Yolu yönünden … Caddesi yönüne doğru seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde aracının sağ ön kısımlarıyla, sağ ilerisinde aynı yönde seyir halindeyken sola şerit değiştirme manevrasıyla sol şeride giren davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin arka kısımlarına çarpması sonucu dava konusu olayın meydana geldiği, dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağında kaza mahallinin yerleşim yeri içi olduğu, hız sınırının 82 km/saat olduğu, yol platform genişliğinin 18 metre olduğu, yolun 2 şeritli 7 metre genişliğinde bölünmüş yol olduğu, yol sınıfının cadde, zeminin asfalt kaplama, yol yüzeyinin kuru, vaktin gündüz, hava durumunun ise açık olduğu, yolun yatayda düz düşeyde eğimsiz olduğu, davacı sürücü …’nin sürücü belgesinin olmadığı, kaza tespit tutanağına ekli kaza yeri krokisinde; kaza sonrası motosikletin orta ayırıcı üzerinde son konumunu aldığı, motosikletin son konumu ile otomobilin son konumu arasındaki mesafenin 25 metre olduğu, çarpma noktasının … Caddesi istikametine göre yolun sol şeridi üzerinde sağ şerit çizgisine yakın bir konumda olduğunun çizildiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan ve … Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan 15/12/2017 tarihli raporda sürücü …’ın kusursuz, davacı sürücü …’nin ise asli kusurlu olduğunun belirtildiği, ddsyada mevcut tüm beyanlar, dava ve cevap dilekçeleri, itirazlar, ATK tarafından hazırlanan rapor, kaza tespit tutanağı ve kroki ile birlikte tüm dosya kapsamındaki mevcut diğer belgelere göre her ne kadar davacı motosikletli olay sırasında kendisinin yolun sağını takiben seyretmekte olduğunu ve geriden gelen aracın kendisine arkadan çarptığını belirtmiş ise de olay sonrası kaza mahallinde tespiti yapılan çarpma noktasının sol şerit içinde belirlenmiş olması, yolun sağında seyretmekte olan motosiklete geriden gelen otomobilin sağ ön kısımlarıyla çarpması durumunda motosikletin son konumunun yolun sağında olmasının beklenir olması durumları birlikte göz önünde bulundurulduğunda sürücü …’ın idaresindeki otomobil ile sol şerit üzerinde seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde önünde sağ şerit üzerinde seyir halinde olan ve kısa mesafeden sol şeride doğru şerit değiştiren davacı sürücü idaresindeki motosiklete arkadan çarpması sonucu meydana gelen olayda, hatalı tutum ve davranışı görülmediğinden dolayı atfı kabil kusurunun bulunmadığı, davacı sürücü …’nin idaresindeki motosiklet ile seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde, şerit değiştirme manevrası öncesi gireceği şeritteki trafik akışına dair gerekli-yeterli kontrolleri yapması ve bu şeridin müsait olduğuna emin olduktan sonra manevrasını gerçekleştirmesi gerektiği hususlarına riayet etmediği, solundaki şeritte seyir halinde olan otomobilin varlığına rağmen kısa mesafeden gerçekleştirdiği manevra ile de kazaya sebebiyet verdiği dava konusu olayda, asli kusurlu olduğu, sonuç olarak kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın kusursuz olduğu, davacı sürücü …’nin ise %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
ATK kusur raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından kusur raporuna itiraz edilerek, … Trafik Kürsüsü’nden yeniden kusur raporu alınması talebinde bulunulmuştur.
Mahkememizce 17/03/2021 tarihli duruşmada dosyada alınan ve ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 16/07/2020 tarihli kusur raporunun; yargısal denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli, uyuşmazlığı çözmeye yeterli, kaza sonrasında tutulan tutanak ile savcılık aşamasında alınmış olan 15/12/2017 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi kusur raporu ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin … Trafik Kürsüsü’nden yeniden kusur raporu alınması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortasında (ZMSS’de) rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat, 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesinin yollamasıyla anılan kanunun 85. maddesine göre belirlenir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK’nun) 91. maddesi ile araç işletenlere uygulamada “zorunlu trafik sigortası” olarak da adlandırılan “mali sorumluluk sigortası” yaptırma zorunluluğu getirilmiş, anılan maddenin birinci fıkrasında, “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne yer verilmiştir.
Zorunlu trafik sigortası, araç işleteninin üçüncü kişilere verdiği zararlardan doğan sorumluluğunu sigorta güvencesi kapsamına almaktadır. Eş söyleyişle, işleten “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” ile üçüncü kişilere verdiği zararlardan dolayı “kendi sorumluluğunu” sigorta ettirmektedir.
ZMSS’de zarar gideriminde uygulanacak en önemli ilkelerden biri “kusur oranında sorumluluk ilkesi”’dir. Yasanın ve ilgili mevzuatın emredici hükümleri gereğince yaptırılan ZMSS (zorunlu trafik) sigortalarında sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. Bu hüküm ve ilke uyarınca, işletenin sorumlu tutulduğu hâllerde, zorunlu trafik sigortacısının da sorumluluğu ortaya çıkmakta, işletenin sorumlu tutulamadığı hâllerde ise sigortacısının da sorumluluğu söz konusu olmamaktadır. Yani işletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir.
Sigortacının sorumluluğundan bahsedebilmek için, zorunlu trafik sigortası yapılan aracın üçüncü kişilerin zararına neden olacak bir kazaya karışması ve bu kazada sigortalı araç işleteninin sorumluluğunun bulunması gerekir.
Dosyada alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 06/07/2020 tarihli kusur raporu, … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, kaza krokisi ve tüm dosya kapsamı birlikte incelenip denetlenmiş, anılan kusur raporunun mevzuata uygun olarak tanzim edildiği, toplanan delillere ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyada alınan ve benimsenen ATK kusur raporu, … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyası münderecatı ile dosyada mevcut tüm delillere göre somut olayda; davacı …’nin davaya konu kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın ise kazada kusursuz olduğu, bu durumda … plakalı aracın ZMSS sigortacısı davalı sigorta şirketinin herhangi bir tazminat sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL. karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 35,40-TL. harcın mahsubu ile kalan 23,40-TL. Karar ve ilam harcının davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 gereğince hesap olunan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 20,95-TL (tebligat ve vekalet harcı) yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır