Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1064 E. 2019/499 K. 10.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/819 Esas
KARAR NO : 2019/502

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 12/09/2018
KARAR TARİHİ: 10/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … T.C. Kimlik numaralı davalı …’ın müvekkillerinin Şişli’de sahibi bulunduğu Milas Kuyumculuk … ve … Adi Ortaklığı’ndan, 08/12/2017 tarihli … seri sıra nolu sevk irsaliyesi ile 18 ayar 15,50 gram ağırlığında 1 tane pembe bileklik, 14/12/2017 tarihli, … seri sıra nolu sevk irsaliyesi ile 18 ayar 1 tane sarı kelepçe, 1 tane siyah gonca bileklik, 1 tane siyah küpe sergilenmek üzere, 27/02/2018 tarihli … seri sıra nolu sevk irsaliyesi ile 18 ayar 1 tane 20.000,00 TL değerinde bilezik, satışı yapılmak üzere teslim aldığını, ancak davalıya ulaşılan telefonlardan aranarak defalarca aldığı takıları iade etmesinin istendiğini, buna rağmen davalının takıları getirmediği gibi parasını da ödemediğini, davacının ismini… olarak lanse ettiğini, oysa gerçek isminin … olduğunun yaptıkları araştırma sonucu öğrendiklerini, davalının piyasada pek ok kişiyi aynı yöntemle dolandırdığını, iade edilmeyen ve bedeli ödenmeyen takıların toplam değerinin 48.000,00-TL. tutarında olduğunu, davalı tarafından iade edilmeyen ve ücreti ödenmeyen takılar için İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca neden gösterilmeden itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili ise beyan dilekçesinde özetle; icra dosyasından da görüleceği üzere davacıların alacaklı gerçek kişiler olarak dava konusu icra takibini başlattıklarını, dosyada borçlu gözüken müvekkilinin tacir olmadığını, müvekkilinin de gerçek kişi sıfatında borçlu olduğunu, taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin televizyon programlarında stil danışmanlığı yaptığını, davacılarca dava konusu edilen takıların davacılardan alındığını ancak kendilerine iade (teslim) edildiğini, teslim edildiğinde davacıların 1 adet bilekliğin zarar gördüğünü belirterek bunun bedelinin tamamını müvekkilinden talep ettiklerini, buradaki ürününü 1 adet bileklik olduğunu, talep konusu diğer isteklerin haksız olduğunu, müvekkilinin bu ürünün (bilekliğin) onarımını teklif ettiğini ancak karşı tarafın yanıt vermediğini, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, dilekçede açıklanan sebeplerle davacının davasının ve taleplerinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava: 08/12/2017 tarihli … seri nolu, 27/02/2018 tarihli … seri nolu ve 14/12/2017 tarihli … seri nolu sevk irsaliyelerine göre imza karşılığı davalıya iade koşuluyla teslim edilen mücevher ve bilezik şeklindeki takıların iade edilmediği iddiasına dayalı olarak takı bedellerinin tahsili amacıyla girişilen ilamsız icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası, İstanbul CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyası, işyeri çalışanı ile davalı arasındaki whatsapp yazışmaları, 08.12.2017 tarihli … seri sıra nolu sevk irsaliyesi, 14/12/2017 tarihli, 109002 seri sıra nolu sevk irsaliyesi, 27/02/2018 tarihli … seri sıra nolu sevk irsaliyesi, ticari defter ve kayıtlar ve tanık delillerine dayanmıştır. Davalı taraf ise tanık deliline dayanmıştır.
Mahkememizce İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek incelenmiş, dosyasının incelenmesinde; 15.03.2018 tarihinde alacaklılar 1-… ve 2-… tarafından borçlu (davalı) … aleyhine borcun sebebi olarak; “…06.12.2017 tarihli 109001 seri nolu, 27.02.2018 tarihli … seri nolu irsaliyelerle imza karşılığı teslim edilen (iade koşullu aranan) ürünler bedeli (mücevher, bilezik)…” gösterilmek suretiyle, 48.000,00-TL. asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından 05.07.2018 tarihinde borca itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin icra müdürlüğü tarafından 06.07.2018 tarihinde durdurulduğu, davacı tarafça yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan Kanun maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gereklidir. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması; ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Tarafların iddia ve savunmaları, icra takip dosyası münderecatı ile dosya kapsamına göre¸ davacılarının kuyumculuk sektöründe faaliyet gösterdikleri, davalının stil danışmanı olduğu ve tacir sıfatının bulunmadığı, davalının daha çok televizyon programlarına çıkan sanatçı, ünlü, vb. şahıslara program sırasında sergilemeleri için emaneten aldığı bilezik, mücevher, takı gibi objeleri temin etmek suretiyle bir tür aracılık yaptığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari bir ilişki olmaktan öte değerli veya değersiz takı tasarımlarını iade etmek üzere ve medyada sergileme amaçlı alıp-verme ilişkisi olduğu, davaya konu icra takibinin ise davalı tarafından iade edilmek üzere emaneten teslim alınan takıların davacılara iade edilmediği iddiasından kaynaklandığı, 6102 sayılı yasanın 4/1 maddesinde düzenlenen ve ticaret mahkemelerinin bir davaya bakması için gerekli olan “her iki tarafın da tacir olması” ve “uyuşmazlığın her iki tarafın işletmesi ile ilgili olması” şartlarının somut dava yönünden gerçekleşmediği, keza 6102 sayılı yasanın 4/1-a,b,c,d,e ve f bentlerinde sayılan ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın mutlak suretle ticaret mahkemelerinin görev alanına giren mutlak ticari dava türünden de olmadığı, uyuşmazlığa bakma, delilleri değerlendirip sonuçlandırma görevinin mahkememize değil, HMK 4/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-HMK 114/1-c bendi gereğince mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-HMK 20. md gereğince süresinde talep halinde dosyanın Nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK’nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.