Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1058 E. 2021/479 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1058 Esas
KARAR NO:2021/479

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/02/2017
KARAR TARİHİ:18/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/11/2016 tarihinde …-… Karayolu’nda dava dışı …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile yine dava dışı …’ün kullandığı … plakalı aracın çarpışmaları sonucu meydana gelen trafik kazasında dava dışı …’nun kullandığı araçta bulunan müvekkili …’nun ağır şekilde yaralandığını, kaza sonrasında düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olarak kabul edildiğini, … plakalı aracın kaza tarihinde davalı …Ş. nezdinde … poliçe nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta (ZMSS) poliçesi ile sigortalı olduğunu ve bu nedenle müvekkilinin kazadan kaynaklı olarak uğradığı cismani zararlardan poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; fazlaya ilişkin talep, ıslah ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davacı müvekkilinin kaza sonucunda uğradığı geçici iş göremezlik zararları için şimdilik 100,00-TL., sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) zararları için şimdilik 100,00-TL. olmak üzere toplam 200,00-TL. maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davaya bakmaya yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi değil … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde … poliçe numaralı, 17/11/2016 – 17/11/2017 vade tarihli ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin maddi zarardan sorumluluğunun ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde poliçedeki azami teminat limitiyle sınırlı olarak söz konusu olabileceğini, davacının müvekkilinden sürekli işgöremezlik tazminatı talep edip edemeyeceği hususunun ancak yetkili Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenecek maluliyet raporu ile tespit edilebileceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı yanın kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine yönelik talebinin de haksız olduğunu, zira mahkemece müvekkili şirket yönünden ancak temerrüt tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ise davacı karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 22/11/2016 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazası nedeniyle davacının uğradığını iddia ettiği cismani zararların tazminine yönelik olarak açılmış maddi tazminat davasıdır.
Dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/09/2018 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine mahkememize gönderilerek yukarıdaki esasa kaydedildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf delil olarak; … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası, ZMMS poliçesi, sigorta hasar dosyası, davacıya ait … Devlet Hastanesi nezdindeki hasta tedavi dosyası, maluliyet raporu, bilirkişi incelemesi, ekonomik ve sosyal durum araştırması ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak; poliçe, Adli Tıp Raporu, sigorta mevzuatı ve ilgili diğer delillere dayanmıştır.
Mahkememizce … Hastanesi’ne müzekkere yazılarak, davacıya ait tedavi evrakları ve grafilerin gönderilmesi istenmiştir. … Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan … Soruşturma sayılı dosya celbedilerek incelenmiştir. Anılan soruşturma dosyasında Savcılık tarafından 12/01/2017 tarihinde KYOK (kovuşturmaya yer olmadığına dair karar) kararı verildiği görülmüştür.
… Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan 09/11/2017 tarihli rapor, …’den poliçe ve hasar dosyası, … Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan 28/03/2017 tarihli yazısı ekinde davacıya ait hizmet dökümü ve dönem bordrosu, … … Devlet Hastanesi’nden davacıya ait 1 adet hasta yatış dosyası ile grafileri içeren CD’ler celbedilerek dosyaya kazandırılmıştır.
Kaza sonrası düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağı’na göre; dava konusu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nun KTK.’nın 52/b maddesini ihlal ettiği ve tam kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ün ise herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı belirtilmiştir.
Yetkisizlik kararı öncesinde … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce… Esas sayılı dosyada ATK … Adli Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nden aldırılan 09/11/2017 tarihli kusur raporunda; sürücü …’nun sevk ve idaresindeki otomobil ile zemini buzlu olan yolda seyir halinde iken tehlikeli virajlı bölüme geldiğinde yola gereken dikkatini vermediği, zemin ve yol şartlarına göre hızını ayarlamayıp direksiyon hakimiyetine gerekli önem ve özeni göstermediği, sevk ve idare hatası göstererek şerit ihlali yapmasıyla meydana gelen olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketleriyle ssli kusurlu olduğu, sürücü …’ün ise sevk ve idaresindeki kamyon ile yerleşim yeri dışında seyri sırasında olay yerine geldiğinde, karşı istikametten seyir halinde iken şeridine giren otomobilin aracına çarpmasıyla meydana gelen olayda oluşa etken bir kural ihlalinin görülmediği, bu nedenle kazada atfı kabil kusurunun bulunmadığı belirtilerek; olayda sürücü …’nun %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ün kusursuz olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce … ATK …. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan maluliyet raporunda ise; “… … ve … kızı 1964 doğumlu …’nun 22/11/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik.’e göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin ise olay tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Kusur ve maluliyet raporları sonrasında mahkememizce 01/04/2021 tarihli ara karar ile dosyanın aktüer hesabı yapılmak üzere bilirkişi …’ya tevdiine karar verilmiştir.
Aktüer bilirkişi tarafından seçenekli olarak tanzim edilen 26/04/2021 tarihli raporda; 1. seçenek olarak; AYM’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 17/07/2020 tarihli, 2019/40 Esas ve 2019/40 K. sayılı kararına göre yapılan hesaplamada; …’nun 22/11/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı 1,5 aylık iyileşme süresindeki geçici iş göremezlik zararının 2.009,55-TL., %8 maluliyet oranına göre sürekli iş göremezlik (efor kaybı) zararının 46.526,53-TL. olmak üzere toplam maddi zararının 48.536,08-TL. olacağı, 2. seçenek olarak; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 24/02/2021 tarihli, 2019/3292 Esas ve 2021/1848 Karar sayılı kararına göre yapılan hesaplamada; …’nun 22/11/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı 1,5 aylık iyileşme süresindeki geçici iş göremezlik zararının 2.009,55-TL., %8 maluliyet oranına göre sürekli iş göremezlik (efor kaybı) zararının 66.168,13-TL. olmak üzere toplam maddi zararının 68.177,68-TL. olacağı, 3. seçenek olarak ise; 01/06/2015 tarihli Genel Şartlar’a göre yapılan hesaplamada; …’nun 22/11/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı 1,5 aylık iyileşme süresindeki geçici iş göremezlik zararının 2.009,55-TL., %8 maluliyet oranına göre sürekli iş göremezlik (efor kaybı) zararının 49.575,37-TL. olmak üzere davacının toplam maddi zararının 51.584,92-TL. olacağı, … plakalı otomobilin kaza tarihi itibariyle davalı …Ş. nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) poliçesi ile sigortalı olduğu, sigorta poliçesinde ölüm ve sakatlık tazminatı için davalı … şirketi tarafından verilen üst limitin kişi başına 310.000,00-TL. olduğu, davacıya SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı, davacı vekilinin başvuru dilekçesinin davalı … tarafından kabul edildiği tarihi izleyen 8. (sekizinci) iş günü olan 12/01/2017 tarihinin davalı … şirketi yönünden temerrüt tarihi olduğu, sorumluluk, temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki olgular konusundaki takdirin münhasıran mahkemeye ait olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve talep artırım dilekçesi sunulmuş, davalı … şirketi tarafından ise aktüer raporuna karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 281/1 maddesine göre; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.” HMK.’nun 281. maddesinin gerekçesinde ise maddede rapora itiraz için taraflara tanınmış bulunan 2 haftalık sürenin kesin süre olduğu ve hak düşürücü bir nitelik taşıdığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla, taraflar bu süre içerisinde bilirkişi raporuna karşı itirazlarını dile getirmezlerse bilirkişi raporu itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir, yani itiraz etmeyen taraf artık rapora itiraz olanağını tümüyle kaybeder. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da bilirkişi raporuna yasal süresi içinde itiraz edilmemesi halinde diğer taraf yönünden usulü müktesep hakkın doğacağı belirtilmektedir.
Davacı vekili 18/05/2021 tarihli talep artırım dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde 100,00-TL. olan sürekli sakatlık taleplerini 66.068,13-TL. artırarak 66.168,13-TL.’ye, 100,00-TL. olan geçici iş göremezlik tazimnatı taleplerini 1.909,55-TL. artırarak 2.009,55-TL.’ye yükselttiklerini, buna göre müvekkili … için toplamda 68.177,68-TL. maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK’nun) 91. maddesi ile araç işletenlere uygulamada “zorunlu trafik sigortası” olarak da adlandırılan “mali sorumluluk sigortası” yaptırma zorunluluğu getirilmiştir. KTK.’nun 91/1. maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 nci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davalı … şirketi kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın ZMMS (Zorunlu Mali Mesuliyet) sigortacısıdır. … plakalı araç, kaza tarihi olan 22/11/2016 itibariyle davalı … şirketi nezdinde ZMSS (Trafik Sigortası) poliçesi ile sigortalı olup, kaza tarihi itibariyle geçerli sigorta teminat limiti 310,000,00-TL.’dir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.
Zorunlu mali sorumluluk sigortasında yaralanma hallerinde tedavi dışında, bu kimsenin çalışma gücünün tamamen veya kısmen azalması gibi durumlarda bundan kaynaklanan zararları ve ileride ekonomik yönden yoksun kalacağı zarar, ziyan ve masrafları, kişinin olay nedeniyle mahrum kaldığı diğer ekonomik zararların da poliçe kapsamında kalan zararlardan olduğu kabul edilmektedir. (Işıl Ulaş, Uygulamalı Sigorta Hukuku; 2002, 3.baskı, sh.709-710)
Sürekli iş göremezlik zararı, bir kişinin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi sonucunda fiziksel, psikolojik, duygusal ya da entelektüel potansiyelin azalmasından kaynaklaran bir zarardır. Yüksek Yargıtay kararlarında sürekli iş göremezlik zararına “güç kaybı veya efor kaybı zararı da denilmektedir. Bir başka ifade ile sürekli iş göremezlik zararı; beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır. Bu durumdaki kişi çalışmasını sürdürebilir ise de yaşıtlarına ve kendisi ile aynı işi yapanlara göre (malul kaldığı oranda) daha fazla güç ve çaba harcayacağından, kazançlarında bir azalma olmasa dahi (sakatlığı oranında) tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.
Geçici iş göremezlik zararı ise; zarar görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançlarından ibarettir. Bir diğer ifade ile trafik kazası sonucunda yaralanmanın doğal bir sonucu olan ve kişi iyileşinceye kadar geçen geçici sakatlık dönemine ilişkin olan geçici işgöremezlik tazminatı, 2918 sayılı kanunun 85. maddesi kapsamındaki bedeni zararlardandır. 2918 sayılı KTK’nun 98/1. maddesinde belirtilen “tedavinin gerektirdiği diğer giderler” kapsamında olan geçici iş göremezlik tazminatı, tedavinin gerektirdiği bir gider kalemi olarak zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) kapsamındadır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası dışında kalan hususların düzenlendiği 2918 sayılı KTK’nun 92. maddesinde; “geçici iş göremezlik ödeneği” sigorta kapsamı dışına çıkarılmamış olup, bu durum karşısında geçici iş göremezlik ödeneğinin de poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile poliçe kapsamı içinde kaldığının kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 10. HD.’nin 14/10/2010 tarih, 2009/5281 E.ve 2010/13730 K. sayılı ilamı)
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 24/02/2021 tarihli, 2019/3292 Esas ve 2021/1848 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekindeki, sürekli sakatlık tazminatı hesaplamasına dair usullere ilişkin Ek-3 nolu cetvelin 3. maddesinde, “hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH 2010 tablosu dikkate alınır.
Tablonun belirli periyodlarla güncellenmesi halinde tazminat tutarı, kaza tarihi itibariyle güncel versiyona göre hesaplanır” düzenlemesine; 4. maddesinde, “hesaplamalarda, iskonto oranı (teknik faiz), % 1,8 olarak dikkate alınır, iskonto oranı gerekli görülen hallerde Hazine Müsteşarlığı tarafından güncellenir” düzenlemesine; 8. maddesinde ise, “tazminat, ax,n formülü ile hesaplanır. Tazminat hesaplanırken Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant formülü esas alınır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK. nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli, 2019/40 E. ve 202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir.
T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli, 2019/40 E. ve 202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK’nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
İddia, savunma, dosyada toplanan deliller, ATK … Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın düzenlediği 19/11/2017 tarihli kusur raporu, ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 30/12/2020 tarihli ve … karar nolu maluliyet raporu, dosyada alınan aktüer bilirkişi raporunda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 24/02/2021 tarihli, 2019/3292 Esas ve 2021/1848 Karar sayılı kararına göre 2. seçenek olarak yapılan hesaplama yönteminin gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriği ile Yargıtay uygulamasına uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu görüldüğünden benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası, ATK … Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın 19/11/2017 tarihli kusur raporu, ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 30/12/2020 – … karar nolu maluliyet raporu, dosyada alınan ve mahkememizce de benimsenen aktüer bilirkişi raporu ile toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; 22/11/2016 tarihinde meydana gelen ve … plakalı otomobil ile … plakalı kamyonun karıştığı trafik kazası neticesinde … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’nun yaralanmasına neden olan kazada … plakalı araç sürücüsü …’nun %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı kamyon sürücüsü …’ün ise kusursuz olduğu, … plakalı … model … Marka aracın kaza tarihini de kapsayacak şekilde davalı …Ş. nezdinde ZMMS (Trafik Sigortası) poliçesi ile sigortalı olduğu, davalı … şirketinin … plakalı aracın ZMSS sigortacısı olarak davacıda meydana gelen yaralanmadan ve oluşan zarardan dolayı poliçe teminat limiti ile sorumlu olduğu, dava konusu kaza nedeniyle yaralanmasının davacı …’nda %8 oranında meslekte kazanma gücü kaybı yarattığı, davacının iyileşme süresinin ise kaza tarihi olan 22/11/2016 tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) ay olduğu, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 24/02/2021 tarihli, 2019/3292 Esas ve 2021/1848 Karar sayılı kararına göre 2. seçenek olarak yapılan hesaplamaya göre davacının 22/11/2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanmasından kaynaklı olarak davalıdan talep edebileceği geçici işgöremezlik tazminatının 2.009,55-TL., sürekli işgöremezlik tazminatının ise 66.168,13-TL. olduğu, buna göre davalı … şirketinden talep edebileceği toplam maddi tazminatın 68.177,68-TL. olacağı, bu miktarın (68.177,68-TL.’nin) davalı … şirketinin sorumlu olduğu poliçe teminat limiti içerisinde kaldığı, dosya kapsamına göre davalı … şirketinin temerrüt tarihinin ise KTK.’nun 99. maddesi gereğinca davacı tarafça davalı … şirketine başvuru yapıldığı tarih olan 01/02/2017 tarihini izleyen 8 (sekiz) işgünü sonrası olan 13/02/2017 tarihi olduğu, aktüer bilirkişi raporu ile hesaplanan 68.177,68-TL. tazminat miktarına davalı … şirketinin temerrüt tarihi olan 13/02/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1- Davanın kabulü ile; 2.009,55-TL. geçici işgöremezlik tazminatı, 66.168,13-TL. sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 68.177,68-TL. maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 13/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 4.657,22-TL karar ve ilam harcından, 264,40-TL. peşin + tamamlama harcının mahsubu ile kalan 4.392,82-TL harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 2.786,55-TL. yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.663,10-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır