Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1053 E. 2020/268 K. 24.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1053
KARAR NO:2020/268

DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 12/11/2018
KARAR TARİHİ: 24/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/12/2014 tarihinde … plakalı aracın …’un sevk ve idaresindeyken müvekkili şirkete ait … plakalı araca çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, …’nin (…’in) … kayıt numaralı kusur durumu sonuç belgesine göre anılan kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, 1.100,00-TL.’si kaza nedeniyle … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı olmak üzere davalı … şirketi aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile toplam 1.638,88-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı tarafça haksız ve kötü niyetle borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, yasal mevzuata göre davalı … şirketinin kazaya %100 oranında kusuruyla sebebiyet veren sigortalısının haksız fiili nedeniyle araçta oluşan değer kaybından sorumlu olduğunu, somut olayda icra inkar tazminatı bakımından aranan “alacağın likit olması” şartının gerçekleştiğini belirterek itirazının iptaline, takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletinin de davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili ise cevap dilekçesinde özetle; 06/12/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkili şirkette … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, anılan poliçeye göre araç başı teminat limitinin 25.000,00-TL. ile sınırlı olduğunu, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin 628,00-TL. olarak tespit edildiğini, bu hasar bedelinin de aracın kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş.’ye 21/05/2015 tarihinde ödendiğini, dava konusu talebin zamanaşımına uğramış olduğunu, takibe ve davaya zamanaşımı yönünden itiraz ettiklerini, davacı tarafın talep ettiği değer kaybına ilişkin olarak KTK.’nun 97. maddesinde öngörülen başvuru ön şartını gerçekleştirmediğini, bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı tarafça tek taraflı olarak yaptırılan tespitin kabul edilemez olduğunu, aracın hasar tutarının az olması nedeniyle tamir bedelinden fazla değer kaybı oluştuğu iddiasının kabul edilemez olduğunu, talep edilen değer kaybının fahiş olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediklerini, kazanın meydana gelmesinde davacıya ait araç sürücüsünün de kusurunun mevcut olduğunu, kusur tespiti yapılarak hesaplanan tazminattan kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine iş durması kaybı olarak icra takibi yapıldığını, sigorta poliçesine göre aracın tamirde geçtiği süre içerisinde çalışamamasından kaynaklı kazanç kaybının poliçe teminatı dışında kaldığını, değer kaybı için temerrüdün oluşmaması nedeniyle faiz de talep edilemeyeceğini, müvekkili şirkete sigortalı aracın özel oto olduğunu, aracın ticari olmaması nedeniyle avans faizi talebinin reddi gerektiğini, dava konusu alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 06/12/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası (haksız fiil) nedeniyle … plakalı araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybı ile aracın tamiri süresinde işletilememesinden dolayı uğranıldığı iddia edilen kazanç kaybının tahsiline yönelik olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın sadece takipte talep edilen 1.100,00-TL. tutarındaki değer kaybı alacağına ilişkin talep yönünden İİK.’nun 67. maddesi gereğince kısmen iptaline ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; … kaza tespit tutanağı, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası, … plakalı aracın kaza sonrasına ait fotoğrafları, teslim alma beyan ve tutanağı, sürücü belgeleri ve araç ruhsatları, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi, yemin ve diğer yasal delillere dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak; poliçe, poliçe genel şartları, icra dosyası, bilirkişi incelemesi, … Sigorta A.Ş.’de bulunan davacı aracın kasko hasar dosyası ile diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Mahkememizce dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celbedilerek dosyamız içerisine alınmış ve incelenmiştir. İcra takip dosyasının incelenmesinden; davacı şirket tarafından 28/10/2016 tarihinde 1.100,00-TL. değer kaybı alacağı, 300,00-TL. iş durması kaybı alacağı ve 238,88-TL. takip öncesi işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 1.638,88-TL.’nin tahsili amacıyla davalı … şirketinin de aralarında bulunduğu borçlular aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin davalı ….’ne 21/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı şirket vekili tarafından 21/11/2016 tarihinde UYAP üzerinden gönderilen dilekçe ile borca ve takibe itiraz edildiği, icra müdürlüğü tarafından borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya veya vekiline tebliğe çıkarılmadığı, davacı alacaklı şirket vekili tarafından davalı … şirketi aleyhine 12/11/2018 tarihinde huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı, icra takip dosyasında davalı … şirketinin borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklı tarafa tebliğ edildiğine dair herhangi bir belge bulunmadığından huzurdaki itirazın iptali davasının yasada öngörülen 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde her ne kadar dava konusu yapılan değer kaybına ilişkin olarak davacı tarafça KTK.’nun 97. maddesinde öngörülen başvuru ön şartının gerçekleştirilmediğini, bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini iddia etmiş ise de mahkememizce davalı tarafın bu yöndeki itirazına itibar edilmemiştir. Zira; 2918 sayılı KTK.’nun 97. maddesinde öngörülen “dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuru zorunluluğu” ile ilgili düzenleme, ilgili kanun maddesine 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı kanunun 5. maddesiyle yapılan değişiklik ile eklenmiştir. Oysa dava konusu kazanın meydana geldiği tarih 06/12/2014 tarihidir. Somut uyuşmazlığa kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasa hükümlerinin uygulanması gerektiğinden ve 2918 sayılı KTK.’nun 97. Maddesine eklenen özel dava şartı kaza tarihinden (06/12/2014) sonra 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik ile getirildiğinde, mahkememizce huzurdaki davada dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmasına yönelik özel dava şartının aranmaması gerektiği kanısına varılmıştır.
Yine davalı vekili cevap dilekçesinde davacının dava konusu yaptığı taleplerinin zamanaşımına uğradığını iddia etmiştir. Kaza tarihinin yani haksız fiil tarihinin 06/12/2014 tarihi oluşu ve dava konusu alacağın tahsilinin talep edildiği icra takibinin 28/10/2016 tarihinde başlatılmış olması karşısında mahkememizce davalı tarafın bu yöndeki itirazına da itibar edilmemiştir. Zira; 2918 sayılı KTK.’nun 109/1. maddesi hükmüne göre; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar”. Somut olayda, davaya konu trafik kazasının 06/12/2014 tarihinde meydana geldiği, olayın maddi hasarlı trafik kazasından ibaret olduğu, huzurdaki davaya konu takibin ise 28/10/2016 tarihinde başlatıldığı dikkate alındığında davalı tarafın zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Uyuşmazlığın niteliği itibarı ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, alanında uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınmasına karar verilerek dosya, tüm ekleri ile dosyaya sunulan ve getirtilen tüm belgelerle birlikte rapor düzenlenmek üzere bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 05/02/2020 tarihli raporunda özetle; davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’un, tedbirsiz, dikkatsiz, özen yükümlülüğüne ve seyir sırasında nizami takip kurallarına aykırı şekilde hareket ettiği, seyir güvenliği bakımından hatalı olan sevk ve idaresinin kazanın meydana gelişine yol açtığı, bunun kazanın meydana gelmesinde tam ve %100 (yüzde yüz) oranında etkili olduğu, … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’in ise kazanın meydana gelmesinde hatalı bir davranışının bulunmadığı, dosyada mevcut 18/06/2015 tarihli Değer Kaybı Tespit Raporu başlıklı yazıda araçta sağ arka çamurluğun değiştirildiğinin ve onarım masrafının 627,80-TL. olduğunun belirtildiği, ancak yapılan … sorgusunda dava konusu … plakalı aracın daha önceden de 4 (dört) eski kazasının olduğunun tespit edildiği, Yargıtay kararlarına göre değer kaybı tespitinin aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el rayiç satış değeri ile kazadan sonraki onarım görmüş haldeki ikinci el rayiç satış değeri arasındaki farka göre tespit edilmesi gerektiği, aracın kazadan önceki hasarsız haldeki ikinci el rayiç satış değerinin 44.000,00-TL. olduğu, ancak 4 eski kazası bulunması nedeniyle ve her kazada ortalama 500,00-TL.’den toplam 2,000,00-TL. değer kaybı oluşacağı göz önüne alındığında aracın kazadan önceki değerinin ancak 42.000,00-TL. olabileceği, öte yandan aracın yüksek km seviyesi, eski kazalarında orijinalliğini kaybetmiş olması, kiralık araç olarak kullandırılmakta olması ve son kazada da bir parçasının hasar görmekle değişmiş olması hususları birlikte dikkate alındığında, aracın kazadan sonraki ikinci el rayiç satış değerinin ancak 41.500,00-TL. olduğu, buna göre araçtaki değer kaybının 500,00-TL. olabileceği, davalı … şirketinin araçta oluşan değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olacağı, bu durumda davalı … şirketinin azami 25.000,00-TL.’den sorumlu tutulabileceği, hesaplanan değer kaybının limitler dahilinde kaldığı, davacı şirketin davalı … şirketinden talep edebileceği değer kaybına ilişkin toplam maddi zararın 500,00-TL. olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 15/03/2018 tarihli, 2017/1230 Esas ve 2018/2590 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı gibi; araçta meydana gelen değer kaybı hesabında davaya konu aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, toplanan deliller, icra takip dosyası, konusunda uzman bilirkişilerce düzenlenen 05/02/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunun kapsamı tümüyle birlikte değerlendirilmiş, alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve mahkememizce de benimsenen 05/02/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunun birlikte değerlendirilmesinde; davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’un kazanın meydana gelmesinde tam ve %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’in ise kazanın oluşumunnda herhangi bir kusurunun bulunmadığı, … plakalı aracın daha önceden de 4 (dört) eski kazasının olduğu, aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı gibi hususlar gözetildiğinde bilirkişi kurulunca hesaplanan ve araçtaki değer kaybının 500,00-TL. olduğuna ilişkin olarak yapılan değerlendirmenin Yüksek Yargıtay’ın yerleşik kararlarındaki kriterlere uygun olduğu, yasal mevzuat gereğince davalı … şirketinin araçta oluşan değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olması gerektiği, buna göre bilirkişi kurulu tarafından hesaplanan 500,00-TL. değer kaybının davalı … şirketinin sorumlu olduğu poliçe limitleri dahili içerisinde kaldığı, buna göre davalı … şirketinin …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında yaptığı itirazın kısmen yerinde olduğu, davacı tarafın huzurdaki davayı sadece 1.100,00-TL. değer kaybı asıl alacağı yönünden açmış olduğu, dava dilekçesinde icra takip dosyasına konu ettiği 300,00-TL.iş durması kaybı alacağı ile 238,88-TL.takip öncesi işlemiş yasal faiz talepleri yönünden herhangi bir talepte bulunmadığı dikkate alındığında; davalı … şirketinin …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın sadece 500,00-TL. değer kaybına yönelik kısmının iptalinin gerektiği, davalı … şirketinin temerrüt tarihinin ise takiple başladığı dikkate alındığında kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle takibin 500,00-TL. değer kaybı asıl alacak kalemi yönünden ve takipte yer alan diğer şartlarla kaldığı yerden devamının gerekeceği, dava konusu değer kaybı alacağı niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olmayıp yargılama sonucunda belirlenebilecek nitelikte olduğundan, davacının icra inkar tazminat talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki 500,00-TL. değer kaybı asıl alacağına ilişkin itirazın iptaline, kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 34.15-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 35,90-TL’den mahsubu ile kalan 1.75-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 34,15-TL peşin alınan harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesi uyarınca hesap ve taktir olunan 500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 2.417,30-TL’nin kabul ve red oranına göre 1.098,77-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesi uyarınca hesap ve taktir olunan 600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır