Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1047 E. 2021/856 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1047 Esas
KARAR NO:2021/856

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/11/2018
KARAR TARİHİ:10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların oluşturduğu adi ortaklık olan “… … Ltd. Şti. – … İş Ortaklığı” adına yüklenilen … Devlet Yolu Yapım İşi’nin risklerini teminen müvekkili sigorta şirketi tarafından 23/09/2011 tarihinde … … Şubesi aracılığıyla toplam 46.386,27-TL. bedelli, … nolu “İnşaat Bütün Riskler Poliçesi” yapıldığını, davalı ortaklığın talebi üzerine 27/06/2012 tarihinde vade değişimi (uzatma) sebebiyle 31.762,50-TL. bedelle 3 no’lu zeyilin yapılarak poliçe teminatlarının genişletildiğini, davalıların bu zeyile ilişkin olarak müvekkili şirkete 5.293,75-TL.’lik kısmi ödeme yaptığını, 26.468,75-TL. tutarındaki bakiyenin ise ödenmediğini, davalıların bu konuda defalarca uyarılmasına karşın herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından davalı borçu tarafa iadeli taahhütlü ihtar mektubu gönderilerek borcun ödenmesinin istendiğini, ihtar mektubunun davalı karşı yana 13/11/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalıların tüm yazılı ve sözlü uyarılara rağmen müvekkili şirkete olan borçlarını ödemediğini, hatta davalıların işbu poliçe kapsamında 16/04/2012 tarihinde … nolu hasar dosyası ile müvekkili şirketten 2 (iki) adet hasar talebinde bulunduklarını, ancak davalıların hasar taleplerinin teminat dışı oldukları gerekçesiyle reddedildiğini, poliçeden kaynaklı prim borcunun ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlular tarafından takibe borca, faize ve fer’ilerine itiraz edildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, davalılar tarafından icra takibine yapılan haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan… (… İnşaat) vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin adresinin “… Mahallesi, … Sokak, No:5, D:1, K:1 …/…” olduğunu, diğer davalı şirketin adresinin ise dava dilekçesindede belirtildiği üzere; “…, … Caddesi, No:50/6, …/…” olduğunu, her iki davalının adresinin … … Adliyesi yargı çevresinde olması sebebiyle mahkemece yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini, davacı tarafın alacağının zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, her ne kadar davacı tarafça dava konusu yapılan 3 no’lu zeyilname nedeniyle alacak talebinde bulunulduğu ileri sürülmekte ise de davacının bu iddiasının kesinlikle gerçek dışı olduğunu, dava konusu yapılan poliçenin davacı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulması gerektiğini, sunulmadığı takdirde ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesini, davacının örnek olarak gösterdiği hasar talep tarihinin ise 16/04/2012 olduğunu, oysa davacının varlığını iddia ettiği zayilname tarihinin 27/06/2012 olduğunu, henüz imzalanmayan bir zeyilnameye istinaden hasar talep edilemeyeceğini, dolayısıyla davanın bu sebeple dahi reddi gerektiğini, davacı tarafın imzalanmayan zeyilnameye istinaden icra takibi başlattığını, imzalandığı öne sürülen zeyilname tarihine göre sigorta prim alacağı zamanaşımına uğradığı halde dava konusu takibin yapıldığını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nederlerle; davanın reddine, davacı taraf aleyhine haksız takip nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ise davacı karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … İnşaat Ticaret A.Ş. vekili ise cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kayıtlarında takibe konu edilen poliçenin bulunmadığını, müvekkili şirket ile davacı arasında buna ilişkin olarak herhangi bir sözleşme imzalanmadığını, yalnızca davacı sigorta şirketinden teklif alındığını, alınan teklifin müvekkili şirket ve diğer davalı tarafından kabul edilmediğini, böylece takibe dayanak yapılan ticari ilişkinin yalnızca teklif ve red aşamasında kaldığını, taraflar arasında imzalanmayan poliçe sözleşmesine dayanarak başlatılan haksız takibe bu nedenle itiraz edildiğini, akabinde huzurdaki davanın açıldığını, dosya davalılarının adresinin … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetki alanında bulunduğunu, bu nedenle huzurdaki davanın yetki yönünden reddi gerektiğini, kabul etmemekle sigorta sözleşmesinden doğan tüm alacakların 2 (iki) yıllık zamanaşamına tabi olduğunu, bu nedenle takibe konu edilen alacağın 2012 yılında doğmuş bir alacak olması dikkate alındığında zamanaşımına uğradığını, davaya konu alacağın 27/06/2012 tarihli zeyilnameye dayanmakta olduğunu, gerçekte bu zeyilnamenin hiç imzalanmadığını, ilgili zeyilnamenin davacı tarafça başlatılan takibe ek olarak dahi sunulamadığını, zeyilnamenin huzurdaki dava dosyasında da mevcut olmadığını, davacının daha sonra ibraz edilme ihtimalinde ise imza incelemesi haklarını saklı tuttuklarını ve hiçbir şekilde kabul etmemediklerini, zira “teklif red” aşamasından öteye gitmeyen bu ilişkinin davacı tarafça haksız kazanç elde etmek amacıyla bu noktaya getirildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde iddia ettiği hasar talebinin ise 16/04/2012 tarihli olduğunu ve 3. zeyilname tarihi olan 27/06/2012 tarihinden çok önce olduğunu, ayrıca ekte sundukları aynı dönem tarihli olan … A.Ş. poliçesinin neden ve niçin aynı dönemde ve aynı kapsamda iki ayrı sigorta poliçesi yapıldığının da açıklanması gereken bir husus olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın öncelikle yetki ve zamanaşımı yönünden reddine, esasa girilmesi halinde ise davanın esastan reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı sigorta şirketi tarafından davalıların oluşturduğu iş ortaklığı adına düzenlendiği ve … nolu İnşaat Bütün Riskler Poliçesi’nin uzatılması amaçlı olarak yapıldığı iddia edilen 3. zeyil poliçesine (zeyilnameye) dayalı olup, davalılarca ödenmediği ileri sürülen poliçe prim bedeli bakiyesinin tahsiline yönelik olarak davacı sigorta şirketince davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı sigorta şirketince tanzim edilen ve … nolu İnşaat Bütün Riskler Poliçesi’nin uzatılması amaçlı olarak düzenlenen 3. nolu zeyilname nedeniyle davacı sigorta şirketi ile davalılar arasında sözleşmesel ilişki kurulup kurulmadığı, 3 nolu zeyilnameden kaynaklı olarak davalıların davacı yana sigorta prim borcunun bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile bundan davalıların sorumlu olup olmadıkları noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, … numaralı İnşaat Bütün Riskler Poliçesi, 3 Nolu Zeyilname, banka kayıtları, Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü … Devlet Yolu Yapım İşi Dosyası, … Sigorta A.Ş.’nin … numaralı hasar dosyası, … … Şubesi’ne ait banka kayıtları, dekontlar, mail yazışmaları, bilirkişi incelemesi ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalılardan… (… İnşaat) delil olarak; Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü kayıtları, taraflara ait ticari defterler, icra takip dosyası ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalılardan … İnşaat Ticaret A.Ş. ise delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, tanık beyanı, yemin ve diğer hukuki delillere dayanmıştır.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelenmiştir. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı sigorta şirketi tarafından davalılar aleyhine 11/12/2017 tarihinde borcun sebebi olarak “…27/06/2012 tarihli … nolu … İnş San. Tic. Ltd. Şti. – … İş Ortaklığı İnşaat Bütün Riskler poliçe borcu…” gösterilmek suretiyle 26.468,75-TL. asıl alacak, 197,97-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.666,72-TL.’nin tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, Örnek 7 nolu ödeme emrinin borçlulardan … İnşaat Ticaret A.Ş.’ye 14/12/2017 tarihinde, diğer borçlu…’e ise 16/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların vekilleri aracılığıyla 18/12/2017 tarihinde sundukları dilekçe ile yasal süresi içinde takibe, borca, faize, faiz oranına ve tüm fer’ilerine itiraz ettikleri, borçluların itirazı üzerine takibin durduğu, huzurdaki davanın ise harca esas değer olarak 26.468,75-TL. gösterilmek suretiyle 09/11/2018 tarihinde ve 1 (bir) yıllık hak düşücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalılarca yetki itirazında bulunularak, İstanbul İcra Daireleri’nin ve dolayısıyla İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili olmadığı, İstanbul Anadolu İcra Daireleri’nin ve İstanbul Anadolu Mahkemeleri’nin yetkili olduğu ileri sürülmüş ise de; huzurdaki dava, sigorta poliçesi (zeyilname) primi bakiye alacağının tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde yönelik itirazın iptaline ilişkin olduğundan, 6100 sayılı HMK.’nun 10. ve 6098 sayılı TBK.’nun 89. maddeleri gereğince para borçları götürülecek borçlardan olup, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilebileceğinden ve davacı alacaklı sigorta şirketinin yerleşim yeri adresi de …/…’da bulunduğundan, dolayısıyla … İcra Daireleri ile … Mahkemeleri yetkili bulunduğundan, mahkememizce 09/10/2019 tarihli duruşmada davalıların yerinde görülmeyen yetki itirazının reddine karar verilerek işin esasına girilmiştir.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK.) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Bu kapsamda mahkememizce önce … … Şubesi’ne müzekkere yazılarak; davalılar adına yapıldığı bildirilen … nolu İnşaat Bütün Riskler Poliçesi ve buna ilişkin 3. nolu zeyilnameye ilişkin tüm evraklar ile ödemelerin yapıldığı bildirilen … nolu hesaptan … Sigorta Poliçesi’ne ilişkin ödemelerinin gönderilmesi istenmiştir. Ancak anılan banka şubesinin kapanması üzerine bu kerre … … Şubesi’nin hesaplarının aktarıldığı şube olan … … Şubesi’ne müzekkere yazılarak; bankalarının … Şubesi tarafından davalılar adına yapıldığı bildirilen … nolu İnşaat Bütün Riskler Poliçesi ve 3. nolu zayilnameye ilişkin evraklar ile ödemelerin yapıldığı bildirilen … nolu hesaptan … Sigorta Poliçesi ödemelerinin araştırılarak gönderilmesi istenmiştir.
Yine mahkememizce davalıların talebi üzerine Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü’ne 13/11/2018 tarihinde müzekkere yazılarak; dosya davalılarının yüklendiği bildirilen … Devlet Yolu Yapım İşi dosyasında … nolu İnşaat Bütün Riskler Poliçesi ve özellikle 16/05/2012 – 31/12/2012 tarihleri arasında yapıldığı bildirilen 3. nolu zayilnamenin olup olmadığının araştırılarak bir örneğinin mahkememize gönderilmesi istenmiştir. Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü tarafından müzekkereye verilen 23/11/2018 tarihli cevapta; … Devlet Yolu Yapım İşi dosyasında 16/05/2012 – 31/12/2012 tarihlerini kapsayan 3 nolu zeyilnamenin idarelerinde bulunmadığı belirtilerek, cevabi yazı ekinde … sayılı … Sigorta Anonim Şirketi İnşaat Bütün Riskler Poliçesi ile 29/06/2012 – 31/12/2013 tarihlerine ait … A.Ş. tarafından düzenlenmiş … Sigorta Poliçesi gönderilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan ve başkaca bir eksik husus kalmadığı anlaşıldıktan sonra mahkememizce 15/03/2021 tarihli ara karar ile; iddia, savunma, toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek dosya 22/03/2021 tarihinde biri sigorta muhasebesi konusunda, diğeri ise sigortacılık alanında uzman bilirkişilerden oluşan 2 (iki) kişilik bilirkişi kuruluna tevdi edilerek rapor düzenlenmeleri istenmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 21/05/2021 tarihli raporda özetle; dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenip değerlendirilmesinde davalılardan … İnşaat tarafından davacı sigorta şirketine poliçenin yenilenmesi ile ilgili olarak yazı yazdığı, davalı tarafça davacı sigorta şirketi tarafından düzenlenen … / 3 numaralı zeylin pahalı olduğu için kabul edilmediği, yerine daha ucuz bir poliçe yaptırıldığı beyan edilmesine rağmen dosya içerisinde bulunan … A.Ş. tarafından düzenlenen P-… nolu … Sigorta Poliçesi’nin çok daha pahalı olduğu, davacı sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan alacağını tahsil etmek için birden fazla alternatifi olmasına rağmen bunların hiç birisine başvurmadığı, davacı sigorta şirketinin poliçesini düzenleyen ve adına prim tahsil yetkisi bulunan … Bankası … Şubesi (kapatılan … Şubesi) nezdindeki müşteri hesabından, hesabında bakiye bulunmasa dahi kredili mevduat hesabından ve/veya kredi kartından müşterinin onayı dahi olmaksızın çekim yapabileceğine dair talimatı olmasına rağmen tahsil edilmediği, poliçe piriminin peşinatının veya taksitlerinden birinin tahsil edilemediği taktirde davalıya uyarı yazısı yazmadığı ve poliçe iptal işlemini başlatmadığı, dolayısıyla davacı sigorta şirketinin yapılan işlemlerde hatalı olduğu kanaatine varıldığı, zamanaşımı konusunun ise hukuki değerlendirme gereken bir konu olduğu, bu nedenle taraflarınca bu konuda değerlendirme yapılmadığı, davaya konu ana poliçe ve ihtilaf konusu olan 3 numaralı zeyilnamenin dosyasına sunulduğu, poliçe zeylin onaylanmış poliçe olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporu dosya taraflarına tebliğ edilmiş, davacı sigorta şirketi vekili tarafından 08/06/2021 tarihli dilekçe ile itiraz edilerek, ek rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Davalılar ise vekilleri aracılığıyla ayrı ayrı dosyaya sundukları dilekçelerle bilirkişi kurulu raporuna karşı yazılı beyanda bulunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkememizce 23/06/2021 tarihli duruşmada davacı sigorta şirketi vekilinin kök rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilerek dosya ek rapor düzenlenmek üzere 25/06/2021 tarihinde bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenerek 17/08/2021 tarihinde mahkememize sunulan ek raporda ise özetle; tarafların beyan ve itirazlarının incelenmesinde süresinde kullanılmayan cayma, fesih veya prim farkı talep etme haklarının düşeceği, davalılardan … İnşaat firması tarafından Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde yol yapım işi ihalesi için davacı … Sigorta A.Ş. nezdinde … nolu 10.08.2011–16.05.2012 vadeli … sigorta poliçesi tanzim edildiği ve poliçe primlerinin ödendiği, bu konuda taraflar arasında herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, inşaat yapım işinin süresinde bitmediği ve davacı … Sigorta A.Ş. tarafından tanzim edilen mevcut … nolu ana poliçenin vadesi bittiği için sigorta süresinin uzatılması amacıyla davalılar tarafından davacı sigorta şirketinden talepte bulunulduğu, uygulamada vadesi geçen işler için rutin bir talep olan ve hasarsızlık yazısı denilen evrakın davacı sigorta şirketince talep edildiği, bu sürede hasar olmadığına ilişkin yazının da davalılar tarafından davacı sigorta şirketine gönderildiği, sektör uygulamasında bu gibi taleplerin tek başına poliçenin onaylandığı anlamına gelmeyeceği, fiyat teklifi almak için de sigorta şirketlerince istenen belgelerin verilmesinin mümkün olduğu, 3 nolu zeyilname incelendiğinde ana poliçenin 16.05.2012 tarihinde sona erdiği ve 3 nolu vade uzatma zeylinin 16.05.2012 ile 31.12.2012 tarihleri arasındaki dönemi kapsadığı, 3. zeyilnamenin zeyil başlangıç tarihinden yaklaşık 41 gün sonra 27/06/2012 tarihinde tanzim edildiği, hasarsızlık yazı talebinin de bu 41 günlük süre içinde olası hasarların teminat dışı bırakılması amacıyla talep edildiğinin değerlendirildiği, davacı sigorta şirketi tarafından … nolu poliçe için 3 nolu zeyilnamenin 31.762,50-TL. bedel ile 27.06.2012 tarihinde tanzim edildiği, açıklama olarak ise “Sigorta ettiren bu sigorta sözleşmesinin tanzim tarihinden önce gerçekleşmiş hasarlardan sigortacının hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağı hususunu peşinen kabul ve taahhüt eder” şartının konulduğu, ancak prim ödeme ile ilgili olarak dosyada herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, davacı … Sigorta A.Ş. tarafından tanzim edilen … nolu poliçenin ilk sahifesinde yer alan özel şartlar açıklamasında; “…Sigorta ücretinin tamamı veya taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa ilk taksit (peşinat) poliçenin tesliminde ve kalan taksitlerde poliçede belirtilen tarihlerde nakden ödenir. Sigorta ücretinin tamamı veya taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa ilk taksit (peşinat ) ödenmemişse sigortacının sorumluluğu başlamaz…” şartının bulunduğu, bu şart gereği davacı sigorta şirketinin ana poliçeden kaynaklı prim alacağının olmadığı ve poliçeden sorumlu olduğu, ancak davaya konu edilen 3 nolu vade uzatma zeyili ile ilgili olarak ise davacı sigorta şirketinin 31.762,50-TL. tutarındaki primle önceki ana poliçenin bitiş tarihi olan 16.05.2012 – 31.12.2012 vadeli zeyilnameyi tanzim ettiği ve bu 3 nolu zeyilname ile ilgili poliçenin peşinatı ve prim ödemesi yapılmadığından davacı sigorta şirketinin bu zeyilname ile ilgili sorumluluğunun olmayacağı, ayrıca davalı sigortalının da poliçe vade bitiminden sonra ödeme yükümlülüğü olmayacağı, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından verilen cevapta; davacı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen 16/05/2012-31/12/2012 tarihlerini kapsayan 3 nolu zeyilnamenin idarelerinde bulunmadığının, ancak … sayılı … Sigorta A.Ş. poliçesinin ve 29/06/2012-31/12/2013 tarihlerine ait … A.Ş.’ye ait P-… nolu … Sigorta poliçesinin bulunduğunun bildirildiği, bu nedenle davacı tarafça dava ve takip konusu yapılan zeyilnamenin davalılarca yol yapım ihalesi için kullanılmadığının anlaşıldığı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu ek raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılardan… – … İnşaat vekili tarafından rapora karşı yazılı olarak beyanda bulunulmuş, diğer dosya taraflarınca rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Davacı sigorta şirketi vekili Av. …, 10/11/2021 tarihli duruşmadaki beyanında; ek rapora karşı dosyaya itiraz dilekçesi gönderdiklerini hatırladığını, ek raporu kabul etmediklerini, kök rapora yönelik itirazlarımızı aynen tekrar ettiklerini belirterek, dosyanın yeniden bilirkişi kuruluna tevdi edilmesini talep etmiştir. Ancak gerek fiziki olarak dosyanın incelenmesinde, gerekse UYAP üzerinden yapılan incelemede davacı tarafça ek rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
Dosyada alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporları mahkememizce incelenip denetlenmiş, raporların dosyada toplanan delillere, dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelere uygun olduğu, yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Eldeki dava; sigorta prim alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi, … nolu İnşaat Bütün Riskler Poliçesi’nin uzatılması amaçlı 3. zeyilnameye ilişkin poliçe prim bedelinin davalılarca ödenmediğini iddia ederek, alacak talebinde bulunmuş ve davalılar aleyhine ilamsız icra takibi başlatmıştır. Davalılar ise uyuşmazlık konusu 3 nolu sigorta zeyilnamesinin düzenlenmesi hususunda davacıdan bir taleplerinin olmadığını, konunun sadece teklif aşamasında kaldığını, davacı sigorta şirketince teklif edilen fiyatı yüksek bulduklarını, bu nedenle 3 nolu zeyilnamenin yapılmasını kabul etmediklerini, bu yönde bir olurlarının da olmadığını ve bu nedenle takipte talep edilen prim bedellerine ilişkin olarak herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını savunmuştur.
Taraflar arasında … nolu kök poliçedeki, 1. ve 2. zeyilnamelerdeki poliçe prim bedelinin davalılarca ödendiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, 3 nolu zeyilnamede tahakkuk ettirilen poliçe prim bedelinin ödenmemesinden kaynaklanmaktadır.
Davacı sigorta şirketi tarafından uyuşmazlık konusu 3. nolu zeyilnamenin sigorta ettiren tarafın imzasını taşıyan bir sureti veya bu zeyilnamenin düzenlenmesine yönelik bir talimat yazısı dosyaya sunulmamıştır. Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü tarafından mahkememize gönderilen müzekkere cevabında; davalıların yüklenicisi olduğu … Devlet Yolu Yapım İşi dosyası içinde davacı tarafça dava ve takip konusu yapılan 16/05/2012-31/12/2012 tarihlerini kapsayan 3 nolu zeyilnamenin bulunmadığı bildirilmiştir. Yazı ekinde 29/06/2012 – 31/12/2013 tarihlerini kapsayan ve dava dışı … A.Ş. tarafından düzenlenmiş olan … Sigorta Poliçesi’nin bir örneği mahkememize gönderilmiştir. Ayrıca … … Şubesi tarafından gönderilen belgeler içerisinde de dava ve takip konusu 3 no’lu zeyilname bulunmamaktadır.
Sigorta sözleşmesi, sigorta ettirenin ödeyeceği prim karşılığında, sigortacının, sözleşme süresi boyunca sigortalının gerçekleşecek riziko neticesinde uğrayacağı zararı gidermek üzere çeşitli teminatlar sunmayı üstlendiği sözleşmedir.
Sigorta akdi yapılıp poliçe düzenlendikten sonra, poliçe üzerinde gösterilen bilgi veya koşullarda değişiklik yapılmak istenmesi halinde asıl poliçeye ek olarak tanzim edilen ve sadece yapılan değişikleri gösteren belgeye zeyilname denir. Poliçeye ek teminat ekleme, mevcut teminatların bir bölümünü çıkarma, sigorta geçerlilik süresini uzatma ya da poliçe iptali gibi durumlarda düzenlenen zeyilnameler, türüne göre primli ya da primsiz olarak hazırlanabilmektedir.
Bilindiği üzere, sigorta akdi iki taraflı bir akit olup, sigorta işlemlerinin yapılabilmesi için 2 (iki) taraf gereklidir. Bir tarafta sigorta yaptırmak isteyen sigortalı, diğer tarafta ise sigorta şirketi bulunmaktadır. Sigorta poliçeleri 2 (iki) taraflı olarak düzenlenirler. Aynen 2 (iki) taraflı olarak düzenlenen sigorta poliçelerinde olduğu gibi zeyilnameler de 2 (iki) taraflı olarak düzenlenirler. Zeyilname düzenlenebilmesi için öncelikle sigortalı kişinin bilgi vermesi gerekir. Bu duruma çift taraflı onay da denir. 2 (iki) tarafın da duruma onay vermesi zeyilnamenin düzenlenmesindeki ilk şarttır. Bir başka ifade ile zeyilname düzenlenmesi söz konusu olduğunda, sigorta şirketi ve sigortalının karşılıklı onayları gerekir. Sigortacı, sigortalının bilgi ve onayı dışında tek yanlı olarak zeyilname düzenleyemez. Zeyilnamenin düzenlenmesi sırasında taraflardan birinin rızasının olmaması zeyilnameyi geçersiz kılar.
Öte yandan sigorta sözleşmesi karşılıklı taahhütleri havi bir sözleşme olduğundan, sigorta ettirenin prim ödeme borcu, sigortacının üstlenmiş bulunduğu sigorta himayesi sağlama borcunun karşılığıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1401. maddesine göre; sigortacının sigorta himayesi sunma edimi, sigortalının prim borcunu ödemesi karşılığında üstlenilen bir edimdir. Prim ise; sigorta ettirenin rizikoyu sigortacıya devretmesinin karşılığıdır. (Mustafa ÇEKER: 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanununa Göre Sigorta Hukuku, Adana 2011, sayfa:75) Prim ödeme borcu, sigorta sözleşmesinin ister yazılı ister sözlü olarak kurulması ile birlikte doğar.
TTK.’nun 1430. maddesi uyarınca sigorta ettiren, sözleşmeyle kararlaştırılan primi ödemekle yükümlüdür. Aksine sözleşme yoksa sigorta primi peşin ödenir. Prim sadece para olarak ödenebilir ve prim borcunun peşin olarak tahsili esastır. TTK.’nun 1434/2 hükmü uyarınca ise ilk taksidi veya tamamı bir defada ödenmesi gereken prim, zamanında ödenmemişse, sigortacı, ödeme yapılmadığı sürece, sözleşmeden üç ay içinde cayabilir. Anılan hükme göre sigortacının üç ay içinde dava açmayarak sessiz kalması halinde sözleşme ortadan kalkmaktadır.
Diğer taraftan İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesine göre itirazın iptali davasında davalı borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için; davanın kısmen veya tamamen reddedilmiş olması, alacaklının icra takibine geçme ve itirazın iptali davası açmasında kötü niyetli ve haksız olduğunun davalı tarafça ispatlanmış olması gerekir. Bir başka ifade ile davacının icra takibinde haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapıldığının ispatı da şarttır.
Tüm bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı sigorta şirketi tarafından takip ve dava konusu yapılan 3 nolu zeyilnamenin davalılarca onaylanmış ve/veya imzalanmış aslı veya sureti dosyaya ibraz edilmemiştir. Davalıların dava konusu 3 nolu zeyilnamenin düzenlenmesine yönelik açık bir onayları da dosyada bulunmamaktadır. Davacı sigortacı, davalı sigortalıların bilgi ve onayı dışında tek taraflı olarak zeyilname düzenleyemeyeceğinden ve dosya kapsamına göre davalıların teklif sunma aşamasında kaldığı anlaşılan iradeleri dışında herhangi bir kabulleri de olmadığından, ayrıca davalılarca 29/06/2012 – 31/12/2013 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak bir başka sigorta şirketi (… A.Ş.) ile karşılıklı anlaşma sağlanarak düzenlenmiş başka bir … Sigorta Poliçesi bulunduğundan ve ticari hayatın seyri içinde basiretli bir tacirin yüklendiği iş ve işin riski için gereksiz yere birden fazla poliçe düzenleterek prim ödemek durumunda kalmak istemeyeceği hususu dikkate alındığında ve aynı riskin aynı dönemleri kapsar şekilde iki ayrı sigorta şirketinden sigorta ettirilmesi de hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, eldeki itirazın iptali davasında ispat yükü davalılardan prim alacağı olduğunu iddia eden davacı sigortacıya, bir başka ifade ile başlatılan takibin ve vaki itirazların niteliği gereği takipte talep edilen alacağın varlığını ve miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğundan, dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna göre davalıların dava ve takip konusu yapılan 3. zeyilnameden dolayı davacı sigorta şirketine herhangi bir prim borçlarının bulunmadığı, davacı sigorta şirketinin davalılardan prim alacağı olduğunu hukuka uygun ve somut delillerle ispatlayamadığı, sonuç olarak takip konusu alacağın varlığının ve miktarının davacı şirket tarafından somut delillerle ispatlanamadığı anlaşılmakla, ayrıca davacı sigorta şirketinin takip başlatmakta kötü niyetli olduğunun da davalılarca ispatlanamamış olması karşısında, davacı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmeksizin davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Şartları oluşmadığından davalıların kötü niyet tazminatına yönelik taleplerinin ayrı ayrı reddine,
3-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 318,70-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 259,40-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalılar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır