Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1024 E. 2020/926 K. 21.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1024 Esas
KARAR NO:2020/926

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :05/11/2018
KARAR TARİHİ:21/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …Ş. ile müvekkilleri arasında …. Noterliği’nde 28/08/2013 tarihinde … yevmiye numaralı ve … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi (FKS) akdedildiğini, davalı şirket tarafından anılan FKS ile fatura bedeli 320.000,00-EURO olan 2013 model … marka teknenin aksesuarları ve ekipmanları ile birlikte müvekkillerine kiralandığını, sözleşmede ödeme koşulunun EURO üzerinden kararlaştırıldığını, döviz kurlarında son dönemde meydana gelen artışlar sebebiyle müvekkillerinin kira bedellerini ödemekte güçlük yaşadığını, kiralama konusu tekneyi satın almaya talip muhtemel alıcılar tarafından yapılan araştırmada, teknedeki … numarası ile teknenin kaydındaki … numarası arasında fark olduğunun anlaşıldığını, yaptıkları araştırmada finansal kiralama konusu teknenin 28/08/2012 yılında yine … Ltd şirketi tarafından … adı ile davalı …Ş.’ye … tescil numarası ve … … numarası ile … tipi olarak 270.000,00-EURO bedelle faturalandırıldığını, teknenin davalı şirketçe … ismi ile tescillenerek başka bir finansal kiralamaya konu yapıldığını, daha sonra … isimli tekne sahibinin tekneyi davalı şirkete iade etmesi ve FKS’yi feshetmesi sebebiyle davalı şirket tarafından dava konusu teknenin sahte kayıtlarla sanki 2013 model ve hiç kullanılmamış gibi 320.000,00-EURO’ya finansal kiralama yolu ile müvekkillerine kiralandığını, aslına dava konusu teknenin 2013 model değil, 2012 model olduğunu, buna göre 6361 sayılı yasanın ilgili hükümlerine göre mevcut haliyle sözleşme konusu teknenin hukuken müvekkillerine teslim edilmiş dahi sayılamayacağını, davalı şirket tarafından açıkça resmi evrakta sahtecilik suçunun işlendiğini, bu hususlarla ilgili olarak davalı şirkete…. Noterliği kanalıyla 15/10/2018 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edildiğini, dava konusu ilişkide davalı şirketin borcunun parça borcu olduğunu ve davalının borcunu ifa etmediğini, eksik ya da hatalı ifanın ifa olmadığını, bu nedenle toplam 320.000,00-EURO bedelli sözleşmeden şimdiye kadar ödenen 260.000,00-EURO’nun faizi ile birlikte müvekkiline iadesinin ve uğradığı maddi ve manevi zararın tazmininin gerektiğini belirterek, bakiye 65.286,81-EURO’nun davalı tarafından müvekkillerinden tahsil edilmesinin engellenmesi ile teknenin iadesinin durdurulması bakımından öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama sonunda ise müvekkilleri tarafından davalı şirkete ödenen toplam 260.000,00-EURO kira bedelinin iadesine, müvekkillerinin uğradığı maddi ve manevi zararlara karşılık olarak ise fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 30.000,00-TL. tazminatın ihtarname tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacılardan … Ltd.’nin yurt dışında Amerika Birleşik Devletleri’nde mukim bir şirket olması nedeniyle dava ikame edebilmesi için teminat yatırma zorunluluğu bulunduğunu, teminat gösterilmesi zorunluluğunun 6100 sayılı HMK.’nun 114/l-ğ hükmünde dava şartı olarak düzenlendiğini, bu hususun mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğini, Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında yabancı kişilerin teminattan muaf tutulmalarına ilişkin bir ikili anlaşma veya fiili mütekabiliyet bulunmadığını, davacı tarafça yabancılık teminatı yatırılmaması halinde davanın reddedilmesi gerektiğini, davacıların dava dilekçesinde ödemiş oldukları 260.000-Euro kira bedelinin iadesini ve uğradıkları maddi ve manevi zararlarını talep ettiklerini, buna karşın harca esas müddeabihi 30.000-TL. Olarak göstermek suretiyle kısmi dava ikame ettiklerini, davacı tarafın kısmi dava ikame etmeye ilişkin olarak herhangi bir hukuki yararının bulunmadığını, yalnızca yargılama giderlerinden tasarruf edilmesini temin amacıyla kısmi dava açılmasının mümkün olmadığını, dosyada davacılardan …’in aktif husumet ehliyeti bulunduğuna dair herhangi bir delil olmadığını, bu nedenle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili davalı şirketin sözleşmeden ve kanundan doğan sorumluluklarını yerine getirdiğini, dava konusu teknenin davacılardan …’in talebi ve seçimi sonucunda belirlendiğini ve davalı müvekkili şirketin söz konusu teknenin mülkiyetini devraldığını, sözleşmenin ek olan “Beyanname” başlıklı belgede davacı şirketin “… finansal kiralama sözleşmelerine konu makine ve ekipman seçimi ve siparişinin tarafımızdan yapıldığını…” demek suretiyle sözleşmeye konu teknenin kendisi tarafından seçildiğini ikrar ettiğini, FKS.’ne konu tekne bizzat kiracı tarafından seçilerek sözleşmeye konu edildiğinden, dava dilekçesi ile iddia olunan hata veya eksikliklerden davalı müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, müvekkili şirket tarafından teknenin teslim alınması hususunda davacı kiracı …’in usulüne uygun olarak yetkilendirildiğini, dava konusu teknenin davacıladan … tarafından teslim alındığını, bu hususun dosyadaki “Tesellüm ve Kabul Belgesi” ile de sabit olduğunu, söz konusu belgede davacılardan … tarafından sözleşme konusu teknenin “hasarsız, eksiksiz ve çalışır durumda ve sözleşmede öngörülen niteliklere uygun olarak” teslim alındığının ikrar edildiğini, durum böyleyken davacı tarafça FKS tarihinin üzerinden 5 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra iddia olunan bu hususların hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, FKS’ye konu teknenin kiracı … tarafından eksiksiz ve sözleşmede öngörülen niteliklere uygun olarak satıcıdan teslim alındığının sabit olduğunu, teknenin ve tekneye ilişkin belgelerin kontrolüne ilişkin tüm sorumluluğun da davacılardan …’in üzerinde olduğunu, taraflar arasındaki Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin davacılar tarafından tekneye ilişkin kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle müvekkili davalı şirket tarafından feshedildiğini, kaldı ki müvekkili şirketin Finansal Kiralama Kanunu’nun 25. maddesi kapsamında hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, davacılardan … firmasının “…Kiracı, geminin teslim edilmesi ile ilgili tüm sorumluluklardan kiralayanı ibra etmiştir.” demek suretiyle müvekkili şirketi ibra ettiğini, yalnızca bu hüküm uyarınca dahi davacılardan …’in müvekkili şirketten herhangi bir talepte bulunma hakkının mevcut olmadığını, davacıların ödenmeyen kira bedellerinden sorumlu olduklarını, davacı tarafın işbu davayı ikame ederek iyi niyete ve dürüstlük kuralına açıkça aykırı hareket ettiklerini belirterek ve dilekçede açıklanan diğer nedenlerle davanın reddine, tüm yargılama giderlerinin ise davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesi nedeniyle davacı kiracının davalı … kiralayana ödemiş olduğu toplam 260.000,00-EURO kira bedelinin iadesi ile FKS nedeniyle davacıların uğradığını iddia ettikleri maddi ve manevi zararlarının tazminine yönelik olarak açılmış alacak davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; …. Noterliği’nde 28/08/2013 tarihinde … yevmiye numara ile akdedilen … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi, … isimli tekneye ait kayıtlar, tekneye ait evvelki kayıtlar, noter tespit tutanağı, ihtarnameler ve cevabi ihtarnameler, taraflar arasındaki yazışmalar, keşif, bilirkişi incelemesi ve diğer yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; taraflar arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesi, davacılardan …’in tarafından tanzim edilen Beyanname başlıklı belge, 04 Eylül 2013 tarihli Transfer Bildirim Formu, 30 Eylül 2013 tarihli Delaware Sicil Belgesi,Tesellüm ve Kabul Belgesi, Kiracı Avans Taahhütnamesi, muhtelif bilimsel görüşler ve yayınlar, Yargıtay kararları, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ve diğer yasal delillere dayanmıştır.
Mahkememizce 08/05/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında ve daha sonra 22/10/2019 tarihli duruşmada davacılar vekiline dava dilekçesinde talep ettikleri alacak miktarını, talep ettikleri zararının neden kaynaklandığını, davacılardan … yönünden taleplerinin hangi hukuki nedene dayandığını açıklaması. dava dilekçesinde yer alan davalı şirketten alacaklı oldukları tutara dair açıklamada bulunması, dilekçesinde harca esas değer olarak belirttiği miktar ile talep arasındaki farklılığın nedenini bildirmesi, sonuç olarak davadaki taleplerini tam olarak açıklaması için süre verilmiştir. Davacılar vekili, 06/11/2019 tarihinde UYAP üzerinden mahkememize sunduğu 05/11/2019 tarihli beyan dilekçesinde özetle; davadaki taleplerinin müvekkilleri tarafından davalı şirkete ödenmiş olan toplam 260.000,00-EURO kira bedeli ile müvekkillerinin uğradığı ancak şimdilik tespit edemedikleri zararları için şimdilik 30.000,00-TL. tazminat talep ettiklerini, sonuç olarak huzurdaki davada 260.000,00-EURO’nun müvekkllerine iadesine, ayrıca müvekkillerinin uğradığı maddi ve manevi zararlar nedeniyle şimdilik 30.000,00-TL. tazminatın davalıdan tazmini ve tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir. Davacılar vekili bu beyanını 04/03/2020 tarihli duruşmada da imzalı olarak tekrar etmiştir.
Bunun üzerine mahkememizce davacılar vekilinin de katıldığı 04/03/2020 tarihli duruşmada davacılar vekiline; dava konusu yaptıkları 260.000,00-EURO’nun dava tarihindeki kurdan hesaplanan Türk Lirası karşılığı üzerinden eksik harcı ikmal etmesi için HMK.’nun 120. ve Harçlar Kanunu’nun 30. maddeleri uyarınca 2 haftalık kesin süre verilmiş, ayrıca Harçlar Kanunu’nun 30. ve 32. maddeleri gereğince verilen kesin süre içerisinde eksik harcı tamamlamadıkları takdirde dosyanın işlemden kaldırılacağı hususu ile 3 ay içerisinde davanın yenilenmemesi halinde HMK.’nun 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılacağı hususları usulünce ihtar edilmiştir.
Mahkememizce yapılan ihtarata ve 2 (iki) kez süre verilmesine karşın davacılar vekilince dava konusu yaptıkları miktara göre yatırılması gereken eksik harcın ikmal edilmediği anlaşılmıştır. Davacılar vekili 09/09/2020 tarihli duruşmada; pandemi nedeniyle elde olmayan sebeplerle harcı yatıramadıklarını, mahkemece verilen süreleri aştıklarını kabul ettiklerini, ancak pandeminin halen devam ettiğini, bu nedenle kendilerine yeniden süre verilmesini talep etmiştir. Aynı duruşmada davalı şirket vekili ise; davacı tarafa verilen sürenin pandemi öncesinde verilmiş bir süre olduğunu, sürenin verildiği tarihin 04/03/2020 tarihi olduğunu, mahkemece verilen 2 (iki) haftalık kesin sürenin dolduğu tarihin 18/03/2020 tarihi olduğunu, kaldı ki pandemi nedeniyle uzatılan sürelerin dahi 30/06/2020 tarihinde sona erdiğini, yasa gereği uzatılan sürede dahi davacıların eksik harcı ikmal etmediklerini belirterek öncelikle davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise verilen kesin süre içerisinde yatırılmayan harç nedeniyle davanın işlemden kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce 09/09/2020 tarihli duruşmada; eksik harcın verilen kesin sürede davacı tarafça yatırmadığı saptanmış, Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi dikkate alınarak müteakip muamelelere devam olunmayacağından, HMK.’nun 150. maddesi gereğince dosyanın süresi içerisinde harç yatırılmak suretiyle yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Ayrıca duruşmada hazır bulunan davacılar vekiline 3 (üç) aylık yasal süre içerisinde eksik harcı ikmal etmedikleri tektirde huzurdaki davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği de ihtar edilmiştir. Yine aynı duruşmada mahkememizce; belirtilen yasal süre içerisinde eksik harcın ikmali halinde yeni duruşma günü verileceği ve taraflara tebliğ edileceği hususu da karara bağlanmıştır.
Bilindiği üzere, harca tabi davalarda, başvurma harcı ile nisbi karar ve ilam harcının 1/4’ü (dörtte biri) peşin olarak alınır. Somut olayda yargılama sırasında tespit edildiği üzere; davacılar tarafından dava dilekçesinde talep edilen ve dava konusu yapılan 260.000,00-EURO yönünden Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi uyarınca alınması gereken nispi peşin harcın dava açılırken davacı tarafça ödenmediği anlaşılmıştır.
Harçlar Kanunu’nun 30. maddesine göre; “Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz.” Buna göre dava açılırken harcın eksik alınmış olması halinde, mahkemece davaya devam olunabilmesi için yatırılması gereken peşin nispi harcın Harçlar Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca tamamlatılması yoluna gidilir ve davacı tarafa eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet mahkemece verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve HMK.’nun 150. maddesi uyarınca süresinde harç tamamlanarak dava yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Özetle; mahkemece verilen kesin süre içerisinde eksik harcın ikmal edilmemesinin hukuki sonucu; 6100 sayılı HMK.’nun 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermektir.
HMK’nun 150/5 maddesinde; “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Somut davada; HMK.’nun yukarıda belirtilen 150/5. maddesi hükmü dikkate alınarak eksik harcın davacı tarafa verilen kesin süreye ve ihtara rağmen ikmal edilmediği, bunun üzerine 09/09/2020 tarihli duruşmada dosyanın mahkememizce işlemden kaldırıldığı, işlemden kaldırıldıktan sonra dahi eksik harcın davacı tarafça ikmal edilmediği, böylece 3 aylık sürenin de dolmuş olduğu anlaşıldığından, HMK.’nun 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan dava süresinde yenilenmediğinden HMK.’nun 150/5 maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 512,33-TL harçtan düşümü ile kalan 457,93-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 28,70-TL ( 23,50-TL tebligat+ posta, 5,20-TL vekalet harcı) yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ile karar verildi. 21/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır