Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1022 E. 2018/1184 K. 14.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1022 Esas
KARAR NO : 2018/1184
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 03/11/2018
KARAR TARİHİ: 14/12/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında, davalnıın arsasını değerlendirmek istemi nedeniyle 20/03/2014 tarihinde …Noterliğinin … yevmiye nolu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme imzalındıktan sonra inşata başlanması için tapuya gidildiğinde arza üzerinde tedbir kararı olduğunun görülmüş olduğunu, bu hususta müvekkiline hiç bir bilgi verilmediğini, tedbir kararı olduğu için arsanın devrinin mümkün olmadığı ve belediyeden de inşaat izni alınamamış olduğunu, bir süre sonra tedbir kararının kaldırıldığını ve ” davalıdır” şerhi konulmuş olduğunu, bunun üzerine inşaata başlama zorunluluğu olduğundan ( davalıdır şerhinin inşaata başlamaya hukuken bir engel teşkil etmemesinden ötürü inşaata geç başlanması halinde ise sözleşme gereği müvekkili hakkında sorumluluk ortaya çıkacak idi ) dolayı inşaat başvurusının yapılmış ve 17/10/2016 tarihinde tamamlanmış ve satışa hazır halde bulunan dairelerin üzerinde 10/08/2018 tarihine yani şerhin konulduğu davanın tarafları uzlaşana kadar ‘davalıdır şerhi’ kalmış, bu şerh nedeniyle müvekkilinin, taşınmazlar üzerinde tam olarak mülkiyet hakkını kullanamamış olduğunu, müvekkiliin konu üzerine davalı ile inşaatlar tamamlandıktan sonra yaptığı şifahen görüşmelerde, davalı, söz konusu davanın kendisi ile ilgili olmadığını, haklı olduğunu, sorunun en kısa zamanda çözüleceğini ve uğradığı zararı tazmin edeceğini belirtmiştir. Ayrıca şerhin ve tedbirin konulduğu İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi … E. Sayılı dosyasında davalı’nın sunmuş olduğu beyanlarda da Müvekkil’in mağdur olduğu, zararlarının oluştuğu gerekçesiyle şerhin kaldırılması defalarca talep ve beyan edilmiş, davalı söz konusu davada sunduğu beyanlarda da müvekkilinin haksız yere zarara uğradığını ikrar etmiştir. Müvekkilinin daireleri satamadığını ve itibar kaybı yaşadığını belirterek, müvekkilinin zarara uğradığının tespiti ile müşterileri tarafından güvensiz addedilerek markasının uğradığı prestij kaybının tazmini içni 50.000,00 TL, daireleri rayiç bedelinin çık altında satmak zorunda kalması sebebiyle uğradığı zarar tazmini için 1.000,00 TL nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle mahkememizin yetki ve görev itirazında bulunmuş, yetkili/görevli mahkemenin B.Çekmece Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının esas ilişkin bir çok hususu gizleyerek ve çarpıtarak beyanda bulunduğunu, her hangi bir nedenle 3 ay içerisinde ruhsat alınamaz ise rasa sahibinin sorumlu tutulamayacağını, tedbirin müvekkilimce bilindiği ve bunun davacıdan saklandığı iddia edilmiş ve bu hususun tamamen gerçeğe aykırı olduğunu, taşınmazın satışına ilişkin tedbir kararının davacının inşaat ruhsatı almasında hukuki bir engel olmadığını, böyle bir engel olmuş olsaydı davacı tarafın inşaat ruhsatını da alamayacağını, davacının inşaat ruhsatı aldığı tarih ve ihtiyati tedbirin kalktığı tarihler inclendiğinde haklılıklarının ortaya çıkacağını belirterek, yetki itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Açılan davada, HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartlarından olması gözetilerek HMK 138 maddesi de dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerektiği yine HMK 115/1 maddesi gereğince de dava şartlarının yargılamanın her safhasında mahkeme hakimliğince resen dikkate alınması gerektiği hususu ile HMK 1 maddesi gereğince görev hususunun kanunla düzenlenen kamu düzenine ilişkin olması hususları hep birlikte değerlendirilmiş ve öncelikle bu yönde karar vermek gerekmiştir.
Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işleri, 6102 sayılı yasanın 4. maddesinde, 5. maddesinde de ticari davalar çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemelere ilişkin düzenleme yapılmış olup, buna göre mahkememizin görev alanı belirlenirken bu yasa hükümlerinin ve yine HMK 1. maddesinin dikkate alınması gerekecektir.
Dava konusu yönünden yapılan incelemede, davanın 6102 sayılı yasanın 4/1 -a,b,c,d,e ve f bentlerinde sayılan mutlak ticari dava niteliğinde dava türü de olmadığından mahkememizin bu davaya bakmaya görevli olmadığı anlaşılmıştır. Görevli mahkeme HMK 1. , 2. maddesi genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna kanaat getirilmiştir.
Görev dava HMK 114/1-c maddesi uyarınca dava şartlarından olduğu ve açılan bu dava yönünden görev dava şartının bulunmadığı bu nedenle de HMK 115/2 maddesi gereğince davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Aynı şekilde taşınmazın bulunduğu yer ”…’ olduğundan yetkili mahkeme ise kesin yetki kuralları çerçevesinde Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemeleri’dir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliğine ve yetkisizliğine,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin BÜYÜKÇEKMECE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak karar verildi.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.