Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1011 E. 2021/628 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1011 Esas
KARAR NO:2021/628

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/10/2018
KARAR TARİHİ :08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asil … dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra dosyasında kendisine herhangi bir tebligat yapılmadığını, kendisinin bu durumu e-devletten öğrendiğini, takibe konu edilen senetlerle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, senetlerdeki imzaların kesinlikle kendisine ait olmadığını, bu nedenle davalı alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, senetlerin arkasına ismini yazıp sahte imza atarak kendisine icra takibi yapan ve oturduğu adresi bilmesine rağmen oturmadığı memleketine tebligat göndermek suretiyle takibi kesinleştiren davalı … hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunacağını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında takibe konulan senetlerle ilgili olarak davalı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığının tespiti ile hakkında yapılan takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi, tensip zaptı ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icra takibine konu edilen 2 (iki) adet bonodan dolayı davacının davalı yana borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ve diğer yasal delillere dayanmıştır. Davalı herhangi bir delil sunmamıştır.
Davalı vekili tarafından yargılama devam ederken dosyaya sunulan 19/11/2019 tarihli beyan dilekçesinde; davacı ile müvekkili …’ın huzurdaki menfi tespit davası yönünden 29/05/2019 tarihinde karşılıklı olarak sulh olduklarını, dilekçesi ekinde bulunan anlaşma belgesine göre müvekkilinin davaya konu icra takip dosyasındaki alacağından davacı yönünden vazgeçtiğini, buna karşılık davacının ise huzurdaki davadan feragat ettiğini belirterek, konusu kalmayan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı asil …, 08/09/2021 tarihli duruşmadaki beyanında; davalı vekilinin dosyaya sunduğu 29/05/2019 tarihli “Anlaşma Belgesi” başlıklı protokolde bulunan imzanın kendisine ait olduğunu, davalı karşı tarafın kendisine icra takip dosyasında herhangi bir borcu kalmadığını beyan etmesi üzerine bu belgeyi imzaladığını belirterek huzurdaki davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili Av. … ise aynı duruşmadaki beyanında özetle; davacının beyanlarının doğru olduğunu, zaten daha önce bu hususta dosyaya beyanda bulunduklarını, 29/05/2019 tarihli Anlaşma Belgesi başlıklı protokolü müvekkilinin imzaladığını, böylece tarafların karşılıklı olarak anlaştıklarını, zaten ilgili protokolden de anlaşılacağı üzere dosya davacısı dışında bulunan takip borçluları yönünden takibe devam edileceğini, ancak dosya davacısı … yönünden herhangi bir icra takip işlemi yapılmayacağını, bu konudaki taahhütlerinin açık olduğunu, davacının bu konuda herhangi bir kaygı duymasına gerek bulunmadığını, davacının feragat beyanını kabul ettiklerini, davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin de olmadığını bildirmiştir.
Davadan feragat, davayı sona erdiren tek taraflı bir işlem olup karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. 6100 sayılı HMK.’nun 307. maddesindeki düzenleme uyarınca feragat; davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Somut olayda; davacı asil 08/09/2021 tarihli duruşmada huzurdaki davadan feragat ettiğini açıkça bildirmiş olduğundan, davalı vekili ise davacının davadan feragatini kabul ettiklerini, davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını net bir şekilde beyan ettiğinden, davalı taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmeksizin HMK.’nun 307. maddesi gereğince aşağıda gibi davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Talep edilmediğinden davalı taraf lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 192,13-TL. karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 39,53-TL. harcın mahsubu ile kalan 152,60-TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır