Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1000 E. 2019/178 K. 04.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1000 Esas
KARAR NO : 2019/178
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 06/02/2015
KARAR TARİHİ: 04/03/2019
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas …karar 22/01/2016 tarihli görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen, yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı elektrik firması ile yapmış olduğu sözleşmeler uyarınca kullandığı elektrik enerjisine ilişkin olarak kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, parekende satış hizmeti bedeli iletim sistemi kullanım bedeli, enerji fonu, dağıtım bedeli veya başka bir ad altında faturalara yansıtılan sözleşmelere ve kanuna aykırı olarak bugüne kadar tahsil edilen bedellerin tamamının tespiti ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi ile davalıdan tahsil edilerek müvekkili şirkete ödenmesini, iş bu dava tarihinden sonra müvekkili şirketten haksız ve hukuka aykırı suretle tahsil edilmeye devam edilmesi riski bulunan kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, parekende satış hizmeti bedeli iletim sistemi kullanım bedeli, enerji fonu, dağıtım bedeli veya başka bir ad altında faturalara yansıtılacak bedellerin ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde;sözleşmede ihtilafların olması halinde yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olacağını, davacının belirsiz b ir alacak iddiası söz konusu olmadığından HMK 107 maddesine göre belirsiz alacak davası açamayacağını, dava dilekçesindeki taleplerin ve iddiaların açık, anlaşılır olmadığından davacıya açıklatılması gerektiğini, davanın EPDK’Ya ihbarını, hak düşürücü ve zmaanaşımı süresinin geçtiğini, lisans sahibi müvekkilinin EPDK’nın kararlarına göre hareket ettiğini, kurul kararlarının iptali ile idari yargı merciilerinin ilgilendiğini, davacının serbest iradesiyle imazaladığı sözleşmeye uygun şekilde tahakkuk ettirilen bedellerin iade edilmesini talep edebilmesinin mümkün olmadığını, dava dilekçesinde fazla ödendiği iddia edilen bedellerin EPDK’nın kararı ile belirlendiğini, davacının akdi ilişkinin başladığı tarihten itibaren müvekkili tarafından tanzim edilen faturalara sözleşmeye uygun olduğu için hiçbir itirazda bulunmadığını, faturaların kesinleştiğini, davacının kesinleşen faturalara karşı yasal sürelerin geçmesinden sonra bu aşamada iler sürdüğü itirazların dinlenmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının sözkeşmeye hukuka aykırı haskzı talepleri nedeniyle müvekkilinin sorumluluğu olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla istirdat talebinde bulunan davacı ödeme yaptığını ispat etmesi gerektiğini, sözleşmedeki yetki şartı gereğince yetki itirazlarının kabulünü, davacının HMK 107. maddesine aykırı şekilde belirsiz alacak davası açmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, elektrik abonesinden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri ve emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle dava konusuz kalmış olmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf davanın açıldığı anda ki mevzuata ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Yani davaya konu bedelleri tahsil eden davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle ve emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı da dikkate alınarak davacı yararına maktu vekalet ücreti taktir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatına varılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
-Alınması gerekli 44,40 -TL karar ve ilam harcından 170,78-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
-Davacı tarafça yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 0,60 TL dosya masrafı 6,50 TL vekalet pulu ve 1.599,80 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.655,40 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı tarafın yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan Yargıtay …Hukuk Dairesi’ nin… E. …K. Sayılı kararı da dikkate alınarak 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.