Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1 E. 2021/772 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1 Esas
KARAR NO :2021/772

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:02/01/2018
KARAR TARİHİ:25/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …, davacı müvekkillerinden alacaklı olduğundan bahisle …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile müvekkilleri aleyhine icra takibine başlamış olup, takip dayanağı bonolardan dolayı davacı müvekkillerden alacaklı olmadığım,. Şöyle ki;Davacı müvekkiller ile davalı … arasında 20.04.2015 tarihinde … sözleşme numaralı fınansal kiralama sözleşmesi imzalandığını,Sözleşme süresince davacı müvekkiller tarafından finansal kiralamaya konu malın kira bedelleri ödendiğini,davacı müvekkillerinin iyiniyetli olarak 6361 sayılı kanunun madde 30/f. Iı’ye göre, “kiracının tasfiye sürecine girmesi veya tasfiyeye girmeksizin finansal kiralama konusu malın tahsis edildiği işletmesini tasfiye etmesi hâlinde kiracının talebi üzerine sözleşmede aksine hüküm yoksa sözleşme, süresinden önce feshedilebilir.” hükmü uyarınca sözleşmeyi feshederek sözleşme konusu malı kiralayana teslim ettiklerini, Davacı müvekkiller malı teslim etmiş olmalarına karşın dava konusu bonolardan dolayı davacı müvekkiller aleyhine davalı tarafından kötü niyetli olarak icra takibine geçildiğini,davacı müvekkilleri kira konusu malın tahsis edildiği işletmelerini tasfiye ederek kapattığını, kan undan doğan haklarını kullanarak da sözleşmeyi feshetmiş ve kiralamaya konu malı kiraya verene teslim etmişlerdir. 6361 sayılı kanunun sözleşmenin sona ermesinin sonuçlarını düzenleyen 33. Maddesi uyarınca “sözleşmenin kiralayan tarafından feshi ile 30 uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca kiracı tarafından feshi hâllerinde, kiracı malı iade ile yükümlüdür, iade edilen malın üçüncü kişilere satılması hâlinde sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça satış bedelinin, vadesi gelmemiş fınansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararı toplamından düşük olması durumunda aradaki fark kiracı tarafından kiralayana ödenir. Sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça iade edilen malın satış bedelinin, vadesi gelmemiş fınansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararı toplamından yüksek olması durumunda aradaki fark kiralayan tarafından kiracıya ödenir, iade alınan malın üçüncü kişilere fınansal kiralama yöntemiyle kiralanması hâlinde de aynı esaslar uygulanır.” hükmü uyarınca davacı müvekkillerin dava konusu bonolardan dolayı davalıya herhangi bir borçlarının olmadığı açıktır. İade edilen maldan dolayı herhangi bir zararının olup olmadığı yargılamayı gerektirdiği halde, davacı kira bedellerine ilişkin elinde bulunan bedelsiz bonoları kötü niyetli olarak icra takibine koyduğunu, açıklanan bu nedenlerle; davacı müvekkilin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetli davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı kiracı şirket aleyhinde T.C. …. İcra Müdürlüğü’nün … e. Sayılı dosyasından yürütülen takip, davacı şirketin müvekkil şirket ile aralarında imzaladıkları finansal kiralama sözleşmesini tek taraflı olarak feshinden dolayı muaccel hale gelen kira bedelleri ile sözleşmeden doğan diğer borçlarına istinaden 16.03.2017 tarihinde 142.525,46- tl üzerinden açıldığını, takip tarihinden sonra 20.04.2017 tarihinde iade edilen finansal kiralama konusu ekipmanların KDV hariç 101,694,92-TL bedel karşılığında satıldığını Müvekkili şirket kayıtlarından da anlaşılacağı üzere, satış sonrasında 6361 sayılı ffik’nun 33. Maddesi uyarınca söz konusu satış bedeli kiracı davacı şirketin muaccel hale gelen kira bedellerinden dolay ısı ile anapara borcundan düşül düğünü, Ay rica işbu davanın ikame edilmesi neticesinde bu husus ilgili takip dosyasına da bildirildiğini, Tüm bu hususlara ilişkin detaylı açıklama davanın esası yönünden yapmış oldukları aşağıdaki açıklamalarda mevcuttur. Kiracı şirketin müvekkil şirkete başvurması halinde yahut takip dosyasına sunacağı bir talep ile tarafımızca dosyaya bildirileceği üzere, finansal kiralama konusu ekipmanların satış bedelini dolayısıyla güncel borç durumunu öğrenebileceği açıktır. Aynca kiracıdan fazladan tahsil edilmiş bir bedel de yoktur veya kiracının zarara uğratılması da söz konusu değildir. Bu nedenlerle kiracının ekipmanların satış bedeline ilişkin kısım yönünden iş bu menfi tespit davasını açmasında hukuki yaran olduğundan bahsedilemeyeceğini, davacı …gıda amb. Loj. Kim. San. Ve tic. Ltd. Şti. İle müvekkil …kiralama a.o. Arasında 6361 sayılı finansal kiralama, faktöring ve finansman şirketleri kanunu kapsamında, 07.04.2015 tarihli … sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesi akdedilmiş ve sözleşmeye konu ekipmanlar davacı kiracı şirkete teslim edilmiş olduğunu, sözleşme devam ederken kiracı şirket tarafından müvekkil şirkete t.c. … 23. Noterliğinden 30.01.2017 tarih 03240 yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek; kiracı şirketin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar sebebiyle taraflar arasında akdolunmuş … nolu finansal kiralama sözleşmesini devam ettirmesinin mümkün olmadığı öne sürülerek sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettikleri ve sözleşmeye konu ekipmanların kiracı şirket adresinden teslim alınması müvekkil şirkete ihtaren bildirilmiştir. Kiracı tarafından sözleşmenin tek taraflı feshi neticesinde sözleşmeye konu ekipmanlar kiracıdan teslim alınmış ve sözleşme uyarınca tüm kira bedelleri muaccel hale gelmiş olduğunu, taraflar arasında akdolunmuş 07.04.2015 tarihli … sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesinin 27. Maddesi ile: “sözleşmenin sona ermesi ve feshi halinde kiracının, finansal kiralama konusu ekipmanları, sona erme veya fesih tarihinden itibaren 5 (beş) gün içinde, tüm sökme, nakliye, nakliye sigortası, taşıma ve yükleme masrafları kendisine ait olmak üzere kiralayanın uygun göreceği yere teslim ve iade etmekle yükümlü olduğu” karşılıklı mutabakatla hüküm altına alınmıştır. Gelmemiş tum kıra borçları ile sözleşmeden doğan diğer borçlarının muaccel hale geleceği ve kiracının muaccel hale gelen bütün kira ve diğer borçlarını sözleşmenin feshinden itibaren 5 gün içerisinde ödemekle yükümlü olduğu karşılıklı olarak imza altına alınmıştır. Sözleşmenin kiracı tarafından feshi sonucunda tüm kira bedelleri muaccel olmuş lâkin muaccel hale gelen kira bedellerinin kiracı tarafından sözleşme uyarınca 5 gün içerisinde ödenmemesi neticesinde taraflarınca …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, bu hususun kiracı şirketin takip tarihindeki borç durumunu gösterir 16.03.2017 tarihli cari hesap dökümünden ve müvekkili şirket kayıtlarından anlaşılacağını, dolayısıyla davacının iddia ettiğinin aksine, müvekkili şirketin kötü niyetli olarak takip başlatması söz konusu olmadığını, aksine müvekkili şirketin kötü niyetli olduğunu iddia eden ve muaccel hale gelen borçlarını ödemeyen kiracı şirket kötü niyetli olduğunu, açıklanan bu nedenlerle, öncelikle ekipmanların satış bedeli yönünden kiracının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı göz önünde bulundurularak, davanın satış bedeline tekabül eden 101.694,92-tl’lik kısmının dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, usulden red talebimizin kabul görmemesi halinde, satış bedelinin 6361 sayılı fffk’nun 33. Maddesi uyarınca vadesi gelmemiş kira bedellerinden düşülmüş olması dikkate alınarak, davanın satış bedeline tekabül eden 101.694,92-TL’lik kısmının konusuz kaldığına hükmedilmesine, davacı borçlunun satış bedelini aşan kötü niyetli talepleri ile müvekkil hakkında %20 aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi taleplerinin esastan reddine, kötü niyetli olarak borçlu olmadığını öne süren borçlu davacı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacılar delil olarak; … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, finansal kiralama sözleşmesi, teslim tutanağı, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak;FKS , ihtarname, cari hesap ekstresi, ekspertiz raporu, satış faturası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
Çözümlenmesi gereken ihtilafın; finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle davalı yana verilen bonolardan dolayı davacıların takipte borçlu olup olmadıklarının tespiti, kötüniyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, rapor alınmak üzere dosya … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş ve SMMM bilirkişisi Şevki Yetiker sunmuş olduğu raporunda: Davacı incelemeye 2015 – 2016 ve 2017 yıllarına ait yevmiye ve kebir defterlerini ibraz etmiştir, ibraz edilen tüm defterlerin açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığı, defterlerin birbirleri ile uyumlu olduğu tek düzen hesap planı ve muhasebe ilkelerine uygun olarak tutulduklarının görülmüş olduğunu, davacılardan … Gıda Amb. San.Ve Tic. Ltd.Şti Nin Kiracı Davalı … A.O. Nın kiraya veren olarak aralarımda 20.04 2017 tarihinde imza altına alınan finansal kiralama sözleşmesine göre kullanılan 270.000.00-TL anapara karşılığında ilk ay % 1 KDV dahil 9.266.58-TL 35 ay yine % 1 KDV dahil 8891.00-TL 37 v3 38. Aylarda KDV dahil 1.01-TL olmak üzere toplam KDV hariç 317.280.76-TL KDV dahil 320.453.58-TL toplam ödeme yapılacaktır. Taksitler 15.04.015 tarihinde başlayacak 16.05.2018 tarihinde sona ereceğini, davacı yukarıdaki defter kayıtlarından görüldüğü gibi 201.5 yılına isabet eden 9 taksit,20I6 yılma isabet eden 12 taksit ve 2017 yılında bir taksit tahakkuk ettiği görülmekte olduğunu, tarafların cari hesaplan karşılaştırıldığında 2015 yılı sonunda hesap bakiyelerinin aynı olduğu 2016 senesi sonunda davalı defterlerinde 536.38-TL borç görünürken davacı defterlerinde 1500.63-TL borç göründüğü aradaki farkın 6861,01-tl olduğu 2017 yılında davalının 2 fatura kestiği davacının bir faturayı defterlerine işlediği, davalı defterlerinde ayrıca 3 adet 3481.00-TL tutarlı fatura kesildiği bunun bir tanesinin iade alındığı davacı defterlerinde ise bu faturalardan iki tanesinin defterlerine işlendiği ancak ikisinin de iade faturası olarak gösterildiği ve sıfırlandığı ve davalmm 21 .02.2017 tarihinde hesaplarında görünen 24.404.62-TL yi şüpheli alacaklar hesabına virman ettiği tespit edilmiştir. Aynı tarihte davacı defterlerinde 8801.00-TL borç görünmekte olduğunu, davacı defterlerinde davalı defterlerinde olmayan 01.04.2017 tarihli 6861.01-TL ödeme görünmekte olduğunu, rapor içeriğindeki açıklamalardan da görüleceği gibi iki taraf defterlerindeki karşılıklı mutabık olunmayan hesaplar düzeltildiğinde her iki taraf defterlerindeki borç alacak rakamı aynı tutar yani 24.404.62-TL olmakta, davacı defter kayıtları 29.05.2017 tarihi itibari ile sona ermektedir. Bu tarihe kadar olan hesap hareketlerinden, davalı defterlerinde görülen 3.481.00-TL tutarlı 3 faturanın ibraz edilmesi, davacı defterlerinde görünen 6.861.01-TL tutarlı ödeme makbuzunun davacı tarafından ibraz edilmesi, davacı defterlerinde olmayan şubat ayına ait kira faturasının davalı tarafından ibraz edilmesi gerekmektedir.
Daha önce “… mahallesi 303 sokak D blok apt. no: 24 D/A no … … adresindeki şirket merkezini 21.02.2017 tarihinde aldığı genel kurul kararına istinaden 15.06.2017 tarihinde ticaret siciline tescil ettirmiştir. Tescile ilişkin ilan ticaret sicil gazetesinin 22. Haziran 2017 tarihli 9353 sayılı gazetesinde yayınlanmış olduğuna dair rapor sunmuştur.
Bankacı bilirkişi … sunmuş olduğu raporunda; takip ve dava arasında iade makinaların satışı bakımından, Finansal Kiralama Konusu Makinaların iade alınması ile söz konusu makinaların 2.el satışından sağlanan bedellerin davalılar borcuna mahsubu için; tensip kararında 20/04/2017 tarihinde fınansal kiralama sözleşmesine konu malın satım bedeli, davacılar tarafından 20/04/2017 tarihinde icra dosyasına yapılmış bir ödeme gibi kabul edilerek ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun lOO. maddesi çerçevesinde hesap yapılarak dava tarihi itibariyle davalının davacıdan alacağı olup olmadığı, var ise miktarı istenmiş olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/11/2018 tarih, 2017/19-822 E., 2018/1754 Karar sayılı içtihadında belirtilen ” Ödemelerin alacaktan mahsubunda ise; takip tarihinde belirlenen asd alacak, temerrüt faizi ve ferileri toplamından mahsubu öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden yapılacaktır. Bir başka deyişle, her bir ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferileri uygulanıp bulunan ve takip Öncesi işleyen temerrüt faizi toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarı bulunmalıdır. Bu uygulama her bir ödeme için ayrı ayrı yapılmak zorundadır. Bu şekilde yapılan hesaplamaya göre son ödemeden sonra dava tarihine kadar hesaplanacak temerrüt faizi ve ferileri ile birlikte alacaklının dava tarihindeki alacağı tespit edilmelidir.” Dolayısıyla verilen görev doğrultusunda yapılan hesaplamaya göre davalının dava tarihi itibarı ile 68.375,84 TL alacaklı olduğuna dair rapor sunmuştur.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, benimsenen bilirkişi raporları, toplanıp değerlendirilen delillere göre; alınan bilirkişi raporlarının dosyamız kapsamı ile uyumlu ve denetime elverişli olmaları nedeniyle işbu raporlara itibar edilmesi gerektiği, alınan bilirkişi raporlarına göre, davacılar/takip borçlularının, davalı takip alacaklısına finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı borç nedeniyle verilen bonolardan dolayı dava tarihi itibariyle 40.830,54 TL asıl alacak ve 27.545,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 68.375,84 TL borçlu oldukları, bu nedenle davacının talebinin kısmen kabulü ile davacılar/takip borçlularının ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında dava tarihi itibariyle 40.830,54 TL asıl alacak ve 27.545,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 68.375,84 TL’yi aşan miktar yönünden davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
İcra takibinde davalının kötüniyeti ispatlanamadığından davacı yanın, takip durdurulmadığından davacı yanın tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davacıların, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında dava tarihi itibariyle 40.830,54 TL asıl alacak ve 27.545,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 68.375,84 TL’yi aşan miktar yönünden davalıya borçlu olmadıklarının tespitine,
2-Davacıların fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-Takipte davalının kötüniyeti ispatlanamadığından davacı yanın, takip durdurulmadığından davacı yanın tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine,
4-Alınması gerekli 4.670,75-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.433,98-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.236,77-TL ‘nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 2.433,98-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 7,25-TL vekalet pulu ve 4.563,18-TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 4.611,53-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 2.212,36-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 9.688,86-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 10.349,39-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacılar tarafından yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.25/10/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı