Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/962 E. 2019/939 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/962 Esas
KARAR NO : 2019/939

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/10/2017
KARAR TARİHİ : 25/11/2019

Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; bünyesindeki Avrupa yakası posta gönderilerinin taşınması ve dağıtım işir i İmza altına alınan 26.12.2011 tarihli ve 4734 Sayılı Kamu ihale Kanuıun 3/G maddesi kapsamında yapılan sözleşme kapsamına alındığını, sözleşme kapsamınca …Merkez Müdürlüğünde davalı şirket İşçisi sıfatıyla dağıtıcı olarak çalışan dava dışı … tarafından iş akdinin 31.03.2012 tarihinde haksız olarak fesh edildiği iddiasıyla, bir kısım işçilik hak ve alacaklarının tahsiline yönelik müvekkil davacı ve davalı şirket aleyhine Bakırköy …İş Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasına kayden tızminat davasının açıldığını, bu dava sonucunda, davacının iş akdinin haksız olarak feshedildiğine ve davanın kabulüne karar verildiğini, temyiz edilen kararın Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 29.02.2016 tarih ve 2014/32220 E., 2016/4270 K.sayılı kararı ile yerel mahkeme kararımı onandığını, yerel mahkeme kararının Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden icraya konulduğunu davacı müvekkil tarafından 08.08.2014 tarihinde toplam 52.763,83 TL teminat olarak ödendiğini, kararın kesinleşmesi üzerine icra müdürlüğünce dava dışı alacaklı tarafa bu tutarın ödendiğini, bahsi geçen yargılamayla İlgili davacı tarafından 04.10.2012 tarihinde 50,00 TL, 06.11.2012 tarihinde 100,00 TL, 08.11.2013 tarihinde 350,00 TL, 14.07.2014 tarihinde 70,00 TL gider avansının ödendiğini, artan 72,00 TL gider avansının 16.08.2016 tarihinde davacı tarafa iade edildiği ve toplam olarak 497,80 TL gider avansının dosyaya yatırıldığını, karar sonucunda hükmedilen 1.443,60 TL’nin davacı şirkette tahakkuk ettirilen 721,80 TL’sinin 19.02.2016 tarihinde ödendiğini, 14.07.2014 tarihinde 668,10 TL temyiz harcının ödendiğini, 05.11.2014 tarihinde 41,50 TL tehir-i icra harcının yatırıldığım, temyiz incelemesi sonucunda 06.04.2016 tarihinde davacıya yükletilen 1 632,10 TL bakiye onama harcının yatırıldığını ve yargılama kapsamında toplamda 3.561,30 TL masraf yapıldığını, davacının yukarıda belirtilen kararda üst işveren, davalı taraf ise alt işveren olarak kabul edilse de davacı taraf ile davalı firma arasında İmzalanmış sözleşme hükümlerine halel getiremeyeceğini, akdedilen sözleşme ve parçası niteliğindeki idari şartname ve teknik şartnamenin ilgili maddeleri gereğince; işçinin işvereni, sorumlusu ve muhatabının yüklenici firma olduğu ve bu sebeple YHGK. 2004/11-254 E.,2004/294 K saylı kırarı doğrultusunda ödenen kalemlerin davalı şirketten tahsili gerektiğini, davacı şirkettin, dava dışı İşçiye yapılan bahse konu ödemeler sonucunda malvarlığında azalma meydana geldiğin zararın ödemenin yapıldığı tarihlerde ortaya çıktığım ve iki tarafın da tacir olmaması sebebiyle avans faizinin uygulanması gerektiğini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı definde bı işçinin sadece 3 ay davalı müvekkil bünyesinde tazminatından diğer yüklenici firmaların her birinin sorumlu oldukları dönemler ile kıdem tazminatı hesaplanmasının döneme göre yapılması gerektiğini, davalı tarafça dava dışı işçiye çalıştığı dönemlere ilişkin ücretlerinin eksiksiz ödendiğini, ihale sözleşmesine bağlı olarak dava dışı işçinin, davalı şirket bünyesinde sigortalı işçi olarak sadece 01.012012-31.03.2012 tarihleri arasında sadece 3 ay çalıştığını ve davalı tarafın işçiye kıdem tazminatı ödemesi ve yıllık izin hakkı için kanunda öngörülen 1 yıllık süre şartının gerçekleşmesi gerektiğini, işçinin kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağından İş Kanununda 6552 sayılı yasayla yapılan değişikler gereği davacı idarenin sorumlu olduğunu, dava dışı işçiye işçilik alacaklarının ödenmesinde davalı şirketin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun olmadığına gecikme ile faizlerden ve diğer masraf ve zararlardan davalı şirketin sorumlu olamayacağını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE : Davacı taraf delil olarak; Bakırköy … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün…esas sayılı dosyası, sözleşme ve eki idari ve teknik şartnamesi, icra ödeme belgesi, ödeme makbuzları, bilirkişi incelemesi, tankı, yemin ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi, ihale kayıtları, tanık, ticari defterler ve belgeler, tanık, keşif, bilirkişi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; üst iş veren olan davacının alt iş verene mahkeme kararı ile ödemek zorunda olduğu dava dışı üçüncü kişi işçiye yapmış olduğu kıdem tazminatı ile yıllık izin alacakları ile bu dava nedeniyle yapılan masrafları rücu hakkının olup olmadığı, edilebilecek ise, rücu kalemlerinin ne olduğu, ne kadar olduğu, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle dosya; SMMM bilirkişisi … ve iş ve sosyal güvenlik hukuku uzmanı …’e tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları raporlarında; “Dava dışı …’in taraflar aleyhine Bakırköy …İş Mahkemesi’nin … E. ve …K. Sayılı dava dosyası ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık ücretli izin alacağı ve fazla mesai ücret alacaklarının tahsili istemli dava açtığı, davanın kısmen kabulü ile taraflardan müştereken ve müteselsilen karar verildiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, Mahkeme ilamının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile işleme konulduğu, davacı… A.Ş ‘nin dosya borcuna karşılık 08/08/2014 tarihinde 52.763,83 TL ödeme yaptığı, davalı …ŞtL tarafından da 05.05.2016 tarihinde 6.104,75 TL ödemenin yapıldığı anlaşılmaktadır,
Bakırköy …İş Mahkemesinin… E. Ve… K. Sayılı kararı ile dava dışı …’in taraflara ait işyerindeki toplam hizmet süresinin 07.06.2001-31.03.2012 tarihleri arasında 10 Yıl 9 ay 24 gün olduğu tespit edilmiştir.
Dosyada mübrez SGK işe giriş ve işten ayrılış bildirgelerinde dava dışı …’in 01.01,2012-31.03.2012 tarihleri arasında 1243046 sicil numaralı davalı iş veren …Şti’de işe giriş-çıkışının yapıldığı ve davalı nezdindeki hizmet süresinin 2 ay 30 gün olduğu görülmektedir.
Dava konusu olayda davacı ile davalı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o iş yeriyle ilgili olarak İş Kanunumdan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu iken Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine gereklidir.
“Davacının kıdem tazminatı alacağına konu ödediği işçilik hakkından doğan bedelden, davalı şirketlerin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı sorumlu olacağı, bu nedenle dava dışı işçinin davalılar işçisi olarak çalıştığı süre bir yıldın az olsa bile işçiyi çalıştırdığı süre ile orantılı olarak kıdem tazminatının ve yıllık izin ücretinin bu alt işverenlerden tahsiline karar verilmesi gerektiği, ihbar tazminatı yönünden ise son işverenin haklı bir neden olmadan ve ihbar önellerine uymadan dava dışı işçinin iş o kâine son verdiği için bu alacak talebinin tamamından da onun sorumlu olması gerektiği gözetilerek ve işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz açısından da davacının davalılara rücu edebileceği işçilik alacağı miktarına yapılarak davalıların bu ilkeler çerçevesinde sorumluluğunun belirlenmesi. “(Yargıtay 13. HD. 19/12/2017 tarih ve 2015/34351 E. , 2017/12705 K. sayılı İlamı) “… son işveren olan alt işverenin, ihbar tazminatının tamamından, kıdem tazminatı da dahil olmak üzere diğer işçilik alacaklarından ise, alt işverenlerin kendi dönemine isabet eden miktarlar üzerinden sorumlu olduğu kabul edilerek..” (Yargıtay 13. HD. 19, 2016/2957 E., 2017/12716 K. sayılı ilamı)
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen kıdem ve ihbar tazminattan, işçilik alacakları ile faiz,vekalet Ücreti, yargılama harç ve giderlerinin fariği tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir.
Taraflar arasında aktedilen 26.12.2011 tarihli Hizmet Alımına İlişkin sözleşmenin 28.2 maddesi ve İdari Şartnamenin 45.maddesinde “İdare, yüklenicinin çalıştırılacağı işçinin işvereni, muhatabı ve sorumlusu değildir. Yüklenicinin kendisi veya çalıştırılacağı işçi ile ilgili İş Kanunu ve diğer mevzuaattan doğan sorumlulukları yükleniciye aittir” düzenlemesini içerdiği, sözleşme gereğince davalının sorumluluğunun sözleşme süresi ile sınırlı olarak ve işçilik alacaklarından kaynaklanan tazminat ve alacakların tamamından sorumlu olduğunun anlaşıldığı;
Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda son işveren olan davalı alt işveren, ihbar tazminatı ile ücret alacağının tamamından, kıdem tazminatı da dahil olmak üzere diğer işçilik alacaklarından ise, davalının kendi dönemine isabet eden miktarlar üzerinden sorumludur.
Bakırköy… İş Mahkemesinin… E. Ve … K. Sayılı kararı ile dava dışı …’in taraflara ait işyerindeki toplam hizmet süresinin 07.06.2001-31.03.2012 tarihleri arasında 10 Yıl 9 ay 24 gün olduğunun tespit edildiği;
Dosyada mübrez SGK işe giriş ve işten ayrılış bildirgelerinde dava dışı …”İn 01.01.2012-31.03.2012 tarihleri arasında … sicil numaralı davalı işveren …Şti işe giriş-çıkşının yapıldığı ve davalı nezdindeki hizmet süresinin 3 ay olduğu, buna göre dava dışı işçinin davalı nezdindeki hizmet süresinin toplam hizmet süresine oranının;
07.06-2001-31.03.2012 tarihleri arasında 10 Yıl 9 ay 24 gün öldüğümün hesabı ile 3.950 gün olduğu;
Davalı alt işverene ait hizmet süresinin ise 01.01.2012-31.03.2012 tarihleri arasında 90 gün olduğu ve Toplam hizmet süresine oranının 90 gün / 3950 gün = % 2,28 olduğu,
Buna göre davalı alt işverenin ihbar tazminatı ile ücret alacağının tamamından, kıdem tazminatı dahil işçilik alacakları ile bu alacaklara ait faiz, yargılama harç -gideri ile vekalet ücretinin yukarda belirtilen oranıyla sorumludur.
Yukarda belirtilen ilkeler ve oranlar çerçevesinde davalının sorumlu olduğu tutar aşağıda gösterildiği gibi hesaplanıp Sayın Mahkemenizin takdirlerine sunulmuştur.
Hesaplamalar: Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendiridiğinde Bakırköy… İş Mahkemesinin … esas… karar sayılı kararı ile; 18.741,50 TL Kıdem tazminatı, 2.745,66 TL İhbar tazminatı, 1.486,53 TL Ücret alacağı, 5.791,66 TL Yıllık ücretli izin alacağı, 3.101.40 TL Fazla mesai ücret alacağı olmak üzere toplam; 31.866,75 TL alacağa hükmedildiği;
Davalı, asıl alacak yönünden 2.745,66 TL İhbar tazminatı ve 1.486,53 TL ücret alacağı olmak üzere toplam 4,232,19 TL’nin tamamından sorumludur.
31.866,75 TL – 4.232,19 TL = 27.634,56 TL tutardan da davalının sorumluluğu, kendi dönemi ile sınırlı olarak asıl alacaktan % 2,28 oranında sorumlu olduğu anlaşılmakla davalı, toplam 4.232,19 TL + ( 27.634,56 TLx2,28% = ) 630,07 TL = 4.862,26 TL asıl alacaktan sorumludur.
Belirtilen tutara göre davalının asıl alacak tutan olarak tüm dosya borcundan 4.862,26 TL/31.866,75 TL = % 15,26 oranında sorumlu olduğu;
Mahkeme ve icra dosyasımn incelenmesinde davacı … A.Ş. Tarafından 52.763,83 TL ile yargılama harç ve gider tutarı olarak 3.561,30 TL olmak üzere toplam 52.763,83 TL + 3.561,30 TL = 56.325,13 TL’nin ödendiği, davalı…tarafından icra dosyasına 6.104,75 TL İle sorumlu olunan bakiye İlam harcı 721,80 TL olmak üzere toplam 6.826,55 TL’nin ödendiği, neticede taraflarca asıl alacak, faiz, vekalet ücreti, yargılama harç ve masrafları olmak üzere toplam (56325,13 TL +6.826,55 TL) 63,151,68 TL ‘nin ödendiği;
Toplam ödenen tutardan davalının % 15,26 oranındaki payı gereğince 63.151,68 TL x % 15,26 = 9.636,95 TL’den sorumlu olduğu;
Davalı tarafından icra dosyasına yapılan 6.104,75 TL ile sorumlu olunan 721,180 TL Mahkeme ilam harcı olmak üzere toplam 6.826,55 TL’nin ödendiği görülmekle, ödenen tutarın mahsubu sonucu davalının sorumlu olduğu tutar 9.636,95 TL – 6.826,55 TL = 2.810,40 TL ‘dir.
Davacının talep edebliceği alacak tutarının: Net miktar 2.810,40 TL ve talep 56.325,13 TL ‘dir ” olduğuna dair rapor sunmuşlardır.
24/12/2018 tarihli celsede taraf vekillerinin itirazları değerlendirilmek üzere dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları ek raporlarında; ” Davacı Vekilinin İtirazları Yönünden: Davacı vekili, davalı alı işverenin dava dışı işçiye ödenen tüm işçilik alacakları ve yargılama masraflarından davacı şirkete karşı işyeri devri kuralları gereğince davalı son alt işverenin tamamından sorumlu olduğunu iddia etmiştir.
Dava konusu olayda davacı ile davalı arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o iş yeriyle ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu iken Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre ve Yerleşik İçtihatlar gereğince de davalı alt işverenin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı sorumlu olacağı değerlendirmesine göre Kök raporda hesaplamanın yapıldığı;
Her ne kadar davacı vekili, davalı taralından İcra dosyasına ödenen meblağın dahil edilmesi ve iş bu davaya dayanak iş mahkemesi kararında zaten davalı aleyhine hükmedilen bakiye karar harcının da dahil edilerek toplum tutar üzerinden sorumluluk belirlenmesinin hatalı olduğunu iddia etmiş ise de taraflar anısında tespit edilen sorumluluğun yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücretini de kapsadığı, Yerleşik İçtihatların da bu yönde olduğu kaldı ki bakiye ilam karar harcının davalı şirket tarafından ödeneceğine dair hükmün bulunmadığı görülmekle davacı vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı kanaatindeyiz.
Davalı Vekilinin İtirazları Yününden : Her ne kadar davalı vekili, davanın kabulü halinde dahi, davalı şirketin kendi dönemine ait işçilik alacaklarından ihale sözleşmesinde açık bir hüküm olmadığından ancak yarısından sorumlu tutulabileceğini savunmuş ise de Yerleşik İçtihatlar gereğince alt işverenin kendi dönemi ile sınırlı olarak yarı oranında sorumluluğun, sözleşmede bu yönde düzenlemenin bulunmaması halinde geçerli olduğu oysa Kök Raporda da vurgulandığı üzere taraflar arasında aktedilen 26.12.2011 tarihli Hizmet Alımına İlişkin Sözleşmenin 28.2 maddesi ve İdari Şartnamenin 45.maddesinde “İdare, yüklenicinin çalıştıracağı işçinin işvereni, muhatabı ve sorumlusu değildir. Yüklenicinin kendisi veya çalıştıracağı işçi ile ilgili İş Kanunu ve diğer mevzuaattan doğan sorumlulukları yükleniciye aittir.” düzenlemesini içerdiği, sözleşme gereğince davalının sorumluluğunun sözleşme süresi ile sınırlı olarak ve İşçilik alacaklarından kaynaklanan tazminat ve alacakların tamamından sorumlu olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı kanaatindeyiz. Davalı vekili, 6552 sayılı kanun ile, kıdem tazminatı yönünden alt işverenlerin sorumluluğunun kalktığım iddia etmiştir.
10,09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı kanunun 8.maddesi ile 4857 sayılı kanunun 112.maddesine aşağıdaki lıkralar eklenmiştir.”4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında ali işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları; Alt işverenlerinin değinip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ail işyerlerinde {-lifişmiş olanların bu şekilde çalışmış oldukları sUrelere ilişkin kulem tazminatına estts hizmet .Kitreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esaa alınarak tespit olunur. Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından, Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında çalıştırılmış olan işçilerden iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanlara, 4734 sayılı Kanunun 62nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı son kamu kurum veya kuruluşu tarafından. işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir.
Yasa metninde görüldüğü gibi, eklenen hükümle alt işverenlerin sorumluluklarının kaldırıldığına yönelik herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı, maddenin gerekçesinde sadece kamu kurumlarını gereksiz yargılama giderleri ile karşı karşıya kalmasını önlemek olduğu, kaldı ki 8.maddenin son fıkrasında, kıdem tazminatını ödeme şekli ve usulünün … Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenebileceğinin belirtildiği, … Bakanlığı tarafından, 03.05.2015 Tarih ve 29261 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelikte, yönetmeliğin Geçici 1. maddesinin 2.fıkrasında, iş akitleri 10.09.2014 tarihinden önce feshedilmiş olanlara yönetmeliğin uygulanmayacağının belirtildiği, davacın iş akdinin de 31.03.2012 tarihinde feshedilmiş olduğu görülmekle, bu yöndeki değerlendirme Sayın Mahkemenize aittir.
Tüm takdir ve hukuksal değerlendirme Mahkemenize ait olmakla, davanın kabulüne karar verildiği takdirde davacının talep edebileceği alacak tutarlarının Kök Raporda yapılan hesaplama gibi olacağı kanaatiyle ” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Dosyadaki bilgi ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, detaylı, gerekçeli, dosya kapsamı ile uyumlu olan ve bu nedenle de itibar edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde davanın dava dışı işçiye ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, Bakırköy… İş mahkemesinin …E …K sayılı ilamında işçilik alacağı nedeniyle iş bu davamızdaki davacı ve davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, ödenmesine karar verilen alacağın davacı tarafından ödendiği ve davalıdan talep edildiği, davalı tarafından zaman aşımı itirazında bulunulmuşsa da talep konusunun rücuya tabi alacak olduğu ve ödeme tarihi dikkate alındığında 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı bu sebeple zamanaşımı itirazının reddedilerek yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafından, dava dışı personelin üst işveren idare yani davacı tarafın talimatına bağlı çalıştığı bu sebeple ödenen tazminat miktarından sorumlu tutulamayacağı savunması kesinleşen Bakırköy … İş Mahkemesinin anılı yargılamasında reddedildiğinden ve her iki iş verenin de sorumlu olduğu sabit olduğundan ayrıca alınan gerekçeli ve denetime uygun bilirkişi raporu ve esasen davalının da beyanı dikkate alındığında personelin davalı işverende 2 ay 30 gün çalıştığı anlaşıldığından, taraflar arasındaki 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 3/G maddesi Kapsamında Yapılacak Posta Gönderilerinin Dağıtım Hizmet Alımına İlişkin Sözleşmenin 45. Maddesinde “İdare Yüklenicinin çalıştıracağı işçinin iş vereni muhatabı ve sorumlusu değildir. Yüklenicin kendisi veya çalıştıracağı işçi ile ilgili İş Kanunu ve diğer mevzuattan doğan sorumlulukları yükleniciye aittir.” ifadeleri yer aldığından bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir. Yukarıda ayrıntıları ile açıklandığı üzere dava dışı işçiye ödenen tazminat miktarından tarafların sözleşme hükmü gereğince işçinin kendilerinde çalıştıkları süre miktarı ile sorumlu oldukları, işçinin davalıda sadece 2 ay 30 gün çalıştığı değerlendirildiğinde davalının sorumlu olduğu miktarın 2.810,40TL olduğu anlaşıldığından belirtilen tutarın davalıdan Bakırköy … İcra Dairesinin …E sayılı dosyasına ödeme tarihi olan 08/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsil edilerek davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne.
2.810,40 TL’nin 08/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gerekli 191,98 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 961,90 TL harçtan mahsubu ile 769,92 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan 191,98 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 7,25 TL vekalet pulu ve 1.554,00 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.789,23 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 89,27 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 6.236,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.