Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/956 E. 2021/855 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/956 Esas
KARAR NO:2021/855

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/10/2017
KARAR TARİHİ:10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan “Eser sözleşmesinden kaynaklanan” asıl (itirazın iptali) ve karşı (alacak) davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında Servis Büro Hizmetleri Sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşme kapsamında müvekkili şirket tarafından davalı şirkete yapı kullanım izin belgeleri, yapı ruhsatlarında yer alan sayfaların elektronik ortama dönüştürülmesi, aynı ruhsata ait olan birden fazla sayfanın birleştirilmesi, her bir belge için tek bir multipage PDF dosyası oluşturulması, bu verinin elektronik ortama aktarılması, tanımlı alanlar üzerinden indekslenmesi, istendiğinde farklı noktalardan sayısal veriye erişilmesi ve yeniden üretilmesi amacıyla arşiv sistemi kurulması, arşiv yönetim sistemi yazılımının müşterinin yazılımı ile entegre çalışmasının sağlanması konularında alt yüklenici olarak hizmetler verildiğini, söz konusu iş, işlem ve hizmetlerin müvekkili alt yüklenici şirketçe tamamlanarak davalı yükleniciye eksiksiz olarak teslim edildiğini, davalı yüklenici tarafından da sözleşme konusu işlerin dava dışı asıl iş sahibine teslim edilerek işin kabulünün yapıldığını, akabinde müvekkili şirket tarafından gerçekleştirdiği ve davalı şirkete teslim ettiği iş ve hizmetler karşılığında davalı adına toplam bedeli 128.279,88-TL. meblağlı fatura düzenlenerek gönderildiğini, davalı şirketin anılan faturayı sözleşme gereklerinin tam olarak ve süresinde yerine getirilmediği iddiasıyla iade ettiğini, davalı şirket tarafından faturadan kaynaklı borcun ödememesi üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin tarafın icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazının haksız olduğunu, ayrıca davalı tarafın icra takibine ve borca yapmış olduğu itirazın da haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin talepnamedeki koşullarla devamına, davalı şirket aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili ise cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yerleşim yeri adresinin …’da olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin ise … ili sınırları içerisinde bulunduğunu, mahkemece öncelikle yetki itirazlarının kabulüne karar verilerek dosyanın yetkili ve görevli … Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise sözleşme konusu işler … ili belediye sınırları içerisinde olduğundan, akdin ifa yeri olan … Mahkemeleri’nin de yetkili olduğunu, dosyanın yetkili ve görevli … Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmeden doğan iş, işlem ve hizmetlerin iddia edildiği gibi davacı tarafça tamamlanmadığını, davacı şirketçe işin müvekkili şirkete teslim de edilmediğini, yapılan işin eksik ve yanlış yapıldığını, davacı şirket tarafından sözleşme konusu işler yapılmamasına rağmen 20/12/2016 tarihli ve 128.279,88-TL. tutarlı faturanın düzenlendiğini, müvekkili firmanın söz konusu faturayı … 2. Noterliği’nin 30/12/2016 tarihli ve … yevmiye nomaralı ihtarname ile davacıya iade ettiğini, davacı tarafından yapılacak işler bakımından dava dışı … Yazılım adlı başka bir firma ile anlaşma yapılmak zorunda kalındığını, gerek davacıya yapılan ön ödemeler gerekse dava dışı firmaya yapılan ödemeler dikkate alındığında müvekkili şirket tarafından dava konusu işler için öngörülen bedelden çok daha fazla bir ödemenin yapıldığını, davacı tarafça iddia ve talep alacağı kabul etmediklerini, zira müvekkili şirketin davalı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, aksine davacı firma tarafından müvekkili şirketin zarara uğratıldığını, davaya konu alacağın likit bir alacak olmadığını, alacağın miktarının yargılamaya gerektirdiğini, dolayısıyla davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacı şirket tarafından işlerin sözleşme gereğince ifa edilmemesi üzerine dava konusu işin yapılması için dava dışı … Yazılım adlı şirketle anlaşıldığını, dava konusu işin de dava dışı bu firma tarafından yapıldığını, müvekkili şirket tarafından davacı şirkete sözleşmede belirlenen ücretten daha fazla ödeme yapıldığını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle haksız ve dayanaksız asıl davanın reddine, davacı (karşı davalı) şirketçe işin süresinde yapılmaması sebebiyle uğranılan zararın tespiti ile şimdilik 500,00-TL.’nin ticari faiziyle davacı – karşı davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı – karşı davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl dava; taraflar arasında akdedilen ve eser sözleşmesi niteliğinde bulunan “Servis Büro Hizmetleri Sözleşmesi”’nden kaynaklanan ticari ilişki nedeniyle, davacı şirketçe davalı şirket adına keşide edilen faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik olarak …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Karşı dava ise; taraflar arasında akdedilen sözleşmeye konu işlerin davacı (karşı davalı) alt yüklenici şirketçe süresinde yapılmaması nedeniyle davalı (karşı davacı) yüklenici şirketin uğradığını ileri sürdüğü zararlarının tespiti ile karşı taraftan tazminine yönelik belirsiz alacak davasıdır.
Davacı-karşı davalı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, taraflar arasında akdedilen Servis Büro Hizmetleri Sözleşmesi, 20/12/2016 tarihli 128.279,88-TL. meblağlı fatura, … 2. Noterliği’nin 30/12/2016 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi, kurum ve kuruluşlardan toplanacak her türlü delil, bilirkişi incelemesi, taraflara ait ticari defter, kayıt ve belgeler, keşif, tanık beyanı, yemin ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı-karşı davacı taraf ise delil olarak; … 2. Noterliğinin 30/12/2016 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası, … …Elek. İlet. Tekn. ve Org. San. Tic. Ltd. Şti. ile yapılan sözleşme, sözleşme gereği yapılan ödemelere ilişkin belgeler, taraflar arasında imzalanan sözleşme, taraflar arasındaki mail yazışmaları, banka kayıtları, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, keşif, uzman görüşü, tanık beyanı, emsal yargı kararları, yemin ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek dosya içerisine alınmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından 21/02/2017 tarihinde davalı şirket aleyhine 128.279,85-TL. asıl alacak, 2.019,09-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 130.298,94-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu şirkete Örnek-7 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket vekili tarafından 09/03/2017 tarihli dilekçe ile yetkiye, takibe, borca ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, sonrasında davacı şirket vekili tarafından 25/10/2017 tarihinde ve 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Her ne kadar davalı-karşı davacı tarafça gerek icra takip dosyasına sunulan 09/03/2017 tarihli itiraz dilekçesinde gerekse 18/12/2017 tarihli cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulmuş ise de; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “Yetkili Mahkeme ve İcra Daireleri” başlıklı 9. maddesinde sözleşmeden doğabilecek anlaşmazlıkların çözümü için açıkça İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılındığından, mahkememizce HMK.’nun 17. maddesi gereğince davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilerek işin esasına girilmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun 67/1 maddesine göre; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 (bir) sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Mahkememizce … Belediye Başkanlığı’na, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü’ne ayrı ayrı yazılan müzekkerelere olumsuz cevaplar gelmesi üzerine ilgili yerlerden dosyaya gelen yazışma cevapları da eklenerek …Üniversitesi’ne müzekkere yazılarak; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile üniversiteleri arasında 07/11/2014 tarihinde imzalanan ‘Kentsel Dönüşüm Alanlarının Belirlenmesi ve Senaryo Afetlerin Oluşturulması İçin Yerel Yönetimlerin Verilerinin Kullanıldığı Coğrafi Bilgi Sistemi Tabanlı Otomasyon Sisteminin Oluşturulmasının Araştırılması ve Geliştirilmesi Projesi Ortak Hizmet Uygulaması Protokolü’ kapsamında yapılan işlerden; … ili ve ilçelerinin tamamında, Ardahan kent merkezinde ve … … ilçe merkezinde yapılan veri üretimleri kapsamında ruhsat belgelerinin taranması ve sayısallaştırılması işlerinin kim tarafından üstlenildiği ve gerçekleştirildiği, davalı … … Şti.’nin, söz konusu işlerde yüklenici ve / veya alt yüklenici olarak çalışıp çalışmadığı, işlerin sonuçlanıp sonuçlanmadığı, kabulünün yapılıp yapılmadığı, yapılan işlerin mahiyeti ve miktarı, ne miktarda işin kabulünün yapıldığı, davalı … Bil. Pro. Eğt. Dan. Ltd. Şti. tarafından yapılmış başkaca iş olup olmadığı, varsa bunun mahiyeti ve miktarı, işlerin kabulünün yapılıp yapılmadığı, yapılan işlerin bedeli ile yükleniciye ne miktarda hakediş ödemesi yapıldığı hususlarındaki bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenmiştir.
…Üniversitesi Rektörlüğü Hukuk Müşavirliği tarafından müzekkereye verilen 18/03/2020 tarihli cevapta; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile üniversiteleri arasında imzalanan ‘Kentsel Dönüşüm Alanlarının Belirlenmesi ve Senaryo Afetlerin Oluşturulması için Yerel Yönetimlerin Verilerinin Kullanıldığı Coğrafi Bilgi Sistemi Tabanlı Otomasyon Sisteminin Oluşturulmasının Araştırılması ve Geliştirilmesi Projesi Ortak Hizmet Uygulaması Protokolü’ kapsamında yapılan işlerden … ili ve ilçelerinin tamamında, Ardahan kent merkezinde ve … … ilçe merkezinde yapılan veri üretimleri kapsamında ruhsat belgelerinin taranması ve sayısallaştırılması işlerinin … … Tic. Ltd. Şti. tarafından üstlenildiği ve gerçekleştirildiği, … Bil. Pro. Eğt. Dan. Ltd. Şti.’nin söz konusu işlerde yüklenici olarak çalıştığı, işlerin sonuçlandırılmış olduğu ve kabullerinin yapılmış olduğu, yapılan işlerin mahiyetinin ‘Kentsel Dönüşüm Alanlarının Belirlenmesi ve Senaryo Afetlerin Oluşturulması için Yerel Yönetimlerin Verilerinin Kullanıldığı Coğrafi Bilgi Sistemi Tabanlı Otomasyon Sisteminin Oluşturulmasının Araştırılması ve Geliştirilmesi Projesi Ortak Hizmet Uygulaması Protokolü’ olduğu, yapılan işin %100’ünün tamamlandığı, sözleşme bedelinin 8.470.000,00-TL. (KDV hariç) olduğu, ödenen miktarın 8.419.156,47-TL. (KDV hariç) olduğu, 50.843,43-TL. ceza kesintisi yapıldığı belirtilmiş ve ekinde söz konusu işlere ilişkin protokol, ödeme takip cetveli, metraj icmali, hakediş raporu, kesin hesap fişi, hakediş kesintisi tutanağı, sözleşme dosyaya gönderilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, mahkememizce 04/11/2020 tarihli duruşmada verilen ara kararla iddia, savunma (itiraz), dosyada toplanan deliller ile tarafların ilişki dönemine ait davalı tarafın ticari defter, kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiştir.
… 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin ticari defter kayıtlarının incelenmesi için davalı şirket yetkilileri ile irtibata geçildiği, davalı şirketin 2016 yılına ilişkin ticari defter ve belgelerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından denetlenmek üzere teslim alındığı belirtilerek sunulmadığı, dava konusu ile ilgili olarak incelemelerin bilgisayar kayıtlarından yapıldığı, ekte sunulan davalı şirketin mali müşaviri … tarafından imzalanan tutanaktan da anlaşılacağı üzere davalı şirketin ticari defter kayıtlarında davacı ile herhangi bir ticari ilişki bulunmadığının tespit edildiği, davalı şirketin 2016 yılına ilişkin bilgisayar kayıtları üzerinde yapılan incelemede dava dışı … Yazılım Şirketi ile ticari alışverişin bulunduğunun tespit edildiği, 2016 yılına ilişkin muavin defter dökümünün ekte sunulduğu, davalı şirketin 2016 yılına ait ticari defterlerinin denetim için SGK’da bulunması nedeniyle incelenemediğini, ancak bilgisayar kayıtları üzerinden yapılan incelemede işbu davanın konusunu oluşturan davacı faturasının davalı şirketin kayıtlarında bulunmadığının tespit edildiği, yine bilgisayar kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde davalının dava dışı … Yazılım Şirketi ile ticari alışverişinin bulunduğunun tespit edildiği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Sonrasında mahkememizce 24/03/2021 tarihli ara kararla iddia, savunma, toplanan deliller ile talimatla aldırılan bilirkişi raporu, tarafların ilişki dönemine ait davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak birleştirme raporu alınmasına karar verilmiş ve dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
SMMM bilirkişi … tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan 10/05/2021 tarihli raporda özetle; davacı tarafın 2016 ve 2017 yıllarına ait yevmiye defteri, kebir defteri ve envanter defterini ibraz ettiği, davacı şirketin 2016 yılı envanter defteri açılış tasdiğinin yasal süresinden sonra yapıldığı, bu eksiklik dışında davacının 2016-2017 yılı ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığının ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığının görüldüğü, davacı şirketin ibraz ettiği ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfını haiz olup olmadığı hususunda nihai takdirini mahkemeye ait olduğu, dava konusu 20/12/2016 tarihli, … numaralı ve KDV dahil 128.279,85-TL. bedelli faturanın açıklama kısmında “Tarama Hizmeti, İndeksleme Hizmeti” ibaresinin bulunduğu, davacının ibraz edilen ticari defter, bilgi ve belgelerine göre 21/02/2017 takip tarihi itibariyle davalıdan 128.279,85-TL. alacağı olduğunun tespit edildiği, dosyada talimat yolu ile alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmında davalı şirketin 2016 yılı ticari defterlerinin denetim için SGK’da bulunması nedeniyle incelenemediği,ancak bilgisayar kayıtları üzerinden yapılan incelemede işbu davanın konusunu oluşturan faturanın davalı şirketin kayıtlarında bulunmadığının tespit edildiği, yine bilgisayar kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde davalının dava dışı … Yazılım Şirketi ile ticari alışverişinin bulunduğunun tespit edildiği yönünde tespitler yapıldığı, dava dosyası, dosyaya ibraz edilen davacı yan ticari defterleri ile yardımcı kayıt ve belgelerin incelenmesi neticesinde; davacının ibraz edilen ticari defterlerinde takip ve dava konusu yapılan 20/12/2016 tarihli ve … numaralı KDV dahil 128.279,85-TL. bedelli faturanın usulüne uygun olarak kayıtlı olduğu ve fatura tutarını 21/02/2017 takip tarihi itibari ile davalı taraftan tahsil etmediği, uyuşmazlık konusu faturada yer alan hizmetlerin davalıya verilip verilmediğinin tespitinin uzmanlık alanı dışında olduğu, bu konuda uzman görüşünün alınması gerektiği, davacının dava konusu faturadan dolayı davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne kadar alacaklı olduğu, sözleşme kapsamındaki işin yapılıp yapılmadığı ile fatura içeriğindeki hizmetin verilip verilmediği konularında … uzmanından görüş alınıp alınmayacağı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce; taraflar arasında akdedilen sözleşme, dosyaya celbedilen ve toplanan deliller, uyuşmazlığın niteliği, bu kapsamda dosyada alınan bilirkişi raporlarının mevcut haliyle ve mali yönden yapılan değerlendirmeler bakımından hüküm kurmaya elverişli, denetime uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu anlaşıldığından 14/07/2021 tarihli duruşmada davalı-karşı davacının yeniden … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına yönelik talebi ile … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Sosyal Güvenlik Denetmenliği’ne müzekkere yazılması yönündeki taleplerinin reddine, 29/09/2021 tarihli duruşmada ise dosyanın geldiği aşama itibariyle ek rapor alınmasını gerektirir bir husus bulunmadığı anlaşılmakla dosyanın esas hakkında değerlendirme yapmak üzere incelemeye alınmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasında inkar edilmeyen ve karşılıklı olarak akdedildiği konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmayan “… Servis Büro Hizmetleri Sözleşmesi’nin 2. maddesine göre taraflar arasındaki sözleşmenin konusu; Yapı Kullanım İzin Belgeleri ve Yapı Ruhsatlarında yer alan sayfaların elektronik ortama dönüştürülmesi, aynı ruhsata ait olan birden fazla sayfanın birleştirilmesi ile her bir belge için tek bir multipage PDF oluşturulması, bu verinin elektronik ortamda aktarılması, tanımlı alanlar üzerinden indekslenmesi, istendiğinde farklı noktalardan sayısal veriye erişilmesi ve yeninden üretilmesi amacıyla arşiv sisteminin kurulması ve arşiv yönetim sistemi yazılımının müşterinin yazılımı ile entegre çalışması işleri olduğu anlaşılmaktadır.
Eldeki asıl ve karşı dava; taraflar arasında akdedilen “… Servis Büro Hizmetleri Sözleşmesi” başlıklı eser sözleşmesi niteliğindeki yazılı sözleşmeden kaynaklanmaktadır.
Sözleşme konusu işlerin yapımı ile ilgili olarak davacı – karşı davalı şirket alt yüklenici, davalı – karşı davacı şirket ise asıl yüklenici konumundadır. Ancak dosya tarafları arasındaki sözleşmesel ilişki kapsamında; asıl yüklenici olan davalı – karşı davacı şirket iş sahibi, davacı – karşı davalı şirket ise yüklenicidir.
6098 sayılı TBK.’nun 470. maddesine göre eser sözleşmesi; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin ise bunun karşılığında diğer tarafa bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Eser sözleşmesi; iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Sözleşmenin bir tarafında yüklenici, yani bir eser meydana getirme borcu altına giren, eser meydana getirmeyi yüklenen taraf, diğer tarafta ise yüklenicinin meydana getirdiği esere kararlaştırılan bedeli ödemeyi taahhüt eden iş sahibi vardır. Eser sözleşmesiyle bir eser meydana getirmeyi üstlenen yüklenici, üstlendiği bu edimi iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle ifa etmek ve meydana getirilen eseri teslim etmek, iş sahibi de eserin teslimi ile muaccel olan iş bedelini ödemek borcu altındadır. Eser sözleşmesinde edim sonucunun gerçekleşmesi yüklenicinin eseri tamamlaması ve iş sahibine teslimi ile gerçekleşmektedir.
Eser sözleşmelerinde teslim, yüklenicinin tamamladığı eseri sözleşmeyi ifa etmek niyetiyle iş sahibinin fiili hakimiyetine geçirmesi olarak tanımlanmaktadır. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 20/03/2017 tarihli, 2017/526 E. ve 2017/1199 K. sayılı ilamı) Eserin teslim edildiğinin ispatının kime ait olduğu sorunu uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Kanunda aksine özel bir düzenleme olmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. (TMK. m:6) Diğer bir ifadeyle, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükü altındadır. (HMK. m:190) Bu nedenle teslim olgusundan lehine hak çıkaracak olan yüklenici, eseri iş sahibine sözleşmeye uygun olarak teslim ettiğini kanıtlamak zorundadır. Özetle; eser sözleşmesinde işin sözleşemeye uygun şekilde ifa edilerek teslim edildiğini ispat etme yükü yüklenicide, işin bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Bir başka ifade ile eserin sözleşmeye uygun olarak tamamlanıp teslim edildiğini ispat yükü yüklenicidedir. Buna karşılık, iş sahibi eserdeki eksikliklere rağmen ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin eseri uhdesine almış ise bu durum teslimin gerçekleştiğine karine teşkil ettiğinden ispat yükü tersine çevrilir ve eserin eksik olduğunu artık iş sahibinin ispat etmesi gerekir. Diğer taraftan eser sözleşmesi imzalandıktan sonra yapılan işlerin yüklenici tarafından yapıldığı karine olarak kabul edilir. Ancak bu karinenin aksi savunulup ispat edilebilir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 16/03/2017 tarihli, 2016/3073 E. ve 2017/1156 K.) Bu nedenle eser sözleşmelerinde kural olarak; sözleşmesi feshedilmediği veya işten el çektiği kanıtlanmadığı sürece imalatın yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmelidir. Bir başka anlatımla iş sahibi, eseri kendisinin tamamladığını, yüklenicinin işi terk ettiğini, yani sözleşmenin sona erdiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Yüklenicinin eseri teslim borcunda temerrüde düşebilmesi için ise “objektif olarak” bu yükümlülüğüne aykırı bir biçimde eseri tamamlamamış olması gerekir.
Mahkememizce taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, …Üniversitesi Rektörlüğü Hukuk Müşavirliği tarafından dosyaya gönderilen cevabi yazı ve ekindeki belgeler incelenmiştir. Yazı ekinde yer alan sözleşmeye göre asıl iş sahibi dava dışı …Üniversitesi Rektörlüğü’dür. Yazı ekindeki Hakediş Raporu’ndan da anlaşıldığı üzere: asıl iş sahibi tarafından sözleşme bedelinin davalı – karşı davacı şirkete ödenmiş, sadece KDV dahil 50.843,43-TL. tutarında ceza kesintisi yapılmıştır. Bu ceza kesintisinin ise sözleşme konusu işin is sahibine geç tesliminden veya işteki bir eksiklikten kaynaklanmadığı, asıl ihaleye esas protokolde (şartnamede) belirtilen 15 ay süre boyunca asıl yüklenici tarafından kullanmak üzere ayda 3.000 km yol yapacak bir aracın kullanımına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle asıl iş sahibi tarafından (43.087,65-TL.+KDV=50.843,43-TL) yapılarak tutanağa bağlandığı anlaşılmaktadır.
Davalı-karşı davacı şirket (asıl yüklenici), sözleşme gereğince davacı-karşı davalı (alt yüklenici) şirket tarafından Servis Büro Hizmetleri Sözleşmesi’ne konu iş, işlem ve hizmetlerin iddia edildiği gibi tamamlanmadığını, işin teslim edilmediğini iddia etmiş ise de; buna ilişkin olarak dosyaya herhangi bir belge, ihtarname veya ihbarname sunmamıştır. Bir başka ifade ile davalı-karşı davacı şirket (asıl yüklenici), davacı-karşı davalıya (alt yükleniciye) eksik, ayıplı veya geciken işler nedeniyle herhangi bir ayıp ihbarında bulunmamıştır.
6098 sayılı TBK.’nun 474. maddesi ayıp nedeniyle yüklenicinin sorumluluğunu düzenlemektedir. Ayıp; eser sahibine teslim edilen eserin niteliklerinde, sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına göre teslim edilmesi gereken eserin özellikleriyle karşılaştırıldığında ortaya çıkan her türlü sapmadır. Kısaca ayıp, teslim edilenle, teslim edilmesi gereken arasındaki farktır.
Somut olayda; işin davacı-karşı davalı (alt yüklenici) tarafından eksik ve ayıplı yapıldığını ve işin geciktirildiğini iddia eden davalı-karşı davacı şirket olduğundan, ayıp ihbarı yapıldığını HMK.’nun 190. ve TMK.’nun 6. maddeleri gereğince iş sahibi davalı-karşı davacı şirket ispatlamalıdır. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 30/05/2013 tarihli, 2013/5906 E. ve 2013/3519 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi; eserin ayıplı olduğu iddiası ile bedelin ödendiğini ispatlama yükümlülüğü iş sahibindedir. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır.
Dosyaya gelen …Üniversitesi Rektörlüğü’nün cevabi yazısı ve eklerinden; huzurdaki davanın tarafları arasındaki sözleşmede belirlenen işlerin tamamlandığı, asıl iş sahibine (…Üniversitesi Rektörlüğü’ne) işin tesliminin yapıldığı anlaşılmaktadır. İşin kesin kabulünün asıl iş sahibince yapıldığı, davalı-karşı davacı şirketin iddia ettiği gibi işin gecikmesinin söz konusu olmadığı, işin bedelinin tamamının (kullanılmayan araç için yapılan kesinti hariç) davalı-karşı davacıya ödendiği sabittir. Davalı-karşı davalı şirket, sözleşme ve dava konusu işlerin davacı-karşı davalı (alt yüklenici) tarafından tamamlanmadığına, kendisine teslim edilmediğine, yapılan işin eksik, yanlış ve geç yapıldığına dair dosyaya hiçbir somut delil de sunmamıştır. Özetle; ispat yükü üzerinde olan davalı-karşı davalı şirket iddialarını ispat edememiştir. Mahkememizce davacı-karşı davalı alt yüklenici şirketin, sözleşme ve dava konusu iş, işlem ve hizmetleri davalı-karşı davalı asıl yükleniciye teslim ettiği, asıl dava yönünden davalı şirketin dava ve takip konusu fatura bedelini ödemesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Karşı dava yönünden ise; davalı-karşı davacı şirketin gerek sözleşme konusu işlerin kendisine teslimi aşamasında, gerekse işin asıl iş sahibi olan dava dışı …Üniversitesi Rektörlüğü’ne teslimi aşamasında davacı-karşı davalı alt yüklenici şirketin yüklenimindeki işleri tamamlanmadığını veya işlerde eksik olduğunu iddia ederek ayıp ihbarında bulunmamıştır. Davalı-karşı davacı şirket, uğradığını iddia ettiği zararlarına ilişkin olarak dosyaya somut hiçbir delil sunmamış ve karşı davasını ispat edememiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “Ödeme” başlıklı 5. maddesinde; işin sonunda taranan sayfa sayısı ve girilen indeks alanları sayısı birim fiyatları ile çarpımı sonucu oluşan hakediş faturası düzenleneceği, fatura bedelinin yüzde ellisinin fatura tarihini takiben en geç 5 (beş) işgünü içinde, kalan yüzde ellisinin ise fatura tarihini takiben en geç 60 (altmış) gün içinde yapılacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre asıl davada takip öncesi işlemiş faiz yönünden mahkememizce re’sen hesaplama yapılmıştır. Şöyle ki;
Takip ve dava konusu faturanın tarihi 20/12/2016’dır. Bunun 5 (beş) işgünü sonrası ise 27/12/2016 tarihidir. Fatura tutarı 128.279,85-TL.’dir. Sözleşmenin yukarıda anılan 5. maddesi gereği fatura bedelinin bunun yarısı (1/2’si) olan 64.139,92-TL.’nin davalı-karşı davalı asıl yüklenici şirketçe davacı-karşı davalı alt yüklenici şirkete en geç 27/12/2016 tarihine kadar ödenmesi gerekmektedir. Bakiye 64.139,92-TL.’nin ise fatura tarihini takip eden 60. gün olan 18/02/2017 tarihine kadar ödenmesi gerekmektedir. Takip tarihi 21/02/2017’dir. Faiz oranı olarak ise kademeli olarak yıllık 10,50 ve %9,75 oranları (takip tarihi itibariyle geçerli değişen avans faiz oranları) alınmıştır. Buna göre; 27/12/2016 – 21/02/2017 tarihleri arası toplam 1 ay 25 gündür. Ancak 31/12/2016’dan sonra avans faizi oranı yıllık %10,50’den yıllık %9,75’e düşmüştür. Fatura bedelinin ilk 64.139,92-TL.’si için 27/12/2016 – 31/12/2016 tarihleri arasındaki 4 gün için yıllık %10,50’den, 31/12/2016 – 21/02/2017 arasındaki 52 gün için ise yıllık %9,75’den işleyen toplam faiz 964,73-TL. olarak hesaplanmıştır. Fatura bedelinin bakiye 64.139,92-TL.’si için ise 18/02/2017 – 21/02/2017 arasındaki 3 gün için yıllık %9,75’den işleyen toplam faiz miktarı 51,40-TL. olarak hesaplanmıştır. Böylece davacı-karşı davalı alt yüklenici şirketin, davalı-karşı davalı asıl yüklenici şirketten takip ve dava konusu fatura için takip öncesinde talep edebileceği işlemiş avans faizi tutarı: 964,73-TL. + 51,40-TL. = 1.016,13-TL. olarak hesaplanmıştır. Bunu aşan takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde ve haklı olmadığı kanaatine varılmıştır.
Diğer yandan icra inkâr tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine haksız olarak itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. 2004 sayılı İİK.’nun 67/2 maddesine göre; icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun da itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunların dışında alacağın likit ve belli olması da gerekir. Ancak eldeki asıl dava eser sözleşmesinden kaynaklı olup, takip ve dava konusu alacağın varlığı ile miktarı yapılacak yargılama sonucunda saptanacağından, alacağın likit olmaması sebebiyle mahkememizce davacı (karşı davalı) şirketin koşulları oluşmayan icra inkar tazminatına yönelik talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. (Nitekim Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 12/04/2018 tarihli, 2017/1591 E. ve 2018/1547 K. sayılı, 25/03/2015 tarihli, 2014/2945 E. ve 2015/1513 K. sayılı ilamları ile Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 03/10/2011 tarihli, 2011/8963 E. ve 2011/11352 K. sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, taraflar arasında akdedilen ve inkar edilmeyerek karşılıklı olarak akdedildiği konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmayan … Servis Büro Hizmetleri Sözleşmesi, dosyada toplanan ve celbedilen tüm belgeler, …Üniversitesi Rektörlüğü Hukuk Müşavirliği tarafından müzekkereye verilen 18/03/2020 tarihli cevabi yazı, anılan yazı ekinde sunulan protokol, ödeme takip cetveli, metraj icmali, hakediş raporu, kesin hesap fişi, hakediş kesintisi tutanağı, sözleşme, dosyada alınan bilirkişi raporu, dosyada talimatla aldırılan bilirkişi raporu ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında yapı kullanım izin belgeleri ve yapı ruhsatlarında yer alan sayfaların elektronik ortama dönüştürülmesi, aynı ruhsata ait olan birden fazla sayfanın birleştirilmesi ile her bir belge için tek bir multipage PDF oluşturulması, bu verinin elektronik ortamda aktarılması, tanımlı alanlar üzerinden indekslenmesi, istendiğinde farklı noktalardan sayısal veriye erişilmesi ve yeninden üretilmesi amacıyla arşiv sisteminin kurulması ve arşiv yönetim sistemi yazılımının müşterinin yazılımı ile entegre çalışması işlerine işine ilişkin olarak akdedilen eser sözleşmesine dayalı ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, sözleşme konusu işlerin yapımı ile ilgili olarak davacı-karşı davalı şirketin alt yüklenici, davalı-karşı davacı şirketin ise asıl yüklenici konumunda bulunduğu, dosya tarafları arasındaki sözleşmesel ilişki kapsamında ise asıl yüklenici olan davalı-karşı davacı şirketin iş sahibi, davacı-karşı davalı şirketin ise yüklenici olduğu, davalı-karşı davacı şirketin iddia ettiği gibi işin gecikmesinin söz konusu olmadığı, zira asıl iş sahibi olan …Üniversitesi Rektörlüğü’ne işin tesliminin yapıldığı ve işin kesin kabulünün de asıl iş sahibince yapılarak iş bedelinin tamamının (kullanılmayan araç için yapılan kesinti hariç) davalı-karşı davacıya ödendiği, taraflarca karşılıklı olarak akdedilen sözleşme çerçevesinde davacı-karşı davalı şirket tarafından yapılan tüm işlerin tamamlanarak davalı-karşı davacı şirkete teslim edildiği, davacı-karşı davalı alt yüklenici şirketin bu ticari ilişki çerçevesinde yüklenimindeki sözleşme konusu iş, işlem ve hizmetleri davalı-karşı davacı asıl yükleniciye teslim etmekle sözleşme gereğince yerine getirmesi gereken edim sonucunu gerçekleştirdiği, sonuç itibariyle takibe konu fatura içeriğindeki hizmetin davacı-karşı davalı şirket tarafından yerine getirildiğinin ve işin davalı-karşı davacı şirkete teslim edildiğinin kabulünün gerektiği, bu nedenle davacı-karşı davalı şirketin yaptığı işlerin karşılığında keşide ettiği dava ve takip konusu fatura bedeline hak kazandığı, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak davacı-karşı davalı şirketin davalı-karşı davacı şirketten takip tarihi itibariyle 128.279,85-TL. asıl alacak ve 1.016,13-TL. takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 129.295,98-TL. alacağı bulunduğu, böylece davalı-karşı davacı şirketin tespit edilen miktara yönelik itirazının haksız olduğu ve İİK.’nun 67. maddesi gereğince bu miktar (129.295,98-TL.) yönünden iptalinin gerektiği, her iki taraf da tacir olduğundan ve davacı-karşı davalı yanın takip talebindeki talebi ile de bağlı kalınarak yıllık %9,75 oranını geçmemek üzere asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesinin uygun olacağı, öte yandan yasal şartları oluşmadığından davacı-karşı davalı lehine icra inkar tazminatına, reddedilen kısım yönünden ise davalı-karşı davacı lehine davacı-karşı davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmeksizin asıl davanın kısmen kabulüne, asıl davada fazlaya ilişkin istemin reddine, ispatlanamayan karşı davanın ise reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
G.D: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere:
A) 1-Asıl davanın kısmen kabulü ile; davalı şirketin …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 128.279,85-TL. asıl alacak, 1.016,13-TL. işlemiş faiz olmak üzere TOPLAM 129.295,98-TL.’ye yönelik itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek (yıllık %9,75 oranını geçmemek üzere) avans faizi uygulanmak suretiyle takibin talepnamedeki diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin ise reddine,
2-Eser sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağı likit ve önceden belirlenebilir olmadığından davacı yanın icra inkar tazminatına yönelik talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 8.832,21-TL karar ve ilam harcından, peşin harç + icraya yatan harç toplamı 2.225,19-TL.’nin mahsubu ile 6.607,02-TL harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.225,19-TL peşin harç + icraya yatan harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 16.233,12-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 uyarınca hesap ve takdir olunan 1.002,96-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.889,55‬-TL. (31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TLvekalet harcı, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 253,55-TL tebligat, posta ücreti) yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.875,01-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avanslarından geriye kalanın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
B) 1-Karşı davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 14,50-TL harcın mahsubu ile 44,80-TL’nin davalı – karşı davacı …Ltd. Şti.’den alınarak maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı – karşı davacı … … … A.Ş. Vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 uyarınca hesap ve takdir olunan 500,00-TL vekalet ücretinin davacı- karşı davalı vekilinden alınarak davalı -karşı davacı vekiline verilmesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı-karşı davalı vekilinin yüzüne karşı davalı-karşı davacı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır