Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/947 E. 2019/962 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/947 Esas
KARAR NO : 2019/962

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2017
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin EPDK’dan aldığı onay ile Eylül 2012’den bu yana tüm Türkiye’de elektrik enerjisi tedariki ve toptan satışı hizmeti sunduğunu, davalının müvekkili şirket ile akdettiği 25/12/2013 tarihli sözleşmeye istinaden elektrik satın aldığını, davalı/borçlunun … adresinde … Unvanı altında ticari faaliyetini sürdürdüğünü, davalı borçlunun satın aldığı elektrik borcunu düzenli olarak ödemediğini ve temerrüte düştüğünü, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının 15/02/2017 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı hakkında haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, davalı taraf davaya cevap vermediği gibi herhangi bir delil de sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında akdedilen ticari nitelikle Elektrik Toptan Satış Sözleşmesi’ne dayalı tahakkuk ettirilen fatura ve cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası, sözleşme (… A.Ş.-… Sözleşmesi), faturalar, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi ve hür türlü yasal delile dayanmıştır. Davalı borçlu tarafından icra dosyasına sunulan borca itiraz dilekçesinde dava konusu elektrik borcuna itiraz edilmiş, ancak borcun kendisine ait olmadığına yönelik herhangi bir belge ve ispat aracı sunulmamıştır.
Mahkememizce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası celbedilerek incelenmiştir. İcra takip dosyasının incelenmesinden; davacı şirket tarafından 07/02/2017 tarihinde 8.214,00-TL. cari hesap alacağı, 2,22-TL. Faiz olmak üzere toplam 8.216,22-TL. alacağın tahsili için davalı … aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı borçlunun örnek 7 nolu ödeme emri içeriğinden haricen haberdar olarak 15/02/2017 havale tarihli dilekçesi ile yasal süresi içerisinde borca itiraz ettiği, borçluya ödeme emrinin itirazından sonra 24/04/2017 tarihinde tabliğ edildiği, dolayısıyla itirazın süresinde olduğu, 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde davacı şirketçe davalı borçlu aleyhine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Davalı-borçlu 15/02/2017 havale tarihli borca ve yetkiye itiraz dileçesinde özetle; alacaklı olduğunu iddia eden tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, söz konusu takipten haricen haberdar olduğunu, takip dayanağı belge içeriklerini kabul etmediğini, İstanbul İcra Daireleri’nin yetkisiz olduğunu, takibin yetkili Konya İcra Daireleri’nde yapılması gerektiğini dolayısıyla takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını iddia etmiştir.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada belirlenecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığıdır.
Bilindiği üzere icra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, sonuca etkili değildir. Başka bir ifadeyle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. (Üstündağ S., İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101-102). Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2001 tarih ve 2001/19-267 E., 2001/311 K.; 20.03.2002 tarih ve 2002/13-241 E., 2002/208 K.; 20.11.2002 tarih ve 2002/19-900 E., 2002/994 K. sayılı kararlarında da aynı ilkelere işaret edilmiştir.
Diğer yandan bir itirazın iptali davasının görülebilmesi, usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hâllerde, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı açıktır. (Yargıtay HGK’nun 04.07.2019 tarihli; 2017/15-261 Esas, 2019/854 K. sayılı ilamı) Yine emsal nitelikteki Yargıtay HGK.’nun 20.11.2002 tarihli, 2002/19-900 E. ve 2002/994 K. sayılı ilamında bu hususun hakim tarafından re’sen dikkate alınması gereken dava şartı olduğu kabul edilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, borçlu-davalı tarafından borca itiraz ile birlikte icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edilmiş olduğundan, mahkememizce öncelikle davalının takip dosyasında yaptığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelenmiştir. Taraflar arasında akdedilen Elektrik Toptan Satış Sözleşmesi’nin 14. maddesine göre; “İşbu sözleşmeden doğabilecek uyuşmazlıkların çözümünde işlemlerin hukuki zemine gelmesi halinde, İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olacaktır.” şeklinde yetki sözleşmesi mevcut olduğundan HMK.’nun 17. maddesi dikkate alınarak mahkememizce 13/06/2019 tarihli duruşmada, takibin yapıldığı İstanbul İcra Daireleri yetkili olduğundan, davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava, ticari elektrik aboneliği sözleşmesine dayalı olarak tahakkuk ettirilen elektrik fatura bedellerinin ödenmediği iddiasıyla davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olup; davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğundan, bu kapsamda davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, mahkememizce icra takip dosyası getirilerek dosyaya kazandırılmış, takibe ve davaya dayanak faturalar ve cari hesap ekstresinin dosyada olduğu görülmüştür.
Mahkememizce 13/06/2019 tarihli duruşmada verilen 2 nolu ara kararla uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, davacı taraf iddiası, davalı tarafın borca itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar ve tüm dosya kapsamına göre konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmiştir.
Elektrik mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen ve 30/09/2019 tarihinde ön bürodan dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle; davacı elektrik şirketi ile davalı … arasında 25/12/2013 tarihinde “… SÖZLEŞMESİ” imzalandığını, bu bağlamda elektrik tedarikçisi davacı şirketin … abone numarasına sahip elektrik tüketicisi davalının … adresindeki mekana bu protokolde yer alan hükümler doğrultusunda … nolu elektrik sayacı üzerinden elektrik enerjisi sattığını, davalıya elektrik sayacı üzerinden okunan değerlerle 2015/12 ila 2016/07 arası tüketim dönemleri sürecinde tahakkuk ettirilen icra takibine konu ödenmeyen elektrik faturaları dökümüne göre icra takip konusu asıl alacağı oluşturan toplam 8.214,00-TL.’lik (enerji bedeli) 8 adet elektrik faturası bulunduğunu, 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği (EPTHY) ile dosya içeriğindeki bilgi, belge ve delillere göre icra takibine konu edilen asıl alacağı oluşturan 8 adet faturanın davacı şirketçe yasal mevzuat ve sözleşme hükümlerindeki usullere uygun olarak düzenlendiğini, davalının taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8.2. maddesini ihlal ettiğini, bu bağlamda davaya konu yapılan takip konusu bedelin davacı elektrik şirketince doğru olarak hesaplandığını belirterek görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına tebliğe çıkarılmış; davalı…’ın mernis adresine 25/10/2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Dosyada alınan bilirkişi raporu mahkememizce incelenip denetlenmiş, raporun toplanan delillere dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere uygun olduğu görülmüş, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dosyadaki bilgi ve belgeler ile alınan bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında akdedilen 25/12/2013 tarihli … SÖZLEŞMESİ’nin sözleşmenin “Faturalandırma, Ödeme ve Ödemenin Teminat Altına Alınması” başlıklı 8. maddesinin 2. fıkrasına göre davalının usulüne uygun düzenlenen fatura bedelerini ödemediği, davacının davalıdan bilirkişi raporunda hesaplanan 8.214,00-TL.asıl alacak (enerji bedeli) ile 2,22-TL. Faiz olmak üzere toplamı 8.216,22-TL.’ye takip etmede haklı olduğu, dolayısıyla takip tarihi itibariyle davalı tarafın davacıya 8.216,22-TL. tutarında borçlu bulunduğu ve bu miktara yönelik olarak davalı tarafın borca yaptığı itirazın haklı ve yerinde olmadığı anlaşılmakla, hükme esas alınmasında sakınca görülmeyen ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporunda tespit edilen miktara göre davanın kabulüne, alacak likit ve belirlenebilir nitelikte bir para alacağı olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki 8.214,00-TL. asıl alacak, 2,22-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.216,22-TL.’ye ilişkin itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek (yıllık %9,75 oranını geçmemek üzere) avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranı üzerinden hesaplanan 1.643,24-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 561,25-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 140,32-TL. peşin harçtan mahsubu ile kalan 420,93-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 1.056,62-TL. yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Yargılama Gideri Dökümü:
31,40-TL başvuru harcı
140,32-TL peşin harç
4,60-TL vekalet harcı
750,00-TL bilirkişi ücreti
130,30- TL tebligat ve posta ücreti
+_________________________
1.056,62- TL Toplam

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.