Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/942 E. 2021/548 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/942 Esas
KARAR NO:2021/548

DAVA:Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ:14/11/2016
KARAR TARİHİ:30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan “Rücuen Tazminat” davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketlerin … … İç Tedarik Bölge Başkanlığı’nın yaptığı yemek ihalesini kazandıklarını ve taraflar arasında Hizmet Alımları Tip Sözleşmesi’nin imzalanarak yürürlüğe girdiğini, davalı şirketlerin işçisi olarak 02/11/2001-29/04/2011 tarihleri arasında çalışan…’in alt işveren – üst işveren ilişkisine dayanarak …. İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya ile işçilik alacaklarından kaynaklı dava açtığını, yapılan yargılama sonucunda …. İş Mahkemesi tarafından verilen 15/10/2015 tarihli, …E. ve … K. sayılı karara istinaden…. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi yapıldığını, müvekkili İdare tarafından icra dosyasına toplam 14.088,59-TL. tutarında ödeme yapıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eki şartname hükümlerine göre davalı yüklenici firmaların, ihaleye konu iş ile ilgili olarak çalıştırdıkları işçilerin iş mevzuatından kaynaklı her türlü hak ve alacaklardan dolayı sorumlu olduklarını, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında verilen 20/11/2014 tarihli kararla davalı şirketlerden …. Ltd. Şti. hakkında iflasın açılması kararı verildiğini, bu şirket yönünden tasfiye işlemlerinin …. İflas Dairesi’nin… İflas sayılı dosyası üzerinden devam etmekte olduğunu belirterek, müvekkili tarafından…. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra takip dosyasına ödenen 14.088,59-TL.’nin ödeme tarihi olan 21/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketlerden tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirketlere yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava ilk olarak tüm davalı şirketler bakımından …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında açılmıştır. Bu dosyada 12/04/2017 tarihinde verilen tefrik ara kararı ile davacının davalılardan … Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne yönelik tazminat davasının anılan mahkemenin … Esas numarasına, … Ltd. Şti.’ne yönelik tazminat davasının ise yine aynı mahkemenin … Esas numarasına kaydedilerek, bu dosyalar üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir. Dosyamız davalısı müflis …. Ltd. Şti.’nin aralarında bulunduğu diğer davalı şirketlere yönelik tazminat davasının ise ana dosya olan … E. sayılı dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
Daha sonra …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 12/04/2017 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı kararla; 6100 sayılı HMK’nun 1. ve 20. vd. maddeleri uyarınca görev ve yetki yönünden davanın reddine, mahkemenin görevsizliğine ve yetkisizliğine, kararın kesinleşmesini müteakip ise dosyasının görevli ve yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir. Özet olarak; …. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 12/04/2017 tarihinde … Esas ve … Karar sayılı dosyada görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine tevzi edilen dosya mahkememizin … Esas numarasına kaydedilmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında ise 20/10/2017 tarihli tensip tutanağında alınan 15 nolu ara karar ile; davalılardan dosyamız davalısı müflis …. Ltd. Şti yönünden açılan davanın kayıt kabul davasına dönüşmüş olması, kayıt kabul davasının da basit usule tabi olması nedenleriyle bu davalı (Müflis … … Ltd. Şti.) bakımından açılan davanın dosyadan tefrik edilerek (ayrılarak) mahkememizin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verilmiştir. Davalı müflis …. Ltd. Şti yönünden açılan huzurdaki dava ise mahkememizin yukarıdaki esas numarasına ( 2017/942 E.) kaydedilmiştir.
Davalı …. Ltd. Şti. tarafından davaya cevap verilmediği gibi, duruşmalara da katılınmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; dava dışı işçi …’e ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı …, dava dışı işçi…’in açtığı …. İş Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyasında verilen 15/10/2015 tarihli, … K. sayılı karar ile hükmedilen işçilik alacaklarının asıl işveren sıfatı ile 21/12/2015 tarihinde kendisi tarafından ödendiğini, davalı ile olan sözleşmesel ilişki gereğince sorumluluğun davalıya ait olduğunu belirterek, ödediği 14.088,59-TL.’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmektedir.
Davalı …. Ltd. Şti. hakkında açılan huzurdaki davanın “kayıt kabul” davası olduğu gerekçesiyle mahkememizin … Esas sayılı dosyasında 20/10/2017 tarihli tensip tutanağı ile bu davalı yönünden tefrik kararı verildiği görülmüştür.
Davacı taraf delil olarak; Hizmet Alımları Tip Sözleşmesi, Hizmet İşleri Genel Şartnamesi, İhale Dosyası, …. İş Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, ödeme emri belgesi, bilirkişi incelemesi ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalı …. Ltd. Şti. ise herhangi bir delil bildirmemiştir.
6102 sayılı TTK.’nun 4/1 maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Maddeye göre; bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
TTK.’nun 5/1. maddesine göre; “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 sayılı HMK.’nun “Asliye hukuk mahkemelerinin görevi” başlıklı 2 maddesinin 1. fıkrasında ise; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından … Esas sayılı dosyada verilen 20/11/2014 tarihli kararla; dosyamız davalısı …. Ltd. Şti. hakkında iflasın açılması kararı verilmiştir.
Alacağına kavuşmak isteyen alacaklının, borçlusunun iflas etmesi halinde başvuracağı dava kısaca kayıt kabul davası olarak adlandırılmaktadır. Kayıt kabul davalarında mahkemeler tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinir.
Kayıt kabul davaları, ancak iflastan önce doğan alacaklar bakımından söz konusudur. Bu durumda davalı müflis …. Ltd. Şti. bakımından huzurdaki davanın kayıt kabul davası olarak kabulüne imkan bulunmamaktadır. Bir başka ifade ile davacı …’nın 6098 sayılı TBK.’nun 168. maddesinde düzenlenen “alacaklıya halef olma” yönündeki düzenlemeye dayanarak ödemiş olduğu bedel, davalı şirketin iflasından sonra doğmuştur. Bu durumda davaya konu alacak, İİK.’nun 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan masa borcu niteliğindedir. İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın masa borcu olup olmadığı yönündeki inceleme ise alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda genel mahkemelerce tespit edilecektir.
Eldeki dava bakımından davalı müflis… ve Tic. Ltd. Şti. bakımından borcun muaccel olduğu tarih ise davacı … tarafından borcun icra dosyasına ödendiği tarih olan 21/12/2015 tarihidir. Dava dilekçesi ekindeki ödeme emrinden, davacı … tarafından yapılan dava konusu ödemenin 21/12/2015 tarihinde ve iflas kararından sonra yapıldığı açıktır. Görüldüğü üzere davacı …’nın alacağı, davalı şirketin iflasına karar verildikten sonra muaccel hale gelmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’unun (HMK) 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.”
HMK.’nun 114/1-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. Yine HMK.’nun 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Dolayısıyla görev konusunun, mahkemelerce her aşamada resen gözetilmesi gerekir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile mahkeme ilk önce re’sen görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Tüm bu açıklamalar ışığında eldeki dava bakımından durum değerlendirildiğinde; davalı müflis …. Ltd. Şti. her ne kadar tacir ise de, davacı …’nin tacir olmadığı izahtan varestedir. Bu nedenle somut olayda nispi ticari dava koşulları bulunmamaktadır. Yukarıda detaylı olarak belirtildiği gibi davanın konusu; dava dışı işçi…’e ödenen işçilik alacağının taraflar arasındaki akdi ilişki nedeniyle rücuen tahsiline ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu yönüyle mutlak ticari davalardan da değildir. Bu sebeple eldeki davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. (Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 04/06/2020 tarih, 2020/1129 E. ve 2020/1585 K. ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 21/10/2019 tarih, 2018/1522 E. ve 2019/2196 K. sayılı ilamları da bu doğrultudadır.)
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6100 sayılı HMK.’nun ve 6102 sayılı TTK.’nun göreve ilişkin maddelerine göre huzurdaki davaya konu uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Sonuç olarak dava konusu uyuşmazlığın çözümü bakımından görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli Mahkemenin … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK’nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 (iki) haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK’nun 345. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK’nun 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca Mahkememize veya başka bir Mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 30/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır