Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/940 E. 2019/231 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/940 Esas
KARAR NO : 2019/231
DAVA : Ticari Şirket (Fesih veya Ortaklıktan Çıkma)
DAVA TARİHİ: 19/10/2017
KARAR TARİHİ: 28/03/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %25 oranında paya sahip ortağı olduğunu, müvekkilinin 3-4 senedir davalı şirketin yönetimine katılamadığını ve diğer ortaklar ile arasının bozulduğunu, müvekkilinin son 4 yıldır şirket genel kurul toplantısına çağırılmadığını ve bu yıllar içinde şirket genel kurul veya ortaklar kurulu toplantısının düzenlenmediğini, müvekkilinin davalı şirketten bilgi ve haber alma hakkının engellendiğini, ortaklığın devamı için geçerli bir neden bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle TTK’nın 636.maddesinin 3.fıkrası gereğince ayrılma akçesi ödenmeksizin şirket ortaklığından haklı nedenle çıkmasına karar verilmesini; aksi halde genel kurulun bir çok kez kanuna aykırı şeklide toplantıya çağırılması, azlık hakları ile birey haklarının devamlı ihlali, bilgi alma ve inceleme haklarının engellenmesi, şirketin sürekli zarar etmesi gibi haklı nedenlerin varlığı sebebiyle feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Dava; davalı şirketin A.Ş. olması dikkate alındığında dava dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle davacı ortağın, TTK’nın 531.madde kapsamında haklı nedenlerle davalı şirket ortaklığından ayrılma payı ödenmeksizin çıkarılma, olmadığı takdirde davalı şirketin feshi istemine ilişkindir.
Davacı şirketinin adresinin “…” olması nedeniyle, mahkememiz işbu davaya bakmaya yetkili olup; davacının davalı şirketteki payı dikkate alındığında eldeki davada davacılık sıfatı bulunmaktadır.
İddianın ileri sürülüş biçimine göre olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 531.maddesi “Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirket feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.” hükmünü içermektedir. Anılan hüküm uyarınca sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden pay sahipleri ancak haklı sebeplerin varlığını kanıtlamaları halinde şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceklerdir.
TTK 531.maddesi uyarınca şirketin haklı sebeplerle feshine veya fesih yerine, davacı pay sahibine, payların gerçek değerlerinin ödenip şirketten çıkarılmasına karar verilebilmesi için öncelikle haklı sebeplerin gerçekleşmesi gerekmektedir. (Y.11 HD. 30/05/2017 tarih ve 2016/4639 E-2017/3180 K.)
Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; TTK’nın 531.madde kapsamında davalı şirketin feshini gerektirebilecek haklı nedenlerin bulunup bulunmadığıdır. Anılan yasal düzenleme gereğince haklı nedenlerin bulunması halinde davalı şirketin feshine karar verilebileceği gibi; fesih yerine davacı pay sahiplerine paylarının değerlerinin ödenip şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verilebilir.
Görüldüğü gibi anonim şirketlerde fesih dışında ortaklıktan çıkartılmaya veya diğer bir çözüme karar verebilmek için, feshi gerektiren haklı nedenlerin bulunması ön koşuldur. Diğer bir anlatımla feshi gerektiren haklı nedenler yoksa, ortaklıktan çıkartılmaya veya diğer bir çözüme karar verilemez.
Yasada şirket feshini gerektiren “haklı nedenler” açıklanmamış olup; haklı nedenlerin bulunup bulunmadığı her somut olayın özelliklerine göre değerlendirmek gerekir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olayda; davacı tarafça ortağı olduğu davalı şirketin dilekçede ileri sürülen nedenlerle haklı nedenle feshi veya ortaklıktan çıkartılması talep edilmiş ise de; ileri sürülen şirket yönetimindeki etkinliğin azaltılması, genel kurul toplantılarının yapılmaması, bilgi alma ve inceleme hakkının ihlal edilmesi gibi nedenler kanıtlansa dahi fesih için haklı neden sayılmaz. Kaldı ki davacının ortaklıktan ve yöneticilikten kaynaklanan genel kurulu toplantıya çağırma, bilgi alma ve inceleme gibi TTK’nın kendisine verdiği hakları her zaman kullanabileceği; bunun yanında davalı şirketin anonim şirket olması nedeniyle davacının ileri sürdüğü limited şirketlere ilişkin TTK’daki hükümlerin davalı şirket hakkında uygulanamayacağı kuşkusuzdur. Dolayısı ile, davalı şirketin haklı nedene dayalı fesih koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan, ortaklığı çekilmez kılacak nitelikte husumet veya anlaşmazlığa yönelik davacı tarafça açılan herhangi bir dava bulunmadığı gibi ortaklar ve yöneticiler arasında ileri sürülen anlaşmazlıklara ilişkin bir hukuk ya da ceza dava dosya numarası bildirilmediğinden, bu yönden de ileri sürülerek talep edilen fesih istemi haklı sebep olarak değerlendirilemez. Bu durumda haklı bir fesih nedeni bulunmadığına göre, fesih yerine başka bir çözüme gidilmesi de mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, davacı tarafça fesih veya ortaklıktan çıkma nedeni olarak ileri sürülen nedenlerin, davalı şirketin feshi ve buna bağlı olarak ortaklıktan çıkma için haklı nedenlerden sayılamayacağı ve TTK 531.madde gereği haklı nedenle fesih koşullarının gerçekleştiğinin davacı tarafından kanıtlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiyel 13,00 TL harcın davacıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artanının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.